Kadın Voleybol Milli Takımları

Turkiye'de bir cok spor dalinda kaliteli hoca eksikligi var..Bu voleybol takiminin basindaki hocada kalitesiz.Italyan hocayi gozler arar oldu.Istikrar adina kalmaliydi.
 
Turnuva sona erdi, istemesemde şampiyon Rusya, Mvp Gamova oldu. Brezilya 3. seti alınca şampiyonluk gelecek diye bakmıştım ama Rusya Gamova'nın özellikle de son sette insan üstü performansıyla galip gelmeyi bildi. Benim gölümün şampiyonu ise Japonya. At topu 2 numaraya ya da 4 numaraya sayı yapsın ile oynayan şampiyon Rusya yerine bizle oynamadığı sürece izlemesi çok keyifli olan Japonya'yı izlemeyi kat ve kat yeğlerim. Bir pasör için takım izlenir mi denir belki ama Takesita için bile Japonya izlenir.

Turnuva'da En skorer oyuncu yine Neslihan Darnel oldu. Tartışmasız Türkiye'nin yetiştirdiği en başarılı sporcu Neslihan. İki kez üst üste en skorer olmak çok büyük başarı. Diğer ödüller ise şöyle:
En iyi smaçör: Kosheleva (Rusya)
En iyi blok: Fürst (Almanya)
En iyi servis: Grothues (Hollanda)
En iyi libero: Sykora (A.B.D)
En iyi pasör: Wei (Çin)
En iyi servis karşılama: Logan Tom
 
A Bayan Milli Takımımızın da yer alacağı ve 23 Eylül – 12 Ekim 2014 tarihleri arasında İtalya’da düzenlenecek 2014 FIVB Bayanlar Dünya Şampiyonası’nın grupları belli oldu.

Filenin Sultanları, 2014 FIVB Dünya Şampiyonası’nda; Brezilya, Sırbistan, Kamerun, Bulgaristan ve Kuzey ve Orta Amerika ve Karayipler Konfederasyonu (NORCECA) tarafından belirlenecek 1 ülke ile B Grubu’nda mücadele edecek. 2014 FIVB Dünya Şampiyonası’nda mücadele edecek diğer ülkelerin gruplara dağılımı ise şu şekilde;

A GRUBU
İtalya
NORCECA 2
Almanya
Arjantin
Hırvatistan
Tunus

B GRUBU
Brezilya
Sırbistan
Türkiye
NORCECA 4
Kamerun
Bulgaristan

C GRUBU
NORCECA 1
Rusya
Tayland
Hollanda
Kazakistan
NORCECA 6

D GRUBU
Japonya
Çin
NORCECA 3
NORCECA 5
Belçika
Azerbaycan


İtalya, ilk defa FIVB Bayanlar Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak. Şampiyona İtalya’nın; Roma, Trieste, Verona, Bari, Modena ve Milano olmak üzere 6 şehrinde gerçekleştirilecek. Şampiyonaya katılacak 24 ülke ilk turda 4 gruba ayrılacak ve rövanş usulü karşılaşmalar oynayacak. Gruplarını ilk 4 sırada tamamlayan takımlar, 2. tura yükselecek. 2. turda 16 ülke 2 gruba ayrılacak ve gruplarını ilk 2 sırada bitiren ülkeler yarı finale yükselecek.

TVF
 
Medyada fazla yer bulmaması ilginç. Voleybolda ilk kez bir milli takımımız Dünya'da finale yükseldi ve 2 kez setlerde öne geçmesine rağmen Abd'ye 2-3 kaybetti. Ayrıca bu turnuvada yaş ortalaması en genç takım bizdik. Neslihan, Seda, Neriman, Gözde, Naz gibi tecrübeli isimler yoktu. Buna rağmen müthiş bir başarı elde ettik. Başta voleybolcularımız Hande Baladın ve Meryem Boz olmak üzere bütün takımı ve hocayı tebrik ediyorum. Bu kadro uzun yıllar bir arada oynarsa Avrupa ve Dünya'da büyük başarılar elde edeceğimize inanıyorum.

Tebrikler #FileninSultanları
 
Aradım ama bulamadım, daha önce açıldıysa özür dilerim.
Şu sıralar kızlarımız finalde Sırbistan karşısında ter döküyorlar. İlk seti çok güzel bir şekilde kazandık. İkinci set maalesef rehavetin de etkisiyle az konsantrasyonla geçiyor. Sırplar farkı açmaya başladı doğal olarak.
 
Üçüncü setin en hayati noktasında kasti hakem kararıyla skor ve moral olarak geriye düşüp kaybettik. 2-1 gerideyiz. İnadına şampiyonluğu söke söke almamız lazım, hadi inşallah.
 
Ülkece son günlerde bir şanssızlık var üstümüzde. Basketbolda amerika’ya karşı dört tane üst üste serbest atış kaçırdık, burada son set öndeyken şampiyonluk gitti, futbolda az daha andorra’ya takılıyorduk. Hayırlısı olsun. Çok yazık oldu voleybol için çok.
 
Dünkü maçta kazanma yoluna çok defa girdik ama sonuç hüsran oldu. Ancak bunun uzun vadede olumlu etki yapacağını düşünüyorum. Ocak ayında Kıta Olimpiyat elemeleri oynanacak. Eğer olimpiyatlara gidemeyip burada kendi seyircimizin ittirmesiyle şampiyon olsaydık bizi bir 4 sene daha uyutacaklardı. Şimdi ikincilik başarı falan demeden Olimpiyata gitmemiz lazım öncelikle. Bu doğrultuda, bu şampiyonanın en önemli faydası güven aşılaması oldu. Elemelerdeki en önemli 2 rakibimiz Hollanda ve Polonya olacak. İkisini de kazan ya da evine dön maçlarında rahat yendik. Özellikle organizasyonu Türkiye'ye getirebilirsek bu psikolojik avantaj olarak bize dönecektir. Bence diğer takımları dışarıda bırakacağım bir değerlendirmede bu üçlüden birinin ülkesinde olmazsa turnuva şanslar; Türkiye ve Hollanda; %40, Polonya da %20 şeklinde olur. Polonya'da düzenlenmesi bence yüksek olasılık ve bu durumda şanslar eşit olur.

Olimpiyata mutlaka gidip madalya kovalamamız gereken derin bir kadromuz var. Hepsi takımlarında Avrupa'nın en önemli oyuncularıyla rekabet edebilen kaliteli oyuncular. Ama kendi ülkemiz dışında bu kadroların hakkını hiç veremedik. Artık GUIDETTI var ama "Sağlık olsun. Sultanlar, paşalar" zihniyeti türk sporcusundan ve taraftarından silinmezse başarı maşarı gelmez yine. Kendimizi avutacak şeyler aramayalım ve artık sadece şampiyonluklara sevinelim!
 
İsmail Şenol da bu hususta twit serisi atmış dün akşam ama aşırı gereksiz ve alakasız çıkış yapmış. Sosyal toplum projelerinden girmiş bilmem nerelerden çıkmış. Gereksiz yere avukatlığa soyunmuş alakasız konularda. İnsanların bu takımı başarıya ya da galibiyete göre değerlendirdiği yok. Ama potansiyeli olan bir takım gidip saçma mağlubiyetler alınca haliyle overrated kalıyorsun. Geçen sene saçma bir ülkeye kaybetmiştik yarı final beklerken mesela, adını unuttum. Geçen gün Tayland biraz daha zorlasa sonuç meçhul olacaktı. Gücü olan bir takımın güçsüz takımlara yenilmesini eleştirince de suçlu oluyorsun ülkede. Zaten attığı twitin altındaki mentionlarda da ağzının payını almış toplum tarafından.
 
Bizim milli takımımız yerinde sayarken italya takım halinde inanılmaz gelişim sağladı. Son yıllarda voleybolcularımıza ilgi ve reklamlarda oynamak fazla gelmiş olmalı ki biz olduk havasına girip gelişimlerini durdurdular. özellikle ebrar 3-4 sene önce neyse şimdi de o :)

Son 3-5 yılda genel kitlenin dikkatini çekmesiyle aşırı bir pohpohlama oldu dediğiniz gibi. Özellikle son olimpiyat oyunlarındaki hava inanılmazdı. Başarısız ayrılmamıza rağmen başarı gibi sunuldu her şey. Bu takımın iyi seviyelere gelmesi federasyonun başarısıdır ama sahadaki oyuncular bu başarıya ortak olması için potansiyellerini yansıtmaları ve hatta kendilerini geliştirmeliler. Kulüp takımlarının özellikle yabancı oyuncu katkısıyla başardıklarını sanki milli takım başarmış gibi voleybol ülkesiyiz havalarına girdik. Milli takım bazında en başarılı branş gibi görülüyor genel halk nezdinde. Bun da kadın sporu olması ve nedense kadınlar eleştirilemez hep övülür algısı olması da bir etken. Açıkçası mesele kadın sporuysa önceki nesil basketbolu bırakmadan veya yaşlanmadan önceki kadın basketbol milli takımımız çok daha başarılı olmuştur. Kapasiteleri çok aştılar. Ama kadın voleybolcularımız 3 favoriden biri olarak katıldıkları avrupa şampiyonasında 3.olur şampiyon olmuşçasına övülür, ne avrupa şampiyonalarında şampiyonluğumuz ne de dünya şampiyonaları ve olimpiyat oyunlarında kürsümüz var ama varmış kadar övgü alıyorlar ve olmadığında nedeni şanssızlığı kıramamak oluyor. Olimpiyatlarda rezil bir takıma çeyrek finalde kaybedip tüm kura şansını da heba ederek rezil rüsva oldun ama ülkede alkışladık biz bunları.

Ben bu konuda Mirgün Cabas ile twitterdan atışmıştım geçen seneki avrupa şampiyonası 3.lüğünden sonra. Adamın bakış açısı sen kendi alanında avrupa 3.sü oldun mu gibi(sanki avrupada binlerce ülke var) sığ ve olayı kişişelleştirip fikri öteleyen bir görüşle kendini belli etmişti. Bu cahilce mantıktan uzak işlerine gelince eleştirinin engellenmesine karşı çıkan insanlar mesele bu tip konulara gelince sığlaşıp mantıktan uzaklaşıyor. Böyle taraftarı ben de bulsam ben de gelişmem. Nasılsa ne yaparsam yapayım eleştiri almadan övüleceğim sürekli. Neden kendimi yorayım ki? Gelen eleştirilere de bakıyorum dünyanın belki de en iyi kadın voleybolu koçu Giovanni Guidettı üzerinden. Bunu yapanların bazıları kadınların spor yapmasını istemeyen muhafazakar medyanın doğrudan onlara saldırmaya cesaret edemeyip koça yürümesi ama onları ayırdığımızda da önemli bir kitle var maalesef. GUIDETTI ile çok geç buluştu bu takım ama buluşmasaydı şu anki havamız da olmazdı. Olimpiyatı falan da rüyamızda görürdük yine.

Bu arada bu konunu yeri burası değil "Dünyadan Spor" başlığı.
 
Son düzenleme:
Kadın voleyboluna zaten kulüpler anlamında türkiye ve İtalya harici yatırım yapan ülkede yok. Altyapı desen italya, sırbistan, abd ve biz ciddi yatırım yapıyoruz. Dünyanın en iyi oyuncuları dediğimiz egonu ve boskovic türkiye liginde. Teknik kadrolar olsun, oynadıkları isimler olsun dünyanın en iyileri ile çalışıyor oyuncularımız. Guidetti gibi harika bir hocaya da sahipler. Sırbistan ve İtalya devamlı kupalar kazanıyorsa ve biz hep 3-4 oluyorsak bizde yanlış olan bir şey var çünkü altyapıda yatırım olsun, kulüpler anlamında destek olsun, milli takıma destek olsun bence hepsinin üstünde. Tayland mesela çeyrek final oynadı, en iyi oyuncusu Sarıyerde falan oynuyor. Bu takım bu turnuvada zirveyi taylandı yenerek gördü. Ulusal kupa olmadan ben oldum havasına girersen böyle rakibim dediğim ülkelere ezilirsin. Onlar gelişir sen koreye falan elenirsin. Kulüp bazında da parayla getirdiğin gabi ve haak gibi yıldızların kazandırdığı kupaları türk voleybolunun başarısı diye satarsın. Sırp takımları kötüdür ama voleybolda erkek ve kadın takımları çok iyidir ve voleybol ülkesi tanımına da onlar uygundur.
 
Son düzenleme:
Yine de dünya sıralamasında ilk 5 içindeler. Bence bu başarıdır.Dunya atletizm şampiyonası şu an devam ediyor bence oraya bakmak gerek asıl, tarih yazıyoruz diyen bakanı arıyor gözlerim.
 

Üst