KBSL 14. Hafta | Galatasaray 60-74 Fenerbahçe Öznur Kablo

Yani öyle bi kadro yapısı ki transfer yapsan yapamıyorsun, enteresan hakikaten.. Courtney'e baskının ucunu gösteren rahat rahat yeniyor bizi.
 
İki takım kadrosu ve hocalar arasında fark var dedik ama bu kadar rahat olcak kadar değildi.

Ligde kötü takımlara seri yapmak kolay demiştik. Efe Güven zorluk derecesi yüksek maçlarda sınıfta kaldı. Takımın ne oynadığını anlayabilen varsa yeşillendirsin.

Ey Işıl nerdesin?
 
Sopron maçını izleyen bu takımı çözmüştür zaten. Arada ciddi bir kadro farkı var tabi ama şu takım şu kadar farkı yememeli üstüne bu kadar kötü oynamamalı. Hoş bu şubede direkt koç linçlemekten önce bir yönetim faktörü var. Koçlar da gerekirse nasibini alır bu işten ama 3 uzun 1 kısayla takım olmaz. Umarım gereken hamle yapılır, çoluk çocuğun eline oyuncak ettiniz şubeyi.
 
M. Cengiz ve şakşakçısı Abdürrahim Albayrak, siz neyi alkışlıyorsunuz acaba utanmadan? Sorsan ezeli rakip der takımlar arasındaki farka bak. Yani kadro o kadar kötü ki; Efe Güven’i de bir yere kadar eleştirebiliyorum. Yazık..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
İlk çeyrekten sonra Mcbride'ın gereksiz zorlamaları,Jasmine Thomas'ın takımı yavaşlatması,bizimde biraz baskılı olmamızdan ötürü çok kötü hücum etmeye başladılar.

Farkı 11'e kadar indiriyoruz,fark 11 iken kaç kez boş dönüyorlar,bizim ise hücumda top kullanacak oyuncumuz yok.Topu çembere atabilecek oyuncumuz yok.Sabaha kadar oynansa 1 sayıylada olsa onlar kazanacaklardı.

Kızlara lafım yok,sen Courtney harici yabancı kısan olmadan bu seviyede direnemezsin.Sopron maçlarından sonra 3.kez görmüş olduk bunu.Birde anlam veremediğim 20 üstü fark yemek mi lazım direnç ortaya koymak için ?
 
Efe Hoca'nın en kötü Fenerbahçe maçıydı. İlk periyotta savunmada alan kontrolünü çok kötü yaptık. Fenerbahçeli oyuncular pota altında ve yayın gerisinde çok kolay atış imkanı buldular. Hücumda da top paylaşımını hiç iyi yapamadık. Maçı sadece 14 asist ile bitirmemiz de bunun bir göstergesi. Fenerbahçe'nin asist sayısı ise 23. Anete'in eline kaç dk boyunca top bile değmedi. Sürekli birebirler üzerinden hücum etmeye çalıştık. Tempoyu aşağıya çekmemiz gerekirken Fenerbahçe'nin temposuna ayak uydurmaya çalıştık ve aradaki kadro kalitesinin farkıyla da bu tempoya yetişemedik.

Maçın ikinci yarısında savunmada sıktık dişimizi ama geri dönemedik. Burada da kadro yapısının ne kadar sorunlu olduğunu bir kez daha görmüş olduk. 3 tane yabancı uzun tercihinin bizim top paylaşımımızı ve dış şut katkımızın ne kadar kısıtlı olduğunu göstermiş olduk. Takımda Pelin ve Asena'nın yardımcı rollerin dışına çıkınca bu tip üst düzey maçlarda etkinliklerinin azaldığını da bir kez daha görmüş olduk. Courtney'in top yönlendirme ve sayı katkısı verebilecek bir yabancı kısanın olmayışı yine hücumda elimizi kolumuzu bağladı. Anete bir 4 numara için skorunu üretmekte ve top yönlendirme de iyi olsa da onunla da bir yere kadar.
 
Futbol takımını da izleyin. Gözlerinizin pası silinir☺

Arda Turan geldiğinden beri izlemiyorum. Kendisine karşı Barcelona'ya transfer olduktan sonraki değişimi ve Acun Ilıcalı gibi tiplerle yakın olmasından, "adam" mevzusundan ve milli takım prim krizinden ötürü bir nefretim var. Keşke gelmeseydi, fakat sahada takıma destek veriyorsa; benim için problem yok. Ki zaten, Fenerbahçe kitlesi yüzünden de Türk futbolundan soğudum. Genel bir isteksizlik var yani futbolla alakalı.

Maça dönecek olursak, 3 kuruşluk adamların ağzına bizi pelesenk eden bu vizyon yoksunu yönetime yazıklar olsun. Branş ne olursa olsun, ister quidditch ister futbol ister basketbol, ne olursa olsun bir takım ezeli rakibinden fark yememeli. Ben bir Galatasaray taraftarı olarak utanıyorum bu sonuçtan. Galatasaray'ın bana mutluluk yahut üzüntü dışında getirisi yok. Bu yöneticiler ise bu kulübe ve taraftara sorumlular. Ben bir taraftar olarak utanıyorsam, bu adamlar 10 misli utanmalı. Utanma arlanma olsa, şu takıma (erkek takımı da dahil) adam gibi yatırım yapılır, ona göre kadro kurulur ve sorumluluk yerine getirilirdi. Maçları izlesin diye 7M € verdiğimiz futbolcuya vereceğimiz parayla EuroLeague'de play-off savaşı veren takımlar vardı 1-2 sene öncesine kadar.

Maçın başında Fenerbahçe neredeyse hiç kaçırmadı, bizim kızların da morali bozuldu tabi. Fakat maçı bu noktaya getiren moral bozukluğunun sebebi ne? Bence takım maçı ve belki de sezonu baştan kaybetmiş. Üstten destek görmüyorlar, taraftar desen burada azınlık bir kitle destek veriyor onun dışında ses yok, rakip çok güçlü. Bu kafayla çıkmış bir takımın maçı kazanması mümkün değil. Sorunun bir kısmı da mentalitede. Ligin ilk yarısında (en azından skor olarak) başa baş oynadığın takıma karşı bu seviyede fark yemeyi ben başka türlü açıklayamıyorum. Aynı oyuncular, aynı kadro, aynı top, aynı pota.

Sonuç olarak dünya spor tarihinin en tiksinç camialarından birine, adında derbi olan ama saha içindeki güce bakılırsa rakibe göre parkta yürüyüş gibi gelen maçta farkla mağlup olduk. Sinirlenmemek elde değil. Kızların canı sağ olsun; onları desteklemeyen, derbiden derbiye basketbol izleyen yöneticilere ve aynı nitelikteki taraftarlara ise yazıklar olsun.
 
Öncelikle, bu bölümün en üstünde çok güzel bir başlık duruyor. Kendilerini dev aynasında görenler oraya bir baksın ve kadın basketboluna Türkiye'de noktayı koyan maçı hatırlasın.

Ligin en pahalı ikinci kadrosuna sahibiz ve Fenerbahçe kadar da saçmalık derecesinde para saçacak durumumuz olmadığından yönetimin kadın basketbol takım özelinde eleştirilecek bir yanı olmadığını düşünüyorum. Kadroyu kuran ve son olarak da Quanitra Hollingsworth'u isteyen Efe Güven, ve hemen alınmasını sağlayan da Oytun Özer. Bu saatten sonra eleştiri okları yönetime değil Efe Güven'e gider.

Yönetim tarafında sorgulayacağım tek olay Işıl Alben ve Tilbe Şenyürek gibi ligin en iyi yerli iki oyuncusunu kaybetmektir. Özellikle Işıl Alben'i böylesine maçlarda gerek oyunculuk gerekse saha içi liderliği anlamında çok aradık ve aramaya da devam edeceğiz. Dün en çok eksik olan yanlarımızdan biri topa yön vermek, doğru kullanmak ve takıma liderlik yapmaktı. Ne yazık ki Cansu Köksal özellikle liderlik ve kaptanlık konusunda çok eksik kalıyor. Zaten oyuncu olarak da pek bir katkı verdiğini söyleyemeyiz. Onun kaptanlığı konusunun tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Mercedes Russell ve Quanitra Hollingsworth'u aynı anda kullanmak benim gözüme pek hoş görünmedi. Sanki maçı iyice sıkıştırıyoruz.

Asena Yalçın ve Pelin Bilgiç mücadele kısmında çok iyiler ve ellerinden geleni yapıyorlar ama basketbol zekası anlamında takıma bir şey katamıyorlar.

Courtney Williams bu seviyenin ve böyle takımların oyuncusu değil. Tamamen kendine oynayıp, şutları girmeyince de takıma zarar veren küçük maçların oyuncusu.

Anete Steinberga beli bir standardı olan ve ne yaptığını en iyi bilen oyuncumuz. Zofia Hruscakova ise bu takımda hiç yeri olmayan bir oyuncu.

Kişisel görüşüm takımın başında iyi bir koç olmadığı ve karşı taraf kadar da para saçamayacağımız için şampiyonluk şansımız yok. Bundan sonra amacımız Meltem Yıldızhan, Sude Yılmaz, Miray Balotu gibi genç oyuncularınıza daha fazla süre vererek gelecek senelere hazırlanmak olmalı.

Saygılar.
 
Maçın analizini yapabilir misiniz? 1.periyodu çıkarırsak 52-39 üstünlüğümüz var aslında.Teşekkür ederim...

İzleyemedim maçı. İlk periyottan sonra maç bitmiş zaten yorum yapılacak bir şey yok. Son 3 periyottaki çaba da sadece makul kaybetmemizi sağlamış. Bu takımın Fenerbahçe'ye karşı periyotta 8 sayı atabilmesini anlarım ama 10 dakikada 35 sayı yemesi kabul edilemez.
 
Buna katılmıyorum. Geçen sene daha güçlüydük güç kaybettik. Eurocup'tan erken elendik belki ama takımın ivmesi iyi bir şeyler yapma yolunda ilerliyordu. Ne Macaulay'ı ne Işıl'ı ne Tilbe'yi tutabildik yerlerine görece daha düşük profilli oyuncular geldi. Evet saha içinde Efe Güven eleştirilecek belki ama basketbol branşında olan her kötü şeyin sorumlusu yönetimdir. Bilerek yapmadığı veya yaptığı yanlış hamlelerden dolayı.
 
Buna katılmıyorum. Geçen sene daha güçlüydük güç kaybettik. Eurocup'tan erken elendik belki ama takımın ivmesi iyi bir şeyler yapma yolunda ilerliyordu. Ne Macaulay'ı ne Işıl'ı ne Tilbe'yi tutabildik yerlerine görece daha düşük profilli oyuncular geldi. Evet saha içinde Efe Güven eleştirilecek belki ama basketbol branşında olan her kötü şeyin sorumlusu yönetimdir. Bilerek yapmadığı veya yaptığı yanlış hamlelerden dolayı.
Oytun Özer özelinde söyledim. Yeni geldi bu adam ve elinden geleni yapıyor. Senelerdir dilendiğimiz Quanitra'yı hemen aldı getirdi hoca isteyince.
 
Oytun Özer özelinde söyledim. Yeni geldi bu adam ve elinden geleni yapıyor. Senelerdir dilendiğimiz Quanitra'yı hemen aldı getirdi hoca isteyince.

Bir şey yaptığını düşünmüyorum. Transfer yapmaksa mesele geçen sene de yapılıyordu. Sıkışınca transfer yapmak doğal sene başından beri herkes bu takımda kısa eksiği olduğunu biliyordu. O anda menajeri getirmiştir kontratı şartlar uygun olmuştur alınmıştır. Ekstra bir başarı gösterdiklerini düşünmüyorum, hatta geçen seneden daha gerideyiz takım ve kadro olarak.
 
Bir şey yaptığını düşünmüyorum. Transfer yapmaksa mesele geçen sene de yapılıyordu. Sıkışınca transfer yapmak doğal sene başından beri herkes bu takımda kısa eksiği olduğunu biliyordu. O anda menajeri getirmiştir kontratı şartlar uygun olmuştur alınmıştır. Ekstra bir başarı gösterdiklerini düşünmüyorum, hatta geçen seneden daha gerideyiz takım ve kadro olarak.
Geçen sene bir yönetici cebinden parasını vermek istemesine ve sakat oyuncularımız olmasına rağmen Angel yada başka bir transfer olmamıştı. En azından bu sene bir şekilde alındı. Evet olması gereken normal şeyler bunlar ama sürekli kötüye alıştığımız ve ilgisizlik olan şubede bana göre başarıdır.
 
Bu takım tek Courtney ile yurumez. Yabancıların neredeyse çoğu kalitesiz. Fb de 3 ust duzey yabancı var. Bizde 1. Neyse transfer yapanlar kafalarına göre takılsınlar. Kim ne derse boş.
 

Üst