Küçük Erkek Takımı ( 2011-2012 Sezonu )

Küçük Erkekler Seri A Beyaz Grubunda yer alan Galatasaray, 4 haftası geride kalan ligde namağlup yoluna devam ediyor. Sezon boyunca bilgileri paylaşacağız.

Rakiplerimiz:

Anadolu Efes
Pertevniyal
Bayrampaşa Sancak
Yeşilyurt
İBB
İTÜ
İstanbul Kadıköy

Oynadığımız maçlar:

İTÜ 29 - Galatasaray 87

Galatasaray 117 - Yeşilyurt 37

Bayrampaşa Sancak 38 - Galatasaray 73

Galatasaray 74 - İBB 38
 
19 Ekim günü İstanbul Kadıköy ile karşılaşan Galatasaray maçtan 106-29 galip ayrıldı. Grupta 5/5, birinciliği Anadolu Efes ile paylaşıyoruz.
 
Küçük Erkek takımımız, gruptaki 6. maçında bugün Pertevniyal ile karşılaştı. Baştan sona önde götürdüğümüz oyunda, yüzümüzün gülmesini sağlayacak bir çok etmen vardı sahada. 12 oyuncumuz olmasa da, 10 oyuncumuzu da aktif bir şekilde kullandık ve üstünlüğün yanı sıra, müthiş keyif veren bir oyunumuz vardı. 40 dakika boyunca tribünde olan herkesin alkışını alan, gelecek adına umutla bakmamızı rahatlıkla sağlayacak takım ve oyunculara sahibiz. Başta da söyleyeyim, sonda da tekrar edeceğim, bu takımın en az 1 maçına mutlaka gidin, keyif alın.

Galatasaray 109 - Pertevniyal 51.

1. periyot: 24-17
2. periyot: 23-13
3. periyot: 42-11
4. periyot: 20-10

Küçük takım kategorisinde, ilk periyot ve ikinci periyot tamamen farklı beş oynama zorunluluğu var. İkinci yarıda karma bir kadro oyuna sürülüyor, böylelikle bütün oyuncuları sahada görme şansını elde edebiliyoruz. Bu noktadan ilerleyerek, üçüncü periyotta iki beşin karması oynadı ve sonuca dikkat edelim. :)

Oyunumuza değinmeden önce mutlaka belirtmeliyim ki, bugüne kadar Galatasaray altyapı kategorilerinde gördüğüm en fizikli takımı karşımda buldum. Hemen hemen her pozisyonunda rakibinden üstün fizikli oyunculara sahiptik. Bunu ilk defa tecrübe etmenin verdiği duygu da çok güzelmiş açıkçası, parkedeki yansıması da öyle oldu elbette.

Oyunun hücum tarafında, müthiş baskın bir takıma sahibiz. Bu gücün en önemli kaynağını ise, savunmada yaptığımız işlerden sonra hızlı hücumlar ile buluyoruz. Bugün 109 sayımızın, abartmıyorum 40-50'sini hızlı hücumdan bulduk. Böylesine çok iyi koşan ve fizik açısından öne çıkan bir takıma sahip olunca, sayı potansiyelimiz bir anda nirvanaya ulaşıyor. Birebir olarak takımı rahatlatacak bir çok oyuncuya sahip olmamız, rakibimizden fersah fersah önde olmamızın en önemli sebebi. Her hücumda farklı bir ismi öne çıkartabiliyoruz ve hücum anlamında tıkanan bir yapı asla karşınıza çıkmıyor. Bu akıcı hücum tempomuza, rakibin de ayak uydurması imkansız oluyor tabii. Sadece üçüncü periyotta attığımız 42 rakamını, bu bağlamda değerlendirebiliriz.

Savunma tarafına geldiğimizde, Oktay Mahmuti esintilerini görmedik desem yalan olur sanırım. :) İstatistikleri tutamadık maalesef ama, 20'nin üzerinde top kaybına zorladık rakibimizi, daha fazlası da olabilir. Bunun yanında, oyuncularımızın fizik olarak üstünlükleri, top çalma konusunda büyük bir fark yarattı. En az 6-7 kere ara pas yaptık, en az bir o kadar da rakip oyuncunun elinden top çalmamız var. Bu boğucu savunmada, silahları çok az olan Pertevniyal'ın da etkinlik şansı epey azaldı, 51 sayı bulabildiler ancak.

İsim konusunda yine eksikliklerim var maalesef, sezonun ilerleyen zamanlarda kapatacağım bunları.

12' : Takımda, hiç bir tereddüt yaşamadan en fazla umut duyduğum oyuncu. Dripling yeteneği muazzam, potaya çok rahat gidebiliyor ve bitiriciliği de iyi seviyesine yakın. Fiziğinin de iyi olması, sahada direk fark edilen ilk oyuncu olmasını sağlıyor. Takımın birden fazla silahı olmasına rağmen, bir çok anda sorumluluk alan ilk isim olarak onu gördük, kendine güveni de gayet iyi. Kendisi hakkında fazla iyi bir şey söylemeyeceğim, böyle devam ederse yakında zaten adı da herkes tarafından duyulur, çizgi aşağıya inmesin yeterli.

10': İlk beşin lideri konumundaydı. Hücumda fiziğini kullanarak pota altında çok kolay isabetler buldu, sayı anlamında takımı rahatlattı. Ancak onun en çok dikkat çeken noktası, savunmadaki konsantrasyonu ve takımın savunma lideri konumunda olması. Bu özelliği ile birlikte bir çok top çaldı, takımı hücuma daha hızlı çıkardı. Hücumda opsiyonları fazla değil ancak, iyi çalışarak komple bir oyuncu olabilir. Bu savunma gücünün üstüne ekleyebileceği özellikleri ile birlikte dikkat çeken bir oyuncu olması hiç zor değil.

14': Sahada en fazla dikkat çeken oyuncuydu, fiziğinden dolayı. En az 1.90 boyu var, ki küçük kategorisinde olduğunu düşünürsek bu oyuncunun nerelere gideceğini düşünemiyorum bile. Boyuna rağmen, kalıbının çok ince olması onu dominant bir görüntüye bürünmesini engelliyor. O boyuna rağmen yumuşak bir bileği var, orta mesafeden sayı bulabiliyor. Bu dikkat çekici fiziğini iyi yönlendirmek gerekiyor, o kategoride onun boyunda bir oyuncu bulmak gerçekten çok zor ve sahada daha etkili bir görüntüde olmasını bekliyoruz. Bu arada ikinci yarı bir pozisyonda belinden sakatlandı, umarım ciddi bir durumu yoktur.

8 ( Türkay ): Oturduğum eski yerden dolayı kendisini birebir tanıyorum, oyununun ince detaylarını da iyi bildiğimi düşünüyorum. Onu ilk defa izlemiyorum, daha iyi yerlere gelmesini de çok zor bulmuyorum ama geliştirmesi gereken çok yönü var. Takımımızdaki en iyi fundemantal özelliklere sahip oyuncu. Orta mesafesi de iyi ve kendi pozisyonu yaratabilme yeteneğine sahip. Bu teknik özelliklerini, fiziğiyle birleştirmesi gerekiyor. Uzun bir oyuncu değil ancak, kalıbı iyi ve güçlü. Bunların yanına eklemesi gereken tek şey; hız. 3 hızlı hücumu bitirdi, takımın en öndeki ismi olarak. Buna rağmen bunu söylüyorum çünkü özel yeteneklere sahip. Herkesten daha fazla çalışırsa, iyi bir rol oyuncusu olacaktır.

Takımımıza bu performansından dolayı tebriklerimi iletiyorum. Her anı keyifle dolu bir oyundu, artık geriye tek rakip kalıyor; Anadolu Efes. Bu maça gelebilecek herkesi bekliyorum bu arada, bu çocuklara destek vermek lazım.
 
En son Pertevniyal maçında yazmışım buraya, yine bir Pertevniyal maçıyla geri dönüyoruz. Arada geçen 6 maça en ufak bir değinmeme olması yüzünden özür diliyorum, gerekli önemi gösteremedik. 6 maçın sonuçları ;

Galatasaray 51 - Anadolu Efes 57
Galatasaray 88 - Yeşilyurt 40
Galatasaray 68 - İTÜ 33
Galatasaray 72 - Bayrampaşa sancak 20
Galatasaray 80 - İBB 47
Galatasaray 96 - İstanbul Kadıköy 20

Bugünkü maç öncesi 12 maçta sadece 1 mağlubiyeti bulunan takımımız, bugün galibiyet hanesine bir yenisini ekledi.

Galatasaray 79 - Pertevniyal 33

1. Periyot : 22-8
2. Periyot : 16-11 (38-19)
3. Periyot : 17-12 (55-31)
4. Periyot : 24-2 (79-33)

Yaklaşık bir aylık aranın ardından takımı izleyince, son görüntünün bir kaç değişikliğe uğradığını fark ettim. İlk beşte 2 önemli değişiklik yapılmış, takım hücumda daha derli toplu görüntü çizerken, hızlı hücum odaklı bir oyun anlayışı yerine gelmiş. Ayrıca savunmada kemerleri sıkınca rakipten inanılmaz ağır basan bir görüntümüz oluşuyor, fizik üstünlüğümüzden dolayı. Son periyotta bunu net olarak gösterdik, rakibe sadece tek basket imkanı verdik.

Maçın başlangıç kısmında, rakip kısaları orta sahayı geçince ikili sıkıştırma getirerek top çalma yollarına gittik. Bu baskının getirdiği 10-12 top çalma var ama aynı paralellikte bitiriş konusunda başarılı olduğumuzu söylemek güç. Bu noktada Buğra'nın kötü gününde olması önemli bir etken. Tempolu oyun anlayışı bazı rakipler karşısında işleyebilir ancak uzun vadede ne kadar verimli olabilir orası tartışılır, iki maçını izleme şansı yakaladığım takımın bu özelliğini kısa tutmam daha sağlıklı olur.

Takım olarak en çok dikkat çeken iki olay, ribaundlarda resmen rakip takımı ezmemiz ve dış şut eksikliğimizin çok bariz olması. Şöyle ki, 5-6 üçlük veya daha fazlasında gözüm yok ancak 79 sayımızın neredeyse tamamı turnike ve pota altı bitirişinden gelmesi düşündürücü. Oyuncuların gelişiminin sürdüğü günlerde şuttan uzak kalması iyi değil, ki takımın bütün önemli oyuncuları şut konusunda çok çekimser. Özellikle Kürşat - Buğra - Türkay üçlüsünün daha fazla şut denemesi gerekir, rakip takımların gömülmesini de engellenebilir belli ölçüde.

Oyuncu bazında, biri Turgay diğeri de Buğra, ikisi de en fazla öne çıkan isimler. 2.06 boyundaki Turgay herkesten iki baş yüksekte olmanın avantajını fena kullanmıyor. Ribaundlarda üstünlüğü çok fazla ve kolayca sayıya ulaşabiliyor. Bileği de yumuşak sayılabilir, güç konusunda kendisini geliştirmeye devam ettikçe daha da büyük oyuncu olacak. Diğer Buğra ise, benim takımda en beğendiğim isim. 5 numara hariç, bütün pozisyonlarda oynayabilecek potansiyele sahip. Sahayı çok hızlı kat ediyor ve fundemantal özellikleri gayet iyi. Şut konusunda eğer kendisini geliştirirse önemli bir potansiyel haline gelecektir.

Son olarak, Dünya'nın en kötü hakemlerini şu maçlarda izlemek çok can sıkıcı. Gelecek hakem nesili böyleyse eğer vay Türk basketbolunun haline.
 
Selam;
Uzun zamandır galatasaray alt yapılarında 98 jenerasyonu gibi bir jenerasyon olmadı .
Bunu çok iyi değerlendiren bir hoca kadromuz mevcut bizlerde yanlarında olmalıyız..Geçtiğimiz sene tüm erkek takım alt yapı olarak Türkiye şampiyonalarına gitti,zannediyorum ki bu bir ilk,aynı zamanda 30 sene sonra 95 doğumlular yıldız takım olarak final oynadı,ama bu sene altın hedefi kesin konulan bir küçük takımımız var.sahip cıkalım...
 
Oyunamı geldik :

Herkezin bildiği gibi pertevniyal efes pilot takımı ve haftaya yani 20/12/2011 salı günü yenersek ki büyük bir ihtimal istanbul şampiyonu olacağımız yada hala iddiamızı devam ettireceğimiz bir efes maçımız var...

Bizim için çok önemli olmayan rahat galibiyet alacağımız bir pertev maçı yaşadık.

Maç zaten 40 oldu...

Son periyot 99 luların ağırlıkta olduğu bir beş vardı...

Karşı takımın bazı oyuncuları özellikle ilk maç çok eksikliğini yaşadığımız salı günü oynayacak olan ve boyalı alanda etkili şut yüzdesi fazla cem'i sakatlama pahasına sertlik le bıktırmaya çalıştılar.

Hocamız bu oyuna gelmedi ve son periyot zaten 40 olan maçta tecrübe kazanılsın ve sakatlık olmasın diye az süre bulan oyuncularla sahadaydı...

Ama aldığı ilk teknik faul den sonra yerinden kalkmasada oyunu anlasada karşı takımın antrenörünün bir faul sonrası sahaya girerek bizim oyuncumuza müdahele etmesine dayanamadı..bence kimse o yaş gurubunda mu müdahele ye dayanamaz...
maç hakemine bu olayı gösterince 2 .teknik faul 'ü aldı

Ve bir maç ceza o maç efes maçı.........

Ayrıca ben salı günü 18:30 da ahmetçömert te olacağım çünki salı günü maçımızın
öncesinde bayrampaşasançak-pertevniyal(efes pilot takımı)
sonrasında anadoluefes -gençyeşilyurt

maçları olacak 3 efes maçı arka arkaya ortasında biz dikkat çekici değilmi
ben 3 maç' ıda seyredeceğim sizleri de beklerim...

sonrasında
 
Galatasaray 36 - Anadolu Efes 52.

1. Periyot : 6-16
2. Periyot : 5-8 (11-24)
3. Periyot : 14-18 (25-42)
4. Periyot : 11-10 (36-52)

Takımımız bu sezon ki en kötü performansını sergiledi kuşkusuz. Bunda bir maç önce yaşanan teknik fauller ve koç Hasan Serbest'in tribünde olmasını da bağlayabiliriz. Tribünlerin de baya dolu olması, oyuncuların psikolojilerini kesinlikle etkiledi. İlk maçın 6 sayı ile bittiğini ve o maçta eksiklerimizin de olduğunu belirtelim ayrıca.

Bir önceki maçta değindiğim gibi, takımımızda şut eksikliğinin boyutu çok fazla. Anadolu Efes'li oyuncuların sistem dahilinde bulduğu boş atışları değerlendirmesi, hücum anlamında daha rahat bir maç geçirmelerini sağladı. Oyuncularımızın şut performansının düşük olmasının yanında, hızlı hücumlarda da kolay atışları değerlendirememesi, sezonun en düşük skorumuzu ortaya çıkardı.

Turgay ve Buğrahan takımın en etkili iki oyuncusu, bugün ikisi de durgun günündeydiler. Ön plana çıkan bu iki oyuncunun sönük kaldığı karşılaşmada oyuncu bazında konuşabileceğimiz bir isim yok. Cem'in oyunun son anlarında mücadelesi takdire şayandı.
 
Evet beklenen sonuç!!

hocamız tribünde,aşırıbaskı kaldırılamayaçak bir psikoloji yaratıyor..

unutmayalım bu basketbol,ve oyun ama her ne hikmetse oyuna gelen biz!!

sadece siz lere anadolu efes Bench ine yardımcı olmak,oyuncuları motive etmek,yada adı neyse onu yapmak için gelen teknik heyeti yazıyorum..

Ufuk SARICA
a takım coach
Tamer OYGUÇ
Menderes hoca (altyapısorumluları)
Andaç hoca (yıldız takım coach)
Bilal hoca (genc takım coach)
Serkan BUL (altyapı idareci)

yani tam kadro....
 
Galatasaray 66 - Fenerbahçe 63

1.Periyot : 14-9
2.Periyot : 13-10 (27-19)
3.Periyot : 19-20 (46-39)
4.Periyot : 20-24 (66-63)

Normal sezonda sadece Beşiktaş'a karşı mağlubiyet alan Fenerbahçe'yi bugün iyi bir oyunla mağlup etmeyi başardık. Kendilerine ikinci mağlubiyeti yaşatan takımımız, Türkiye Şampiyonası öncesi başarı adına umut verdi.

Öncelikle şunu söylemek gerekiyor ki, takımımız maça kafaca çok iyi hazırlanmış. Yaşlarının epey küçük olmasından dolayı oyun içinde doğal olarak düşüşler yaşansa da, genel tabloda mental kısımda ağır basan taraf takımımızdı. Bunun en net örneğini, 9-1'lik oyun başlangıcında gördük. Savunmada herkesin konuşması, yardımlaşmayı asla atlamamamız Fenerbahçe'nin hücum kısmında epey zorlanmasına sebep oldu. İlk periyotta buldukları 9 sayıda sadece 3 saha içi baskete izin verdik. Bunun yanında, Buğra & Tugay ikilisinin etkinliklerini gösterebilecek hücumları hazırlamamız, hücumda kolay sayılara ulaşmamızı sağladı. 14-9.

Küçük kategorisinde kuraldan dolayı tamamen farklı ikinci beşimizde, öne çıkan iki isim Kürşat ile Cem. Bu iki oyuncunun üretkenliği sahada bizim adımıza her şeyi daha iyi gösterebiliyor. Oyunun başlangıcına yakın bir seri ile, skoru 20-9'a çekerek oyunda ağırlığımızı iyice gösterdik. Bu bölümde savunma kısmında yaptığımız ara paslar çok dikkat çekiciydi. Skoru istediğimiz seviyeye çekmemizin hemen ardından, Fenerbahçe'nin pota altında oynayan 7 numaralı oyuncusunun baş rolde olmasıyla geri geldiler. Pota altı kaynaklı sayıları fazla gördüğümüz ikinci periyotu 8 sayı farkla önde bitirdik, 27-19.

İkinci yarıda farklı beş kuralının olmamasından dolayı etkili bütün oyuncularımızı sahaya sürdük. Cem & Kürşat & Buğra & Tugay dörtlüsünün sahada olması, hücum potansiyeli açısından bize güven veriyordu. Bu periyotun kilit noktası, F.bahçe'nin başladığı tam saha baskıyı nasıl cezalandırmamız gerektiğiydi. Maalesef yaptıkları bu baskıyı, elimizde bulunan yetenekli isimlere rağmen iyi değerlendirdiğimizi söyleyemiyorum. Buna rağmen bulduğumuz 19 sayı gayet iyi bir rakam. Yaptıkları baskıdan doğan bir kaç basketi bulan F.bahçe hücumda daha etkiliydi. Bu dakikalarda düdüklerin de kötü olduğunun altını çizmek gerekiyor. 46-39.

Son periyot, gerginliğin had safhada olduğu dakikalara sahne oldu. Elde ettiğimiz farkı çok basit hatalarla sürekli tutamamamız, skorun altyapı kategorisinde de ''son topta'' belli olmasını sağladı. Son periyot, baskıyı en iyi şekilde değerlendirdiğimiz periyot oldu. Aklımda baskıdan çıktıktan sonra bulduğumuz 3 basket geliyor. Ayrıca bunun dışında, maç toplarında gelen iki tane sol turnike var, ikisi de enfesti, Cem ve Kürşat ikilisinden gelen. Faullerin bol olduğu son dakikalarda, hücumda ayakta kalan ve neredeyse kritik bütün basketlerden sayı ile ayrılan takımımız, karşılaşmadan 66-63 galip ayrılmayı başardı.

Bütün oyuncuları ve teknik ekibi galibiyetten ötürü tebrik ediyorum. Sadece 1 kez kaybeden ve Türkiye Şampiyonasında en önemli adaylardan olan F.bahçe'yi mağlup etmek önemli bir iş. Ayrıca onlarla ilk karşılaşmamızda maç Caferağa'da uzatmaya gitmiş, uzatma sonunda F.bahçe galibiyete ulaşabilmişti. Şampiyona adına F.bahçe'nin en çok çekineceği takımlardan birisi olacağız şüphesiz.

Oyuncu bazında bugün bir çok isme değinmek geliyor içimden ancak Buğra bugün arkadaşlarından bir adım öndeydi. Penetre üzerinden bulduğu sayılar gerçekten keyifli. Bunun yanında eklediği bir kaç tane orta mesafe var ki, o görüntüde durdurulması inanılmaz güçleşiyor. Kendisinin bu performansı gerçekten ilerisi adına değerli. Bu ismin 4-5 sene içerisinde daha iyi yerlere geleceğinden şüphem yok. Umarım çizgisini yükselterek oyununa devam eder. Tebrikler Buğra.
 
Teknik taktik her şeyi belirtmiş Arca da bu hakemlere yazıklar olsun faul kararlarındaki çifte standardı geçtim maç boyu itiraz eden Fb koçu teknik faul almadan maçı tamamladı hatta sonlarda rakip oyuncu hakeme acayip hareketler yaptı teknik çıkmadı ama bizim koç faul diye bağırdı ve direk teknik çıktı hem de çok uzaktı hakeme. Küfür filan etse anlayacam, o oyuncunun yaptıklarından sonra delirdik biz de teknik çıkmadı diye bize dönüp işimize karışmayın diyor utanmadan bize de teknik çalacaklardı ayıp ya şu kategoride de kötü niyetli olunmaz. Zaten hakemleri de Fb'ye yakın birisinin atadığını bilinen bir şey, o ne isterse atanıyor altyapıdaki kız maçlarında araştırmıştık bu durumu... Hayır burada kazansanız nolacak önemli olan oyuncunun gelişimi ama bunu anlamak istemiyorlar çok değişik kafalardalar.
 
Galatasaray 67 - Beşiktaş 74

1.Periyot : 14-19
2.Periyot : 19-22 (33-41)
3.Periyot : 15-13 (48-54)
4.Periyot : 19-20 (67-74)

Bir önceki maçta güçlü rakibi Fenerbahçe'yi mağlup eden takımımız, bu hafta Beşiktaş karşısına çıktı. Fenerbahçe maçında oyuna girmeyen oyuncudan, yardımcı antrenörümüze kadar bulunan bütün kişilerin inanılmaz bir konsantrasyonuna şahit olmuştuk. Galibiyeti getiren en önemli unsur buydu hiç kuşkusuz. İlk periyotun ortalarında izlemeye başladığımız bu maçta, bölüm bölüm sahaya iyi işler koysa da genel tabloda takımımızın maçı istediğini söyleyemeyeceğim. Savunma kısmında fiziği ile önemli işler yapabilen Tugay ve Buğra gibi iki oyuncumuz bulunsa da, iki oyuncumuzun da kötü günlerinde olması takımımızı çok etkiledi. Buğra'nın özellikle hücum kısmında istediği şeyleri yansıtabildiğini söylemek güç. Müthiş bir Fenerbahçe maçının ardından bizde ufak da olsa bir hayal kırıklığı yarattı ancak daha yaşı çok genç, potansiyeline güveniyoruz daha iyi günlere gitmesi için çalışmaya devam.

Beşiktaş'ın özellikle şut konusunda bu kategoride görmeye alışık olmadığım tarzda iki ön plana çıkan oyuncusu var. İki oyuncunun da bileğinin daha bu yaşlardan düzgün olması onlar adına büyük avantaj. Bu avantajlarını maç boyunca da parkeye yansıttılar. Özellikle maçın sonunda yaptığımız her teknik faulü değerlendiler, böylelikle farkı kapatmamızı ortadan kaldılar.

Önemli bir galibiyetin ardından oyuncularımızda konsantrasyon eksikliği mevcuttu. Şampiyona öncesi Beşiktaş'a karşı bu prova iyi olmadı ancak telafisi mümkün, potansiyelimiz doğrultusunda oynarsak daha başarılı günler yaşayacaktır takımımız.

Oyuncu özelinde Cem'i çok beğendim. Ribaund kısmında etkinliği onu farklı kılıyor. Orta mesafe şutunun gelişmesiyle daha tehlikeli bir oyuncu olacaktır.
 
Küçük Erkeklerde Yarı Finaldeyiz!


Küçük Erkekler Türkiye Şampiyonası’nın çeyrek final mücadelelerinin ilkinde Bandırma Kırmızı ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Maçı Galatasaray 66-63 kazanarak yarı finale yükselen ilk takım oldu.

Maça Bandırma Kırmızı çok etkili balarken Yesukan Onar-Uğurcan Yenice ikilisiyle skor buldu ve ilk periyodu 10-23 önde tamamladı. İkinci periyotta boyalı alanı etkili kullanan ve Barkın Oflaz ile basketler bulan sarı Kırmızılılar farkı eriterek soyunma odasına 35-36 geride gitti.

İkinci yarıya iki takım da savunma dirençlerini arttırarak başladı ve potalarında kolay sayıya izin vermedi. Maçın 26. dakikasında Galatasaray, Cem Kayatürk’ün basketiyle ilk kez skor üstünlüğünü 42-40 ile ele geçirirken, Bandırma temsilcisi Uğurcan Yenice ile suskunluğunu bozdu. Son periyoda Galatasaray 49-47 önde girdi. Final periyodunda daha az hata yapan ve Barkın Oflaz-Kürşad Özdemir ikilisiyle etkili olan Sarı Kırmızılılar maçtan 66-63 galip ayrıldı.
SALON: Yaşar Doğu

GALATASARAY: (66)Türkay Barutçuoğlu 6 (1 ribaund-1 asist), Can Ertugay 6 (1 ribaund), Mert Yağız Barışık 2, Cem Kayatürk 15 (6 ribaund-1 asist), Mustafa Başer (2 ribaund-1 asist), Kürşad Özdemir 15 (4 ribaund-1 asist), Barkın Oflaz 12 (10 ribaund-4 asist), Buğrahan Yorulmaz 8 (9 ribaund), Turgay Kazak 2 (5 ribaund), Servet Alperan Kumaz, Serdar Koçyiğit (1 ribaund-1 asist),


Takımımızın yarı finaldeki rakibi Fenerbahçe'yi 65-61 ile deviren Dokuz Eylül Gençlik oldu. Yarı final mücadelesi 26 Mayıs Cumartesi günü saat 15.00'te Yaşar Doğu Spor Salonu'nda gerçekleşecek. Taraftarlarımızın bu maçta da takımımıza destek olması bekleniyor.
 

Üst