Özge Alev, Hakan Acer, Emre Vatansever Söyleşi

Takım menajeri Özge Alev, asistan koçlarımız Hakan Acer ve Emre Vatansever ile önce kendileri, sonrasında takım ve oyuncularımız üzerine uzunca bir söyleşi yaptık. Bize zaman ayırdıkları için kendilerine ve röportajı gerçekleştirmemizde bize yardımcı olan Müge Erdem'e teşekkür ediyoruz.

Bu üç değerli isimlere ilk sorumuz kariyerleri ve Galatasaray’daki görev tanımları üzerine oldu:
Özge Alev: 1999’dan, 2008’e TBF’de çeşitli görevlerde çalıştım, MHK Sekreterliği ve istatistik görevi yaptım. Bölgesel Ligler Sorumlusu olarak çalışırken, A Milli Takım sorumlusu Mihriban Oğuz’la beraber çalışmalarımız oldu. O, Galatasaray’a geldikten sonra bir görüşmemizde alt yapı için birini aradıklarını söylediler. Federasyondaki görevi tamamladığımı düşünüyordum, bir kulüp takımında çalışmak isteğimin yanında bu teklifin taraftarı olduğum Galatasaray’dan gelmesi beni çok heyecanlandırdı. Murat Tümer’le de daha önceden çalışmıştık, 2-3 gün içinde göreve başladım bu olaydan sonra. İlk görevim alt yapı ile ilgili olsa da Eurocup şampiyonluğuna uzandığımız dönemde işler arttığı için A Takım’la birlikte çalışmaya da başladım. Mihriban Oğuz’un görevden ayrılmasıyla, Müge Erdem’le beraber A Takım’daki görevimi sürdürüyorum.

FIBA yazışmalarını yürütüyorum, hakem organizasyonlarında görev alıyorum. Müge Erdem’in de yükünü hafifletmeye çalışıyorum. Yabancı oyuncuların kalacağı yerden, yiyeceği yemeğe kadar birçok konuda veya herhangi bir başka sorunları olduğunda onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Sezon başladığında özellikle yabancı oyuncularla ilgilenmek olsa da görevim, yerli oyuncularla da dostluğumuz devam ediyor tabii. Tüm oyuncuların üstleriyle ilişkilerini sağlamak da görev kapsamıma giriyor.

Hakan Acer: Bursa’da başladım antrenörlük kariyerime 1993 yılında, 1997/98 sezonunda Galatasaray’a geldim. 4 sene boyunca alt yapıda görev alıp, genç takım antrenörlüğü yaptım. O dönemde Gençlerde; 1 kez Türkiye Şampiyonluğu, 2 kez ikincilik, 1 kez de üçüncülük yaşadık, ayrıca Yıldızlar’da da Türkiye Şampiyonluğumuz var. Milli Takıma 5 tane oyuncu yollamıştık alt yapımızdan. Daha sonrasında 2001 yılında kulüpten ayrılmak zorunda kaldım ve Beşiktaş ile anlaştım. Orada da 5 sene boyunca A Takım Yardımcı Antrenörlüğü ve Genç Takım Antrenörlüğü yaptım. Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra, bir sene beklemem gerekti. Galatasaray’ın Mihriban Oğuz, Ahmet Dedehayır, Selçuk İren ve Cem Akdağ ile tekrar yatırım yapmasıyla, Mihriban Oğuz ve Cem Akdağ’ın ortak kararı sonrasında yardımcı koç olarak tekrar Galatasaray’a döndüm. Üst üste 5, toplamda 10. yılım olacak Galatasaray’da. 2 Türkiye Kupası, herkesin unutamadığı 5.5 oyuncu ile oynanan bir final serisi, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası ve en önemlisi bayan basketbol tarihimizde ilk olan Avrupa Şampiyonluğu var. Bu süreçte 1.5 ay olsa da Head Coach’luk yapmam, Imperial ve çeyrek finalde Chevakata serilerine Head Coach olarak çıkmam, gururumu arttırdı. Görev süremde sürekli artan bir ivme oldu, bu seneyle birlikte bütün kupaları da almak istiyoruz.

Cem Akdağ ile ilk sezonumuzda, ben tek asistandım buradaki. Hem Eurocup hem de TKBL oynuyorduk. Çok yoğun bir sezon oldu benim için. Florya’da uyuduğum geceler oluyordu, hatta bir anımı anlatayım: 2008 sezonunda sahada 5-6 kişilik rotasyonla mücadele etmemizin yanında antrenmanlarda da 10 kişiyi zor tamamlıyorduk. Cem Ağabey’in ricası üzerine bir antrenmanda takıma girdim ve maçın 20. dakikasında aşil tendonum koptu. Böylece takım asistansız kaldı, kuryeler aracılığı ile evde çalışmaya devam ettim, Özge Alev çok yardımcı oldu o dönemde. Sezon bittikten sonra gelişime açık, donanımı olan bir arkadaşa ihtiyaç duyduk ve Emre Vatansever’i dahil ettik ekibi. Böylece daha profesyonel bir ortam oluştu, daha detaylı analizler yapabildik. Görev kapsamıma gelirsek; koçun alacağı kararlara yardımcı olmak ve rakip analizleri (savunmaları, hücumları, rakip oyuncu bilgileri ve özellikleri, onlara nasıl önlem alabiliriz) üzerine çalışmalar yapıyorum. İşin görsel kısmını, oyunculara izleteceğimiz kısmını da Emre Vatansever yapıyor. Antrenman şeklini de kimi zaman kondisyonerin katılımıyla birlikte belirliyoruz. Yüklenelim mi, hücum mu çalışalım, yoksa savunmamı koçla birlikte bunun kararını alıyoruz, takvimin yoğunluğuna göre.

Emre Vatansever: Hakan Acer ile benzer yanlarımız var, ben de Bursalı’yım. 2001 yılında üniversite (Marmara Üniversitesi-Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu) için İstanbul’a gelmemle basketbolu bıraktım ve antrenörlüğe başladım okulla birlikte. Bir süre spor okullarında görev aldım. Daha sonra 5 yılı aşkın, bir bölümü Müge Erdem’le beraber, Migrosspor’da görev aldım alt yapıda ve A Takım yardımcı antrenörlüğünde. Daha sonra bir sene askerlik görevimi yaptım, döndüğümde Migrosspor faaliyetlerine son verdi. Galatasaray’a görüşmeye çağrıldım, kulübün bir asistan koça daha ihtiyaç olduğunu ve bu göreve beni layık gördüklerini söylediler. Hakan Acer, Müge Erdem, Mirhiban Oğuz, Özge Alev hepsi bir şekilde tanıdığım ve çalıştığım isimlerdi. Onlarla birlikte olmak için ve Galatasaraylı olduğum için sevinçle kabul ettim bu görevi. Üçüncü senemi tamamladım kulüpte, bu 4. yılım olacak.

Buraya geldiğimde farklı görev beni bekliyordu, hem A takım olması hem de Euroleague seviyesinde bir kulüp olması yeniydi benim için. Tabii buna karşın herhangi bir çekincem olmadı, çünkü Galatasaray’da görev almak bir çekince yaratmaktan önce burayı hak etmenizi gerektiriyor. Geldiğimde burada mevcut bir sistem vardı Hakan Ağabey’in oluşturduğu. Sağ olsun bana bir rahatlık da verdi, bu benim için dönüm noktası oldu. Bir işin parçası olmanın yanında, kendi çalışma tarzımı yansıtabilmem iyi oldu. Hiçbir Head Coach veya Hakan Ağabey bir kısıtlama koymadılar işime. İşin elektronik ve analiz kısmını profesyonelleştirdik. Bilgisayara döktük bu işleri. Ekibe katıldıktan sonra benim de uykusuz kaldığım, çok yorulduğum dönemler oldu. Benden önce Hakan Ağabey’in tek başına bu işi nasıl yaptığına şaşırdım ben de. Toparlarsak; görsel analizleri yapmak ve bunu koça ulaştırmak benim görevim. Kişisel araştırmalarla hem kendimi hem de bu sistemi geliştirdiğimi söyleyebilirim. Hakan Ağabey’in de yardımlarıyla bırakın Kadınlar’ı, Erkekler Euroleague’deki birçok takımdan bile iyi bir analiz sistemimiz olduğunu düşünüyorum.

Bu yorucu tempo içinde daha kalabalık bir staff ile çalışmak isteyip, istemediklerini sorduk:
HA: Staff kadrosunu yeterli görüyorum, Euroleague’de eklendiğinde işler yoğunlaşıyor ama gerektiği zaman alt yapıdan antrenörler de bize yardımcı oluyorlar. Euroleague maçları geç bitiyor, yapmamız gereken işlemler var, maçı yüklemek, rakibe, hakemlere ve teknik komiserlere vermek gibi, genelde bu işleri Emre yapıyor ama dediğim gibi alt yapı hocalarından da destek alıyoruz. Bu sene aramıza Sena Hanım katıldı, kendisi genç, çalışkan ve iddialı biri. Bu işlerde Emre’ye yardımcı olacak ve ayrıca alt yapıda da görev alacak. Bu işlerin dışında saha içinde yeterli olduğumuzu düşünüyorum. Müge Erdem olsun, Özge hep yanımızda, doktorumuz, fizyoterapistimiz, Emre ve ben teknik olarak her türlü donanıma sahibiz.

ÖA: Euroleague maçlarında FIBA’nın isteği üzerinde hakem memnuniyetini sağlamak zorundayız. Karşılanmaları ve ağırlanmaları 3 gün boyunca kulüplere bırakılıyor, bizim için de kamp, antrenman derken en yoğun dönemimize denk geliyor bu süreç. Bu konuda teşekkür etmemiz gereken isimler var; Yıldız ve Genç Takım Antrenörümüz Efe Güven hakemleri karşılıyor, gezdiriyor otellerine bırakıyor. Ayrıca şoför arkadaşımız Özcan geç saatlerde olsa da bu işlerde görev alıyor. Her ikisine de teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Ceyhun Yıldızoğlu’nun çalışma ortamıyla ilgili sorumuzu, asistanı Hakan Hoca yanıtladı:
Ceyhun Hoca tartışmaya çok açık. Her türlü fikrinizi söyleyebilirsiniz. Sizi dinler, fikrinizi alır, katılıp-katılmadığını söyler ama tabii ki son karar ona kalır. Kimi zaman bir Pick&Roll savunması için bir saat tartıştığımızı söyleyebilirim.

Geçen sene, özellikle zorlu deplasmanlardaki, kötü karnemizin sebebini şu şekilde yanıtladı Özge Hanım ve Hakan Hoca:
ÖA: Geçen sene takım olabilmemiz süre aldı. Kızlar için değişik bir dönem oldu, staffta çok büyük değişiklikler olmamasına rağmen Esra, Nilay ve Yasemin ayrıldı takımdan. Işıl uzun bir süre sonra döndü. Yabancılar (buraya en alışkın isim Seimone da) çok motive değillerdi. Oyuncularla tek tek görüşmeyi seçtim, kendi adıma toplu aktiviteler yapsak takıma daha faydalı olabilirdi diyebilirim.

HA: Doğru kadroyu tam olarak kuramadığımızı biz de fark ettik, bir takım sorunlar ve eksikler bunu yapmamızı engelledi açıkçası. Takım kimyasını oturtmak kolay bir şey değil. Takımda yeni isimler vardı, koç yeniydi ve Sylvia Fowles ve Seimone Augustus isimlerine bakıp bu takım Euroleague şampiyonu olmalı diye abartılı yorumlar yapıldı. Kötü başlayınca, uzunca bir süre kötü gittik. Ama son dönemdeki takım ile baştaki takımın farklı olduğunu herkes gördü takım oturunca.

Bu sürece katkısı olduğunu düşündüğümüz Tamika Catchings’in gelişini sorduğumuzda…
ÖA: Tamika’nın gelmesiyle idman tempoları bile değişti, takımı çok değiştirdi.

HA: Onun gelmesiyle beraber başka bir boyuta geçtik. İnsanların güveni ve inancı arttı. Kimi zaman en iyi şutörün bile eli titriyordu ama Tamika’nın gelmesiyle bu güven sağlandı.

ÖA: Diana şu andaki takımda bu role en uygun isim, yaşça büyük. Kariyeri belli. Bunu yapmasını umuyoruz.

Milli Takımı Polonya’da izleyen Emre Hoca, Yıldızoğlu’nun takımının o mücadelesini buraya nasıl taşıyacağımızı ve sistemimizi anlattı:
Saha içinde herkesin aktif olduğu, bir saniye bile dinlenmeyen, savunma ve hücumda sürekli hareket eden, savunma baskısıyla çabuk ve kolay basket atabileceğimiz, hızlı setlerle potaya çabuk ulaşabileceğimiz bir sistem üzerine çalışıyoruz. Oyuncu tercihlerimizde bu sisteme uygun isimler, Diana ne yaptığını bildiğimiz bir oyuncu. Tina harika bir NCAA kariyerine sahip, Amerika Milli Takımı’nın ilk beş oyuncusunu aldık. Aklı ve fiziği ile istediğiniz her şeyi yapabilecek bir oyuncu. İsterseniz savunma isterseniz hücum yaptırın. Sylvia’yı geçen seneden biliyoruz, Türkiye Kupası ve final serisinde çok özel performanslar yaptı. Böyle isimlerle çalışırken onlar savunmacı olsa bile sayı attırabilirsiniz, atıcı olsalar da savunma yaptırabilirsiniz. Çünkü hepsi çok kapasiteli oyuncular. Alba Torrens’i MVP olmadan önce aldık, bunun büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum. Hem idari hem de teknik yönetimin. Bu oyuncuları puanlamamız gerekirken hiçbirine 5 üzerinden 4.5’un altında yıldız veremezsiniz. Yerli oyuncularımız da çok değerli isimler, Şaziye Avrupa Şampiyonası’yla tüm soru işaretlerini siliverdi, milli takımın çok önemli bir parçası. Işıl Türkiye’nin en önemli guardlarından biri, Bahar çok önemli bir oyuncu. Size ve basketbol bilgisi olarak istediğiniz her şeyi yapabilecek oyuncular. Koçun felsefesi içinde doğru yolda ilerlediğimizi düşünüyoruz. Ayrıca az önce Hakan Ağabey’in dediklerine ek olarak staff içinde yardımcı koçlar, kondisyonerimiz ve koç her konuda rahatça tartışabiliyoruz. Bu ortamın bize doğru basketbolu getireceğine inancımız tam.

Takımda birçok süperstar olmasının top kullanımında sıkıntı yaratabileceği konusundaki çekincemizi de Emre Hoca şu sözlerle bastırdı:
Buraya gelen tüm koçlar gibi Ceyhun Hoca da çok bilgili çok tecrübeli, Hakan Ağabey de öyle. Ben de 3 senedir bu işi yapıyorum. Onlara bu paylaşımı yaptırmak ve gerekli sayıda top kullandırtmak bizim işimiz, bunu yapacağız. Bunun için buradayız.

Beş yabancıdan biri hep tribünde olmak zorunda, seçimi nasıl yapacağız ve Euroleague’de durum nasıl?
HA: Öncelikle oyuncuların istatistiklerine, form durumlarına ve rakiplerin yapısına bakıp o hafta kime ihtiyacımız varsa o oyuncumuzu seçeceğiz.

ÖA: Euroleague’de toplam 4 kez kıta dışı oyuncu hakkı değiştirme hakkımız var. Zamanlar da kısıtlı oluyor. Bu değişiklikleri yapma şansımız çok esnek değil. Final-Eight başlamadan bu hakları kullanmak zorundasınız ayrıca. Prince Avrupa liginde oynayacak, Sylvia geç katılacak. Oynayıp oynamama konusunda fazla sorun olacağını sanmıyorum.

Merak edilen soru: Diana mı, Seimone mu?
ÖA: Diana’nın gelmesi beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Dünyanın en iyisi sonuçta. Ama Seimone hepimiz için apayrı bir insan. Taraftar da dahil herkesle çok özel bağları var, Seimone da artık %100’yle oynuyor. Her görüşmemizde Galatasaray’a ait olduğunu söylüyor ve burada rakibimize karşı yarım kalan bir hesabımız olduğunu düşünüyor. Duygusal bağlar da göz önüne alındığında Seimone’un da gelse burada çok faydalı olacağını düşünüyordum. Fakat artık Diana bizim oyuncumuz, umarım Seimone’dan daha da başarılı olur bu forma altında.

HA: Seimone harika bir skorer, kötü bir savunmacı olduğunu da düşünmüyorum. Onu nereden çıkarırsan çıkar, ne şekilde kullanırsan kullan topu çembere yollayacağından emin olabilirsin. Ama hücum konsantrasyonunun yüksek olması onu fazla yoruyor ve diğer istatistikleri düşüyor. Diana daha farklı, daha drivecı, şutuna çok güveniyor. Saha görüşü de daha yüksek. Kolejden beri şampiyon takımlarda oynuyor.

EV: Biz Seimone’la beraber çalıştığımız için onu tanıyor ve seviyoruz. Taurasi’yi henüz tanımıyoruz, ancak beraber çalıştıktan sonra bir karşılaştırma yapabilirim. Belki de geldiği gibi tüm tartışmayı bitirecek, bekleyip görmek en iyisi bu konuda.

Kadro yapısına eleştirilen eleştirileri staff’a yönelttik. Euroleague için yedek pivotumuzun kim olacağını ve sezon genelinde Işıl’ın nasıl yedekleneceğini sorduk. Sevindirici haberler aldık Hakan Hoca’dan:
Euroleague konusunda haklısınız, bu bölgeye bir Avrupalı transferi düşünüyoruz. Mart ayından beri transfer çalışmalarındayız, Sancho Lyttle ile fazla zaman kaybettik diyebiliriz. Bosman olması ve yeteneği onu özel kılıyordu ama bizi çok fazla oyalayınca vazgeçtik. Tabii bu arada 2., 3., 4. tercihlerimizde de görüşmeler aksadı. Şimdi bu kalitede bir kadro kurmuşken, sıradan bir oyuncu almak istemiyoruz. Bu seviyeye yakışan biri olmalı, bu yüzden arayışlarımız devam ediyor. Yoksa her gün birçok isim bize öneriliyor ama dediğim gibi belli bir seviyeye gelmiş bir oyuncu istiyoruz. Çok ismi reddettik.

Diana, Alba ve Epiphanny, üçü de 1 numara oynayabilecek ve hücuma yön verebilecek isimler. Türkiye’de bu seviye bir isim yok, yabancı hakkımızı da burada kullanmak istemiyoruz. Kasım ayı gibi Yasemen hazır olacak, çok iyi durumda geliyor. Çoğu lig maçında Yasemen, Işıl’ı dinlendirecektir. Zorlu maçlarda da yabancıları buraya çekip, hazırlayacağımız setlerle fiziksel avantajlarından yararlanmak istiyoruz. Ayrıca geçen seneye göre daha hızlı oynayacağımız için Işıl’ı ve hücumu rahatlatacaktır bu sistem. Işıl konusunda da şunu söyleyebilirim; çok farklı hazırlanıyor. Harika bir Işıl izleyeceğiz bu sene.

Ocak ayında takıma katılacak olan Slyvia geldiği gibi Avrupa’da Tina’nın yerini alacak mı? Tina ile beraber oynadıklarında 4 numarada Tina’yı mı izleyeceğiz?
HA: Kafamızda çizdiğimiz kesin bir şablon yok. Tina beklentileri aşarsa Euroleague’de devam edebilir. Diğer yönden bakarsak, uzun bir maraton, sakatlığı var, formsuzluğu var o yüzden bu sorunun altını boş bırakmak istiyorum. Diğer soruya gelince daha şutör olmasından dolayı Tina 4 numara gibi gözükebilir.

EV: Niye ikisinden birine 4 numara demek istiyorsunuz, yıllarca David Robinson ve Tim Duncan beraber oynadılar. İkisini de tam verimlilikleriyle kullanacağımız bir sistem olacak.

HA: İkisinin aynı takımda olması, rekabeti de arttıracak. Bir arada oynadıklarındaki güçlerini de Cumhurbaşkanlığı maçında göreceğiz hep beraber.

Devşirmemiz Melisa Can ile ilgili sorumuzu Özge Alev yanıtladı:
ÖA: Melisa 7 Eylül’de İstanbul’da. Fizik tedavi görüyor, 6’sında son kontrolü var. Burada da kontrollerden geçecek ve özel bir program verilecek kendisine. Gelişinden bir hafta sonra takımla antrenmanlara başlayacak. Başka bir devşirme düşünmüyoruz.

Hem maddi konular çok speküle edilince hem de Ayşe’nin ilk çalıştırıcısı orada olunca genç oyuncu hakkında konuşacak çok şeyimiz vardı:
ÖA: Ayşe’nin aldığı para çok abartıldı, yıllık 200 milyar gibi rakamlar söylendi bunun kesinlikle yalan olduğunu söyleyebilirim. Kendisi Genç Takım’da kontenjan oyuncumuz olarak oynayacak, alt yapı oyuncumuz da olacak böylece. Bu bizim için çok büyük artı olacak.

EV: Migros’te çalıştığım dönemde Küçük Takım’a benim ricamla geldi. İlk telefonuma çok olumlu bir yanıt gelmedi, Ayşe hentbol oynuyordu çünkü. Daha sonra ben ısrarlı davranınca daha sonra antrenmana getirdi ailesi Ayşe’yi. Hem size’nı hem de bunun yanında hentboldan gelen penetre özelliği dolayısıyla stilini çok beğendim Ayşe’nin. Ayşe de basketbolu ve çalışma ortamımızı çok sevdi, Küçük Takım’da 2 sene beraber çalıştık. O dönemde Türkiye 3.’sü de olmuştuk. Erkan Metin ve Aziz Akkaya’nın da çok büyük emekleri var Ayşe’nin üzerinde.

Hentboldan gelen özelliğinden dolayı Ayşe, çok iyi drive eder, adımlarını uzun atar ve çok iyi kullanır. İlk idmanlarda tüm kuvvetiyle dizlerin üstüne parkeye düşerdi Ayşe ve parke kırılacak gibi sesler çıkardı. Kendisini uyardığımda “Abi sorun yok, ben hentboldan geldiğim için düşerim yere.” dedi. Dizleri mosmor olurdu yerlere atlamaktan. 4 gündür beraber çalışıyoruz, A Takım’da olması için şu anda çok eksikleri var. İlerleyen dönemde iyi bir basketbolcu olacağını düşünüyorum. İyi yolda, iyi çalışıyor azimli bir oyuncu. Buraya gelmesinde ben de etkili oldum diyebilirim, tanıdığım için kendisini çok istedim.

Ümit Milli Takım’da beraber çalıştığı Hakan Hoca’nın gözünde Ayşe Cora:
Atletik özellikleri iyi bir iki numara, TKBL’de çok özel bir oyuncu olacak. Fakat Euroleague’de size sıkıntısından dolayı sorunlar yaşayacaktır ama bunu da atletikliği ile atlatacağını düşünüyorum. Agresif bir oyuncu, savunmada özel bir rol alabilecek bir oyuncu, ‘Pick&Roll savunmalarında rakibin en iyi hücumcusunu Ayşe Cora ile tutalım’ mesajını veriyor bize. Çok iyi bir skorer, drivecı, dış şutuna gideceğiz, yüzdesini arttırırsak A Milli Takım’da ve Galatasaray’da şampiyonlara katkı verecek bir oyuncu. Ben kendi antrenörlük yapıma ve tanıdığım Ayşe’ye göre hep 2 numara oynamasını destekliyorum. Bir numara da oynayabilir ama sadece idare eder, esas yeteneklerini 2 numarada gösterir.

Takımdan ayrılan genç oyunların durumu ile ilgili bilgileri menajerimizden aldık:
İki tane genç oyuncu ile sözleşme yapma hakkımız var Federasyon kurallarına göre. Gizem Başaran bunlardan biri olacak ve kiralık olarak Burhaniye’de oynayacak. Diğer hakkımızı da bu oyuncular içinde en ileride gördüğümüz İlayda Tokmak için kullandık. Balım Akbulak, Gözde Yürük ve Özge Turmuş serbest kaldılar. Balım (İzmir BŞB) ve Gözde (Konak Belediye) tamamen bizim kontrolümüzde birer senelik kontratlar yaptılar. Özge’nin kendi menajeri olduğu için, bu kapsamın dışında. Melek Bilge'nin durumunda da sakatlığı ve form durumu belirleyici olacak.

Miami maçlarında ilk kez Head Coach olarak görev alan Emre Vatansever de söz aldı bu konuda:
Miami Universitesi ile iki maç yaptık, genç oyuncularımızı burada denedik ve diğer antrenörlerinin gençlerimizi izlemesini sağladık. Miami gibi bir takımı buraya getirtip maç yapmak güzel bir şey oldu. Yöneticilerimiz ve koçlar bana bir fırsat sağladılar Head Coach olarak çıktım ben de. Hem gençler hem de kendi adıma teşekkür ediyorum emeği geçenlere. Bu iki maç koçluk açısından bana ve Efe Güven’e ve de genç oyuncularımıza faydalı oldu, beklentilerimizi karşıladık bu maçlarda.

Sariye hakkında...
HA: Pozitif bir karakter, Türk oyuncuları toparlayacaktır, yabancılarla iyi ilişkiler kuracaktır. Özellikleri de olan bir oyuncu, orta mesafeden yüzdeli atar. Bizlerin de yardımıyla maç ritmini aldıktan sonra, sertliğiyle savunmasıyla özel görevleri alabilecek bir isim olduğunu düşünüyoruz.

31 Ağustos’ta Türkiye’ye gelecek Alba Torrens hakkında önce menajerimizden bilgi alıyoruz, sonrasında Hakan Acer yorumluyor genç yıldızı:
ÖA: Alba’nın İngilizcesi çok zayıf, iki aydır İngilizce kursuna gidiyor İspanya’da. Buradaki hayatı kolaylaştırmak için annesiyle gelecek Türkiye’ye ve annesi uzun bir süre burada kalacak. Erkeklerin final serisinde izlediği maç onu çok etkiledi. Hep taraftarı soruyor ve burada oynama konusunda çok heyecanlı. Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında da çok heyecanlı olacağını düşünüyorum, dolu tribünler onun da motivasyonunu arttıracaktır.

HA: Her koçun takımında görmek isteyeceği bir oyuncu, bir alışma süreci olacak ama erken gelmesi bizim için avantaj. Yaşadığı yeri ve kulübü tanıyacak, Cumhurbaşkanlığı Kupası maçıyla da gerçek performansını göreceğiz inşallah. Gelişeme açık bir oyuncu olması ve genç yaşta iyi bir kariyere sahip olması dolayısıyla buna da ihtiyaç duyan bir oyuncu. O yüzden hırslı olabiliyor Alba.

Eurolegue’de Final-Eight için başvuru yaptık mı?
ÖA: Galatasaray’ın ev sahipliği için FIBA’ya başvurduk. Cevap bekliyoruz artık onlardan. Yalnız burada belirtmek istediğim bir nokta var; ev sahibi takım kesinlikle Final-Eight’e olacak diye bir durum yok. Gruptan yükselme şartlarını yerine getirmek gerekiyor.

Yaz dönemindeki milli takım performanslarını Hakan Hoca şöyle yorumladı:
Hem A Takım’da hem de alt yapılarda iyi bir yaz geçirdik. Federasyonu da tebrik etmek gerekiyor, 2014 Dünya Şampiyonsı’na çok iyi hazırlanıyor. Lig olarak da Avrupa’nın en gözde ligi olduğumuzu düşünüyoruz. Artık tüm dünyada kadın basketboluyla ilgili kim varsa gözü bizim ligimizde olacak.

Özge Alev’den, hazırlık dönemiyle ilgili şu ana kadar kesinleşen tek organizasyon hakkında bilgi aldık:
3-5 Ekim arasında Beşiktaş, Cras Basket Taranto ve Nadezhda’nın katılacağı bir turnuvaya ev sahipliği yapacağız Abdi İpekçi’de.

Röportajımızın sonunda son sözleri de yine Özge Hanım'dan aldık;
Son olarak bana inanarak bu ekibe ilk dahil eden kişi olan ve bana işi tüm ayrıntısına kadar öğreten Mihriban Oğuz’ a, şuan hala beraber çalışmakta olduğum, ekibimizin iyi kalpli ablası Müge Abla'ya ve buraya gelmeden önce de bölüm müdürüm olan, bana güvenen, destekleyen Sayın Murat Tümer’e de ayrıca teşekkür ederim. Çalıştığım her koç burada bana farklı bir şey öğretti fakat idarecilik anlamındaki eksiklerimi kapatmakla ilgili olarak bana sık sık fikirler veren Ceyhun Yıldızoğluna’ da ayrıca teşekkür ederim

Şubemizle yakından ilgilenen sayın Selçuk İren ve Hakan Üstünberk’ e de bize sundukları bütün imkanlar için teşekkür ederim.
 
Aynı erkek takımımızın teknik kadrosu gibi, kadın takımımızın teknik ekibi de sorduğumuz bütün sorulara içtenlikle cevap verdi. Bu sıcakkanlı yaklaşımlarından dolayı hepsine teşekkür ediyorum.

Erkek takımına nazaran, röportajdaki soruların çizgisi pek olumlu değildi doğal olarak. Buna karşın teknik ekbimizin verdiği cevaplar yukarıda, herkesin aklındaki sorular cevaplanmıştır diye umuyorum.

Tek hedef, bütün kupaları almak. Diliyorum teknik ekibimiz sene boyunca iyi işler çıkartarak Galatasaray tarihine kupalar kazandırılmasında önemli rol oynarlar, sezon boyunca destekçileri olacağız.

Röportajın yazıya aktarılmasında büyük emeği olan Aras abiye de ayrı bir tebrikler, çok uğraştı. Bu doyurucu röportajların devamı da gelecek.
 
Güzel bir söyleşi olmuş, söyleşiyi yapanlara ve teknik ekibimize teşekkürler.

Söyleşideki bir noktayı tam olarak anlayamadım aslında. TBF genç oyuncuları oynatanlara para vereceğini söylerken aynı zamanda en fazla 2 genç oyuncuyla mı sözleşme imzalanmasına izin veriyor? Böyle bir çelişki de pek görülmemiştir herhalde. Şimdi aynı şekilde Fenerbahçe'de de Olcay ve Özge dışındaki tüm genç oyuncular başka takımlarla anlaşacak yanlış anlamadıysam. Gerçekten garip uygulama...

Bir de Sariye cevabı beni tatmin etmedi. O sayılan şeyleri Sariye'den çok daha iyi yapacak oyuncular var zaten kadromuzda.

Yine de çoğu şey hakkında bilgilendirici bir söyleşi olmuş. Emeği geçenlere tekrar teşekkürler...
 
Röportaj 3 günde okunma sayısı olarak erkek takımımızın staff'ıyla yapılan röportaja yetişti. Kadın basketboluna artan ilginin ve beklentinin nerelere ulaştığının güzel bir kanıtı oldu.

Bizlere zaman ayıran, merak ettiklerimizi cevaplayan Özge Hanım ve Hakan ile Emre Hoca'ya, ayrıca röportajın gerçekleşmesinde bize yardımcı olan Müge Hoca'ya teşekkürler bir kez daha.
 
Oldukça aydınlatıcı olmuş.

Benim kafama takılan Mihriban Oğuz konusu. Halen yerine kimse gelmedi ve yapılan işler artarak gidiyor. Bir eksiklik var sanırım orada, geçen sene bazı aksaklıklar olduğunu hepimiz hatırlıyoruz, ayrıca altyapı hocasından destek alıyoruz demiş Özge hanım. Hedeflerimiz oldukça yükseldi artık. Ayrıca bir Final Eight evsahipliği yapma olasılığımız var ki bu çok ciddi bir organizsyondur. Dikkat etmek lazım herşeye.

Final Eight' e evsahipliği ne zaman belli olur bununla ilgili belli bir süre var mı?

Saygılar.
 

Üst