Öncelikle keyifli bir final maçı izlettiği için Anadolu Efes ve Karşıyaka takımlarına teşekkür ediyorum. Mücadelenin son anına kadar iki ekip de geri adım atmadı. Öyle keyifliydi ki parkedeki oyun, maç uzatmaya gitsin diye dilendim.
Sonuçta Karşıyaka hak ederek aldı kupayı, kutlamak gerek. Yalnız maç sonu bir ufaklığın "hak etmedim ben bunu Efes" diyerek ağladığını görmek içimi acıttı. Anne, oğlum bu bir oyun, bugün kaybetti ama yarın kazanır demesi nafileydi minik basketbolsever için.
Şimdilerde pek hazzetmesek de -son yıllarda yaptıkları şark kurnazlıkları olmasa iyiydi- çocukluğumuzda biz de severdik Efes´i, Avrupa´da kupa kaldırdığında gurur duyduk, farklı renklere gönül versek de Naumoski´li kadronun yeri ayrıydı... O kadroyu düşününce rakibin benchine gitti gözler, Ufuk Sarıca. Takdir etmemek elde değil...
İki kelam da tribüne edelim... Karşıyaka taraftarının olumsuz 1-2 hareketini saymazsak güzel bir tribün vardı Ankara Arena´da. Maç öncesi coşkuyla söyledikleri Gençliğe Hitabe ve İstiklal Marşı güzel izler bıraktı final maçında. Tadı damağımızda kaldı, tekrarını isteriz tez zamanda...