wotws
0
Sevgili basketbolcularımız ve teknik heyetimiz,
Çok değil sadece 3 senedir salonlara, basketbol maçlarına gidiyorum. Üç senedir İstanbul dışında olmadığım sürece maçlarınızı kaçırmamaya gayret gösterdim. Kimi zaman Ahmet Cömert'te, kimi zaman Ayhan Şahenk'te, kimi zaman Haldun Alagaş'ta, kimi zaman da Abdi İpekçi'deydim. Bazen de Çorum'daydım, Bandırma'daydım, Bursa'daydım, Ankara'daydım.
Yenseniz de yanınızda oldum, yenilseniz de. Fark yedik alkışladım, moral verdim, bazen de ağladım, üzüldüm, kahroldum. Zaman zaman da yanınıza geldim, sizleri teselli ettim.
34 sayılık Fenerbahçe yenilgisinde de alkışladım sizleri, ligde kaybettiğimiz kolay maçlarda da. ULEB Cup'ta Beşiktaş maçında onlarca insanla heyecanınızı paylaştım, yetmedi yendik İstiklal'e çıktım, bağırdım, bağırdık hep beraber. Çok mutluyduk, hele Cüneyt'in son saniye üçlüğünde!
Maçlarınıza gelmedim sadece, gelmesi için insanlara da yalvardım kimi zaman. Bazen bütün vaktimi buna ayırdım, derslerime girmedim size geldim, Çorum'a. Sırf hazırlık maçları için Ankara'ya geldim, maç boyu istatistik bile tuttum, heyecanlıydım, umutluydum ama. Kim nasıl oynayacak, kaç atacak, nasıl ezeceğiz herkesi diye?
Forum ortamında arkanızda durayım diye çok kavga ettim. Bazen dostlarımı kırdım, bazen onlar beni kırdı. Tehditler savurduk bazen, ölüme kadar varan. Sinirlerimiz bozuldu, hayatımız mahvoldu. Hayatımız sizdiniz çünkü. Hep savunduk sizleri, arkanızda durduk. Güvendik sözlerinize, ruhunuza ve Galatasaraylılığınıza.
Bu akşam çok güzel başlamıştı. Havalimanında büyük bir coşku vardı. Onu yaşadık ve sizleri özledik, meyhanede basketbol maçı izledik. Basketbolu bilenle ve bilmeyenle. Her yediğimiz sayıda kahrolduk ama güvendik de. Çünkü rakipte birşey yoktu. Alırız bu maçı dedik ama ne güvendiğimiz ruh vardı sahada ve Galatasaraylılık.
Soruyorum sizlere;
Oraya kilometrelerce uzaktan gelen insanlara ayıp etmediniz mi? Fransa'dan, Almanya'dan ve Belçika'nın dört bir yanından gelen insanlara bir tek şey vermeliydiniz. Mücadelenizi ve ruhunuzu. Galip gelmek önemli değil mücadele etmek önemli. Böyle bir rezaleti keşke orada değil de burada yaşatsaydınız. En azından daha gururlu bir davranış olurdu.
Aldığınız paraların karşılığını niye vermiyorsunuz? Bence aldığınız paraların karşılığını vermek için bugün Atatürk Havalimanı'nda olmalıydınız. Engelsiz Aslanlar'ı karşılamalıydınız. Altyapı gitseydi yada gitmeseydiniz. Gerçek Galatasaray ruhunu görseydiniz, alkışlasaydınız.
Bundan sonra şunu bilmelisiniz ki bugüne kadar yensen de yenilsen de yanında olan taraftar artık kolay kolay yanında olmayacaktır. Sizler bu akşam kaybettiniz. Kendinize yazık ettiniz.
Bu akşamki fiyaskonun sorumluları mutlaka belirlenmelidir. Bu kolay kolay telafi edilemeyecek bir başarısızlıktır. Lütfen bu fiyaskonun sorumluları yapmaları gerekeni yapsınlar ve Büyük Galatasaray Taraftarı'na saygılarını göstersinler.
Sevgili oyuncularımız,
Böyle ruhsuz oynayacaksanız lütfen bizleri salona kadar yormayın.
Sevgili yöneticimiz,
Erkek takımının bu akşamki fiyaskosunun altında sizlerin de imzası vardır. Lütfen Galatasaray'ımızı yukarılara çekemeyecekseniz görevinizi bırakınız.
Sevgili Murat Hoca,
Size gösterdiğimiz sonsuz desteğe istinaden, eğer hedeflerimizi gerçekleştiremeyeceksiniz lütfen görevinizi bırakınız.
Kerem SEÇER
Çok değil sadece 3 senedir salonlara, basketbol maçlarına gidiyorum. Üç senedir İstanbul dışında olmadığım sürece maçlarınızı kaçırmamaya gayret gösterdim. Kimi zaman Ahmet Cömert'te, kimi zaman Ayhan Şahenk'te, kimi zaman Haldun Alagaş'ta, kimi zaman da Abdi İpekçi'deydim. Bazen de Çorum'daydım, Bandırma'daydım, Bursa'daydım, Ankara'daydım.
Yenseniz de yanınızda oldum, yenilseniz de. Fark yedik alkışladım, moral verdim, bazen de ağladım, üzüldüm, kahroldum. Zaman zaman da yanınıza geldim, sizleri teselli ettim.
34 sayılık Fenerbahçe yenilgisinde de alkışladım sizleri, ligde kaybettiğimiz kolay maçlarda da. ULEB Cup'ta Beşiktaş maçında onlarca insanla heyecanınızı paylaştım, yetmedi yendik İstiklal'e çıktım, bağırdım, bağırdık hep beraber. Çok mutluyduk, hele Cüneyt'in son saniye üçlüğünde!
Maçlarınıza gelmedim sadece, gelmesi için insanlara da yalvardım kimi zaman. Bazen bütün vaktimi buna ayırdım, derslerime girmedim size geldim, Çorum'a. Sırf hazırlık maçları için Ankara'ya geldim, maç boyu istatistik bile tuttum, heyecanlıydım, umutluydum ama. Kim nasıl oynayacak, kaç atacak, nasıl ezeceğiz herkesi diye?
Forum ortamında arkanızda durayım diye çok kavga ettim. Bazen dostlarımı kırdım, bazen onlar beni kırdı. Tehditler savurduk bazen, ölüme kadar varan. Sinirlerimiz bozuldu, hayatımız mahvoldu. Hayatımız sizdiniz çünkü. Hep savunduk sizleri, arkanızda durduk. Güvendik sözlerinize, ruhunuza ve Galatasaraylılığınıza.
Bu akşam çok güzel başlamıştı. Havalimanında büyük bir coşku vardı. Onu yaşadık ve sizleri özledik, meyhanede basketbol maçı izledik. Basketbolu bilenle ve bilmeyenle. Her yediğimiz sayıda kahrolduk ama güvendik de. Çünkü rakipte birşey yoktu. Alırız bu maçı dedik ama ne güvendiğimiz ruh vardı sahada ve Galatasaraylılık.
Soruyorum sizlere;
Oraya kilometrelerce uzaktan gelen insanlara ayıp etmediniz mi? Fransa'dan, Almanya'dan ve Belçika'nın dört bir yanından gelen insanlara bir tek şey vermeliydiniz. Mücadelenizi ve ruhunuzu. Galip gelmek önemli değil mücadele etmek önemli. Böyle bir rezaleti keşke orada değil de burada yaşatsaydınız. En azından daha gururlu bir davranış olurdu.
Aldığınız paraların karşılığını niye vermiyorsunuz? Bence aldığınız paraların karşılığını vermek için bugün Atatürk Havalimanı'nda olmalıydınız. Engelsiz Aslanlar'ı karşılamalıydınız. Altyapı gitseydi yada gitmeseydiniz. Gerçek Galatasaray ruhunu görseydiniz, alkışlasaydınız.
Bundan sonra şunu bilmelisiniz ki bugüne kadar yensen de yenilsen de yanında olan taraftar artık kolay kolay yanında olmayacaktır. Sizler bu akşam kaybettiniz. Kendinize yazık ettiniz.
Bu akşamki fiyaskonun sorumluları mutlaka belirlenmelidir. Bu kolay kolay telafi edilemeyecek bir başarısızlıktır. Lütfen bu fiyaskonun sorumluları yapmaları gerekeni yapsınlar ve Büyük Galatasaray Taraftarı'na saygılarını göstersinler.
Sevgili oyuncularımız,
Böyle ruhsuz oynayacaksanız lütfen bizleri salona kadar yormayın.
Sevgili yöneticimiz,
Erkek takımının bu akşamki fiyaskosunun altında sizlerin de imzası vardır. Lütfen Galatasaray'ımızı yukarılara çekemeyecekseniz görevinizi bırakınız.
Sevgili Murat Hoca,
Size gösterdiğimiz sonsuz desteğe istinaden, eğer hedeflerimizi gerçekleştiremeyeceksiniz lütfen görevinizi bırakınız.
Kerem SEÇER