TBL 24. Hafta | Galatasaray CC 89 - 80 Aliağa Petkim

Aliağa'dan 80 sayı yememiz iyi olmadı biz savunma takımıyız çünkü.İlk periyod hariç hiç konsantre değildik maça,artık her takım bizi yavaşlatmanın alan savunmasından geçtiğini gördü, bizde daha iyi hücüm edebilmeliyiz artık. Aslında çok boş şut kaçırdık ikinci yarı Tutku ve özellikle Evren(hiç şut sokamadı bugün,serbest atışları da kaçırdı). Bide şuna değinmek istiyorum sezon başından beri hareketli ve penetre eden kısaları savunmakta çok zorlanıyoruz.Mağlup olduğumuz maçlarda Holston,Seibutis,Barış Ermiş,Barbour hep iyi oynadılar ve durduramadık.Bugün de Mike James ilerleyen yaşına rağmen çok sorun çıkarttı savunmamıza.Buna artık bir çözüm bulmalıyız. Evren ve Rancik haftalardır çok kötüler, hücumu geçtim savunma performansları da iyi değil.Play-off'lar yaklaşırken artık form tutmaları gerekiyor.
 
İlk periyodda Aliağa tabir-i caizse o kadar "loser" bi' görüntü çizdi ki; tribündeki ben bile "çok sıkıcı maç olacak.." dedim.. Sahadaki oyuncularımızın biraz rehavete kapılması bu yüzden maruz görülebilir diye düşünüyorum.

Maça hızlı başlayıp farka gittik.. Tamamını önde götürdüğümüz gibi bütün maç boyunca da farkı 7-8 sayıdan aşağı indirtmedik.

80 sayı yememizi bir problem olarak görmek doğal ancak bu 80 sayının karşı takımın 2. yarı aşırı isabetli oynamasıyla hiç mi alakası yok acaba?

Benim gördüğüm en az 3-5 üçlükleri vardı maç eşit gidiyor olsa "oha yok artık" diye tepki vereceğimiz. Bu taraftan da bakmak lazım biraz bence.

İyi bir takımımız var.. Sağlıklı bir yardımlaşma ortamı var.

Maç sonunda Rancik'in dört gözle üçlü çekmek için besteyi bitirmemizi bekleyişinden, Tutku'nun avazı çıktığı kadar bağırışından bu güzel birlikteliğin farkına varmak mümkündü.

Son olarak Oktay hocanın Melih hamlesini çok yerinde bulduğumu da söylemeden geçemicem.

Teşekkürler Aslanlar. Sıradaki gelsin. =)
 
Fırat Haluk da biraz ekstra atmadı mı sence.:) 4-4:) Şu Rancik hakkında herkes odakar güzel hikayeler anlatıyor ki performansını eleştiresi gelmiyor insanın. Haftaya Bornova maçı var umarım bi fotoğraf çekilebilirim onunla.:)
 
Alan savunmasına karşı yapması gerekeni yaptı sanırım Haluk. Bir de 15 farka ulaşmış takımın kemerleri gevşetmesini pek yadırgamamak lazım gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var? diyor Cartel. :D
 
Savunmamız çok aksadı. Ama bugün hücumda kötü değildik. Biz bugünlere savunma direncimizle geldik. Bizim takımımızın Shumpert dışında tek başına takımı sürükleyebilecek oyuncusu yok. Bizim takımımızın takım olarak oynaması ve çok iyi savunma yapması gerekiyor. Son haftalarda savunmada sıkıntı var. Özellikle dış şut imkanını çok tanıyoruz ve iyi alan daraltamıyoruz. Biraz ayakları çabuk uzunları olan takımlara karşı işimiz zorlaşır. Kambala bile boş kalabildi bugün. Eğer bu sene bişeyler yapmak istiyorsak savunmamızdaki sorunları gidermemiz şart. Maçta Sühan Cem, Vildan hanım ve Tutku ile tanıştım. Çok iyi oldu. Samimiyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
 
trabzon maçından beri efes maçının son periyodu hariç devam eden düşüş bu maçdada devam etti bence. yedigimiz 80 sayı, bu denli kısıtlı bir rakip karşısından oldukça fazla. olumlu tarafına bakacak olursakda, ilk periyodlarda geri düşmemizden şikayetciydik. bugun belkide sezonun en pozitif ilk periyodunu oynadık. daha sonra belki skordaki farkın ve rakibin adınında etkisi olmuşdur, istenilen oyunu görememizde.. zaten oktay hocada bi molada oyuncularına,ilk periyod fark yapdınız diye hemen cıvımanızmı lazım diyerek serzenişde bulundu..
bugun evren oldukça durgundu. boş şutları kaçırdıgı için söylemiyorum ancak gerek oyundayken gerek molalarda gerek benchde otururken cok durgun ve bitkin bir görüntüsü vardı. tutkunun 6 tane ust üste 3lük kaçırmasında oktay hocanın rolü oldu:) kendisi tutkuya şut pozisyonu buldugunda çekinmeden kullanmasını söyledi sık sık. (ki oktay hocanın oyuncularına bu denli özgürlük tanıdıgına pekde şahit değilizdir)
benim shipp konusunda hucumdaki potansiyelini kullanmadıgına dair eleştirim vardı. bugun bu potansiyeli ilk defa gördük. yalnız burda sadece attıgı 21 sayıyı konusursak diğer yönlerine haksızlık yaparız. takımın 3 uzunun toplamından (luksa, ermal ve rado) daa fazla ribaunt alıp (9ribaunt) takımın 2 guardından daha fazla asist yapdı. (4asist)
 
Bu mac 9 sayiyla bitecek mAc degildi bence,heleki Petkim'in ilk periyottaki oyununu gordukten sonra...Savunmamiz oldukca kotuydu.Bence hucumda da cok iyi degildIk setten buldugumuz sayi az.Alllahtan dis sutlar isabetliydi de mac buraya geldi.Ayrica Tutkunun dis atislarda cok zorladigini dusunuyorum.Evren'in maca girdigi dakikalarda fiyaskoydu bence.Petkimden 80 sayi yememeliydik.
Bu arada Bagdat 3luk yarismasindaki sendin galiba,cikIsta eyup abinin yaninda seLamlastigin bendim.'Keske o an bunun farkinda olsaydim...Macta olacagna ihtimal veremedim acikcasi yoksa akliMa gelmedi degil.
 
Maça gerçekten de iyi başladık. ALiğa kaçırdı biz attık farkı arttırdık. Ama önce takım biraz konsantrasyon sornu yaşadı. Üstüne hakemlerde hemen dümene geçmeyi uygun gördü. Bir pozisyonda çalınan saçma bir faulden sonra ben hakemlere " hemen cıvıttınız!!!" diye bağırdım. Anında da Oktay hoca mola aldı. Takıma" hemen cıvıttınız!! oyuna dönün. Dediklerimi yapın. Şu arka sıradakilere söylesem onlar ne dediğimi anlar siz anlamıyorsunuz!!!" diye bağırdı. Ardındna jerry, Ermal ve Rancik payını aldı bu durumdan. Takım oyuna döndü. Bugün hücum olarak iyiydik ama savunma anlamında konsantre olamadık. Rakip pick&roll lerle girdi, yürüyerek girdi, paslarla girdi hep rahatlıkla potamızın dibinde kolay sayı buldular. Savunmayı sertleştirdiğimzide de el üstünden mucize denecek üçlükler attılar üstüste. Aliağa bu oyununu başka bir takıma karşı oynasa fark atardı bence bugün. Yani onlara da yazık oldu kendi açılarından.

Takımın gidişatına fazla kızmamak lazım. Play offlara kadar bu durum böyle gidecek. Rancik'i 5 Schumpert'i 4 numarada değerlendirip uzun süre de oynadık. Melih'i Alan savunmasına karşı dış şut için aldı oyuna ama Melih'in de savunma yönü gerçekten kötü. Rakip Melih'i gördü mü heyecanlanıyor resmen. Haluk gene extra oynadı. Hoca'da zaten bir pozisyon sonrası Rancik'e (gene ) kızarken " Haluk da her yere yetişemez ki!!!" diyerek kendi içinde onore etti Haluk'u.

Maç sonrası takım içeri girmesine rağmen tekrar çağırdık geldiler ve karşılıklı cimbomumum benim biricik sevgilim tezahuratını yaptık. Tutku hakkettiği şekilde üçlü çektirdi. Bunlar iyi gelişmeler bence. Takımda taraftarda biliyor neyin ne olduğunu. GS yürüyor taraftar da kız takımına göstermediği kadar ilgiyi bu takıma gösteriyor. Bu takım daha fazlasını hakkediyor. Kız takımımız gibi. En azından onlar ortalama bir seyirci bulmuş durumdalar. Darısı kız takımımızın başına..

Bağdat ile tanışmama vesile oldu bu maç. Fazla sık konuşamadık ama tanıştığıma çok sevindim. Yalnız geçen haftaki 1 üçlük atarak yarattığım "efsane" performansı, bugün 5 tane atarak sildi ayıp etti bana :))
 
Bu mac 9 sayiyla bitecek mAc degildi bence,heleki Petkim'in ilk periyottaki oyununu gordukten sonra...Savunmamiz oldukca kotuydu.Bence hucumda da cok iyi degildIk setten buldugumuz sayi az.Alllahtan dis sutlar isabetliydi de mac buraya geldi.Ayrica Tutkunun dis atislarda cok zorladigini dusunuyorum.Evren'in maca girdigi dakikalarda fiyaskoydu bence.Petkimden 80 sayi yememeliydik.
Bu arada Bagdat 3luk yarismasindaki sendin galiba,cikIsta eyup abinin yaninda seLamlastigin bendim.'Keske o an bunun farkinda olsaydim...Macta olacagna ihtimal veremedim acikcasi yoksa akliMa gelmedi degil.

Tanıştığıma memnun oldum :)
 
Liderliğe taşıyan Fenerbahçe Ülker galibiyeti ardından takım performansını eleştirmiştik. Şimdi görüyoruz ki '2. sırayı korumak da' başarı olarak görülüyor. Olası eşleşme hesapları yapılırken, olası şampiyonluktan giderek uzak düşüldüğünü herhalde kayıplar artınca fark edeceklerdir. Rahat düzenden riskli düzene geçilmiştir.

Bir dönem 5 sayı ve üstü farkla kazanılan periyodları sıkça görüyorduk ancak arada ise 3 sayı ve üstü farkla kaybedilen periyodlar vardı. Bu iki zıt durum aynı maç serisinde idi ve bize göre çelişkiydi. Halbuki galibiyet serisi görülen oyunlardı bunlar ve tabelayı da maçın sonucunu analizi (!) de kolaylaştırıyordu: bir veya iki oyuncu parlak sonuca uygun olarak parlatılıyordu. Halbuki o oyuncuların performans hikayesinde parlamaların geçici olduğu geçmişte görülüyordu. Olsun, önemli olan kolay ve zahmetsizi kullanıp günü geçiştirmekti. Böyle olunca da okurlar için de zorluk kalmıyordu: demekki galibiyetlerin sahibi takım değil oyuncudur ve mağlubiyetlerden de onlar sorumlu olacaklardır. Bu tür düşünceler kolaylıkla kabullenilebilir türdendi. Son durumda ise kabullenilecek daha fazla 'gerçek' oluşmaya başladı.

Esasta istikrarsızlık belirleyicidir: periyodlardaki bu düzensizlik savunma problemleri esaslıdır. Görüntüde daha iyi savunma yaptığı düşünülse de sezon başından bu yana performansı giderek kötüleşmektedir. Çok da kısa olmayan süreden bakarsak: son 10 maçta devre başına 35 sayı yemiştirki şampiyonluk profiline uygun değildir. Beklentimiz gelecek normal sezon biterken ortalamayı 36 sayı üzerine çekmesidir. Bu dönemde üst üste 5 sayı fark yediği periyodları da görebileceğiz. Sorunun kaynağını 2 sayı farkla aldığı Beşiktaş C.T. maçında görebiliriz. İstikrasız savunmanın kırılımı o maçta netleşmişti: tek periyodda 9 sayı yerken, ardından 21 sayı yiyerek herhalde 'biz ne yapıyoruz ?' demiştir. Ancak tedbir alınmamıştır ve sorun şimdilik '2. sırayı koruyarak' örtülebilir.

Her ne kadar Türk Telekom galibiyetinde tek periyodda 6 sayı atmışsa da o kanatta sıkıntı nispeten daha azdır. Dolayısıyle bundan sonraki maçlarda çok atarak durumu idare etmeye çalışacaklardır.

Genel beklentimiz, normal sezonda kalan maçlarda periyodların çoğunu kaybedeceği yönündedir. Maçı çevirebilecekse de bunu savunmasıyla değil hücumuyla yapması daha olasıdır. Genel anlamda geçmişteki üstünlüğü azalmıştır. Gelecek 2 maçta ortaya koyacakları hücumu da bitirebilir.
bu cem sengezer aca bu yazilari biesey kullandiktan sonrami yaziyor yoksa gs dusmanligimi var bu medyada
 
Öncelikle nick ile üye olmak yasak olduğundan Kitnitsa'nın isim soy ismini yazmasını rica ediyorum. Bilgilerinde bu anlamda bir düzenleme yaparsa sevinirim. Moderatör arkadaşlar bu konuda ona kolaylık sağlayacaktır. Kendisine de hoşgeldin diyorum.

Yazı ise anlık profiller anlamında doğruluk taşısa da tüm sezona veya geleceğe yönelik olarak (ki yazarın temennisi bu yönde olduğu aşikar) belirtilmesi uygun bir yazar görüşü değil. Ki kendisinin yaklaşık 6 aydır GS'ın bu maç çökecek, bu maç çöekecek diye maç saydığını da düşünürsek ben dememişmiydim diye çığlık atmak için bahane aradığını anlamamak işten değil.

Öte yandan stratejik açıdan bakarak; Efes'in toparlanmaya başladığını düşünürsek, Banvit'e yenilmemizin iyi olduğunu düşündüğümü bugün Tutku ile paylaştım. Bu sayede Banvit 3. lükteki yerini korudu. Ve olası yarıfinal eşleşmesinde Efes ile oynamak yerine Banvit ile oynamayı tercih ederim. Üstelik ligi lider bitirecek takımın karşısına şampiyonluk hedefli bir başka takımın çıkmasınıda sağlamış oluruz. Bu noktada tek temennim Efes'in önümüzdeki en az bir maçını kaybetmesi. ki ligi 4. veya 5. bitirmesi durumunda ligi lider bitirecek takımla eşleşmesi mümkün olacak. Yani yazarın dediğinin aksine 2.liğe tutunamak daha akılcı bir hedeftir.

Tabii bu arada FB basınının gelmekte olan GS tehlikesini gör,p bu anlamda panik düğmesine basması (biri der "amatör şubelerde huzursuzluk" diğeri der "takımda savunma bitti" v.s.) bizim adımıza önemli bir gelişme olsa gerek.

GS'ın mevcut sorunları belli aslında. Bunu buradaki arkadaşların çoğu biliyor. Hoca da farkında rakiplerimiz de. Bu yüzden sezonun sonuna yaklaştıkça Oktay Hocadan farklı taktiksel hamleler gelecektir maç içinde. Çünkü olası Play Off eşleşmelerinde aynı mantalite ile tüm Play Offları bitiremezsiniz. Takımın bazen savunma bazen hücum eksenli oynaması bu anlamda iyidir. Ama herkes bilir ki GS'ın bu sezon ana ekseni savunma odaklıdır. Hücumlarımız asist üzerinden gider adam paylaşımı, adam değişme, her maç farklı hücum alternatifleri önemli unsurlardır. Bugün rakip daha alan savunmasına başlamamışken, Oktay hoca'nın -başarısız olduğunda bile- Tutku'ya ısrarla üçlük atması için teşvik etmesinin altında da bunlar yatıyor olsa gerek.
 
ismimi nasil yazacagim bu konuda yardimci olabilecek var mi???
 
Zamanında futbol takımı için İzmir Atatürk Stadı'na 50 bin kişi gidebilen İzmir'deki Galatasaraylıların, en az 2-3 bin olmasını bekliyorum bu maçta da. Çok mu şey istiyorum?
 
Bugün takımı çok beğendim, fark açıldığında oyuncular gevşemeseydi, çok rahat bir galibiyet olacaktı, ama maç biraz antreman tadında geçti, bu sebeple yüksek skor oldu, el üstü şutlarda girince Aliağa maça ortak oldu. Nba'de bile en sert savunmayı yapan takımlar, zayıf ekiplerle oynadığında, maç rahat geçiyorsa, oyunu at at basketboluna çeviriyorlar, yoksa 1. periyottaki savunma devam etseydi, Aliağa 60 ı geçemezdi, rakibe uyduk yüksek skor oldu.

Fakat canımızı sıkabilecek bazı konular var, eğer play off larda bu konulara çözüm üretemezsek, can alıp can veririz bütün maçlarda!

Rakipler, hücum setlerimizi çözmüş durumda, özellikle ikili oyunlarımıza çalışarak geliyorlar, Aliağa'da bu konuda dersine çalışmıştı bugün.

Alan savunmasına, dışardan hücum edemiyoruz, çünkü dış atışlarımız istikrarsız, Shumpert'i tepeye koyup, ordan delmeye çalışıyoruz, allahtan bu oyun verim veriyor, play off larda 3 lük yüzdemizi yükseltmeliyiz, yoksa Shumpert'in tepedeki oyunu dışında çok fazla seçeneğimiz yok.

Yaptığımız ikili sıkıştırmalarda çözülmüş durumda, özellike Telekom, Trabzon ve Banvit maçlarında kısa oyunculara ne zaman sıkıştırma getirsek, cezayı kestiler, çünkü çalışarak gelmişler, ayrıca Andric bu sıkıştırmalarla faul problemine girmeye başladı, hakemler en ufak temasa faul çalıyorlar.

Son olumsuz nokta ise Jerry, o oyunda olduğunda, resmen rus ruleti oynuyoruz, kendini ispatlamak için çok fazla zorluyor, saha görüşü zayıf, asist yeteneği sınırlı, rakibe seri verdiğimizde Jerry hep oyunda oluyor, bunun tesadüf olmadığını düşünüyorum, aksine Jerry'nin katkısı oluyor bence. Banvit maçını kaybetmemizin nedenlerinden biri, Jerry'nin arka arkaya yaptığı top kayıplarıdır bana göre.

Yukarıda ki eksiklerimiz benim moralimi bozmuyor, çünkü hücum performansımızda, savunmamızda geçerin üzerinde.

Artı yönlerimize gelince, oyuncularımızın birbirleriyle ve taraftarla bağı çok kuvvetli, bu en önemli özelliğimiz.

Ayrıca ne oynadığımız, oyuncuların rolleri ve süreleri, a, b ve c planlarımız, herşeyimiz belli, yenilsek bile hiç bir rakibin biz sürklase etmesine izin vermiyoruz, sadece Ksk bizi farklı mağlup edebilmiş, o maçı da sezon başında oynamıştık, saolsun Şamil'in Taylor'ı rakibe hediye ettmişti, fark son 1 dk da olmuştu, kısaca geride olsak bile, maçtan kopmuyoruz.

Ribaundlarda artık sıkıntı yaşamıyoruz, Shipp, Haluk, Evren, Caner ve Shumpert bu konuda uzun oyunculara çok yardımcı oluyorlar.

Hücumlarımız çok çeşitli, Ermal hücumda sırtı dönük oyunu ve yakın mesafe şutları ile çok ciddi katkı veriyor, bu mekanizma çalışmadığında, Luksa'nın ikili oyunları ve hareketli oyunda ki başarısı ile sonuca gidiyoruz, yani pota altı hücumunda sıkıntımız yok, tek sorun uzun rotasyonunun dar olması diyebilirim.

Her işten anlayan adam Shumpert var birde, hem 3 numarada katkı veriyor, hemde 4 numarada eşleşme sorunu yaratarak avantaj sağlıyor, kendisi birde alan savunmalarının çilingiri oluyor, ayrıca koç bugün Shumpert ile başladı maça, bence bundan sonra daha verimli oynamaya başlayacak.

Tutku, takıma çok hakim, her şeyiyle güven veriyor, hem oynuyor hemde oynatıyor, Haluk zor zamanların adamı durumunda, kritik dakikalarda önemli katkılar veriyor ve Shipp bugün ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu gösterdi, onun bence hücumda biraz serbest kalmaya ihtiyacı var.

Jerry'i dizginleyip, Rancik ve Evren'i de devreye sokarsak, Efes, Bjk ve Banvit'e oranla, final oynama şansımız çok daha fazla.
Fb şampiyonluk mücadelesinde bir adım önde, saha avantajı onlarda olacak gibi, ama deplasmanda alınacak bir galibiyette bizi şampiyon yapabilir!


Uzun lafın kısası eksiklerimiz var ama biz iyi takımız, şampiyonluk neden olmasın?
 
Bağdat hanımın bilekleri gayet iyiydi. Belliki oynamış daha önce :)

Rakiplerin bizi çözmüş olmaları bence çok da önemli bir durum değil. Zaten bu çok şaşılacak bir durum değil. Önemli olan şey bizim istediklerimizi ne kadar iyi yapabildiğimiz. Yani herkes biliyor Tutku ve Andric ikili oynayacak. Sene başından beri her maç böyle. Ama durdurma konusunda sıkıntı çekiyolar. Çünkü bu işi çok çok iyi yapıyorlar. Rakipler biliyor ki Shumpert dipte boş üçlük atacak. Ama durduramıyorlar çünkü bu işi de iyi yapıyoruz..

Bizi duraklatan şey rakiplerin bizi çözmüş olmaları değil, bizim silahlarımızı etkili kullanamayışımız.

Ayrıca ikili oyunlarımızı etkili oynamak için başka yollar da deneyebiliriz. Örneğin yardımın geldiği trafa top indirebiliriz. Ya da Tutku ile rakip pivotu başbaşa bırakıp Tutku'nun bireysel yetenekleriyle hucümü yönlendirebiliriz. Oktay hocanın bunların hepsinin farkında olduğundan eminim. Ancak play-off sürecinin kritik anlarında hiç kullanılmamış silahlara ihtiyacımız olabilir.

Bu maç içinse taraftar bende hayal kırıklığı yarattı. Sayı olarak daha fazla olmalıydık. Üniversiteli arkadaşların ise sınav haftası falandı sanırım. Her maç görmeye alıştığım kişilerin çoğunu göremedim. Bir sonraki maçta telafi için daha fazla bağırırlar artık :)
 
İzleyemediğim ilk periyot fazlasıyla tatmin ediciymiş duyduğum kadarıyla.Dünün artısı galibiyetin yanında budur diye düşünüyorum.
Salona girdiğimde skor 33-17'ydi.Savunma anlamında fazlasıyla can sıkıcıydı izlediğim 2.5 periyot.Kuruntulu,yarı karamsar bir yapım olduğunu kabul ediyorum ama savunma yapmadığımız günlerde 'maç dönebilir' endişemde haklı olduğumu düşünüyorum.Fenerbahçe Ülker maçında da son 2 dakikaya 7 sayı önde girmiştik.Rakip çok daha potansiyelli olmasına rağmen içimiz rahattı.Çünkü rakip saha içi isabet bulamıyordu savunmamız sebebiyle.
Son çeyrekte kritik anlarda şut yüzdemiz mükemmeldi.Shumpert'ın potanın üstünde gezinen şutu dışında her şey yolunda gitti,şans yanımızdaydı.Bu sayede krize girmedi maç.Cuma Bornova'da başımız ağrır oyunu şut yüzdemize bırakırsak.
Bağdat ablanın üç sayı şovunu izlemek isterdim.O sırada koridordaydım malesef.:)
 

Üst