Normal sezonun benim için en anlamlı ikinci maçını da hayli keyifli bir şekilde kazandık. Deplasman tribününün sağ tarafındaki grup beste seçimleriyle pota arkasındaki Galatasaraylılardan da ufak bir tribün doğmasına ön ayak oldu ve ortaya hayli zengin bir tribün performansı çıktı. Keşke Ferit Şahenk'e yapılan gönderme bir 10-15 saniye önce başlayabilseydi.
İlk yarıda McCollum'un üçlüğünde şanslıydık. Çift hane sınırına dayanmışken ilaç gibi geldi. Tabi rakibin de ekstraları vardı bu bölümde. Devamında Mc Collum'u çizgiye götürerek dengeyi sağladık.
İkinci yarının başındaki 14-0'lık seri Oktay hocanın bizdeki 3. periyot başlangıçlarını hatırlattı naif bir şekilde.
56-42'yi gördüğümüzde farkın çift hanenin altına düşmesini bekliyordum fakat son çeyreğin ortasında geri düşmemiz sert oldu açıkçası. Devamında McCollum-Dorsey katkısıyla kazanmak ilerisi için geliştirici bir senaryo ortaya koysa da bu bölümü normalleştiremeyiz. Maç sonunda McCollum'la kazansak da takımın Schilb'in hücuma yön verdiği bölüme daha yatkın olduğu gibi bir görüntü var. Bu bölüm gayet anlaşılır. Keza yapıyı dönüştürme veya oyunculardan farklı yönde katkı isteme şansımız yok, transfer beklentisini de şu rotasyon paralelinde gerçekçi bulmuyorum. Hal böyleyken McCollum'lu 5'i daha efektif kılmaya çalışmalıyız ve Schilb'in süresini McCollum'un öne çıkacağı bölüm paralelinde belirlemekte fayda var.
Micov'a dair övgü cümlelerini o kadar sık dillendiriyorum ki artık sözcük dağarcığım yenilik üretemiyor.
Basketbol takımlarımıza dair ciddi mutluluk kaynaklarım olsa da Vladimir Micov-Jelena Dubljevic ikilisinin aşıladığı mutluluk tarifsiz noktada.
Abdi İpekçi'deki Fenerbahçe maçının ardından Ayhan Şahenk'ten de hayli keyifli çıkmak ilk 7 hafta için bir doyum yaratıyor. Zirveye yerleşmiş durumdayız ve fikstürün de ötesinde takvimimiz normal sezonun hakkını verebilmek adına ideal. Bu şekilde ilerleriz umarım. Rotasyon bölüm bölüm düşündürse de sezon başındaki öngörülerimizin üstüne Caleb Green'in de bu noktada ortaya koyduğu erkle birlikte sahadaki akıl bazen öyle yükseliyor ki zevkten dört köşe oluyoruz.