Bugün bu maçı kazanacağımıza seriyi kazanacağımızdan daha fazla eminim. Her ne kadar salonların en korkutucu 2 atmosferinden birini yaratsak dahi uzun serilerde ''olum 3 maç cepte bir tane de ergin alır iş biter'' rahatlığında olamıyorum. yarın geçen maçtaki skordan ziyade şut performansıyla değil bildiğin boş hücum yüzdesi yüksek olduğu için yendi bizi fenerbahçe. pota altına indirdikleri her top kolay bir pivot oyunuyla bitirildi. ne kalkan bir el vardı ne bir dışa itme çabası, kalçayı dayayıp postunu oynayan sayıyı çok becereksizlik yapmazsa buldu. ergin atamanın geldiği ilk sene ayhan şahenk'te efes maçını hatırlıyorum 29 ekim'di yüzde 50'ye yakın bir üçlük yüzdesi ile kazanmıştık, maçtan sonra internetten arkadaşla konuşurken söylemiştim ''eğer ikisiyle kazanacaksam mahmuti ile kaybedeceksem de yine mahmuti ile kaybetmeyi isterim'' diye. oktay hocanın takımları kaybederken bile ellerinden geleni yaptığına inandırıyordu ipekçi'de veya televizyon başında olana. özellikle 2011'de banvit yarı final serisinden 2012'nin sonunda beşiktaş serisine kadar süren tribün - takım bağını bir daha görebileceğimi sanmıyorum, ancak aralarında bir fark dünyada ki bütün detaylardan sistemlerden daha önemli bir fark kazanma ve kaybetme farkı. takımın yarısı sakatlanıyor, kaptanın koko çekiyor adam bölüm çok zor demiyor tek bir mazeret sunmuyor maç kaybetmeden koyup geçiyor. şutla yaşayıp şutla ölen bir takımız basketbolunu belki bu yüzden sevemiyorum hocanın. tutku açık'ın ülkedeki gelmiş geçmiş en büyük yerli oyun kurucu olduğunu düşünen adamım ben. ergin ataman'da önce beşiktaş'ta mükemmel bir kadroyla ardından Galatasaray'la kendisinden daha fazla imkanları olan efes'li mahmuti'yi ezmiş bir adam, bu yüzden dünyada ki en temel mantığıyla babamın oğlu değilse kazananı asla kaybedene tercih edemeyeceğim için ergin hocanın tarafındayım. oktay hoca birgün ataman'ı yenmeyi öğrenebilirse bütün dediklerimi hatırlayarak onun basketbolunu daha çok sevdiğim için mahmuti tarafına geçerim.
Her mağlubiyetin ardından ve oktay hocanın gönderilişi sebebiyle tartışılmaya devam edilecek mahmuti mi? ataman mı? tartışması, bunun son bulması en azından ciddi bir mesele olmasını engelleyecek en önemli şey fenerbahçe'den daha önemlisi obradovic'ten saha dezavantajına rağmen alınacak bir şampiyonluk. ilk maç bildiğin çaba göstermeden oynadık. isyan yoktu sahada. sadece istatistiklere baksan her şey ortada. takımın en skoreri aylardır sakat olan engin atsür oldu. fenerbahçe tek bir el görmeden dolaştığı boyalı alanda %79 ile atarken biz %39 da kaldık. ne fenerbahçe çok zor şutlar sokarak bu yüzdeyi buldu ne de biz fenerbahçe mükemmel bir savunma yaptığı için bu yüzdedeydik. şans denilen emir'in birisi ilk çeyrek diğeri ilk yarı biterken yarı sahadan attığı basketleri var birde, değillerdi. bunlar için ilk bakışta şans diyebilrsin, ancak tekrarını izleyip şans demekte ısrar edersen hata edersin. tekrarları izleyenler görmüştür zaten özellikle ikinci yarı saha üçlüğü emir'in çok dengeli ve bir antrenmanda en azından 4 - 5 kez denenen tarzda üçlüklerden. ne sloukas'ın oly ile bize ne planinic'in milanoya attığı üçlüklerdendi. daha çok bosh'un all star'da veya carmelo'nun çeyrek sonlarında öne eğilerek attıklarındandı, biz o pozisyonda bir el kaldırmak yerine şans demeyi seçtik. breaking bad'in son sezonunda w.w. tekrar meth işine dönmek isterken saul goodman demişti eğer bir piyango çıktıysa yarın ne yapmazsın gidip yarın bir piyango bileti almazsın gibi birşeydi. bizim açımızdan da eğer ilk periyot emir'den yarı sahadan üçlük yediysen ikinci periyot sonu 5 saniyesi ve elinde topla yarı sahanda boş bırakmazsın, biz bıraktık.
hakemler fenerbahçe'ye teknik faulleri vermemekte kararlıydı. kameralara yansımadığı sürece maç kritikse annesine küfretseler birşey yapar gibi durmadılar. maçı basit bir taraftar gözüyle izleyen art niyet aramayan adam için çok kritik hatalı bir karar vermediler. bu adamların bilmedikleri basketbolda fenerbahçe'nin temiz bir hakem üçlüsüyle oynayamayacağı ve büün kötü niyetler düşünülerek izlenmesi gereken bir maç olduğuydu. kağıt üstünde bakarsan maç skor olarak hiç çok yakınlaşamadı. ancak ne zaman galatasaray ivme yakalasa bu iyi bir defans ve hızlı yakalanılmayacak bir şutun atıldığı hücum demekti galatasaray için fenerbahçe afalladı hakemler sinsice kurtardı. yarın bunlar olmayacak savaşan galatasaray marko paşa'sı, sinan güler'i arroyo'su furkanıyla yarın anlı ak çıkacak ülker arena'dan.