TBL Finali | 2. Maç | Fenerbahçe Ülker: 74 - Galatasaray Liv Hospital: 73

Serinin en kritik maçlarından biri, hatta belki de kırılma noktası. İlk maç neredeyse hiç oyuna giremedik, 10 sayı civarında bir fark hep mevcut oldu. Şimdi oyunun içine dahil olmak, kontrol etmek, rakibi şu ana kadar Play-Off'larda pek görmediği bir ortama sokmak lazım. Eğer ortamı yaratabilirsek serinin kırılma anını lehimize çevirmiş olacağız. Aksi halde işimiz bir kademe daha zora girmiş olacak.

İnanmak lazım..

fft104mm2843900.jpg



Tarih: 05.06.2014 - Perşembe - 21:00
Yer: Ülker Sports Arena
Yayın: Lig TV 3
 
Maç önemli yenilsek bile fark yememek lazım.Biz abdi ipekçide bunları her türlü yeneriz. Burada marko ve erceg'in biraz skorer anlamda destek vermesi lazım 2.ci maç seri açısından çok önemli; bu tarz serilerde genelde ev sahibi avantajı olan takımlar 2.ci maçları kaybediyor. Tempoyu düşürüp hızlı hucüm sayılarını minimize edersek galip geliriz. Farkındaysanız ilk maç çok üstün olmalarına karşın 2 hucum ve savunma yapınca rehavete kapılıyorlar. Biz onlardan daha iyiyiz onlarda farkında bunun. İnş bu maçı alıp saha avantajını ele geçiricez...
 
Ürkek oynama.
Pota altını iyi savun.
Ribaund verme.
Fast Break yeme.
Tempoyu yükseltme.



iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
 
Final serisinin en önemli maçı. Bu maçı kazanan rüzgarı arkasına alır. Geçen maç hayâl kırıklığıydı resmen. Kaybetmemiz çok sürpriz birşey değildi ancak böyle rezalet bir oyun da beklemiyorduk şüphesiz. Koçun ve oyuncuların silkinip kendilerine gelmeleri, takıma neden "Yenilmez Armada" dendiğini hatırlayıp o ruhla savaşmaları gerek. İsteyelim yeter. Muhtaç olduğunuz kudret, taşıdığınız asil formada mevcuttur!
 
Biz burada ne yazarsak yazalım yarın ortaya çıkacak yine her şey. Sorun sadece hırs ve azim eksikliği olsa diğer maçlar için ümitleneceğim belki hırslanırlar diye ancak gerçekten beceri eksikliği de üst düzeyde. özellikle savunmada.
 
Karakter koyan ve savaşan bir takım görmek istiyorum. Yanından geçeni izleyen değil rakibini yıpratan bir takım...

Başarılar aslanlara.
 
herkesin tek dilegi bu takımın gerketiginde ortaya koydugu karakteri banvit gibi bir takımı 66 sayıda tutan savunmasını gormek istemesi haydi aslan yurekliler alın su macı da kimin daha buyuk oldugunu dosta dusman gostermenin tam zamanı
 
Bugün bu maçı kazanacağımıza seriyi kazanacağımızdan daha fazla eminim. Her ne kadar salonların en korkutucu 2 atmosferinden birini yaratsak dahi uzun serilerde ''olum 3 maç cepte bir tane de ergin alır iş biter'' rahatlığında olamıyorum. yarın geçen maçtaki skordan ziyade şut performansıyla değil bildiğin boş hücum yüzdesi yüksek olduğu için yendi bizi fenerbahçe. pota altına indirdikleri her top kolay bir pivot oyunuyla bitirildi. ne kalkan bir el vardı ne bir dışa itme çabası, kalçayı dayayıp postunu oynayan sayıyı çok becereksizlik yapmazsa buldu. ergin atamanın geldiği ilk sene ayhan şahenk'te efes maçını hatırlıyorum 29 ekim'di yüzde 50'ye yakın bir üçlük yüzdesi ile kazanmıştık, maçtan sonra internetten arkadaşla konuşurken söylemiştim ''eğer ikisiyle kazanacaksam mahmuti ile kaybedeceksem de yine mahmuti ile kaybetmeyi isterim'' diye. oktay hocanın takımları kaybederken bile ellerinden geleni yaptığına inandırıyordu ipekçi'de veya televizyon başında olana. özellikle 2011'de banvit yarı final serisinden 2012'nin sonunda beşiktaş serisine kadar süren tribün - takım bağını bir daha görebileceğimi sanmıyorum, ancak aralarında bir fark dünyada ki bütün detaylardan sistemlerden daha önemli bir fark kazanma ve kaybetme farkı. takımın yarısı sakatlanıyor, kaptanın koko çekiyor adam bölüm çok zor demiyor tek bir mazeret sunmuyor maç kaybetmeden koyup geçiyor. şutla yaşayıp şutla ölen bir takımız basketbolunu belki bu yüzden sevemiyorum hocanın. tutku açık'ın ülkedeki gelmiş geçmiş en büyük yerli oyun kurucu olduğunu düşünen adamım ben. ergin ataman'da önce beşiktaş'ta mükemmel bir kadroyla ardından Galatasaray'la kendisinden daha fazla imkanları olan efes'li mahmuti'yi ezmiş bir adam, bu yüzden dünyada ki en temel mantığıyla babamın oğlu değilse kazananı asla kaybedene tercih edemeyeceğim için ergin hocanın tarafındayım. oktay hoca birgün ataman'ı yenmeyi öğrenebilirse bütün dediklerimi hatırlayarak onun basketbolunu daha çok sevdiğim için mahmuti tarafına geçerim.

Her mağlubiyetin ardından ve oktay hocanın gönderilişi sebebiyle tartışılmaya devam edilecek mahmuti mi? ataman mı? tartışması, bunun son bulması en azından ciddi bir mesele olmasını engelleyecek en önemli şey fenerbahçe'den daha önemlisi obradovic'ten saha dezavantajına rağmen alınacak bir şampiyonluk. ilk maç bildiğin çaba göstermeden oynadık. isyan yoktu sahada. sadece istatistiklere baksan her şey ortada. takımın en skoreri aylardır sakat olan engin atsür oldu. fenerbahçe tek bir el görmeden dolaştığı boyalı alanda %79 ile atarken biz %39 da kaldık. ne fenerbahçe çok zor şutlar sokarak bu yüzdeyi buldu ne de biz fenerbahçe mükemmel bir savunma yaptığı için bu yüzdedeydik. şans denilen emir'in birisi ilk çeyrek diğeri ilk yarı biterken yarı sahadan attığı basketleri var birde, değillerdi. bunlar için ilk bakışta şans diyebilrsin, ancak tekrarını izleyip şans demekte ısrar edersen hata edersin. tekrarları izleyenler görmüştür zaten özellikle ikinci yarı saha üçlüğü emir'in çok dengeli ve bir antrenmanda en azından 4 - 5 kez denenen tarzda üçlüklerden. ne sloukas'ın oly ile bize ne planinic'in milanoya attığı üçlüklerdendi. daha çok bosh'un all star'da veya carmelo'nun çeyrek sonlarında öne eğilerek attıklarındandı, biz o pozisyonda bir el kaldırmak yerine şans demeyi seçtik. breaking bad'in son sezonunda w.w. tekrar meth işine dönmek isterken saul goodman demişti eğer bir piyango çıktıysa yarın ne yapmazsın gidip yarın bir piyango bileti almazsın gibi birşeydi. bizim açımızdan da eğer ilk periyot emir'den yarı sahadan üçlük yediysen ikinci periyot sonu 5 saniyesi ve elinde topla yarı sahanda boş bırakmazsın, biz bıraktık.

hakemler fenerbahçe'ye teknik faulleri vermemekte kararlıydı. kameralara yansımadığı sürece maç kritikse annesine küfretseler birşey yapar gibi durmadılar. maçı basit bir taraftar gözüyle izleyen art niyet aramayan adam için çok kritik hatalı bir karar vermediler. bu adamların bilmedikleri basketbolda fenerbahçe'nin temiz bir hakem üçlüsüyle oynayamayacağı ve büün kötü niyetler düşünülerek izlenmesi gereken bir maç olduğuydu. kağıt üstünde bakarsan maç skor olarak hiç çok yakınlaşamadı. ancak ne zaman galatasaray ivme yakalasa bu iyi bir defans ve hızlı yakalanılmayacak bir şutun atıldığı hücum demekti galatasaray için fenerbahçe afalladı hakemler sinsice kurtardı. yarın bunlar olmayacak savaşan galatasaray marko paşa'sı, sinan güler'i arroyo'su furkanıyla yarın anlı ak çıkacak ülker arena'dan.
 
Doğrusunu isterseniz herkes Galatasaray'ın ilk maçta saha avantajını almak için saldıracağını zannediyordu. İlk maç beklediğim gibi oldu. İlk maç için değil ikinci maç için bastıracak takımımız, bence fark da bizim lehimize olur (tüm maçları tek takımın kazanma şansı yok). Hem bizim oyuncuları kamçılar, hemde FB için "evimizde maç kaybetmeyiz" havası oluşturabilir. O nedenle Ataman'ın bu maç için daha aktif olacağına inanıyorum. Bugün sonuç ne olur bilinmez ama bence daha arzulu ve tempolu oynayacağız. Farklı bir taktik ile Banvit serisinin ilk maçı gibi olacak tahmin ediyorum, umarım yanılmam.

Ancak başka bir gerçek daha var, daha geniş rotasyon ile oynayan FB bu seride bana gore avantajlı olan taraf.
 
Nereye yazacağımı bilemedim. 3. maça fazladan bileti olan varsa özelden mesaj bekliyorum. Maç günü karaborsaya para kazandırmak istemiyorum.
 
Yüreginizi koyun denilcek bir maç türünden alacagımız bir galibiyet seriyi bitirir ipekçiden çıkamaz bunlar,Bence Almamızda gerekiyor çünkü adamlar oturarak mac izliyorlar,bunlardan kendileride muzdarip :) Oradaki atmosfer ipekçini 3 te 1i etmez.
 
Acımayın artık şu türkiyenin yüz karalarına alın gelin ipekçiye gerisini onlar düşünsün.Cska ve madrid deplasmanlarını hatırlatmak lazım şu takıma.
 
İlk maçtan sonra takım herkes kızgındı bende kızgındım. Fakat ilk maç alışma maçı olarak kabul etmek gerek. Karşınızdaki rakip malum, deplasmandayız. Bazı zamanlar istediklerimizi gösterdik ama çok az bir bölümde olduğu için maça pek yansımadı. Artık ilk maçı unutmanın zamanı. Bugün takım kazanır mı kaybeder mi bilemem ama ilk maçın benzeri olmayacağı kesin. Bu sezon neredeyse bütün deplasmanlarda karakter koyan Galatasaray bu maçta da o karakteri yansıtacaktır.
 
İlk maçın ilk periyodunda tam istediğim gibi takım vardı hücum setleri bile güzeldi top döndürüp boş üçlük şansı bile yakaladık.Play-off boyunca yapamadığımız kalitede hücum yaptık tek eksik toplam 4 tane boş üçlük kaçırdık dış şuta dayalı bir takım olduğumuzdan ritim falan bozuldu.Rakip te yürüyerek turnike atınca takım koptu.Bu maçı şut yüzdelerindeki artış bide Furkanın boyalı alan savunması getirecekse getirir.TAbi hoca nedensiz bir şekilde furkana az süre verirse farklı olmaz ilk maçtan Bonsu Erceg yanından geçen adamları izlerse.
 
Boyalı alan savunması ve dış atışlar bu maçtaki kaderimizi belirleyecek gibi.Yalnız rakipte Obradovic faktörü play offlarla birlikte daha net bir şekilde ortaya çıktı maalesef.Akşam güzel bir galibiyetle saha avantajını elimize geçirip döneriz umarım.
 

Üst