TBL l 15. Hafta l Galatasaray 90-80 İstanbul BBSK

Hoca önlem alacağız dedi farkın kapanması ile ilgili.
Chuckla ilgili ise bu zamanda en kısa sürede uyum sağlayacak oyuncu dedi. En önemlisi ort. 2.5 asist yapıyor 4 numaradan bu bizim için önemli dedi.
Yaa hocam eyvallah schilbb micov sinan gelince chuck oyun kurar da bize net oyun kurucu lazım. Oyun kızışınca, momentum kaybedince topu tutacak adam yok. Bu maçta da aynı şey oldu biraz gevşeyince hem hücumda hem savunma da salıyoruz. En iyi savunmaci olan göksenin üzerinden atılıyor üçlükler, schilbb tembel tembel adam kovalamıyor. Böyle zamanlarda karakter koyacak liderimiz arroyo sonrası sinan oldu ama böylesi bir eksiklik var.
Ha bu saatte öyle lider bulamayız ama topu rahat getirecek, uzunları oyuna sokabilecek bir guard lazım. Şutu olmasın sayı da atmasın sorun değil. Sert bir oyuncu olabilirse savunmada da dış alan savunmasını sertleştirmiş oluruz. Bence en en büyük sorunumuz bu...
 
[/QUOTE]Chuck Davis yarın İstanbul'a geliyor.Çok deneyimli bir oyuncu, Eurocup'ta 13-14 sayı, 5-6 ribaund, 2-2.5 asist ortalamaları var. Transfer yasağının kalkması için önümüzdeki günlerde yönetim gerekeni yapacak. Chuck'ı da hazırlayıp bir ay sonra kullanmaya başlayacağız."
 
Chuck Davis yarın İstanbul'a geliyor.Çok deneyimli bir oyuncu, Eurocup'ta 13-14 sayı, 5-6 ribaund, 2-2.5 asist ortalamaları var. Transfer yasağının kalkması için önümüzdeki günlerde yönetim gerekeni yapacak. Chuck'ı da hazırlayıp bir ay sonra kullanmaya başlayacağız."

Guc katar bize,aman dikkat etmek lazim simdi ..pasaportuna falan bakmali yoneticiler 3-5 kez sonra erdenay yine is falan cevirir falan.
 
5-6 haftaya onu hazır etmeye çalışıcaz dedi yanlış hatırlamıyorsam. Kaan Kural da bu fark kapanması olayıyla ilgili ''herkesin başına geliyor ama galatasarayın biraz daha şanssız olduğunu söyleyebiliriz bu konuda'' tarzı bi cümle kurmuştu tam hatırlayamadım.
 
Bir dahaki lig maçımız 23'ünde Trabzon ile. Eurocup'ta oynayacağı ilk maç da 27 Ocak. Chuck'ın oynamaya başlaması 23'ü ancak fizik olarak tam kapasiteye gelmesi 1-2 hafta daha alacaktır o süreçten sonra.

Takımda gereksiz bir disiplinsizlik var sanki her şeyi başarmış bir kadroymuş gibi. 20'lerden fark 3'e indi hocanın önlem alacağız ifadesini önemsemiyorum çünkü ilk kez kullanmıyor. IBB ile bu kadar başa baş oynayan 2.bir takım yok nerdeyse.

Bir de hocanın yaptığı seçimler İBB'yi maça sokuyor. Şafak-Göksenin-Dorsey-Ege aynı anda sahada iken bu takımın akıcı olarak skor üretme ihtimali yok her seferinde bunu yaşıyoruz.
 
Ne yapsak ne etsek olmuyor oyuncular bir türlü konsantre çıkmıyor maça,hemen havaya giriyoruz ,lakayt oynuyoruz düzelmiyor,olmuyor...
 
Fark uc sayiya indikten sonra hocanin takimi molada haslamasi iyi oldu. Hatta daha da once basvurabilirdi fircaya.

Takim farki arttirinca is bitti havasina giriyor, yanlis sut tercihleri ve top kayiplari artiyor savunma direnci dusuyor.

Neyse ki 80-77'den sonra kendimize geldik ve tadimiz kacmadi. Ilk yariyi galibiyetle tamamlamis olduk.
 
Yine kızan arkadaşlar olacak ama mola ve rotasyon konusunda yine eleştireceğim ben hocayı, kaç maçtır gözlemliyorum, farklı öndeysek fark kapanıyor, biraz farkla geri düştüysek de geri gelemiyoruz, gelsek bile son nefes yetmiyor (Banvit maçı gibi), bunun en büyük sebebi hocanın rotasyon yapmaması/yapınca da saçma sapan yapması ve mola almaması, bununla birlikte guard eksikliği de göze çarpıyor tabii.

Hoca rotasyon yapmayınca ne oluyor? Haliyle haftada 2 maç 30+ dakika sahada kalan oyuncular maç sonuna kadar hem fiziken hem mental olarak yıpranıyor, yanlış şut ve pas tercihleri görülüyor, bu sebeple genelde son periyotlarda topu McColluma verip bütün takım izliyor, onun eline kalıyoruz ve tüm ihale de adama kalıyor, savunmada oyuncuların kolunu kaldırmaya mecali kalmıyor. Diğer taraftan rotasyonun bu kadar dışında kalan oyuncular da benchte paslanıyor, maç eksiklikleri göze çarpıyor ve verilen 3-4 dakikalık sürede de fiziken hazır olmadıkları, o kısa sürede de kendilerini göstermeye çalıştıkları için saçma hatalar yapıyolar ve bu böyle kısır döngü şeklinde devam ediyor.
Mola konusunu çok konuştuk zaten ama bir takım arka arkaya üçlük yiyip hücumda da top kaybetmişse dünyanın her yerinde hoca molayı alır, takımı azarlar ya da çare bulup söyler, rakibi bir nebze soğutmuş olur, yorgun takımın nefeslenmesini sağlar, mola dediğimizşey koçu gereksizce savunmaya çalışan arkadaşların düşündüğü kadar kötü bir şey değil yani :)
 
Furkan, bir sonraki lig maçı yani Trabzon maçı TBF nin sitesinde 30 ocak olarak görünüyor, ilk eurocup maçı da ayın 13ünde görülüyor.
 
jVBZ4g.png
 
Aynı şeyleri tekrarlayınca insan üzülüyor, sanırım bu durumu kabul etmek daha hayırlısı.
Dün sahada çok kötü bir Ege vardı, gerçekten haline üzüldüm. Ergin hocayı çok sevdiği için, bu performansı, "bakın hoca bu oyuncularla nasıl rotasyon yapsın" argumanı için kullanan arkadaşlar mevcut, onların görüşüne de saygı duyuyorum.
Fakat biz bu çocuğu yazın milli takımda izledik, rebound canavarıydı, dünyanın her yanından gelen yaşıtlarının arasında. Tabii ki bu seviyeye çıkınca aynı performansı beklemiyoruz hemen, ancak dünkü acziyeti, bu kadar geriye gitmesi de anlaşılır değil. Aslında anlaşılır da, hadi biz kondurmayalım.
Ergin hocanın yanında yetişen Yağızer Uluğ da mesela, şans bulduğu her an büyük katkı veren, Beşiktaş'ın savunma zaafına ilaç gibi gelen Enes Taşkıran'ı ısrarla yanında oturtuyor, belli ki basketbola yaklaşım tarzları bu, saygı duymak durumundayız, ancak sevmeme hakkına da sonuna kadar sahibiz.
Kazanmak tabii ki çok önemli, lakin Kızılyıldız deplasmanının son periyodunda Berk ile oynamak, 17 yaşındaki Furkan'ı Eurolig'de ilk beş başlatmak da benim nazarımda en az maç kazanmak kadar değerli, ya da en azından keyifli.
En nihayetinde, her hafta 2 maçı 30 dakika üzeri oynayan 30 yaş üstü oyuncu rotasyonunuzla kolay deplasmanları kaybetme alışkanlığınıza belki bir çare olurdu, iyi hazırlanmış genç oyuncular, bence denemeye değerdi.
 
Sorması ayıp Obradovic, bir önceki Pana maçında, üstelik iç sahada niye Berk'i oynatmadı? Ya da Kızılyıldız maçı da Pana maçı gibi son toplara kalsaydı Berk'i Kızılyıldız deplasmanında sahada görebilir miydik?

Rotasyon diyorsunuz da emin olun Obradovic de çekişmeli giden maçlarda rotasyon konusunda Ergin hocadan bonkör değil. Bakın bu Pana maçı Fenerbahce Istanbul vs. Panathinaikos Athens - Game 5 dakika üzeri süre alan 7 oyuncu var. Kaldı ki Obra'nın elinde 8 yabancı, 1 devşirme var. Maç boyunca bir yerli oyuncu bile süre almamış.

Ha keza Kızılyıldız maçının ilk yarısında da tek bir yerli oyuncu bile süre almadı.Üstelik Fb'de Barış Hersek ve Melih gibi, bizde olsa son derece mutlu olacağımızı 2 yerli oyuncu var.
 
Rotasyon ile başarı gelseydi, Efes ve Datçka her maçı +20 ile kazanırdı. Malum, ligin en fazla rotason uygulayan iki takımı. Üstelik bu takımlarda rotasyona girenler bizdeki gibi genç yada boş oyuncular değil, yabancılar yada milli oyuncular ile rotasyon uyguluyor. Demekki ya bu rotasyon ile başarı ilişkisinde yanlışlık var, yada İvkovic ve Mahmudi rotasyonu beceremiyor..
 
Ya birde OBradovic'den gençleri oynatıyor diye örnek vermeyin lütfen.
Obradovic bunu sadece trübüne yapıyor. 17-18 yaşlarında boş, fark açılmış maçlarda oynatıyor, gençler ile ilgili birkaç övgü dolu söz söylüyor. Sonra sene başında onları yerden yere vurup takımdan gönderiyor...
Örnek mi ? İzzet'den başlarsak; Kenan, Metecan...Şimdilerde Berk sonra adını hatırlayamadığım uzun oyuncu olacak...
OBra varken FB'dn tek genç ouyncu çıkmayacak...
Tabi Sırbistan'a yetişirmeye devam edecek o ayrı...
 
Obradovic ve İvkovic de gençleri oynatmıyorsa kimse oynatmıyordur.İvkovic çıkıp Cedi,Furkan oynattı Obradovic Kenan'ı oynattı Top 8'de.El insaf yahu.Tamam Ergin hocayı biz de seviyoruz ama eksiye eksi yanlışa yanlış demeyi de görmek lazım.İki Sırp koç diye laf ettiğiniz adamlar şu ana kadar Türk antrenörlerden daha cesur oldular.Diyin ki bizde Kenan,Cedi,Furkan gibi genç yetenek yok oynatılmaması normal ama Obradovic-İvkovic genç oynatmıyor demek de insafsızlık,fanatizm ki Ege'nin kalitesi seviyesi yaşıtları arasında hiç fena olmayan bir seviye.Üzerine düşülürse çok büyük kalitede olmasa da iyi seviyede yerli olabilecek düzeyde.
 

Üst