İlk olarak herkese merhaba demek istiyorum, forumu 1 senedir takip etmeme rağmen ilk yorumumu yazıyorum...
2 senedir saha içi pota arkası kombinem var, hemen hemen bütün maçlara gidiyorum...
Dün için tribün atmosferinden bahsetmek gerekirse bizim standartlarımızın üstünde seyirci ve gürültü olmasına rağmen, euroleague ve büyük maçlar için olması gereken seyirci etkisini yine yaratamadığımızı düşünüyorum, gerçi o etkiyi avrupa maçlarında sadece geçen sene ki kuban ve bu sene ki olympiacos maçlarında yaratabildik... Bu da bizim açımızdan ciddi bir handikap ve taraftar olarak ciddi bir şekilde geliştirmemiz gereken eksiğimiz...
Maçla ilgili yorumum, maça takım çok iyi motive olmuş bir şekilde ve tam saha baskıyla başladık. Bu da Bayern'in ritim bulmasını engelledi ve özellikle ilk yarı hücümda inanılmaz bocaladılar. Adamların en etkili oyuncusu Delaney'e özellikle ilk yarı ilk önce Göksenin sonra da Sinanla tam saha baskı yaparak çok yıprattık, topu yarı sahaya geçirmek için bile çok ciddi efor sarfetti bu da hücumdaki sayı potansiyelini düşürdü. Delaney yanılmıyorsam bu haftaya kadar euroleague index rating katagorisinde 1. sıradaydı (yanlış biliyor da olabilirim, üst sıralarda olduğuna eminim), dünü sadece 6 sayıyla tamamladı ve takımını da iyi organize edemedi. Tahmin ediyorum ki Ataman'ın maç öncesi ana felsefesi buydu, tam saha baskı ve rakip guardın oyununu bozmak, bunda da özellikle ilk yarı müthiş etkili oldu.. İlk yarı hucümda da sıkıntı yaşamayınca Arroyo, Cenk, Bonsu etkisiyle devreye tahmin ettiğimizden de iyi girdik. 3. çeyrek de beni nispeten tatmin etti, farkın 25-30 lara gitmeyeceğini ve rakibin geri döüş yapacağını düşünürken, 3.periyodu maçın temposunu rakibin hucüm ritmini iyi düşürerek bir bakıma adamları uyutarak idare ettik. Dünü tek eleştireceğim nokta, 4. periyodun başında eğer 2-3 dakika hamle yapabilseydik maçı koparıp son 5 dakikayı formalite olarak aktif dinlenmeyle geçirebilirdik, ama orada vurup geçemeyince adamların geri dönüşüne zemin hazırladık, maçın sonunda yüreğimizi ağzımıza getirdiler farkı 4e indirerek. Zihinsel ve fiziksel olarak ne kadar zor bir dönemde olduğumuzu düşünürsek, bu galibiyet takımın moral bulması ve eurolegue hedeflerimiz için çok değerlidir, dolayısıyla hem koçu hem de oyuncuları tebrik ediyorum...
Birkaç oyuncuyla ilgili;
Bonsu ilk yarı müthiş basket oynadı, rakip uzunlara göre çok hareketliydi pota altını resmen domine etti. 4 faul alana kadar da maçta çok aktifti, tek sıkıntı aldığı 1-2 faul (özellikle yanılmıyorsam 3. faulü) çok gereksizdi ve kendi kendine oyundan düşmesini sağladı.
Dün sonunda Cenk ve Ender'den istediğimiz katkıları aldık, sanıyorum ki yavaş yavaş sakatlık handikaplarını kapatmaya başladılar. Özellikle Ender'in iyi oynaması Arroyo'yu maç içinde kenara alıp dinlendirerek diri tutmak açısında şu dar rotasyonda çok önemli.
Domercant hala hazır olmasa da elinden geldiğince çabalayarak maksimumunu vermeye çalışıyor, gerçek bir profosyonel ve ben onun zamanla (inşallah herhangi bir sakatlık problemi yaşamazsa) seviyesini yükselteceğine inanıyorum.
Arroyo dün ikinci çeyrekte kenarda oturunca maçın sonuna diri kaldı, maç sonunda diri bir Arroyo winner özelliğiyle her zaman size maçı kazandırabilir. Bence bizim için Avrupa maçlarında kilit nokta Arroyo'nun süresini 28-30 dk mertebelerine çekmek, o zaman maç sonlarını ve Arroyo hem de takım çok daha iyi oynayacaktır...
Macvan müthiş bir hırsla ve istekle oynadı maç boyu, özellikle hücum reboundlarını çok kovaladı, takıma enerji kazandırdı. Ama çok kolay 2-3 boş turnike atamadı, ikinci yarı fastbreakte kaçırdığı turnikeden sonra benchte sinirinden sağı solu tekmeledi. Yetet ki hep böyle istekli oynasın zaman yaptığı basit hatalar tabi ki gözardı edilebilir...
Erceg için yorum bile yapmaya gerek yok, tek söylemek istediğim herkes bu kadar motive ve konsantre iken adam antreman maçı oynar gibiydi, umarım o da kendine çeki düzen verir pek ümidim olmasa da...
Arkadaşlar galiba biraz uzun oldu kusura bakmayın, ilk mesajın heyecanına verin...