TKBL 11. Hafta | Fenerbahçe 83 - Galatasaray 67

26 Aralık Çarşamba
20:30 Ülker Arena

Ligin 11. haftasında takımımız, Ülker Arena'nın ana salonunda Fenerbahçe'nin konuğu olacak. Üst üste 7 maç kazanan ekibimiz ligde 2. sıradayken, Fenerbahçe ise ligin namağlup lideri. Eğer deplasmandan galibiyet çıkarırsak liderlik el değiştirecek. Maçı Fenerbahçe'nin kazanması halinde ise, en yakın takipçileriyle aralarındaki farkı 2 galibiyete çıkarıp, final serisine ev sahibi avantajıyla çıkmak için önemli bir adım atmış olacaklar.

Ligde oynadığı 10 maçı da kazanan Fenerbahçe, bu maçlardan 6'sına evinde çıktı. Evinde oynadığı maçlarda sarı-lacivertlilerin Kaski ve İstanbul Üniversitesi de dahil tüm rakiplerini fazla zorlanmadan geçtiğini görüyoruz. Maç başına 79.6 sayı üreten Fenerbahçe, ligin en skorer takımı. Bunun yanında, maç başına 54.9 sayı yiyen ekibimizin gerisinde en az sayı yiyen 2. takım (59.7 sayı) konumundalar.

Geride bıraktığımız cumartesi ligin zayıf ekiplerinden Edremit ile karşılaştıkları için, rotasyonu geniş tuttular ve yorulmadan maçı tamamladılar.Mevcut 5 yabancılarını (Pondexter, Bibrzycka, McCoughtry, Verameyenka ve Matovic) ligde bol bol değiştirdiler şu ana kadar. Bizim maçta pota altı gücünden vazgeçemeyecekleri için Verameyanka ve Matovic'in kadrodaki 4 yabancıdan 2'si olacağı kesin gibi. Aynı şekilde takımın yıldızı Angel McCoughtry de forması garanti isimlerden biri. Dördüncü yabancının kim olacağı ise, her ne kadar Pondexter ağır bassa da, koç Iniguez'in Biba ile Pondexter arasından yapacağı tercihe kalıyor. Fenerbahçe'nin zorlu maçlarda Birsel ve Esmeral (biraz da pota altı rotasyonunda zorunluluk sebebiyle Nevlin) dışında yerlilerine güvenmediğini görüyoruz bu sene. TKBL'de maç başına 17 sayı ortalamayla oynayan Angel McCoughtry takımın en skorer oyuncusuyken, maç başına 6.3 ribaund çekip bu istatistikte de takımına liderlik ediyor. Matovic 13.7 sayı-4.7 rib. ortalamalarına sahip, Pondexter da 12.6 sayı ve 4 asist ortalamayla oynuyor ligde. Takımın yeni yabancısı Verameyenka 8.6 sayı, 6.2 rib. ve 2.2 blok ortalamasına sahip. Diğer 3 yabancı tanıdığımız isimler, Belarus pota altı oyuncusu için bilgi vermemiz gerekirse; dış atışlardaki başarısı hücumdaki en dikkat çeken artısı. Savunmada da blok yeteneği üst düzey, yıllarca ELW'de bu istatistiğin en başarılı oyuncularından biri oldu. Verameyenka'nın ayaklarını da çok iyi kullandığını söylemek gerekiyor. Takımın yeni kaptanı, oyun kurucu Birsel Vardarlı da 8.5 sayı-4.5 rib.-5.5 asist ortalamalarıyla oynuyor bu sene. Milli oyuncular Esmeral ve Nevlin başta, geçmiş dönemde Galatasaray forması da giyen Yasemin Horasan, Esra Şencebe ve Kübra Siyahdemir ile kulübün altyapısından yetişen Olcay Çakır da takımın başvurabileceği diğer yerliler.

Fenerbahçe, Avrupalı olarak sahip olabileceği belki de en iyi iki pota altı oyuncusunu kadrosunda bulundursa da benchte bu gücü sürdürebilecek bir yedeğin olmaması, Fowles&S.Lyttle (+Wauters, +Bahar) etkenini de düşününce, Galatasaray'ın en etkili silahının pota altı olacağını gösteriyor. Kısa forvet pozisyonunda ise atletizm ve size avantajıyla Angel, Şaziye-Şebnem rotasyonuna göre Fenerbahçe adına daha ağır basıyor. Şebnem ve Şaziye'nin savunma gayretlerinin yanı sıra hücumda da aktif olup Angel'ı yormaları ve/veya faul problemine girmeye zorlamaları maç için kilit noktalardan biri. Whalen'ın daha size'lı olmasına rağmen, onu hücumda daha canlı tutmak adına savunmada, rakip takımın skorer guardını genellikle Işıl'ın aldığını görüyoruz. Tabii bu noktada son maçlarda Taurasi ve Zellous savunmalarında harika işler çıkaran Yasemen kozunu da unutmamak gerekiyor. Işıl'ın yükselen formu sonrasında, yeni bir Işıl-Birsel eşleşmesi mi izleyeceğiz, yoksa Işıl'ın (+Yasemen'ın) baskısını Pondexter-Esmeral üzerinde mi göreceğiz merak konusu. Birsel'i, daha az tanıdığı bir oyuncu olan Whalen ile kontrol altına almayı denemek de kağıt üzerinde iyi bir seçenek olarak duruyor şu anda.

Fenerbahçe ligde her ne kadar kusursuz gözükse de, ELW'de aldığı 2 mağlubiyet ve kazandığı birçok maçtaki kötü oyunuyla da sinyaller veren bir ekip. Fenerbahçe'nin ev sahibi avantajı ve eksiklerimiz göz önüne alındığında maçın kağıt üzerindeki favorisi rakibimiz olmasına rağmen muazzam oyun karakterimiz ve yakaladığımız özgüven şansımızı arttıracaktır. Sezon başından beri mücadeleleriyle alkış toplayan Sarayın Sultanları'nın, şans da yanında olsun bu maçta.

Uzun yıllar sonra bir Fenerbahçe-Galatasaray maçının Caferağa'da oynanmayacak olması, maçın en özel notlarından biri.

Başarılar takımımıza.
 
Güzel bir maç olacak Fb tv yayınlayacakmış.

Savunmamızla kazanabiliriz rakip skorerlere baskı kurmalıyız rakipte Biba oynamayacak sanırım ki hata yapıyorlar formda biba oturacak Cappie oynayacak.

Pota altında kesinlikle üstünlük kurmamız lazım bence.Çok önemli bir maç olduğunu düşünüyorum Liderlik için Şampiyon olmak istiyorsak lider bitirmek çok önemli saha avantajına ihtiyacımız var.
 
İlk defa fazla baskı olmadan bir Fener deplasmanı oynayacağız. Büyük salonda oynayacak olmak Caferağa'dan sonra büyük avantaj. Salon full dolsa bile ki dolmaz Caferağadaki baskı olmaz.

Uzun rotasyonunda önde, kısalarda geride olduğumuzu söyleyebiliriz. Işıl ve Lindsay 40 dakikaya yakın oynamak zorunda kalacak. Sylvia uzun süren sakatlığından sonra son maçlarda iyi göründü. Fenere karşı hırsını da göze alırsak en büyük kozumu bana göre.

Bu maçı savunmamızla kazanabiliriz. Son dakikaya kadar konsantrasyonu kaybetmemek lazım. Başarılar kızlar..
 
Angelın savunması baya önemli olacak..Ekrem hocayla gelen sonuna kadar mücadele ve savunma bu maçta devam eder umarım ve maçı alırız..
 
Maçın teknik anlamdaki analizini maç başlığında Şamil yapmış. O konuda söylenecek çok fazla bişey yok bence. Ben biraz Ülker Sports Arena'dan bahsetmek istiyorum.

Salonun yapısı bizim Türk Telekom Arena'ya benziyor aslında. Bir, iki ve 4. kat tribünler, orta kısımda da localar var.

4. katı tamamen yok sayabilirsiniz. Çünkü orada seyirci olsa da (ki çarşamba günü erkek basketbol karşılaşmasında doluydu) sahaya baskı yapmaları neredeyse imkansız.

Çünkü o kat gerçekten de çok yüksek. Karanlıkta kalıyorlar ve varlıkları ile yoklukları pek belli değil.

Salonda yer alan neredeyse tüm koltuklar çok konforlu. Oturduğunuzda yerinizden kalmak istemeyeceğiniz kadar konforlu.

Bu da taraftarların sahaya olan baskısını azaltan bir diğer faktör.

İlk iki kat bizim maçta dolu olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bildiğim kadarıyla yaklaşık 4.000 tane kombineli taraftar var, satışa çıkan bloklar içerisinde de ilk iki kata ait 7 blok kalmış, onlar da maç saatine kadar tükenecektir.

Salonda bizim benchin hemen sağ tarafındaki pota arkasındaki konforlu koltukları kaldırmışlar ve ateşli taraftarları oraya yerleştiriyorlar.

Erkek basketbol karşılaşmasında o bölümün koltuk kapasitesine baktığımda yaklaşık 350-400 kişilik olduğunu gördüm. Ama koltuk olmadığı için o bölüm tıka basa doluyor ve yaklaşık 600 kişi falan oluyor. Başlarında da Fenerbahçe tribün lideri Sefa oluyor. Bu grubun basketbol bilgisinin de sıfıra yakın olduğunu belirteyim. Tezahürat/Islık kombinasyonunu yerinde yapamıyorlar.

Maç sırasında buradaki 600 kişi haricinde sürekli tezahürat yapan bir tek kişi bile yok. Herkes sakin bir şekilde maçı izliyor, sadece hakem hatalarında ve bizim benchin hakeme olan itirazlar gibi tahrik edici davranışlar duurumunda ayaklanıyorlar. Örnek vermek gerekirse erkek basketbol karşılaşmasının son anlarında bizim benchin sağ tarafındaki pota arkasından Ergin Hoca'ya küfür edildi, Ergin Hoca dönüp küfür edenlere karşılık verince bir anda bütün salon ayaklandı ve atmosfer yükseldi. Tabi bu da onlara yaradı. O yüzden bu tür tahriklere kapılmamak lazım.

Salondaki diğer taraftarlar akımları iyi bir seri yakaladığında bir dakika falan toplu tezahürat yapıyorlar o kadar.

Gereç salonun yapısı gerekse haftasonunda ve devamında taraftarlar ile yönetim arasında yaşananları düşündüğümüzde eğer biz tahriklere kapılmayıp, kendimize hakim olup taraftarın ateşlenmesine sebep olmazsak seyirci baskısını minimum düzeyde tutacağımızı, yapacağımız baskılı ve sinir bozucu savunma ile fenerbahçeyi kötü atışlara zorladığımızda da taraftarı bir anda yönetime tepkiye yönlendirebiliriz. Bir kaç kötü hücumun ardından tribünden ahhh lar uhhh lar yükselir hatta onlar kontrolü kaybedip bir anda kendi yönetimlerini hedef almaya da başlayabilirler.

Sanırım çok iyimser bir tablo çizdim ama kazanacağımıza inanıyorum.
 
çok zor bir maç
amcak agresif bir savunma ile kazanabiliriz
hücum gücümüz sınırlı
yabancı bir şutör guard olmamasının sıkıntısını yaşıyoruz
işimiz çok zor
 
Salonun biletlerini 10 tl yaparak fb yönetiminin maça ne kadar önem verdiğini anlıyoruz.5000 civarı taraftar olacaktır tahminim.
Bizim açımızdan Çok Zor Bir maç olacağı kesin Çok iyi savunma yapmamız gerekiyor. 70 sayı potamızda gördüğümüz takdirde maçı kaybedeceğimizi düşünüyorum.Pota altımız sağlam gözüksede antakya maçında 40 numaralarını tutamadık.Son dklarda maçı kopardık derken basket fauller maç son ana kadar sürmesi de cabası... angel ve matoviç hücümda verameyenka da savunma ve gerektiğinde dış atışlarla etkili olacaklardır...
Biz de şuan tek sorun gerektiğinde insiyatif alacak şutör guard yok bunun sıkıntısı her maç çekiyoruz.
En sağlam yerimiz olan Pota altından oynamaktan başka şansımız yok.yoksa maçı kaybederiz
İnş yanılırım fakat 75-80 arası sayı yiyebiliriz.
BOL ŞANSLAR SARAYIN SULTANLARI Bir aksilik çıkmaz ise bende salonda ki yerimi alacağım İnş....
 
Çok zor bir maç olacağı kesin ama seneler sonra rakip sahada kazanma inancımın olduğu maç. Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında tam kadro oynadılar. Biz Wauters + sakat fowles ile 3 çeyrek direnebildik. Daha sağlam bir takımız. Minimum hata ile bitirmeliyiz maçı. Işıl ve Whalen yine 40'ar dakika oynayacaklardır. Kilit Nokta Sancho-Şaziye ve Şebnem'den gelecek sayı katkısı. Sancho'ya hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var bu kez.
 
Birsel ve Cappy'nin penetrelerini durdurmalı, Angel'ın olanaklarını kısıtlamalıyız. Bu oyunculardan en az ikisini 10-15 sayıda tutarsak alırız gibi. Tabi bizim hücum performansımızında iyi gününde olması lazım.
 
Öncelikle maçın Caferağa'da oynanması bizim açımızdan büyü avantaj.Caferağa'da kurulan baskının Arena'da kurulamayacağını düşünüyorum.Oyuncu rotasyonlarına baktığmızda üstünlük ibresi Fenerbahçe'den yana.Pota altında Avrupa'nın en iyi rotasyonuna sahip olan takımımız,maalesef 2 ve 3 numara pozisyonlarında skor bakımından Fenerbahçe'nin çok gerisinde.Ancak burada savunma sertliği bizim için üstünlük sağlayan parametrelerin başında geliyor.Pondexter ve McCoughtry'nin hücümdaki moralsizlikleri,otomatikman savunmaya da yansıyacağından skor üretmedeki gücümüz kolaylaşacaktır.Pota altında Fowles-Matoviç,Vera-Wauters eşleşmeleri seyir zevki yüksek mücadeleler doğuracak.Birsel Vardarlı'nın penetreleri ve isabetli sutları karşısında Işıl ve Whalen'ın göstereceği reaksiyonlar bizim için belirleyici olacaktır.
 
Kazanırız ya da kaybederiz onu bilmem ama oyuncularımızın son topa kadar alın terlerini çekinmeden dökeceklerine ve savaşacaklarına adım gibi eminim. Ondan sonrası Allah Kerim zaten. Koça ve takıma güveniyorum. Bu maçı kazanıp yûzümüzü güldürecekler,psikolojik üstunlûğü ele geçirecekler ve liderliğe sahip olacaklar inşaAllah. Başarılar Sarayın Sultanları...
 
Takıma çok güveniyorum açıkçası. Sezon başındaki Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında Şebnem ilk yarı Angel'ı müthiş savunmuştu. Ki ilk yarı başa baş geçmişti. 2. yarı faul problemine girince Angel coşmuştu. Ancak o maçta boş kaldığında bile şut atmamıştı. Bu maçta hem Şebnem'in hem de Şaziye'nin şutlarına çok ihtiyacımız var. Rakipte Matovic çok formda. Onu kim savunacaksa çok dikkat etmeli. Pota altını çok efektif kullanmalıyız. Maçın kaderini Şaziye ve Şebnem'in performansları belirler. En büyük kozumuz Sylvia ve Sancho olacaktır.
 
Bütün oyuncularımızdan maksimum performans almalıyız. Aksi taktirde işimiz hiç kolay değil. Her ne kadar iyi savunma yapabilen bir takım olsak da rakibin kısalarda çok hücum silahı var. Sezonun ilk oynanan Cumhurbaşkanlığı kupası maçından çıkarak biraz yorum yapmak lazım. O maçta Sancho-Whalen yoktu ve ilk yarı çok iyi oynamıştık müthiş karakter koymuştuk. Ancak ikinci yarıda özellikle son 10 dakika rotasyonumuz zayıf olduğu için çok yorulmuştuk.
Şimdi +2 oyuncu fazla olacağız. Özellikle Bu fazladan 2 oyuncumuz Whalen ve Sancho önemli oyuncular. Benim düşüncem 3 numaradan yani Şebnem ve Şaziye'den hücumda biraz destek alırsak maçı kafa kafaya götürürüz. Son anlarda da ne olur bilemem. Orada Whalen ve Fowles son sözü söyleyebilir.
Şans bizimle olsun attığımız sayı olsun inşallah.
 
Alba Torrens derbi de 12 kişilik kadroda olur mu ?

Hayır olmaz. Çünkü Alba kadroya girdiğinde Ann kadroda yer almayacaktır.

Nevriye de henüz tam hazır olmadığı için bu değişiklik uzun rotasyonumuzu sıkıntıya sokacaktır.

Ayrıca Alba'nın bu kadar uzun zaman sonra temposu bu kadar yüksek bir maçta kadroya alınması da mantıklı değil.

Tüm bu sebeplerden dolayı Nevriye hazır olmadan Alba'nın ligde kadroya gireceğini düşünmüyorum.
 
Hayır olmaz. Çünkü Alba kadroya girdiğinde Ann kadroda yer almayacaktır.

Nevriye de henüz tam hazır olmadığı için bu değişiklik uzun rotasyonumuzu sıkıntıya sokacaktır.

Ayrıca Alba'nın bu kadar uzun zaman sonra temposu bu kadar yüksek bir maçta kadroya alınması da mantıklı değil.

Tüm bu sebeplerden dolayı Nevriye hazır olmadan Alba'nın ligde kadroya gireceğini düşünmüyorum.


Cevabın için tesekkür ediyorum.Nevriye de zaten kısa sürede takıma dönecekmiş.Alba yı özledik herhalde en yakın euroleague maçınsa sahada olur.
 
Nevriye önümüzdeki hafta takımla çalışmalara başlayacak. Alba'nın takıma girmesi için Nevriye'nin takıma dönmesi şart.
 
Önceki mesajlarda da belirtildiği gibi Caferağa'daki baskının yarısının dahi bu salonda olmayacağı bir gerçek,salondaki koltukların kol koyma yerlerinin bile olması ve çoğu sinema salonunda bulunmayan rahatlıktaki koltuklar sayesinde geçen haftaki erkek maçında salonu coşturmaya çalışan 500-600 kişilik grubun ayağa kalkmayan cimbomlu olsun tezahüratında bile ayağa kalkmaya tenezzül etmeyen bir profil var ve salonun neredeyse yarısının bir derbi maçı olmasına rağmen maçın başlamasına 5 dakika kala içeri girmesi de bana enteresan gelen diğer bir noktaydı.
Maça gelirsek pota altını kullanmamız şart İvana Matovic'i faul problemine sokmalıyız, kendisi bizim maçlarda taraftara şirin gözükmek için tansiyonu yükselten gereksiz agresiflikler yapan bir oyuncudur.Savunmamıza güveniyorum eğer hakemler kolay faul düdükleriyle savunmamızı düşürmezse mücadeleye izin verirlerse galibiyete yakın olan tarafız.Birsel ve Angel'a dikkat etmemiz gerektiğini söylemeye ihtiyaç duymuyorum koçumuz ikisine karşı gerekli önlemleri alacaktır.
 
Bu yıl kazanmış olduğumuz savunma karakterini sahaya yansıtırsak kazanma şansımızın oldukca yüksek olacağı kanısındayım.Rakip maç içesinde büyük gel gitler yaşıyor.Bir periyot 20 sayı fark atıyor diğer periyot bu fark eriyip maç başa baş hale geliyor.Biz muhakkak savunma ve oyun disiplinine sadık kalmalıyız.Bazen fark olsa bile sert sıkı savunmayı devam ettirmeliyiz.Matoviç ve Angel her zaman faul problemine girebilen disiplin sorunu olan oyuncular.Bu oyuncuları özellikle Şebnem Angel i sezon başındaki maçta ilk yarıda iyi kilitlemişti, benzer şekilde Matoviç de sert savunmaya karşı ağresifleşiyor onuda sert olarak savunmalıyız.Yasemen Ekaterinburg maçında Taurasiyi bile canından bezdirmişti müthiş bir savunma yapabiliyor.Bu maçta aynı savunmayı rakibin önemli silahlarına karşıda yapabilirse takıma büyük bir artı kazandırmış olur.

Sonuç olarak şimdiden takımımıza sonsuz başarılar diliyorum. Sonuç ne olursa olsun biz her zaman onlara destek vermeye devam edeceğiz.
 

Üst