26 Aralık Çarşamba
20:30 Ülker Arena
Ligin 11. haftasında takımımız, Ülker Arena'nın ana salonunda Fenerbahçe'nin konuğu olacak. Üst üste 7 maç kazanan ekibimiz ligde 2. sıradayken, Fenerbahçe ise ligin namağlup lideri. Eğer deplasmandan galibiyet çıkarırsak liderlik el değiştirecek. Maçı Fenerbahçe'nin kazanması halinde ise, en yakın takipçileriyle aralarındaki farkı 2 galibiyete çıkarıp, final serisine ev sahibi avantajıyla çıkmak için önemli bir adım atmış olacaklar.
Ligde oynadığı 10 maçı da kazanan Fenerbahçe, bu maçlardan 6'sına evinde çıktı. Evinde oynadığı maçlarda sarı-lacivertlilerin Kaski ve İstanbul Üniversitesi de dahil tüm rakiplerini fazla zorlanmadan geçtiğini görüyoruz. Maç başına 79.6 sayı üreten Fenerbahçe, ligin en skorer takımı. Bunun yanında, maç başına 54.9 sayı yiyen ekibimizin gerisinde en az sayı yiyen 2. takım (59.7 sayı) konumundalar.
Geride bıraktığımız cumartesi ligin zayıf ekiplerinden Edremit ile karşılaştıkları için, rotasyonu geniş tuttular ve yorulmadan maçı tamamladılar.Mevcut 5 yabancılarını (Pondexter, Bibrzycka, McCoughtry, Verameyenka ve Matovic) ligde bol bol değiştirdiler şu ana kadar. Bizim maçta pota altı gücünden vazgeçemeyecekleri için Verameyanka ve Matovic'in kadrodaki 4 yabancıdan 2'si olacağı kesin gibi. Aynı şekilde takımın yıldızı Angel McCoughtry de forması garanti isimlerden biri. Dördüncü yabancının kim olacağı ise, her ne kadar Pondexter ağır bassa da, koç Iniguez'in Biba ile Pondexter arasından yapacağı tercihe kalıyor. Fenerbahçe'nin zorlu maçlarda Birsel ve Esmeral (biraz da pota altı rotasyonunda zorunluluk sebebiyle Nevlin) dışında yerlilerine güvenmediğini görüyoruz bu sene. TKBL'de maç başına 17 sayı ortalamayla oynayan Angel McCoughtry takımın en skorer oyuncusuyken, maç başına 6.3 ribaund çekip bu istatistikte de takımına liderlik ediyor. Matovic 13.7 sayı-4.7 rib. ortalamalarına sahip, Pondexter da 12.6 sayı ve 4 asist ortalamayla oynuyor ligde. Takımın yeni yabancısı Verameyenka 8.6 sayı, 6.2 rib. ve 2.2 blok ortalamasına sahip. Diğer 3 yabancı tanıdığımız isimler, Belarus pota altı oyuncusu için bilgi vermemiz gerekirse; dış atışlardaki başarısı hücumdaki en dikkat çeken artısı. Savunmada da blok yeteneği üst düzey, yıllarca ELW'de bu istatistiğin en başarılı oyuncularından biri oldu. Verameyenka'nın ayaklarını da çok iyi kullandığını söylemek gerekiyor. Takımın yeni kaptanı, oyun kurucu Birsel Vardarlı da 8.5 sayı-4.5 rib.-5.5 asist ortalamalarıyla oynuyor bu sene. Milli oyuncular Esmeral ve Nevlin başta, geçmiş dönemde Galatasaray forması da giyen Yasemin Horasan, Esra Şencebe ve Kübra Siyahdemir ile kulübün altyapısından yetişen Olcay Çakır da takımın başvurabileceği diğer yerliler.
Fenerbahçe, Avrupalı olarak sahip olabileceği belki de en iyi iki pota altı oyuncusunu kadrosunda bulundursa da benchte bu gücü sürdürebilecek bir yedeğin olmaması, Fowles&S.Lyttle (+Wauters, +Bahar) etkenini de düşününce, Galatasaray'ın en etkili silahının pota altı olacağını gösteriyor. Kısa forvet pozisyonunda ise atletizm ve size avantajıyla Angel, Şaziye-Şebnem rotasyonuna göre Fenerbahçe adına daha ağır basıyor. Şebnem ve Şaziye'nin savunma gayretlerinin yanı sıra hücumda da aktif olup Angel'ı yormaları ve/veya faul problemine girmeye zorlamaları maç için kilit noktalardan biri. Whalen'ın daha size'lı olmasına rağmen, onu hücumda daha canlı tutmak adına savunmada, rakip takımın skorer guardını genellikle Işıl'ın aldığını görüyoruz. Tabii bu noktada son maçlarda Taurasi ve Zellous savunmalarında harika işler çıkaran Yasemen kozunu da unutmamak gerekiyor. Işıl'ın yükselen formu sonrasında, yeni bir Işıl-Birsel eşleşmesi mi izleyeceğiz, yoksa Işıl'ın (+Yasemen'ın) baskısını Pondexter-Esmeral üzerinde mi göreceğiz merak konusu. Birsel'i, daha az tanıdığı bir oyuncu olan Whalen ile kontrol altına almayı denemek de kağıt üzerinde iyi bir seçenek olarak duruyor şu anda.
Fenerbahçe ligde her ne kadar kusursuz gözükse de, ELW'de aldığı 2 mağlubiyet ve kazandığı birçok maçtaki kötü oyunuyla da sinyaller veren bir ekip. Fenerbahçe'nin ev sahibi avantajı ve eksiklerimiz göz önüne alındığında maçın kağıt üzerindeki favorisi rakibimiz olmasına rağmen muazzam oyun karakterimiz ve yakaladığımız özgüven şansımızı arttıracaktır. Sezon başından beri mücadeleleriyle alkış toplayan Sarayın Sultanları'nın, şans da yanında olsun bu maçta.
Uzun yıllar sonra bir Fenerbahçe-Galatasaray maçının Caferağa'da oynanmayacak olması, maçın en özel notlarından biri.
Başarılar takımımıza.
20:30 Ülker Arena
Ligin 11. haftasında takımımız, Ülker Arena'nın ana salonunda Fenerbahçe'nin konuğu olacak. Üst üste 7 maç kazanan ekibimiz ligde 2. sıradayken, Fenerbahçe ise ligin namağlup lideri. Eğer deplasmandan galibiyet çıkarırsak liderlik el değiştirecek. Maçı Fenerbahçe'nin kazanması halinde ise, en yakın takipçileriyle aralarındaki farkı 2 galibiyete çıkarıp, final serisine ev sahibi avantajıyla çıkmak için önemli bir adım atmış olacaklar.
Ligde oynadığı 10 maçı da kazanan Fenerbahçe, bu maçlardan 6'sına evinde çıktı. Evinde oynadığı maçlarda sarı-lacivertlilerin Kaski ve İstanbul Üniversitesi de dahil tüm rakiplerini fazla zorlanmadan geçtiğini görüyoruz. Maç başına 79.6 sayı üreten Fenerbahçe, ligin en skorer takımı. Bunun yanında, maç başına 54.9 sayı yiyen ekibimizin gerisinde en az sayı yiyen 2. takım (59.7 sayı) konumundalar.
Geride bıraktığımız cumartesi ligin zayıf ekiplerinden Edremit ile karşılaştıkları için, rotasyonu geniş tuttular ve yorulmadan maçı tamamladılar.Mevcut 5 yabancılarını (Pondexter, Bibrzycka, McCoughtry, Verameyenka ve Matovic) ligde bol bol değiştirdiler şu ana kadar. Bizim maçta pota altı gücünden vazgeçemeyecekleri için Verameyanka ve Matovic'in kadrodaki 4 yabancıdan 2'si olacağı kesin gibi. Aynı şekilde takımın yıldızı Angel McCoughtry de forması garanti isimlerden biri. Dördüncü yabancının kim olacağı ise, her ne kadar Pondexter ağır bassa da, koç Iniguez'in Biba ile Pondexter arasından yapacağı tercihe kalıyor. Fenerbahçe'nin zorlu maçlarda Birsel ve Esmeral (biraz da pota altı rotasyonunda zorunluluk sebebiyle Nevlin) dışında yerlilerine güvenmediğini görüyoruz bu sene. TKBL'de maç başına 17 sayı ortalamayla oynayan Angel McCoughtry takımın en skorer oyuncusuyken, maç başına 6.3 ribaund çekip bu istatistikte de takımına liderlik ediyor. Matovic 13.7 sayı-4.7 rib. ortalamalarına sahip, Pondexter da 12.6 sayı ve 4 asist ortalamayla oynuyor ligde. Takımın yeni yabancısı Verameyenka 8.6 sayı, 6.2 rib. ve 2.2 blok ortalamasına sahip. Diğer 3 yabancı tanıdığımız isimler, Belarus pota altı oyuncusu için bilgi vermemiz gerekirse; dış atışlardaki başarısı hücumdaki en dikkat çeken artısı. Savunmada da blok yeteneği üst düzey, yıllarca ELW'de bu istatistiğin en başarılı oyuncularından biri oldu. Verameyenka'nın ayaklarını da çok iyi kullandığını söylemek gerekiyor. Takımın yeni kaptanı, oyun kurucu Birsel Vardarlı da 8.5 sayı-4.5 rib.-5.5 asist ortalamalarıyla oynuyor bu sene. Milli oyuncular Esmeral ve Nevlin başta, geçmiş dönemde Galatasaray forması da giyen Yasemin Horasan, Esra Şencebe ve Kübra Siyahdemir ile kulübün altyapısından yetişen Olcay Çakır da takımın başvurabileceği diğer yerliler.
Fenerbahçe, Avrupalı olarak sahip olabileceği belki de en iyi iki pota altı oyuncusunu kadrosunda bulundursa da benchte bu gücü sürdürebilecek bir yedeğin olmaması, Fowles&S.Lyttle (+Wauters, +Bahar) etkenini de düşününce, Galatasaray'ın en etkili silahının pota altı olacağını gösteriyor. Kısa forvet pozisyonunda ise atletizm ve size avantajıyla Angel, Şaziye-Şebnem rotasyonuna göre Fenerbahçe adına daha ağır basıyor. Şebnem ve Şaziye'nin savunma gayretlerinin yanı sıra hücumda da aktif olup Angel'ı yormaları ve/veya faul problemine girmeye zorlamaları maç için kilit noktalardan biri. Whalen'ın daha size'lı olmasına rağmen, onu hücumda daha canlı tutmak adına savunmada, rakip takımın skorer guardını genellikle Işıl'ın aldığını görüyoruz. Tabii bu noktada son maçlarda Taurasi ve Zellous savunmalarında harika işler çıkaran Yasemen kozunu da unutmamak gerekiyor. Işıl'ın yükselen formu sonrasında, yeni bir Işıl-Birsel eşleşmesi mi izleyeceğiz, yoksa Işıl'ın (+Yasemen'ın) baskısını Pondexter-Esmeral üzerinde mi göreceğiz merak konusu. Birsel'i, daha az tanıdığı bir oyuncu olan Whalen ile kontrol altına almayı denemek de kağıt üzerinde iyi bir seçenek olarak duruyor şu anda.
Fenerbahçe ligde her ne kadar kusursuz gözükse de, ELW'de aldığı 2 mağlubiyet ve kazandığı birçok maçtaki kötü oyunuyla da sinyaller veren bir ekip. Fenerbahçe'nin ev sahibi avantajı ve eksiklerimiz göz önüne alındığında maçın kağıt üzerindeki favorisi rakibimiz olmasına rağmen muazzam oyun karakterimiz ve yakaladığımız özgüven şansımızı arttıracaktır. Sezon başından beri mücadeleleriyle alkış toplayan Sarayın Sultanları'nın, şans da yanında olsun bu maçta.
Uzun yıllar sonra bir Fenerbahçe-Galatasaray maçının Caferağa'da oynanmayacak olması, maçın en özel notlarından biri.
Başarılar takımımıza.