TKBL 9. Hafta | Botaş 73-70 Galatasaray

Sezonun geri kalanının anlamlı olmasını istiyorsak Petra ile Nuria'nın yerine iyi oyuncular almamız gerekiyor.
 
Işıl'ın maç boyu kötü savunması mağlubiyette etkili oldu. Maç sonunda kendisine çalınmayan sportmenlik dışı faulün de izahı yok. Son periyot stajyer hakemler dengeyi kaybettiler iyice, 3-4 hatalı düdük var bizim pota altında çalınan.

Nevriye bildiğimiz Nevriye değil, yıldırmıyor rakipleri bu sene.

Loyd, bir şeyler yapmaya çalışıyor fakat bazen o da takım oyunundan çıkıp bireysele döküyor oyunu iyice. Ekrem hocanın en sevmediği şeydir.

Bu mağlubiyetten çıkarılacak bir ders varsa o da bir kısa ve bir uzun transferinin gerekliliğidir. Ücretini karşılayabilsek de Milica Dabovic'i getirsek, kısa savunmamızın ilacı.

Botaş'da da Tilbe'yi zaten beğeniyordum, bugün de daha da ilgi çekti. Henüz 20 yaşında, kendini geliştirebilirse Türkiye yeni bir Nev kazanır.
 
Tamam şut atan oyuncumuz nevriye ve dubljevic olmasa yok,tamam olmayacak mağlubiyetlerde alıyoruz ama bir maç dantel gibi ancak bu kadar işlenir hakemler tarafından,ciddi anlamda hakemler tarafından eziliyor koskoca camia,dubljevice yapılan o hızlı hucumdaki pozisyona faul vermiyorsan ben art niyet arıyorum.! ayrıca kendi açımızdan baktığımızda takımın sanki lideri yok,ışıl şut atmakdan çekiniyor,nurianın durumu ortada,artık transfer bas bas bağırıyorken bakalım yönetim koskoca sezonu çöpe atacakmı..!
 
Kazandığımız derbiyi Tahkim geçerli kılmayacaksa bu sezonun, her iki basketbol takımımızın varlığının; gelecek sezonların bir anlamı kalmaz. O açıdan hükmen mağlubiyetin getirdiği sıralama üzerinden normal sezon liderliği hesabı yapıp bugün sezon bitti demek bana doğru gelmiyor. Sezon bitebilir fakat Botaş mağlubiyetiyle değil, derbiye dair çıkacak kararla.

Devreyi 45-32 geride bitirdikten sonra 69-68 öne geçtik, yerli oyun kurucularından el üstü üçlük yedik. Işıl çizgiden 1/2 attı, sonrasında maç topunda Loyd boş üçlüğü sokamadı. Rakibi oyun olarak kırsak dahi ilk yarıda verdiğimiz ritm son 2 dakikayı oynayabilmelerini sağladı deplasmandayken.

Dubljevic'in hızlı hücumunda faul çalmayan hakemin cidden salonda yeri yok. TBF'yle her şey mümkün fakat yakın zamanda daha rezil karar görmemiştim.

Sistem takımıyken haftaiçi ciddi bir pivot katkısı alıp, orta mesafe isabeti bulup; haftasonu bu katkıdan tamamiyle yoksun çıkmak bizim için büyük bir yük. Oyun kültürümüz sayesinde böyle de ilerleyebiliyoruz fakat bu kadar oluyor.
 
Unutmadan ekleyelim, maçın sonunda Işıl'a yapılan net centilmenlik dışı faulü çalmayan hakemler art niyetlerini yeniden gösterdiler. Belli ki emir almışlar net.
 
Bir Alba lazım bu takıma. Bir Sancho lazım. Çok sıradanlaştı kadromuz bu sezon ne yazık ki.. Nevriye yaşı itibariyle eskisi gibi değil. Işıl/Nuria beklenenin uzağında. Petra/Kizer bizim seviyemizin altında. Loyd için henüz erken. Bir Dubljevic var, ondan da her maçı almasını beklemek büyük haksızlık olur. Koça bir şey diyemiyorum elindeki malzeme bu. İyi bile direniyor. Hakemlerin karaktersizliklerine alıştık yıllardır. Ben olsam fb maçı kararından sonra gemileri yakmıştım çoktan..
 
Daha 3. periyotta Aysegul'e yapilan faul bile centilmenlik disi fauldur. Potaya bos giden oyuncunun arkadan gelerek elle mudahale olmaksizin vucutla dengesini bozmaktan daha agir ne olabilir bilmiyorum, ki zaten hucumun baslangicinda sirf sportmenlik disi faulu çalmamak için Aysegul'e daha potaya uzakken yapilan ilk faul (açik alan) çalinmadi. Dubljevic'in elini kirmaya tesebbus edildi bir de kalçayla dovuldu, faul çalinmadi, Isil arkadan çekildi sportmenlik disi faul çalinmadi. Bunlarin ikisinin donusunde 3luk yedik. Daha berbat ne karar olabilir diye dusunuyoruz ama erkekler maçinda Dorsey'in potaya çaprtirip bastigi basket geçersiz sayildi. Gerçekten artik teknik taktik yorumu geçtik, hakem konusmak istemiyorum fakat bizi zorla buna iten bir kurgu var.
 
Her zaman inandigim bir dogru var . Eger iyi takım ve kadro kaliten gercekten iyiyse cıkıp macı catır catır kazanıyorsun ... Son iki yılda kadın basketbol takımımız buna en net örnek . O dönemde hakem hatalari ile karsılasmadik mi ? - Evet hemde alasını .. Ama takım hem hakemleride yenerek macı kazanıyordu .. Sancho ve Alba diyoruz . Bu iki isim avrupa'nin pozisyonlarinda en iyi iki oyuncusu ... Yerlerinde oynayan isimlere bakıyoruz KİZER ve PETRA .. Oynuyorlar dedim ama oynamiyorlar .. 'oynatamiyoruz' Onuda beceremiyoruz yani .. Aslında oynasalarda pek bişeyin degisecegi yok .. Kendimizi kandirmanin hic bir anlami yok . Ne kadar ekmek o kadar köfte ... Futbolda groskreutz , kadın basketbolda kizer , Bakalim ergin ataman'ı ne gibi bir süpriz bekliyor ... Galatasaray tarihi böyle iş bilmez , vasıfsız bir yönetim görmedi..
 
Kaliteli kadronun hakemi bile yenebilecegi dogrusu, hakemin yanlis kararini dogru yapmaz.
Bir takima yanlis oynadigi için hakem hakkinda konusma hakki olmadigini soyleyebiliriz fakat dogru oynayan ama oyuncu kalitesi dusuk olan takima neden hakeme yukleniyorsun diye kizmak, uzum yemek yerine bagciyi dovmekle es anlamlidir bana kalirsa.

Bu mantikla alyhine hatali duduk çalinan her kuçuk takimin susmasi lazim. Galatasaray belki tarihine ve konumuna yakismayacak kadar vasat bir kadroya sahip olabilir lig genelinde fakat bu kadronun verdigi mucadelenin maç boyu hakem karariyla iç edilmesini savunmayacaksak biz artik yoneticilerin bransi kapatmak dahil her kararini sessiz karsilamaliyiz. Bugun takim beceriksizdi ama ekseriyetle dogru oynadi.
 
Elbette hakemler maçı katletmiştir. Ancak kulübün yıllardır sergilediği (daha doğrusu sergileyemediği) tavır, taraftarı "öğrenilmiş çaresizlik" moduna itmiştir. Biz tepkimizi tabii ki gösterelim ancak verilmesi gereken tepki taraftar bazında kaldığı sürece hiçbir haltın değişmediği de gün gibi ortadadır. Bu takım ligi sürklase ederek şampiyon olurken de bu hakemler böyleydi. Hakemlerin adalet kavramına yabancı olmaları da bizim kadromuzun yetersiz olduğu gerçeğini değiştiremiyor maalesef..

Olay kısır döngüye bağladı biraz. Sonuç olarak hepimizin ortak fikri bu güzel takımın yaşanılan saçmalıkları zerre haketmediği sanırım..
 
Konu dışı olsada mac sonu TRT Muhabirinin Maltsi ile yaptigi o enfes roportaj ile sizleri başbaşa bırakıyoruz ...
[video]http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/286918/botas-galatasaray-maci-sonrasi-roportaj-yapamayan-muhabir[/video]
 
Bir Adanalı olarak Botaş'ın düşme hattından biraz uzaklaşması adına galibiyetine mi sevineyim, yoksa Galatasaray'ın 4. yenilgisine mi üzüleyim bilemedim. Öncelikle tebrik ediyorum çok iyi hazırlanmışlar bizim maça. Basketbolda yetenek ve iyi kadronun yanı sıra şansın da yardımıyla gününde olan kazanıyor malum. Hoş biz öyle çatır çatır atan bir takım değiliz ama bugün daha da kötüydük, aksine Botaş maşallah ne atsa girdi. Umarım diğer maçlarda da böyle olurlar.

Pek çok kişi kadro yetersizliği ile ilgili yorum yapmış zaten, tekrarına gerek yok, görünen köy kılavuz istemiyor. Keşke Ekrem hoca Ayşegül'ü biraz daha oynatsa idi, o oyunda iken farkı eritiyorduk.. Bize çalmadıklarını geçtim, faulle alakası olmayan temaslarda bile faul çaldı bizim aleyhimize o hakem bozuntuları. Bir gün artık bizim taraftardan mı olur, başka takım taraftarından mı olur bilmiyorum, bu hakemler dayak yiyecek. Sadece biz değil, diğer takımlar da çok şikayetçi.
 
Hakem nasıl konuşulmaz. Boş turnikeye giden Dubleyeviçin koluna öyle bir vurdu ki rakip oyuncu, kız yere düştü. Buna faul çalmamak benim için kesin art niyettir. Sportmenlik dışı çalmadıkları iki üç pozisyon var. Tamam bu sene kadromuz zayıf olabilir fakat hakemler bu kadronun mücadele etmemesi için özel bir çaba harcıyor gibi geliyor bana. Botaş bugün belki de en iyi oyununu oynadı ve çok yüzdeli attı. Bizim için sıkıntı oyun sıkıştığı zaman da hiç düşünmeden kaldırıp atacak saf bir şutöre sahip olmamamız. Ekrem Memnun Hocama Allah sabır versin. Yönetemeyen yöneticiler ile nereye kadar gider bu iş bilmem !
 
Ligin bu maç ile bittiğini düşünmek, ne kadar zor dönem geçirsek de, aşırı kötümser olur. Takımda işler iyi gitmiyor, sezon başında transferde çok sıkıntı yaşadık. Her sene başarımız biraz daha artsa da buna paralel olarak yapılan yatırım azaldı. Gidenlerin yerine aynı kalitede oyuncu alamadık. Geçen seneden kalan oyuncular aynı tempoda oynamıyor...
Üstüne federasyon ve yalaklık yaptığı takımın el birliğiyle hakkımız olanın elimizden alınması, şubeyi kaos ortamından çıkaramıyor. Yine de kaybettiğimiz tüm maçlara bakın, hepsi ortada. 2,3 sayı ile kaybedilmiş maçlar.

Bugün takımı tribünden izledim. Biraz eleştirmek lazım. Geçen seneki savunmayı kesinlikle yapamıyoruz. Pota altına isteyen istediği gibi giriyor. Nevriye'nin caydırıcılığı yetersiz. Pota altında bir tek Bahar'ın yaptığı savunmayı beğendim onun dışında çok kötüydük. Boş en az 7-8 tane üçlük şansı bulduk ve hiçbirini atamadık bu dediklerimin. Zaten takımda kaç kişi üçlük atıyor ki?... Botaş, kesinlikle hayatında oynadığı oynayacağı en coşkun maçını oynadı. Pota altında aylak aylak dolaşan Tilbe bile üçlük attı. Maltsi'nin ve Pelin'in çok mucize üçlükleri vardı. Biz daha çok organize, asist üzerinden sayı bulmaya çalıştık. Yine de 3. periyot Nevriye'nin önderliğinde geri döndük, öne geçtik... Ama 2 kez hücum şansı bulduğumuz son 10 saniyede 1 kez şut atamadık.

Hakemler konusuna gelince, Ayşegül ve Jelena'ya çok net 2 sportmenlik dışı faul vardı sahada. Birinde normal faul verdiler, öbürüne hiçbirşey. Son periyot yönetimleri skandaldı...
Benim hala umudum yüksek. Bu takım bu sene yine şampiyon olacak. Çünkü diğer takımlar kağıt üstünde bizden iyi olsalar bile bizim potansiyelimiz hepsinden yüksek. En büyük rakip olarak Agü'yü görüyorum, diğerleri kesinlikle kendi kadrolarının hakkını verebilen takımlar değiller.
İşin kötüsü, şu an için federasyon ve yalaklandığı takımın istediği şu sıralar bir bir oluyor. Kizer'i bu bahaneyle bizden kopardılar, büyük avantaj elde ettiler. Ancak sene sonunda yine soyunma odası basmaktan başka birşey yapamayacaklar. Biz her kazandığımızda, onların üstündeki baskı ve stres o kadar artacak...
 

Üst