Top 16 | 14.Hafta | Galatasaray Liv Hospital 64 - 55 Partizan NIS Belgrade

Hatırlayan çıkacaktır ; 3 yıl kadar önce Atatürk Havalimanında. Saat gece 3-4. Taraftar Litvanya'dan Euroleague vizesini alan aslanlarını karşılamak için gelmiş. Bir şekilde geldik ama nasıl döneceğiz bilmiyoruz buradan ; umrumuzda da değil. Tek dilek takıma bir teşekkür edebilmek. Bir basketbol takımını havalimanında karşılamak. Maçı adeta Nevizade'de oynayan , saatlerce ayakta duran , oradan oraya atlayan yürekler takımını bekliyordu. Lakovic'in her şutunda dirseğini kırıp top havadayken bileğini aşağı bükenler , her ribaundda kendi alacakmışcasına zıplayanlar , türlü türlü totemler yapanlar . Havaalanına giderken 10 kişi mi olacağız diyenler varken arma sevdalısı 200 kişi vardı orada. Ve bir tezahurat duyuldu. Sanki bugüne ithafen bir kahinin ağzından çıkmışcasına : Barcelona kocan geliyoooooooor !
 
Tarihe tanıklık ettiğim için çok mutluyum.

Muazzam atmosfer vardı Abdi iPekçi'de, tüm takıma teşekkürler. TOP 8'deyiz, rüya gibi.
 
Her şey müthiş her şey mükemmeldi. En önemlisi Ergin hocayla taraftarın barışması beni sevindiren taraftı geleceğe daha umutlu bakıyorum artık :) Bütün aksiliklere rağmen takımın top 8e kalması müthiş bir başarıdır umarım bundan sonra başarılarımız devam eder HELAL OLSUN ASLANLAR HELAL OLSUN ERGİN ATAMAN ...
 
bu kadar sakatlık, son periyot çözülmeleri ve şanssızlıklara inat muazzam bir başarı. hoca'ya ve takıma ve de taraftara teşekkürler, bize bu mutluluğu yaşattıkları için.
bu sefer direkten dönmedik, yazık oldu demedik, çok şükür!

yeri değil belki ama, söylemezsem patlayacağım.
sene başında transfer başlığı altında yer alan yorumlarda özellikle Kleiza ve Zoriç hayranlığı çok öne çıkıyordu. bu ikisinin ne olduğunu hâlâ çözebilmiş değilim. hayranları da ne düşünüyor şimdi, merak ediyorum.

ayrıca aralarında benim de olduğum bir grup da geçen senenin en zayıf halkası olarak Macvan'ı görüyordu. geldiğinde çok sevinmiştim ama geçen sene sonunda hayal kırıklığına uğradım. şimdi ise ona kocaman bir özür borçluyuz sanırım. sadece bu maç değil, her EL maçında çok büyük oynadı. sadece hırsı ve mücadelesiyle bile zaten takdiri haketti ama üstüne bir de rakamsal katkılarda bulundu. Pops'un, Furkan'ın yokluklarında, formsuzluklarında pota altını tek başına sırtladı. totem mi yaptı bilmiyorum ama uzun saç onu çok değiştirdi, o kesin.

bir de marko paşa'nın tam kritik virajı alırken, en sıkışık dönemde takıma dönmesi de, bir yerde bizi ipten aldı.

barça maçlarını heyecan ve sabırsızlıkla bekliyorum. basketbol çok güzel bir oyun gerçekten. ve tuttuğun takımın basket takımının da böyle olması ayrı bir keyif.
 
Çok güzel bir gün oldu Galatasaray basketbol tarihi açısından iki branşta da bu işin sadece para değil yürek işi olduğunu gösterdiler .Ergin Ataman ve oyuncularımızı kutluyorum
 
Macvan gerçekten büyük oynuyor. Ancak göreceksiniz playoffda Erceg rakipleri ağlatacak. BJK'nin şampiyon olduğu sezonda playoff performansı hala gözümüzün önünden gitmiyor. Yine Pops da playoffa damga vuracak.
 
Bence Ergec in degil de, Pops un yerine ligde oynatabilsek daha iyi olur.Ozellikle savunma icin. Ama kurallardan dolayi yapamiyoruz sanirim .

GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Bize Savasci lazim bence Pops Macvan Domercant Arroyo Marko Hairston o yonde bizi iki kademe yukari cikariyo...Erceg in sutu cok guvenli ama tercih yapmak lazim.Bence domercant da olmali ligde.Dün oynamaya gelmistidi her halinden belliydi girseydi o uclukleri maci tek basinada götürebilirdi.
 
Erceg her haliyle ligi domine edecek kalibrede bir isim. EL'de bile skor katkısı çok yüksekti ki, BBL'nin sertliği o düzeyde değil. diğerleri savunma yapsın, o da atsın yeter.
 
Hatırlayan çıkacaktır ; 3 yıl kadar önce Atatürk Havalimanında. Saat gece 3-4. Taraftar Litvanya'dan Euroleague vizesini alan aslanlarını karşılamak için gelmiş. Bir şekilde geldik ama nasıl döneceğiz bilmiyoruz buradan ; umrumuzda da değil. Tek dilek takıma bir teşekkür edebilmek. Bir basketbol takımını havalimanında karşılamak. Maçı adeta Nevizade'de oynayan , saatlerce ayakta duran , oradan oraya atlayan yürekler takımını bekliyordu. Lakovic'in her şutunda dirseğini kırıp top havadayken bileğini aşağı bükenler , her ribaundda kendi alacakmışcasına zıplayanlar , türlü türlü totemler yapanlar . Havaalanına giderken 10 kişi mi olacağız diyenler varken arma sevdalısı 200 kişi vardı orada. Ve bir tezahurat duyuldu. Sanki bugüne ithafen bir kahinin ağzından çıkmışcasına : Barcelona kocan geliyoooooooor !
Herşey iyi güzel de sondaki alıntı olmamış.Erkek muhabbetinde geçebilecek bir lafı herkese açık yerde söylersen bunun adı kadınlara hakarettir.Bu yorumu hemen değiştir yada özür dile.Ayrıca o yıl grupta barcelona ile eşleşmiştik.Yani haddini aşan tezahürat ileri görüşlülükle alakalı değil.
Maça gelirsek ilk toptan itibaren takım çok heyecanlıydı.Biran önce farkı açıp rahatlama hevesiyle çok isteklilerdi ama bu hatalara yol açtı.3'lükler girmedi ama biz dış şut kullanmakta ısrar ettik.Ortada olan(özellikle kendi pota altımızdaki ribaund posizyonlarında)toplarda top bir yerimize çarpıp dışarı gider korkusuyla mı ne müdahalede geciktik.Bu toplardan bulunan ekstra sayılar partizanı ayakta tuttu.Sanki maçı onlar kazanınca top8 yapacakmış gibi her topa atlarken biz baktık sadece.Ama saha içi yüzdemiz düşükken serbest atış çizgisinden kaçırmadan ayrıldık(maç sonunda 11/13).Arroyo da maçın başında 3'lükleri kaçırınca kafası hep şutunda kaldı.Driplingte yapamayınca 0'da kaldı ama kritik anlarda şutta inat etmesi maçın kopmasını uzun süre engelledi.Arroyo skoru yüklenmeyince partizana karşı bile 64 sayıda kalıyoruz.Kötü şut sokma hakkını bu maçta kullanmış olsun inşallah.Tüm bunlara rağmen rakibi 55 sayıda tutup 9 sayı farkla galip ayrıldık.Maçtaydım ve bu seneki en iyi euroleugue taraftar performansımızdı.Tek bir tribün değil tüm tribünler takıma destek oldu.Ama sırplara küfür ederken takımımızın en iyilerinden 2 oyuncunun sırp olduğunu bilen kaç kişi vardı merak ediyorum.Barcelona maç veya maçlarında(umarım 2 maç oynarız)ispanya ya da katalunyaya özel bir kinimiz olmasa da real tezahüratından korkuyorum:)rakibin anlamayacağı ya da daha çok hırslanacağı tezahüratlar yerine gerektiği yerlerde ıslıklarla takımı rahatsız etmek oyunun ruhuna daha çok uyuyor.
 
Ordaydım bende.Önce şampiyonluk maçı(banvit) sonra top8 maçı,ben gittiğimde güzel şeyler oluyor :) Boğazlarımız patladı ama susmadık inanılmaz bir atmosfer vardı :) Önce kızlar sonra erkek takımı süper bir gün yaşadık.

BU SENE BASKETTE TARİH YAZALIM.
 
İnsanın inandığı şeylerin boş çıkmamasıymış önemli olan.. 2 sene önce Litvanya'daki ön eleme maçları, Polonya'daki ilk Euroleague galibiyetimiz, Barcelona deplasmanı, filmin sonu olan Pire deplasmanı, hep salondaydım.. TOP8 görmek bugüne nasipmiş şimdi rahatım :)
 

Üst