Futbol takımı da göz göre göre dibe vururken "Şimdi destek zamanı, teknik direktör eleştirilmesin, sonsuz kredi, vs." dendi durdu taraftar forumlarında. Evet doğru, şimdi destek zamanı. Ama şimdi Galatasaray'a destek zamanı, Halil Üner'e değil. Açık söyleyeyim, Halil Üner'e başta en çok karşı çıkanlardan biri olmama karşın, kendisi bizde görev yaptığı süre boyunca bazı konularda düşüncelerimi değiştirdi. Bazı maçları çok basit, oyuncuların kafasını karıştırmayacak taktiklerle çevirdiği oldu, bu yüzden koçluk konusunda Ergin Ataman ve benzeri şabloncu adamlara üstün de tutarım kendisini (bunu söyledim de daha önce). Hatta sahada küfretmesinden de rahatsız olmuyorum, Pota progmramına çıkıp NBA'e lafları geçirdiğinde de çok takdir ettim. Ama kendisinin konsantrasyon kaybı yüzünden kaybettiğimiz maçların haddi hesabı yok. Ve dikkat ediyorum, son maçlarda konsantrasyonu tamamen yitip gitmiş gibi. Zaten takım dalgalı performans gösteriyor iki senedir maçlarda, bir de kendisi maçı alacak hamleleri yapamayınca, üstüne de sürekli bahane uydurunca artık desteklenecek hali kalmıyor. Takım sürünüyor, dibe vuruyor, biz hala biri iki maç daha sabredip etmemeyi tartışıyoruz. Takım sahaya değil üç oyuncusu eksik, koçsuz çıksa bu sezonkinden kötü oynayabilir mi ya?
Ayrıca bazı tutarsızlıklar akıl alır gibi değil. Sen ödeme yapamıyorsun oyunculara, sonra da gidip devre arasında yabancı getiriyorsun. Burak bu kulübün çocuğu, onunki transfer sayılmaz. Ama yabancı getirmek neyin nesi? Böyle bir samimiyetsizlik karşısında niye oynasın artık o parasını alamayan oyuncular? Zamanında Beşiktaş tek yabancı ve 6 oyunculuk rotasyonuyla Efes'e kafa tutmadı mı? Niye biz benzer yolu seçmedik de iki senedir yabancıları harmanlayıp durduk? Hadi hepsini geçtim, içeride kalın uzuna ihtiyaç varken, yine ince, zıplayan ve de sorunlarıyla nam yapmış bir 4 numara aldık.
Deniyor ki İTÜ Damirbahçe'yi de yenmiş. Karşılaştırın Fener ve bizdeki oyuncuları. Mrsiç dışında yabancıları istikrarsız. Diğerleri de zaman zaman parlamış, şimdi de Aydın Örs'ün yönetiminde oyun kurucunun eline baka baka körelmeye mahkum adamlar. Aziz Yıldırım'ın federasyona desteği ve Mrsiç olmasa Fener'in gözde büyütülecek bir tarafı yok.
Bana kalırsa artık beyaz mendilleri sallama zamanıdır Halil Hoca için. Alınmaca yok. Performansı ortada. Mesele bir İTÜ maçı değildir. Mesele iki sezonun hepimizin önünde duran bilançosudur. Galatasaray'ı çalıştıracak ve playoff'a bile taşıyacak bir sürü koç da bulunur, kimsenin şüphesi olmasın.