• Sitemiz şuan güncelleme aşamasındadır, karşılaşabileceğiniz teknik sorunlar için şimdiden özür dileriz.

Vladimir Micov

Sırp kontenjanından Obradovic ya da Alimpijevic getirmezse direk istifa etsin!
 
"Hedef BCL şampiyonluğu ve ligde ilk dört."

Galatasaray MCT Technic'in yeni sportif direktörü Vladimir Micov:

“Bu takım ikiye bölünmüş durumda; yerli oyuncular ve Amerikalılar. Ben antrenör değilim ama ne istediğimi biliyorum. Zaman gerekecek.

Koç Yakup Sekizkök’ü çok iyi tanıyorum. Ataman’ın Galatasaray’daki yardımcısıydı, ben de o zaman oradaydım. On yıldır tanışıyoruz. Bir şey dayatmam ama gelecekte oyuncu transferlerinden ben sorumluyum.

Bu yarım sezon için bile bazı fikirlerim var ama önce kulüple konuşup bütçede alan olup olmadığına bakacağız. Fenerbahçe ve Efes’le yarışamayız, Bahçeşehir ve Beşiktaş da az farkla önümüzde.

Hedef yine Dörtlü Final, mümkünse BCL şampiyonluğu ve ligde ilk dört."
 
Micov geldi hepimiz mutluyuz, heyecanlıyız; yaklaşık 1.5 sene sonrasi şimdiden planlama deniliyor vs. ama ne kadar imkansız verilecek, ne kadar sabir edilecek ve ne derece guven verilecek kendisine sonrasi da destek tabi merakla bekliyorum...
 
"Şimdi BCL seviyesinden bahsediyoruz, ben daha önce Sırbistan ligindeydim. Bu çok düşük bir seviye.

Oyuncu bulmak zor, herkes highlight’larda Jordan gibi. Kendi taleplerime bile gülüyordum.

Burası bildiğim bir seviye. Galatasaray’ın kesinlikle bir şutöre ihtiyacı var çünkü Will Cummings sakatlandı. Türkiye’de yerli oyuncu kuralı çok önemli. Kaliteli yerlisi olan büyük avantaj sağlar.”
 
Yönetimin asıl sorunun nerede olduğunu ısrarla görmek istemediğini gösteren bir transfer olmuş. Micov a saygımız sonsuz ama takımın en büyük probleminin ne olduğunu basketbol topunu görse kavun zannedecek insanlar bile biliyor artık, ne hikmetse bir yönetim bilmiyor.
 
Eurohoops röportajında şu bölüm dikkati mi çekti ki tespiti yerinde:

Bu takım ikiye bölünmüş durumda; yerli oyuncular ve Amerikalılar. Ben antrenör değilim ama ne istediğimi biliyorum. Zaman gerekecek. Koç Yakup Sekizkök’ü çok iyi tanıyorum. Ataman’ın Galatasaray’daki yardımcısıydı, ben de o zaman oradaydım. On yıldır tanışıyoruz. Bir şey dayatmam ama gelecekte oyuncu transferlerinden ben sorumluyum. Bu yarım sezon için bile bazı fikirlerim var ama önce kulüple konuşup bütçede alan olup olmadığına bakacağız.
 
Ben de bu röportaja takıldım. Takımda bölünme mi var yani ? Ayrıca ''Bu yarım sezon için bile bazı fikirlerim var.'' Kısmını merak ediyorum. Oyuncu transferi konusunda mı yoksa başka bir planlamadan mı söz ediyor ?
Micov'un bu mevkide daha önce bir tecrübesi yok sanırım. Yanlış biliyorsam düzeltin. Bu bağlamda kendisinin geldiğine çok sevinen tarafta değilim. Tamamen soru işareti olarak bakıyorum. Umarım çok iyi dokunuşlarla şubemize can verir.
 
Micovun demek istedigi cok basit, oyuncular Yakupu takmiyor ve otorite olarak görmüyolar. Zaten bunu maclari izleyen anlar oyuncular kendi kafasina göre street basketball oynuyorlar. Yakupun hic bir agirli yok takim üzerinde o yüzden zaten oyuncular yüzde yüzünüde vermiyor
 
Benim merak ettiğim Micov'u göreve getirmeyi kim akıl etti ve kim getirdi. Önemli olan soru bu. Micov'un ne kadar rahat çalışacağının anahtarı bu soruda gizli.
 
Umarım doğrudur.
Tez zamanda başlamak gerekiyor ama.


1. ve 3. maddeler hiç iç açıcı değil kendi adıma.

Bütçenin önemli kısmının overpaid yerli oyunculara ayrılması kesinlikle doğru planlama değil bana göre. Yabancılara ayıracağın bütçeyi kısıtlar. Nokta atışı 2-3 yerli ve geri kalanı da ihtiyaç halinde sahaya 5-10 dakika atabileceğin isimlerden oluşmalı yerli rotasyonu kanımca.

Avrupa'da oynayan Avrupalı oyuncuların kalitesini sezon içerisindeki Milli Takım pencerelerinde görüyoruz. Alt lig seviyesinde geçiyor maçlar. Biraz eli yüzü düzgün Avrupalı varsa Euroleague'de oynuyor zaten, onlar da kısıtlı sayıda.

Sonu -ic ile biten adını ilk defa duyacağım Yugoslavları takımda görmek pek heyecan vermez bana açıkçası.
 
Avrupa'da piyasa eskisi gibi değil, hatta iyi oyuncudan çok kötü oyuncu var. Üstüne ben bu oyuncuyu aldığımda her şeyiyle bana geleceğini biliyor muyum. Yoksa bir yıl kendini gösterip Zalgiris'e mi gitmeye çalışacak. Ahmet yerine Ahmetovic aldığımızda bir şey değişmeyecek yani.

Burda nasıl yetkinin dağıtılması gerektiğini düşünüyorsam, Micov gibi henüz daha yöneticilik kariyerinin başında birine de şubenin anahtarını tamamen teslim etmeyi doğru bulmuyorum. Çünkü işler kötü gittiğinde kendi oyuncularını getirdiği deneceğini biliyorum.

Bundan 10 yıl önce takımda bu kadar Amerikalı oyuncu olmasını istemezdim ama geldiğimiz noktada Avrupa piyasası da genel olarak Türk oyuncular gibi daha kötü durumda. Burda iş üçüncü maddede tıkanıyor. Kaç tane kaliteli yerli oyuncu var. 5 tane yerli Türk oyuncuya yüksek ücret verdiğinde sorun çözülmüyor ki geldiğin noktada 12 tane iyi oyuncuyla oynanmıyor basketbol. Yerel liglerin dışında Euroleague takımları bile 8-9 kişilik rotasyonlarla oynuyor.

Kulüpte bir ciddiyet yok. Temel problem bu. Yakup değil başkası olsun. Pistiolis'in ikinci yılında kulüp ne kadar ciddi değilse, Zvezdan Mitrovic döneminde ne kadar ciddi değilse, Yakup Sekizkök döneminde de o kadar ciddi değil. Ne oyuncu buraya bir aidiyet hissediyor, ne de gelen antrenör. Bugün Beşiktaş elinde Matthews'i, Dusan'ı tutabiliyorsa bu aidiyeti yüzünden tutuyor.

Genel anlamda sorun, bazı şeyleri çok kolay yutuyoruz taraftar olarak. İşte Micov geldi yetki verilecek şube alıp yürüyecek gibi bir durum yok. Hepimiz Turgay Zeytingöz geldiğinde bunları umduk, dizinde bağ olmayan Morgan'ın transferine kim onay verdi hala bilen yok mesela. İletişimsizlik ve hesap verilemezlik gibi bir problemi var şubenin. Her gelen kafasına göre takılıyor, ben asarım ben keserim diye. Ama yok yani, bir şey bildiğiniz yok.

Mesela bu açıklama direkt olarak koçun takımı yönetemediğini söylüyor. Buna dair Micov'un bir aksiyon alma yetkisi olacak mı? Çünkü takımın başında bir koç varken bunu söylemek, durum tespiti kadar, onarım yapma zorunluluğu da getiriyor.

Sene başında söylemiştim, basketbol kağıtta yazdığı kadar kolay bir spor olsa 20 sayı ortalamalı 7 Amerikalı bulup her maç 140 sayı atarsın. Ama değil, her oyuncunun rolü, eforu her takımda farklı gözüküyor. Fabian White, Christian Bishop, James Palmer gibi sadece skor üretmeye odaklı, kaybettiğinde kafasını yastığa koyup düşünmeyen oyuncuların, 15-20 sayı atabildiğini, ben de box score'a baktığım zaman görebiliyorum yoksa.

Yoksa baktığında Turgay Zeytingöz'ü getirmek, Micov'u getirmekten daha vizyoner bir hamle. Ama sen yakışıklı gözükeyim diye üstüne Kerem Tunçeri koyuyorsun, dostlar alışverişte görsün oluyor. Yani gelecek yıl tutamayacağım bir oyuncuyu bu sene alma mantığını ben anlamıyorum. Ne olacak yani Galatasaray cummings'in yerine bir tane kısa aldığında lig şampiyonu mu olacak?
 
Geri
Üst