Oyunu kaosa sürüklediğimizde rakiplere karşı üstünlüğü kuruyoruz. Şimdi buradaki soru şudur ki "yüksek tempo kaos basketbolu " hücum sistemimiz mi olmalı yoksa bu tip geri dönüş anları için cepte bulunduracağımız bir silah mı olmalı ? Yüksek tempo koçun çok alışık olduğu bir yapı değil ki o da kendini rahat hissetmek, oyun içinde takıma kendi inandığı hamleleri yapmak istiyor. O zaman şuraya geliyorum ; bizim planımız öncelikle her sene olduğu gibi yarısaha basketbolunda ikili oyunlar üzerine şekillenen , top kaybını minimize edip tempoyu kontrol eden hücum sistemi olmalı. Bunu yanına bu yıl bu tip geri dönüş anları için direksiyonu tamamen McCollum'a bıarakacağımız "kaos" silahı da cepte olmalı.
Şimdi kaos konusunda oldukça başarılıyız ve bu cepteki plan olarak kalmalı , gerektiğinde hiç çekinmeden uygulayabilmeliyiz. Asıl plan için ise organize olmak çok zor şu şartlarda. Bir takımın en iyi yaratıcısı Sinan olmamalı. Yani bir guard/combo guard transferi ile yarı saha basketbolundaki kalite artmış olur , kaos mu ? O zaten cepte.