OYUNCU PROFİLİ
BOY: 1.80
KİLO: 80
YAŞ: 25 / 27 Aralık 1992
KOLEJ: University of Connecticut
TAKIM: Cedevita
NCAA YILLARI
Connecticut Huskies ile NCAA şampiyonluğu yaşayan Boatright kolej kariyeri boyunca Andre Drummond, Jeremy Lamb, Shabazz Napier gibi oyuncularla aynı formayı giydi. İstikrarlı bir kolej kariyerine sahip olan Boatright, Senior sezonunda 17.4 sayı, 4.1 ribaund, 3.8 asist yaptı ve %41.1 3 sayı yüzdesiyle oynadı. Sizleri bu bölümde çok yormadan oyuncunun analizine geçelim.
OYUNCU ANALİZİ
Kasım ortasında Cedevita ile anlaşan Boatright, sezon içerisinde çok güzel performanslar ortaya koydu. Özellikle Valencia’ya karşı yaptığı 37 sayı – 11 asist ile dikkatleri üzerine çekmişti. Adriyatik Liginde Partizan ile deplasmanda oynadıkları PlayOff Yarı-Finali 2.maçında da efsane bir oyun ortaya koymuştu. Bu arada yazıyı okumadan önce kendi yaptığım, Kızılyıldız-Partizan (2)- Cibona maçlarından derlediğim Ryan Boatright videosunu izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=KIt0FKcMoNY
Bir önceki yazımda Kane’in oldukça tahmin edilebilir bir oyuncu olduğunu belirtmiştim. Boatright’a bunu söylemek büyük haksızlık olur çünkü Boatright’ın cebinde birden fazla silah var. Peki bu silahlar neler?
2015-2016 (ORLANDINA / Lega Basket): 19.2 Sayı – 4 Ribaund – 2.5 Asist – %44 3 Sayı (3.0/6.8) – 3.6 Top Kaybı
2016-2017 (CEDEVITA / Adriyatik): 16.2 Sayı – 2 Ribaund – 3.4 Asist – %52.1 3 Sayı (2.6/4.9) – 2.6 Top Kaybı
2016-2017 (CEDEVITA / Eurocup): 17.7 Sayı – 3.1 Ribaund – 4 Asist – %37.5 3 Sayı (2.1/5.7) – 4.4 Top Kaybı
Avrupa basketbolunda yaşanan yetenek fakirliğinde, iyi bir koç sizi çok kolay analizleyebilir, sizi çok kolay tahmin edebilir ve sizi çok kolay yenebilir. Saha içine müdahale edemediğiniz anlarda takımınızda bulunan yetenekli oyuncular sahne alır ve sizi ayakta tutar. Takımın tavanını etkileyecek derecede önemli bir yere sahip olan bu kısa skorerler hücumda birebirler dener, el üstü şutlar atar, çembere gider ve bunlardan pozitif sonuç aldığında sizi skor-oyun olarak her zaman maçın içinde tutmaya çalışır. Hücumda sınırlı olmamak ve savunmada rakibin karşısında kalmak, üst seviyede var olup fark yaratmak için 2 değerli özellik. Öncelikle çemberle arasında özel bir bağ bulunan Boatrigth skorunun büyük bir kısmını yüzdeli şut (orta mesafe-üçlük) performansıyla üretiyor. Her türlü şut seçiminde belirli bir yüzdenin üstünde isabet bulan Boatrigth, şutlarını sol dribbling üstünden attığında daha başarılı sonuçlar elde ediyor. Delici bir oyuncu olan Boatrigth topu sağına vurduğunda genellikle çembere gitmeyi tercih ediyor. Yani sol dribbling şut ve sağ dribbling çembere gidişi, hücum temelinin 2 ana parçası. Sağ dribbling üzerinden çembere gittiği her pozisyonda mutlaka rakip savunmayı yeniyor, yani birebirlerden galip çıkıyor ve bu da skora yansıyor.
Üst seviye basketbolda şut seçimlerinin değeri kuşkusuz çok önemli. Küçük hataların bedeli büyük oluyor. Boatright geçiş hücumlarında erken şut seçimlerinde bulunuyor. Boatright’ın geçiş hücumlarında şutlarını kötü attığı bir günde canınız fazlasıyla yanabilir. Çünkü hem rakibiniz temiz savunma ribaundlarını alacak, hem de ivmeyi siz kaybederken onlar kazanacak. Yine de geçiş hücumlarında skor bulma yönünden oldukça etkileyici. Rakip savunmaya oturmadan çembere atak etme düşüncesini aklından hiç çıkarmıyor. Erken şut kullanmak yerine çembere gittiğinde daha olumlu sonuçlar aldığını söylemek gerek. Boatright’ın set oyunlarında statik şutları cezalandırması da altı çizilmesi gereken noktalardan biri. Şut demişken onu Mr.Buzzer Beater diye tanımlamakta herhangi bir sakınca görmüyorum. Zira ellerin titrediği-el yakan toplarda çok soğukkanlı davranıyor. Boatright, 24 saniyenin bitimine 4 saniye kala kullandığı şutlarda pozisyon başına 1.66 sayı üretiyor. Tehlike anında camı kırınız. Gerçekten olağanüstü bir istatistik fakat bunu Adriyatik Liginde yaptığını da belirtelim.
Boatright pasör bir kısa değil. Skorunu her zaman ön planda tutan bir kısa. Yukarda yazdığım gibi skorunu takıma zarar vererek değil, takıma yarar sağlamak için üretiyor. İstatistik peşinde koşmuyor. Bu arada pasör değil derken asıl değinmek istediğim konu, uzunlarla iyi Pick and Roll oynayamaması. Örneğin top kayıplarının çoğunu Pick and Roll oyunları sonucu yapıyor. Bu yüzden pozisyonu temiz oynamak için tepeden veya forvetten oynanılan Pick and Roll hücumlarını kendine oynuyor veya pozisyonu yoksa topu forvetlere veriyor. Hatta forvetleri oyuna dahil etme noktasında, çembere atak ettikten sonra köşelerde-forvetlerde boş kalan oyuncuyu buluyor, topsuz koşu yapan arkadaşlarını da ödüllendiriyor.
Fizik dezavantajları oldukça fazla olan Boatright savunmada perde geçişlerinde savunma yerleşimini bozuyor. Aslında en büyük eksisi de bu. Sol veya sağ pick, farketmiyor. Sürekli olarak picklerde duvara toslamış gibi oluyor ve rakibin ekmeğine yağ sürüyor. Her defasında takım savunması Boatright’ın eksiklerini kapatmak için çok çaba sarfetmek zorunda kalıyor. Ayrıca Pick and Roll’de adam değişimi sonrası sırtı dönük oyunda Boatright’ı arkasına alan bir oyuncu, o anda sayının yarısını atmış duruma geliyor. Sağdan ve soldan drive eden kısalara karşı da lateral hızı yetersiz. Özellikle Partizan serisinde William Hatcher’ın Boatright’ı birebirlerde yenmesi Boatright’ın bu eksik yönünü de ortaya çıkardı. Boatright’ın savunma konusunda tek mini-artısı topa baskı konusunda ortaya biraz enerji koyabilmesi. Önümüzdeki sezonlarda çalışacağı koçlarla belki de bu konuda biraz daha aşama gösterir fakat Euroleague seviyesinde bu savunmanın pek kabul edilebilir bir yanı yok. Boatright Eurocup seviyesi için çok büyük bir skorer. 2 ve 3 numaralarınız eğer ki oyunu yönlendirebiliyorsa, arkada da çember koruyucunuz varsa takım savunmanıza güvenip Boatright’ın savunma zaaflarını görmezden gelebilirsiniz ve onunla güzel zaferlere ulaşabilirsiniz.