GELECEĞİ BUGÜNDEN KURABİLMEK
Günümüzde herhangi bir branşta başarılı olabilmenin yolu plan ve programdan geçiyor. Hele ki istikrar amaçlıyorsanız, kısa vadeli planlar da yeterli değil, daha ayrıntıcı olmakla birlikte disiplinden de asla taviz vermemeniz gerek. Kuracağınız yapı makine düzeninde işlemeli, makineye müdahaleniz “en fazla bakımla sınırlı kalmalı”. Zira iş yap-boza dönerse, bırakın istikrarı kısa vadede başarı elde etmek bile çok zor, bunu hepimiz biliyoruz. Galatasaray’ın çözüm bekleyen sorunlarından birincisi de bu: Plansızlık. Özellikle basketbolda, o sırada görev başında olan yönetimin hangi sezon ne yapacağı hiç belli değil. Erkek ve kadın basketbol takımlarımızın bütçesi her sezon değişiyor, ödeme problemleri de cabası. “Taraftar kombine alsın da günü kurtaralım” anlayışıyla sürece yayılabilen başarıya ulaşmak (hadi meşhur deyimimizle oynayayım biraz) deveye basket attırmaktan daha zor!
Neler yapılabilir? Galatasaray basketbolunun yarınlarını daha net ve berrak görebilmesi için hepimizin kafa patlatma vakti geldi de geçiyor. Kadınlarda iki, erkeklerde ise bir Avrupa kupasını ülkemize getiren şubemiz artık bu noktadan geri dönemez. Hele ki basketbolun popülaritesi ve taraftarımız içerisinde basketbol tutkunları günden güne çoğalırken “küçülme” gibi boş lafların mevzu bahsi bile olmamalı. Gerekirse zoru başarmalı ancak bu kulüpte -en azından basketbol konusunda- şube ve taraftar işbirliğini en üst seviyeye taşımalıyız, Galatasaray tarihine karşı bu sorumluluğumuz var! Çözüm yollarını inşa etmemiz gerekiyor ki şubenin ayaklarını bastığı zemin bir nebze sağlam olsun. Şube, taraftarın sesine kulak verecek, taraftar şubeye katkı yapmaktan geri durmayacak. Sanırım en azından başarı vizyonunun en temel ihtiyaçlarından biri bu.
- Şube ile taraftar arasındaki iletişimi canlı tutabilmek ve gelir kaynakları oluşturmak
Birincisi; Kombine fiyatları ve basketbol ürünlerinin satışı konusunda kulüp taraftarın nabzını yoklayabilmeli, şubenin çıkarlarını da göz ardı etmeden fiyat politikasında “denge”yi tutturabilmeli. Taraftarın maçlara gitme alışkanlığını kazanması, bu alışkanlığı kazanırken de özellikle kombine bilet satın alarak şubeye katkı yapması çok mühim.
İkincisi; Sosyal medya etkili kullanılmalı (ki kullanılıyor ne mutlu ki), en azından basketbol şubemizin resmi hesapları konusunda geriye gidilmemeli. Mevcut çizgi korunmalı. Sosyal medya hesaplarımızdan, taraftarın basketbol takımlarımıza ilgisini arttıracak ödüllü yarışmalar düzenlenmesi gündeme alınmalı.
Üçüncüsü; Basketbol ürünleri mutlaka çeşitlendirilmeli. Basketbolcularımızın ve koçlarımızın bibloları, oyuncu tişörtleri ve posterleri aklıma ilk gelenler. Formaların satışa çıkarılması güzel, bu konudaki çizgi sürdürülmeli. Örneğin, yıkılması gündemde olan Abdi İpekçi Arena’nın maketi çıkarılsa fena mı olur? Şube bu konuya daha fazla eğilmeli, taraftar ile fikir teatisi canlı tutulmalı. Tasarım konusunda, taraftarın bağrından çıkmış isimlere danışılmalı ve öneriler lafta kalmamalı!
- Şubenin yönetim yapısını güçlendirebilmek
Galatasaray köklü bir spor kulübü, tarihi sadece futbolla sınırlı değil. Neredeyse her spor branşında kulübümüzün bir şekilde öncülüğü olmuş ve ciddi misyonlar üstlenilmiş. Azimle mücadele etmek ve başarılı olmak adeta camianın genlerine işlemiş, geçmişten bugüne aktarılan potansiyelin değeri büyük. Peki ya bugün ve yarınlarımız? Özellikle basketbolda sık sık yönetici ilgisizliğinden şikayet edilmesi, bu kulübe yakışan bir durum mudur? Örneğin basketbol şubesiyle ilgilenen kaç profesyonel var? Teknik ekibin veya oyuncuların sorunlarına eğilen, başarının ilk şartı olan “aile ortamı”na katkı yapabilen yetkili sayısı bir elin parmaklarını geçiyor mu? Ya maçlara gelen yönetici sayısı? Ya da maçları TV’den de olsa izleyenler? Sıkça yaşadığımız hakem hatalarından hesap sorabilecek yetkili kimdir? Neredeyse tüm bu soruların cevapları belirsiz. Çare çok açık: Galatasaray yönetiminin, basketbol şubesinin hakkını savunacak donanımda bir ismi şubede görevlendirmesi gerekiyor. Gerektiğinde teknik ekip ile yönetim arasında, gerektiğinde yönetim ile taraftar arasında köprü olabilecek bir isim. Şube yetkilisi ya da menajeri, adına ne derseniz… Bu “hantal” görüntü, Galatasaray’a yakışmıyor!
- Şubeye basketbolcu verisi sağlayacak bir scout ekibi kurmak
Günümüzde dünya basketbol piyasasına bir tek kişinin hakim olabilmesinin beklenmesi, oyuncu havuzunun genişliği göz önüne alındığında net bir haksızlık olur. Erkek ya da kadın basketbolu fark etmeksizin tüm yükü koçun omuzlarına yıkmak da koçun işini zorlaştırmaktan başka hiçbir şeye yaramaz. Bütçeniz ne olursa olsun, iyi bir basketbolcunun kumaşından anlayacak bir scout ekibi kurulması zaruri. Yalnızca menajerlere bel bağlamak da çözüm değil, bu konuda bir şeyler üretebilecek basketbol akıllarından yararlanmak konusu çok çok önemli. Erkek basketboldan örnek verelim: Khem Birch, Matt Lojeski, Bryant Dunston, Mike James, Adam Hanga, Fabien Causeur gibi cevherleri çok uygun maaşlarla oynatan Uşak Sportif, Olympiakos ve Baskonia gibi ekiplerden bir eksiğimiz olmamalı. NBA (kadınlarda WNBA) ve Avrupa piyasasına hakim ayrı iki ekip ve bu ekibin çalışanları şubeye çok güzel katkılar sağlayabilir. Scout hamlesi şube için faydalı bir alışkanlık haline getirilmeli. Özellikle yıldızı parlamış isimleri sınırsız bütçelerle takıma katamayacağımız göz önünde bulundurulduğunda!
***
Yapılacak şeylerin zor olmadığı çok açık. Önce farkındalık yaratmak, ardından somut bir şeyler üretebilmek için biraz olsun emek harcamak gerekiyor. Basketbol, dünyanın en muhteşem oyunlarından biri. Takım oyununun ve başarısının tadına varabilmek için herkesin fedakarca çalışması şart.
SEMİH NİŞANCI