Hepimizin takip ettiği üzere, son iki-üç hafta Galatasaray basketbolu için büyük çalkantılarla geçti. Yeni sezona dair planlamaların yapılması gereken altın değerindeki Haziran ayı, şube içerisinde gün yüzüne çıkan derin anlaşmazlıklar dolayısıyla adeta çöpe gitti.
Belki de tarihte bir ilk yaşanarak, Galatasaray Kulübü Basketbol Şubesinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyeleri Ömer Cansever ve Erol Özmandıracı, maaşla çalışan genel menajer Ömer Yalçınkaya dolayısıyla istifa etti. İstifanın sebepleri çok daha acıydı: Şubede kadın ve erkek basketbol takımlarımız için emek veren oyuncu ve baş antrenörlerimize genel menajer tarafından mobbing yapılması!
Galatasaray Basketbol Şubesi, artık trajik boyutlara varan bu sistemsizlikten kurtulmalıdır. Ülkemizde basketbol sporunun öncüsü olan, hem erkek hem de kadın basketbol takımları ile sayısız kupaya uzanan, Avrupa arenasında kupa kaldırma onur ve şerefini yaşayan Galatasaray basketbolu, pembe dizilerde dahi sırıtacak entrikalardan derhal kurtulmalıdır.
Galatasaray basketbolunun bir amaca, plana, projeye, programa ihtiyacı var. Galatasaray basketbolunun artık kişileri değil projeleri konuşması gerekiyor. Galatasaray basketbolunu yönetenlerin KISA, ORTA VE UZUN VADEDE ne yapacaklarını bilmesi şart. Galatasaray basketbolunun, özlediğimiz günlere dönebilmesi için sistemsizlik virüsünü yenmesinden başka bir çare bulunmuyor.
Şubeyi içten içe yeyip bitiren bu virüsü ortadan kaldırmamız lazım. Galatasaray, güneşli günlere ulaşabilecek potansiyele fazlasıyla sahip. Ama öncelikle, bu potansiyeli harekete geçirebilecek bir ortak akıl gerekiyor. Gerçekten Galatasaray basketbolunun başarısı için çalışacak bir sistem kurmak ve bu sistemi belirli bir süre sonra kişilerden bağımsız biçimde işleyecek hale getirmek.
Galatasaray basketbolunun en temel ihtiyacı daha fazla görmezden gelinemez!