Kadro;(Coach: Zeljko Obradovic)
PG; Bo McCalebb, Barış Ermiş, Kenan Sipahi
SG; Ömer Onan, Melih Mahmutoğlu
SF; Emir Preldzic, Bojan Bogdanovic, James Metecan Birsen
PF; Linas Kleiza, Nemanja Bjelica, İzzet Türkyılmaz, İlkan Karaman
C; Luka Zoric, Oğuz Savaş, Gasper Vidmar
Sezona başlarken konuşulan bütçe düşürme muhabbetleri bir anda tam tersine döndü, ve bunu tam tersine döndüren de Zeljko Obradovic’ti. Geçtiğimiz senede ciddi yatırım yapan ve Pianigiani ile sezona başlayan Fenerbahçe Ülker, sezon içerisinde hüsran yaşamış ve Pianigiani ile yollarını ayırmıştı. Transfer dönemi başlarında bir ara Ivkovic’in de ismi geçmiş, ardından bütçe düşürme söylentilerinin ardından Obradovic ismi patlamıştı. Kuşkusuz Euroleague Tarihi’nin ve Avrupa’nın en başarılı coach’u olan Obradovic’in takımın başına gelmesi bir anda bütün havayı değiştirmiş ve tarihin en yüksek bütçeli takımlarından birini kurmak için hazırlıklar başlamıştı.
Öncelikle Obradovic ile ilgili bir şeyler söylemek lazım. Burada oturup Obradovic’in başarılarını yazacak halimiz yok ama şunu belirtmekte yarar var; Fenerbahçe Ülker adına belki de son şans Obradovic. Yıllardan beri yüksek bütçelerle hüsranlar yaratan bu sistemi değiştirebilecek belki de yegâne adamı takımın başına getirdiler ve çok ciddi bir bütçe verdiler. Eğer bunun sonunda da o başarı gelmezse, yeterli sabır gösterilmezse şubenin kapatılması en mantıklı hal haline gelir. Obradovic, oynattığı oyun itibari ile savunma karakterli, paylaşımcı, mücadeleci ekipler kurar. Takımlarında hep bir lider görürüz, ve bu lider etrafında çok güzel bir kompozisyon oluşturur. Gerektiğinde düşük tempolu, gerektiğinde de yüksek tempolu basketbol oynatır. Hücumda ve savunmada alan paylaşımına çok önem verir, pota altında kısa sürelerde iş yapacak kalıplı uzunlar oynatmayı sever. Her oyuncudan yararlanmanın bir formülünü bulmayı arzular, çalışmayan oyuncuyu sevmez. İkili oyunlar üzerinden çok efektif setler uygular, bu konuda belki de Avrupa’nın en iyisidir. Oyun aklı yüksek guard’lar veya kısalar ile oynamayı sever. Ve herkesin savunmada gayret göstermesini ister. Her gittiği takımda da kendi imzasını atmış, çok özel bir adamdır. Fenerbahçe Ülker’de de kendi takımını yaratmak için çok ciddi bir bütçe ile yola çıktı. Ve sonunda kurdukları kadro belki de Türk Basketbol Tarihi’nin en yüksek bütçeli ekiplerinden biri, ve gelen yabancılar da tarihin en yüksek profilli yabancıları. Bu konuda “money talk” deyimi devreye girdi, ve Obradovic’in istediği her ismi aldılar. Türk Basketbol’unun “Lannister Ailesi” gibi davranıyorlar, para var, şimdiye kadar pek huzur yoktu ama Obradovic ile de onu bulmaya çalışıyorlar. Yabancı kısıtlaması olmasaydı muhtemelen de daha da para harcarlardı.
PG; Bo McCalebb, Barış Ermiş, Kenan Sipahi.. Fenerbahçe Ülker’in transfer döneminde en çok uğraştığı pozisyonlardan biriydi. Calathes ve Teodosic ismi çok sık yazıldı, ancak her ikisi de çeşitli sebeplerden olmadı. Obradovic’in en değer verdiği bölgelerden biri olmasına karşın oyun kurucu pozisyonuna bir türlü “oyunun aklı” olacak ismi getiremediler. Ve ilk etapta Teodosic&Bo veya Calathes&Bo ikilisi düşünülürken, sadece Bo McCalebb elde kaldı. Bo çok değerli bir oyuncu, Avrupa’nın en değerli guardlarından biri. Ancak Obradovic’in arzuladığı oyun karakterine pek sahip değil. Müthiş bir penetre kabiliyetine ve patlayıcılığa sahip olsa da arzulanan P&R oyunlarını oynayacak, takımı devreye sokma konusunda öne çıkacak isim mi, o konuda soru işaretleri fazlasıyla mevcut. Belki de bu görevler Bo’dan daha çok takım içi diğer isimlere paylaştırılacak. Barış da ligin değerli yerlilerinden biri, Obradovic’in sık sık tercih ettiği isimlerden biri olabilir. Ayrıca sezon içerisinde bu pozisyona bir takviye daha gelebilir, hatta sezon başlamadan da bu takviyeyi görmemiz muhtemel.
SG; Ömer Onan, Melih Mahmutoğlu.. Aslında McCalebb’in de kullanılması planlanan pozisyonlardan biriydi, ama guard takviyesi ile alakalı problemler yaşanınca rotasyonda roller değişti. Ömer’e düşen sorumluluk arttı, ancak yaşı belli olan bir Ömer Onan’ın hangi ölçüde verim vereceği de soru işareti. Bunun yanı sıra temiz bir bileğe sahip olsa da seviyesi soru işaretli olan bir de Melih var. Bu durumda da Emir’e ciddi yük binecek. Emir hem şutör guard pozisyonunu rahatlatacak aldığı sürelerle, hem de bulunamayan oyun aklı olması beklenecek. Arzulanan oyun kurucu takviyesi gelmediği takdirde emir’in oyun içi çok daha fazla sorumluluk alması, ikili oyunlarda yönetici olması beklenecek. Bu da onu çok kritik bir hale getiriyor.
SF; Emir Preldzic, Bojan Bogdanovic.. Yıllardan beri potansiyeli ile önemli süreler bulsa da bir türlü o istikrarı yakalayamayan ve seviye atlayamayan Emir ile NBA planlarını Obradovic nedeniyle erteleyen Bojan kısa forvet rotasyonunun ana isimleri olacaklar. İkisi de işin hücum tarafında değerli isimler. Emir’in görevi oldukça önemli, çünkü takımın en önemli basketbol aklı olacak ve ikili oyunların yürütücülerinden biri haline gelecek. Bojan ise skorerliği ve dış şut özelliği ile önemli rol üstlenecek. Ayrıca Kleiza ve Bjelica’nın aynı anda parkede olduğu zamanlarda, Bjelica&Kleiza ikilisinden birinin kısa forvet oynadığını göreceğiz. Bu anlarda gayet fizikli bir takım olacaklar. Ve bu anlar fiziki anlamda güçlü bir takım yaratmak isteyen Obradovic’in tercihi ile artabilir. Zira uzun rotasyonu ciddi anlamda kalabalık bir vaziyette. 7 adet uzunu var, buna karşın kısa rotasyonunda aynı genişliğe sahip değiller.
PF; Linas Kleiza, Nemanja Bjelica, İzzet Türkyılmaz, İlkan Karaman.. Kleiza, Avrupa Basketbolu için çok değerli bir isim. Daha önceki Olympiacos macerasında ne denli bir etki yaratabildiğini gördük. Hem fiziken oldukça kuvvetli, iyi ribaund çeken, hem de hücumda gerek şut özelliği, hem de patlayıcılığı ile fark yaratan bir oyuncu. Gerçek performansını gösterdiğinde Avrupa’nın en değerli uzun forveti olacak bir isim. Ama son iki senede iki önemli sakatlık yaşadı, hala nasıl döneceği belli değil. Çok önemli bir oyuncu, ciddi bir maliyet, ama önemli de bir risk var ortada. Nemanja Bjelica ise Avrupa’nın yükselen değerlerinden biri, defosu pek olmayan, skor yönü kuvvetli, hem de drive yeteneğine, hem de şut yeteneğine sahip, Laboral performansı ile parlamış değerli bir uzun. Bir takımın as uzun forveti olabilecekken, Kleiza ile şimdi aynı pozisyonu paylaşacak. İzzet de gelecek vaat eden önemli değerlerden biri; gerek Kleiza’nın gerek Bjelica’nın kısa forvete kaydığı pozisyonlar şans bulabilir, yada kısa forvete kayan isim kendisi olabilir. Uzun forvetlerini aynı zamanda kısa forvet olarak kullanmayı planlayan Fenerbahçe Ülker adına İzzet değerli bir takviye oldu. Kendisine süre bulmayı uman İlkan Karaman ise Avrupa’nın belki de en değerli uzun forvet rotasyonunun arkasında havlu sallamak ile görevli olacak.
C; Luka Zoric, Oğuz Savaş, Gasper Vidmar.. Avrupa’nın yükselen değerlerinden biri olan, bazı eksikleri bulunsa da en komple pivotlardan biri olan Zoric bu rotasyonun ana parçası olacak. Skor yönü iyi olan, savunması kötü olmayan bir oyuncu. Pota altı bitiriciliği olarak Fenerbahçe’ye katkı sağlayacaktır, ayrıca orta mesafe şutu da mevcut. Arkasında bulunan Oğuz da Obradovic’in onun için uygun göreceği zamanlarda hücumda rol üstlenecektir. Bunun yanı sıra ligde belki pek sıra gelmeyebilir, ancak Euroleague’de savunma sertliği adına başvuracakları isimlerden biri de kadroda tutulan Vidmar. Yabancı kuralı nedeniyle ligi belki pek etkilemeyebilir, ama Avrupa’da kullanılabilecek bir isim.
Fenerbahçe Ülker hücum anlamında oldukça kuvvetli bir takım olacak gibi gözükse de defansif anlamda sıkıntılar yaşayabilirler, bunda da Obradovic’in devreye girmesi gerekecek. Kısa oyuncularının hemen hemen hiçbiri savunma karakterli oyuncular veya savunmaları ile öne çıkan oyuncular değil, hatta bazıları savunmada fazlasıyla “soft” kalan oyuncular. Belki de bunu yer yer Kleiza-Bjelica-Zoric üçlüsüne dönüp, takımı fiziken yukarı çekerek ve pota altını savunarak yapmaya çalışacaklar. Tabi oyun karakterlerinden de öte takımın karakteri daha önemli olan bir konu, bu konuda da Obradovic’in ne kadar titiz olduğunu biliyoruz. Hücumda özellikle Kleiza sağlam bir biçimde dönerse, takımın skor anlamında en önemli opsiyonu olacaktır. Bitiricilik yönü hayli kuvvetli olan bir oyuncu. Keza Bjelica’ya hazırlanan setler, veya Emir’in oynayacağı ikili oyunlar, Bojan’ın kişisel yetenekleri hücum anlamında Fenerbahçe Ülker’in elini gayet bol tutuyor. Kısa sürelerde Oğuz’u Obradovic verimli kullanabilir, ayrıca Bo McCalebb’a da penetrelerini kullanabileceği alanı yaratmak için de “alan paylaşımı” konusuna hassasiyet gösterecektir. Pivotların savunması konusunda zafiyet yaşayabilirler, keza ribaund konusunda Kleiza ve Bjelica’nın Zoric’e, Oğuz’a ciddi manada destek olması gerekli, yoksa bu anlamda geçen seneki kadar olmasa da sıkıntı çekerler. Ama bunu da ligde olmasa da özellikle Avrupa tarafında yer yer Vidmar’ı kullanarak aşabilirler. Vidmar’ın bu uzun rotasyonunda farklı özelliklere sahip olması ile şans bulmasını bekleyebiliriz. Fenerbahçe’nin bir başka handikabı da Obradovic’in istediği tarzda bir oyun kurucu bulamamış olması. Teodosic, Calathes isimleri geçti; ancak ikisi de olmadı. Düşünülen Bo ile bir ikili oluşturmalarıydı ama şimdi elde sadece Bo McCalebb var. Sene içinde veya sezon başlamadan belki bir takviye gelebilir, ama hem piyasanın oldukça daralması ve muhtemel gelecek isimlerin ana rotasyona girmekten ziyade, yan parça olacak olması atlanmaması gereken bir nokta. Ve takviye geldiğinde de 7 yabancılı bir kadronun oluşacak olması başka bir husus. Zira çok yabancılı kadro denemelerinin daha önce ritm konusunda sıkıntı yaşadığını defalarca gördük. Ancak o guard takviyesi gelmezse de başka sıkıntılar ortaya çıkabilir, oyun yükü biraz daha Emir’in üstüne kalabilir. Kısacası Fenerbahçe Ülker, çok iyi bir pota altı rotasyonuna sahip olsa da kısa rotasyonunda ve Obradovic’in arzuladığı oyun aklını bulma konusunda sıkıntılar yaşayabilir.
NOT: Yazı yazılırken henüz Kenan Sipahi transferi gerçekleşmemişti, Sipahi sezon içerisinde önemli süreler alacaktır ve takımda kendine yer bulacaktır, bu sebeple ilk etapta yabancı guard takviyesinin rafa kalktığını düşünebiliriz.