Ekrem Memnun, kadın basketboluna adım attığından beri her zaman savunmanın varlığına inanmış bir koç oldu. Eğer başında olduğu takımlara savunma karakterini oturtabilirse o takımdaki oyuncuların, isim değiştirseler bile yerine gelen oyuncular ile aynı sistemi devam ettirebileceğine inandı hep.
Olimpiyat elemelerinde mücadele eden A Milli Kadın Basketbol takımımız için de aynı şeyler geçerli. Elemeler öncesi oynanan hazırlık karşılaşmaları olsun, elemelerde oynadığımız maçlar olsun, bu takımın bir yerlere gelecekse savunma karakteriyle geleceğini gösterdi bizlere Ekrem hoca.
Yavaş yavaş değişen, yenilenen bir jenerasyonla karşı karşıyayız. Oyuncuların bu olimpiyatlarda oynamayı ne kadar çok istediğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Özellikle –belki de- son turnuvası olacak oyuncular için bu turnuva çok büyük önem arz ediyor kendi kariyerleri için. 36 yaşına gelen Nevriye son kez Olimpiyatlarda boy göstermek isteyecektir. Kariyerinde Euroleague şampiyonluğu bulunan Şebnem Kimyacıoğlu, Işıl Alben, Bahar Çağlar gibi isimler, bu sağlam kariyerlerine bir de Olimpiyat madalyası eklemek isteyeceklerdir. Olcay gibi Tilbe gibi gelecek vaad eden oyuncular da bu inançla mücadele ediyorlar, etmeye devam edecekler.
Takım bazında baktığımız zaman Olimpiyat Elemeleri’ne favori olarak başladık ve beklendiği gibi büyük bir fark yarattık diğer rakiplere oranla. Çok iyi bir koça ve çok bir takıma sahibiz. Koçun oyuncularla olan olumlu ikili ilişkileri, bazı zamanlarda büyük önem arz etmekte. Ekrem Memnun’un da bu konuda oyunculara bir ‘’abi’’ gibi yaklaşması, oyuncuları daha rahat hissettiriyor milli forma içinde. Eurobasket’te Rusya maçında hocanın uzatma periyodundaki meşhur molası hala hafızalarda.
Bu takım Olimpiyatlarda madalya alacak karakterde ve güçte. Alttan gelen taze jenerasyon ve takımdaki tecrübeleri karakterler iyi bir uyum içerisinde. Pota altında yarattığımız Nevriye-Sanders kulesi Avrupa’nın bir çok takımlarını korkutur. Sanders, özellikle atletizmini kullanınca pota altında büyük bir fark yaratıyor. Oyunu kuran Birsel-Işıl ikilisine, Olcay’ın benchten yaptığı katkı bu ikiliyi biraz da olsa soluklandırıyor -ki Ekrem hoca, Olcay’a çok fazla güveniyor-. Olcay, ileriki yıllarda bu takımın beş oyuncusu olacak çünkü.
Bu takım için üzerinde durulması gereken bir diğer isim de Şebnem Kimyacıoğlu. Müthiş bir karakter. Ekrem hocayla bambaşka bir ilişkileri var. Hoca onu basketbola verdiği dört yıllık aranın ardından tekrar kulüp kariyerine başlattı. Şebnem’in hocaya olan güvenine bu açıdan da bakmak gerekli. Bu yüzden Olimpiyatlarda da Şebnem bu takım için önemli bir konumda. Sadece saha içi için değil, saha dışında diğer oyuncularla olan ilişkileri, Milli Takım için çok değerli.
Ekrem Memnun ve takım, Olimpiyattan madalya ile dönecek. Bu savunma, bu karakter karşılığını mutlaka alacaktır. Yakalanan güzel hava başarıyı getirecektir. Bunun için koça ve oyunculara çok güveniyoruz. Kariyerleri için, bizim için çıkmalılar Rio’da parkeye. Madalya için.
Enes Kömürcü
https://twitter.com/KomurcuEnes