Gelmis gecmis en anlamli sampiyonluktur kendi adima. Helal olsun sagolsunlar varolsunlar.
Fazla üstlerine gitme Galatasaray şampiyon olduğu için mutsuzlar şimdi. O yüzden agresifler biraz arkadaşlar. Eğer kazara bi kaybetseydik ah neler neler döktüreceklerdi, o fırsatı bulamadılar ona yanıyorlar şimdi. Artık seneye fırsat kollarlar bu yıl geçti. Onlar da bu forumun rengi ben çok memnunum onların her seferinde mosmor olmasından.
Abi beğenmediğiniz, görmek istemediğiniz adamları yoksaysanıza. Böyle bir özelliği var forumun, neden sürekli istemediğiniz yorumları okuyup kendinizi yıpratıyorsunuz. Bence de genel toplamda iyi oynamadığımız bir sezondu, zaten harcanan paralara ortaya çıkan puan baremi bunu doğruluyor. Çok şükür şampiyon olduk ama Fener'in-Beşiktaş'ın nal topladığı, Trabzon'un çoluk çocukla oynadığı sezonda 69 puanla şampiyonluğu garantilemek büyük resimde çok tatmin edici değil. Ben lig şampiyonluğunu sadece ŞL'ye çıkış kapısı olarak görüyorum ve bunun için mutlu oluyorum. Bugün bir de iç sahada şampiyonluk vermediğimiz için ekstradan sevindim. Yoksa yazın yine saçmasapan işler yapıp Almanya'da kümede kalmayı 3 hafta önce garantileyen, dandik Rus liginde güç bela 3. olan takımların olduğu gruplarda aynı rezillikleri yaşayacaksak şampiyon olmanın da gazı çabuk kaçıyor. Bugün oynadığımız oyunla Avrupa'nın majör liglerinde büyük ihtimal küme düşerdik, şansımız büyük taraftarımız ve hem saha içini, hem de saha dışını oynamayı bilen bir teknik kadro ve yönetime sahip olmamız. Bugün çok mutluyum ama 2018-19 gibi bir sezonu da bir daha yaşamak istemiyorum. Sonu yine şampiyonluk olsa da. Bugünle tatmin olup seneye aynı bildiklerimizi okursak seneye yine Avrupa'nın 2. sınıf takımlarına karşı rezil olup döneriz. Terim'in de kendini değiştirmesi gereken çok konu var, yönetimin de. İnşallah o doğru hamlelerin tamamı yapılır ve seneye kaybederken dahi gurur veren, tatmin eden bir Galatasaray görürüz sahada. Seneye yine ağzımda kazanırken dahi bu yıl yaşadığım kekremsi tadı tekrarlamak istemiyorum.
Terim başka takımımı yönetiyor? Terim'in başarısı ayrıca Galatasaray'ın başarısı olmuyor mu?Ben de sizin gibi Galatasaray'ın değil Terim'in başarısı için yırtınan biatçılardan memnunum. Antudaki tiplerin muadillerinin burada olması renk katıyor gerçekten.
6 ay santraforsuz oynamamız zaten bahsettiğim yönetimin kendini değiştirmesi gereken konular. Ben Albayrak'ın yerinde olsam yarından itibaren transfer çalışmalarına başlardım. 25 yıllık Galatasaraylıyım ilk kampa yetiştirilen bir transfer görmedim. Almanlar 1 yıl önceden transfer yapıp forma giysin diye genç adamları sene sonuna kadar kulübünde oynatıyorlar. Biz Eylül geliyor hala ''Galatasaray'da transfer bitmez'' martavallarına başlıyoruz. Stoper konusunda geçen sezonki şampiyonlukta bir şey diyemezdim. Zira Terim takımı yeni almıştı ve hamle yapacak imkanı yoktu. Ama bu yıl başı koskoca 4 ayı Serdar-Maicon'la geçirdi. Sezon arası karga tulumba gönderecek kadar yaka silktisyse bu hamleyi 2018 yazında da yapabilirdi. Böylece Avrupa'da da bu kadar rezil olmaz, olsak da en azından 23-25 yaşındaki gelişime açık iki stoperimizle göğüslerdik rezilliği. Ki Marcao'yla sene başı da ilgilendiği de biliniyor. En nihayetinde şampiyon olduk ama hem saha içi, hem de saha dışı alınması gereken çok ders var bu sezondan. Şampiyon olduk, lay lay lom diye geçirirsek koca yazı seneye böyle bir son 6 hafta fikstürünü de bir daha çekemeyebiliriz.
Abi beğenmediğiniz, görmek istemediğiniz adamları yoksaysanıza. Böyle bir özelliği var forumun, neden sürekli istemediğiniz yorumları okuyup kendinizi yıpratıyorsunuz. Bence de genel toplamda iyi oynamadığımız bir sezondu, zaten harcanan paralara ortaya çıkan puan baremi bunu doğruluyor. Çok şükür şampiyon olduk ama Fener'in-Beşiktaş'ın nal topladığı, Trabzon'un çoluk çocukla oynadığı sezonda 69 puanla şampiyonluğu garantilemek büyük resimde çok tatmin edici değil. Ben lig şampiyonluğunu sadece ŞL'ye çıkış kapısı olarak görüyorum ve bunun için mutlu oluyorum. Bugün bir de iç sahada şampiyonluk vermediğimiz için ekstradan sevindim. Yoksa yazın yine saçmasapan işler yapıp Almanya'da kümede kalmayı 3 hafta önce garantileyen, dandik Rus liginde güç bela 3. olan takımların olduğu gruplarda aynı rezillikleri yaşayacaksak şampiyon olmanın da gazı çabuk kaçıyor. Bugün oynadığımız oyunla Avrupa'nın majör liglerinde büyük ihtimal küme düşerdik, şansımız büyük taraftarımız ve hem saha içini, hem de saha dışını oynamayı bilen bir teknik kadro ve yönetime sahip olmamız. Bugün çok mutluyum ama 2018-19 gibi bir sezonu da bir daha yaşamak istemiyorum. Sonu yine şampiyonluk olsa da. Bugünle tatmin olup seneye aynı bildiklerimizi okursak seneye yine Avrupa'nın 2. sınıf takımlarına karşı rezil olup döneriz. Terim'in de kendini değiştirmesi gereken çok konu var, yönetimin de. İnşallah o doğru hamlelerin tamamı yapılır ve seneye kaybederken dahi gurur veren, tatmin eden bir Galatasaray görürüz sahada. Seneye yine ağzımda kazanırken dahi bu yıl yaşadığım kekremsi tadı tekrarlamak istemiyorum.
Kesinlikle katılıyorum bu yazıya. Ben hep diyordum zaten şu şampiyonluk bi gelsin sonra herkes eteğindeki taşları döksün. Çünkü avrupada başarı için radikal hamleler yapmamız şart. Ama önce şampiyonluk için kenetlenmemiz lazımdı çok şükür bunu başardık. Çünkü türkiye ligi şampiyonluğu bizim için anahtar.
Mesela bence takımın en iyi ikincisi oyuncusu olan ve çok beğendiğim belhanda’nın artık takımdan gönderilmesi lazım, yetmiyor avrupa için çünkü. Diagne’den mutlaka ama mutlaka kurtulmamız lazım. Hatta zarar etsek bile göndermemiz lazım. Biraz sivri bir görüş olacak ama feghouli bile avrupa için soru işareti benim için o bile gönderilebilir. Sözün kısası eğer sene içinde defans hattında yaptığımız radikal değişiklikleri diğer bölgeler için yapmazsak seneye avrupada başarıyı unutalım, yine en kolay kurayı çeksek bile başarı yakalamayız.
Benim gönül verdiğim Galatasaray Avrupa Fatihi'dir. Mottomuz öncelikli olarak Türk olmayan takımları yenmektir. Biz bunlara alıştık, bunlarla büyüdük. Milan, Real Madrid, Juventus, Barcelona, Manchester United, Arsenal, Dortmund, Leeds ve daha nicelerinin karşısına göğsümüzü gererek çıktığımız günlerden "Konya deplasmanında ne yaparız acaba?" diye kara kara düşündüğümüz günlere geldik diye üzülmeyelim mi?
Real Madrid'e karşı 2-0'dan 3-2 maç çevirdiğimiz, Milan'ı Şampiyonlar Ligi gruplarının dışına ittiğimiz zamanlardan, Porto'lu, Schalke'li grupta rezil olup ve utanmadan çıkıp "tebrik telefonları aldık" diyen vizyonsuz yöneticilerin eline düştüğümüz için konvoya mı çıkalım?
Gomis gibi bir gol makinesini gönderip takımı sabote eden, sonra da işi son güne bırakıp Diagne denen kazmaya çuvalla para verenlere alkış mı tutalım?
O kadar takviyeye rağmen ısrarla savunma yapmayı öğrenemeyen, amatör takım golleri yiyen, her deplasmanda ayrı eziyet çeken, sezon boyu toplasan bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda güzel futbol bile izletemeyen (olanlar da Feghouli sayesinde) takımımızın bu gerçeklerini görmezden mi gelelim?
Tüm bunları yok sayıp ezeli rakiplerimizin kümede kalmayla, başka dertleriyle uğraştığı sezonda, 5 yıllık şansız maziye sahip o kadar puan farkına rağmen önce şımarıp sonra baskıyı kaldıramayıp dağılan ve şampiyonluğu bize altın tepsi ile ikram eden akbilspor'u geçtiğimiz için havalara mı uçalım?
Yine de her şeye rağmen şampiyon olmak güzel ancak Avrupada başarılı olamadıktan sonra benim için pek bir şey ifade etmiyor. O yüzden asıl sevincimi gelmesini istediğimiz o güzel günlere saklıyorum.