Basketbol kültürünü taraftar sayısı ile karşılaştıracak olursanız o zaman L.Rytas takımının salondaki ortalaması Fenerbahçe den fazladır ve çok daha iyi basketbol kültürü vardır. Basketbol kültürünün oluşmasında kulübün politikaları ve taraftarın desteği bir kriterdir fakat tek şart değildir. Kaldı ki taraftar sayısi olarak kulüp takımlarıyla Efes Pilsen i karşılaştırmak özellikle Türkiye gibi bir ülkede elma ile armut u karşılaştırmaktır. Ben Efes in resmi olarak Galatasaray taraftarını çağırdığını gormedim duymadim varsa böyle bir bilgi link paylaşın gorelim. Ergin Hoca nın insiyatif kullanarak ve "kendisine" destek olunmasını isteyerek yaptığı ve kulüp ile hiç bir resmi bağlayıcılığı olmayan bir paylaşımdir. Kulüp takımlarında basketbol kültürü maalesef Efes kulübünden daha az ve daha de organizedir. Basketbol kültürü ile kulüp fanligini karıştırmayalım. O zaman adama sorarlar organizasyon olarak kaç alt yapi takımın var. Bu alt yapılardan üst liglere kaç oyuncu yetiştirdin? Milli takımlara 7-8 senede bir kaç oyuncu verdin? Bunyende kaç lisanslı basketbolcu var? Profesyonel olarak kaç tane koç ve yardımcı koç calistiriyorsun? Bunun için düzenli olarak ne kadar bütçeler ayırabiliyorsun? Kabul edelim ki kulüp fanligi ülkede basketbolun gelişmesi için medya ve diğer araçlar için önemli faktör. İşin sonucunda buradan elde edilecek tüm araçlar için bir gelir söz konusu. Ama Efes in taraftarı yok o halde basketbol kukturu de ne ki yaaa şeklindeki paylaşımlarda çok gerçekçi değil. Kaldı ki Efes in geçen sezon taraftar ortalaması 13000 civarında Euroleague 3. iken Fenerbahçe nın 10000 civarında 9. sırada yer alıyordu. Üstelik Obradovic li kadrosuyla.
Litvanya takımlarının tabiki bizden daha fazla basketbol kültürü var, bunu tartışmaya bile gerek yok.
Ben hiç "Efesin basket kültürü yok" demedim yalnız. Sonuçta 93-94-95 yıllarında gittiğim maçları var.. Esas mesajım, FB ve GS de birbirinin aynı olduğuydu. Muhammed in eleştirisi daha çok "basketbol bilmeyen, basket topunu bomba sanan" taraftar üzerine olduğu için o konuya gönderme yapmıştım.
Kulüp takımlarındaki basketbol kültürünün az olduğuna da katılmıyorum aslında. İş gene paraya bakıyor. Bu gün Efesin son 5 seneki bütçesini Galatasaray ayırabilmiş olsaydı Efesten çok farklı olur mı olurdu sence ? Amiral gemisi futbol olduğu için azınlıkta kalıyor olabilir camia içinde ama bu Efesten geri oldukları anlamına gelmez. Basket kültürü olmasa kadın basketbolda elde edilen başarılar da olmazdı. FB ve GS nin kadın basket takımları son 10-15 yılın avrupa kadın basketbolunun zirvesindeki takımların arasındaysa kültür yok diyemeyiz. Yok ya da az diye düşünmemizin sebebi, futbol taraftarının basketbolu da domine ediyor olması.. Çok iyi hatırlıyorum, Spaija nın olduğu sene Sinan Erdemdeki basket maçına gitmiştim, geriden gelip yakalamışız, fark 3-4 sayıya inmiş, Barca topu oyuna sokacak 2-3 saniye var, taraftar alakasız şarkılar söylüyordu.. Salondaki basket taraftarları tepki göstermişlerdi.
Efesin seyirci ortalaması da taraftardan farklı. Salona yakın olan alıyor kombineyi. Ben olsam ben de alırdım. Fiyatı uygun, Avrupa'nın iyi takımlarını seyretme imkanın var, iki haftada bir yaptığın güzel bir aktivite. Daçka kombinesi olan arkadaşlarım var mesela.
Resmi bir açıklama illa basın sözcüsünün yapacağı bir açıklama demek değildir. Ergin Atamanın ağzından çıkan bir söz bene göz ardı edilebilecek bir şey değil.
Altyapı sorunun kulüpler kadar ülke kültürüyle de alakalı. Durum sadece basketboldan da ibaret değil.
Fenerbahçenin de oyuncu yetiştirmediğini söyleyemeyiz. Doğuş, Engin Atsür gibi oyuncular hep Fenerbahçe altyapısından çıktılar, gene Enes Kanter, Ömer Aşık, Ömer Faruk Yurtseven, Semih Erden gibi isimler de öyle. Ligde oynayan Can Maxim, Berk Uğurlu, Metecan Birsen, Egehan, Serhat Çetin gibi ligde oynayan isimler de. Ama kulüplerin girdiği maddi batak ile altyapının erimesi konusunda katılıyorum.
neyse, umarım dediğim anlaşılmıştır