Arkadaşlar Selçuk Üniversitesi-Beşiktaş Cola Turka maçı ile ilgili olarak tamamen yalan haberler var. Ben olayların bizzat içerisindeydim,Selçuk Üniversitesi bencinde idim(benç derken oraya oturmam doğal olarak yasak ama oyuncuların hemen arkasındaydım,yani oyuncularla sürekli irtibat halindeydim,gerek vücut gerek konuşma olarak,bençde oturmaktan farkı yoktu,bulunduğum yeri belirtmek için söylüyorum).
Maçın hikayesi ile başlayalım önce.
Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi maça çok iyi başladı,özellikle Ufuk Kaçar aslen üç numara olmasına karşın rakip sahaya geçince oyun kurucu olarak görev yapıyordu ve maç başında BJK savunmasını tamamiyle dağıttı. 5 sayı 2 asist gibi bir istatistiği ilk 4 dakikada(yaklaşık) gösterdikten sonra iki faul birden alıp(özellikle birisi çok tartışmalı) kenara gelmek zorunda kaldı. 8 sayıya kadar çıkan farkı da Beşiktaş indirdi ve ilk periyot 5 sayı gibi bir farkla bitti. Beşiktaş kısaları pota altına drive ettiklerinde orayı genelde boş buldular ve rahat basketler buldular içeriden. Dikkat edin uzunlar demiyorum,Haluk,Muratcan ve hatta bazen Mehmet Yağmur'dan bahsediyorum.İkinci periyot da beşiktaş bir geri dönüş başlattı,Selçuk Üniversitesi de maçın ikinci periyodu ile olayların çıktığı zamana kadar sezonun en kötü oyununu çıkardı. İlk yarı 35-40 sona erdi;ben de devre arasında misafirim olan Değerli Kerem Seçer Abi'yi yolcu ettim,sonrasında tuvalete gittim bir de baktım maç başlamış... Bir anons kaçırmışız,skor 35-42 olmuş. Devamında Beşiktaş dışarıdan çok yüzdeli şut kullanmaya devam etti-maç boyu yüzde 63 ile üçlük- ve fark onbeş sayılara kadar çıktı. Ne olduysa sonra oldu. Üçüncü periyotun sonuna yakın bir zamanda galiba olaylar çıktı. Chatman pota altında İlker'e dirsek attı,İlker Abi de maç içerisinde çok hırslı bir oyuncu,bu hareketin ardından Chatman'a bağırdı,üzerine yürüdü Chatman'ın... Bu kısmı en son anlatacağım. Olayların ardından maç boyu tüm çabalarıma rağmen,sesimin sonuna kadar kısılmasına rağmen ben birşey söylemeden tek ses çıkarmayan Selçuk Üniversitesi taraftarı coştu. Maç sonuna kadar ıslık-destek-alkış üçlüsünü müthiş bir şekilde yürüttüler. Selçuk Üniversitesi inanılmaz bir geri dönüş yaptı ve maç 74-77 ye kadar geldi fakat Edmund Saunders'ın arkadan istemsiz yaptığı bir faul maçı Beşiktaş'a getirdi.
Gelelim olaylara,yazılan yalanlara:
Chatman pota altında İlker'e dirsek attı,İlker Abi de maç içerisinde çok hırslı bir oyuncu,bu hareketin ardından Chatman'a bağırdı,üzerine yürüdü Chatman'ın. Chatman İlker Abi'yi itti,İlker Abi onu... Sonrasında da film koptu. Herkes olaya dahil oldu. Hakan Demir ve Gökhan Güney arasında tehditleşmeye varan kavga oldu. Zor tuttular ikisini de. Mims giderken İsmail Çevik ile birbirlerine giriyorlardı yine zor tuttular. Mims'in İsmail Abi'ye kasını göstermesi yeni ve büyük bir olaya daha sebep oldu. O sırada tribünlerden yabancı madde yağmaya başlayınca(her iki taraftan) ben tribünleri uyarmak için yabancı madde atmayın falan dedim bana da genel menajer iyi bir kızdı,halbuki lig komiseri tansiyonu düşür demişti. O heyecanla tabi herşey oluyor. Edmund Saunders Dennis Mims'i tam yere serecekti ki Cengiz Karadağ önüne durdu,olayları önleyen kişi oldu. Sadece o noktada değil,her alanda. Gökhan Güney'i tutan da o oldu(tabi her olayda 3-5 kişi tutuyor). Ve Cengiz Abi bu kadar sakin olmasa her iki takım taraftarları sahaya bile inebilirdi,inanın bana. Önüne geçilemeyecek olaylar olabilrdi,Cengiz Abi'yi tebrik ediyorum buradan. Sonra İlker Abi ve Gökhan Abi atıldı bizden,Beşiktaş'dan da Dennis Mims,Mire Chatman ve Hakan Demir atıldı,yalnız olayları asıl büyüten Hakan Demir oldu. Şöyle söyleyim Hakan Hoca biraz dirayetli davransa bu kadar büyümeyecekti hiçbirşey. Gözlemci raporuna da sadece Hakan Demir'i küfür ettiği yazıldı.Bunun yanında Muratcan ve Haluk Yıldırım da olayların büyümesini engelleyen diğer isimlerdi.
Yanlış Bilgiler:
1-)Murat Yolcu küfür etmedi,bu kadar zamandır birlikteyiz bir kişi ile kavga ettiğini,bir insanla tartıştığını ve tek bir küfür ettiğini duymadım. İşte imza Alperen Kaplan.Öyle bir insana lütfen kimse haksızlık yapmasın.
2-)Yumruklaşma falan da olmadı arkadaş(sözüm meclisten dışarı)... Sadece itiş kakış,olacaktı;son anda engellendi birkaç kez...
Aklıma geldikçe yazarım,şimdilik bu kadar...