Justin Dentmon

aldığı paralar anasının ak sütü gibi helal olsun. dünkü maçta skor 6-20 iken 8 sayı atıp 14-20'ye getirerek geri dönüşü başlattı ve takımı inandırdı. ad hominem sevdalıları özel oyuncu olmadığını istediği kadar iddia edebilir. argümantasyon hatası yapmamak için basketbol değil felsefe öğrenmek gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. büyüksün dentmon!
 
aldığı paralar anasının ak sütü gibi helal olsun. dünkü maçta skor 6-20 iken 8 sayı atıp 14-20'ye getirerek geri dönüşü başlattı ve takımı inandırdı. ad hominem sevdalıları özel oyuncu olmadığını istediği kadar iddia edebilir. argümantasyon hatası yapmamak için basketbol değil felsefe öğrenmek gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. büyüksün dentmon!

Sayıp da mı veriyorlar sizi bu foruma? Ad hominem'ini sevsinler senin.

Hadi bir şeyler ögrenmiş ol; Ad Hominem tam olarak, oyuncunun parkede fark yaratıp yaratmadığı konuşulurken aldığı paraya soyut bir mânâ yüklenmesidir bu örnekte. Yeni öğrendiğin kavramları cümle içinde kullanmadan önce kavramsal karsılıklarını iyi ogren, rezil olma.
 
Sayıp da mı veriyorlar sizi bu foruma? Ad hominem'ini sevsinler senin.

Hadi bir şeyler ögrenmiş ol; Ad Hominem tam olarak, oyuncunun parkede fark yaratıp yaratmadığı konuşulurken aldığı paraya soyut bir mânâ yüklenmesidir bu örnekte. Yeni öğrendiğin kavramları cümle içinde kullanmadan önce kavramsal karsılıklarını iyi ogren, rezil olma.

öncelikle para ile satın alınan şey zaten oyuncunun yaratacağı farktır ki bu da yüklenen manayı yeterince somut kılar. ikinci olarak verdiğin örneğin ad hominem'le hiçbir alakası yok. aşırı basit ifadesiyle ad hominem bir argümana cevap verirken argümana değil karşıdaki kişiye saldırmaktır. terminolojilere kafana göre anlam biçtiğin sürece onları cümle içinde kullanmanın bir anlamı kalmıyor. dil dediğimiz simgesel iletişim aracını anlamları üzerinde mutabakata vardığımız kelimeler ve terminolojilerle kullanmak lazım. yoksa ortaya böyle iletişimsizlikler çıkıyor.
 
öncelikle para ile satın alınan şey zaten oyuncunun yaratacağı farktır ki bu da yüklenen manayı yeterince somut kılar. ikinci olarak verdiğin örneğin ad hominem'le hiçbir alakası yok. aşırı basit ifadesiyle ad hominem bir argümana cevap verirken argümana değil karşıdaki kişiye saldırmaktır. terminolojilere kafana göre anlam biçtiğin sürece onları cümle içinde kullanmanın bir anlamı kalmıyor. dil dediğimiz simgesel iletişim aracını anlamları üzerinde mutabakata vardığımız kelimeler ve terminolojilerle kullanmak lazım. yoksa ortaya böyle iletişimsizlikler çıkıyor.

'Özel olmadığını düşünen basketboldan anlamıyordur' Çok iddialı ve bir o kadar içi boş bir söylem. Böyle bir ifade kullanılırsa cevaben 'Senin güttügün koyun kadar benim halvet olduğum çoban var kardeş' denir ki oldukça soft bile kalır bu yanıt.

Verilen parayla oyuncunun emeği satın alınır. Sabittir. Oyuncunun fark yaratmasa da aynı parayı aldığını düşünürsen satın alınan şeyin ne olduğunu daha kolay idrak edersin. Bunu helallik-haramlık gibi metafizik karşılığı olan ifadelerle desteklemeye kalkarsan da Ad Hominem'in kralını yapmış olursun. Zira tartışılan konu oyuncunun kazandığı paranın manevi dünyadaki karşılığı değil, sahada ne yapıp yapmadığı.

Son olarak; iletilerini terimlere boğmak yerine daha sade bir dil kullanmanı öneririm.
 
Senin yaşının 3-5 katı kadar Üni. liglerinde resmi maça çıktım abisi. Evet Dentmon özel bir oyuncu değil. ;)

Bir maçta skor yaptı diye coşma, ifadelerine dikkat et. Burada sırf aktif basketbol tecrübesiyle dahi senin o anladığın basketbolu top diye oynayacak adamlar mevcut.


Valla iyimiş uygun bir zaman dilimi ayarlarsak bir maç yapmak isterim ama maç sonucundan sonra Dentmonun durumu bir kez daha düşünmek zorunda kalırsın diye tahmin ediyorum sayın yaşlı kurt :) :)
 
Özel oyuncu mu değilmi tartışılır ama Bobby Dixon'un is yaptığı Avrupa'da Dentmonda katki sağlayan oyuncu olur

GT-I8190 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Justin Dentmon'u 3 yıldır ciddi şekilde isteyen birisi olarak özel bir skorer olduğunu düşünüyorum ama en azından üslubu korumak adına ifadelerimize biraz daha dikkat etsek daha iyi olur. Dünyanın en iyi oyuncusunun bile zaman zaman tartışıldığı yerde Justin de pek doğal tartışılabilir. Ama ben bu sezon takımın asıl lideri olması gerektiğini düşünüyorum en başından beri.
 
Genel basketbol ortamı için özel denilemeyebilir ama bu kadro için Daye ile birlikte fark yaratacak 2 adamdan biridir, pamuklara sarıp sarmalamamız lazım, bu takım bir şeyler yapacaksa bu ikilinin etini sütünü derisini iliğini kemiğini sömürmek zorundayız...
 
Gerçekten özel bir skorer. Ama tam bir guard değil. 2 numara olarak oynuyor daha çok. Yanında Russ yerine oynatan bir guard olsa kendi meziyetlerini daha çok kullanabilir. Daha çok dribling üzerinden 3 lük şuta dayalı oynuyor. İmkansız denecek tek ayak üzerinde yana kayarak imza şutları var. Yüksek yüzdeyle 3 lük atıyor. O şutların girmediği günlerde sorun yaşayabiliriz. Girdiği günlerde ise çok rahat maç kazandırabilir. Savunma konusunda zaafı var maalesef , daha önce de bunu bilerek onu aldık. Umarım bu özelliği sorun yaratmaz.
 
Kesinlikle özel veya üst düzey bir oyuncu değil. Kendisi gibi sayısız oyuncu var. Bizim için ise plansızlık göstergesi özellikle de R Smith ile birlikte alınıp getirilmesi komik ötesi. Yüksek yüzdeli 3'lükleri var onun için de gününde olması lazım. Kendisi büyük başarılar hedefleyen, basketbol adına bir plan, program ve sistem oluşturmaya çalışan takım oyuncusu değil. Kısacası tam Ergin Ataman transferi.
 
dentmon goudelock ile beraber avrupa'da üçlük çizgisinin gerisinde birebir oynama kabiliyeti en elit seviyede olan 2 şutörden biri. avrupa'da bu konuda bu iki adamın eline kimse su dökemez. langford da fena değil gerçi ama o bu iki oyuncuya göre çembere daha yakın oynuyor. goudelock'ın hücum repertuarı ise dentmona göre daha geniş; göz yaşı damlaları, ayak çabukluğu gibi avantajları var ve zaten bizim de birinci tercihimizdi. olmayınca yerine alınabilecek en iyi şutör guardı almış olduk ki o da dentmon. euroleague'de oynadığı her maç en az 1 üçlük atmış, zalgiris'te oynadığı sene o zamanın 3lük rekorunu gayet yüzdeli üçlük atarak kırmış bir oyuncu. şu an galatasaray'daki dentmon'la zalgiris'teki dentmon arasında dişe dokunur bir fark olduğunu düşünmüyorum. sadece bizim rotasyonumuzda rolü biraz kısıldı. ek olarak goudelock fener'de oynadığı zaman lig maçlarında tam anlamıyla uyuyakalıyordu. ligin euroleague'den daha küçük çaplı bi sahne olmasından mıydı sebep neydi bilmiyorum ama dentmon'ın aynı şeyi yapacağını düşünmüyorum.

özetle avrupa'ya getirilebilecek ve bilhassa bizim getirebileceğimiz en özel skorerlerden biri bu adam. ne mesafe ne savunmacı tanıyor. birebir kaldığı zaman atacağı şut güven veriyor. tek eksiği savunma defosu ki onda da gayretli görüyorum kendisini. en azından elinden geleni sahaya yansıtmak için çaba sarf ediyor. goudelock gibi uyuklamıyor. ben takımda olmasından mutluyum. onu bir pg değil sg olarak kabul ettiğinde herkesin de ondan memnun olacağını düşünüyorum.
 
Bu adamın kadro dışı kalmasının mantıklı bir açıklamasını biri yapabilir mi lütfen ?
Gerçi şu anda mantıklı hiç bir şey yok erkek şubesinde!
Ama gerçekten sebebini merak ettim.
Savunma yapmıyor diye mi ?
O zaman ilk başta Schilb kadro dışı kalmalı !!!
 
ÖZEL: Dün akşam Litvanya deplasmanında Zalgiris Kaunas'a 87-75 yenilen Galatasaray Odeabank'ta ABD'li basketbolcular maçın ardından şok bir davranışta bulundular.

Basketbolcuların gece yarısı kamptan izinsiz ayrılarak eğlenmeye gittikleri ve sabah saatlerinde otele döndükleri ortaya çıktı.

Bu durumu gören Ergin Ataman'ın da guard rotasyonunda sorun olmasına ve transfer yasağına rağmen iki basketbolcuyu da kadro dışı bıraktığı öğrenildi.

İki basketbolcu hakkındaki son karar salı günü yapılacak olan yönetim kurulu toplantısında verilecek
 
İki gün sonra maça çıkacak adam o gece yenilgi üzerine alem yapıyorsa o da ayrı mesele. Yine bir önceki euroleague sezonuna döneceğiz anlaşılan. Önce disiplinsizlikten adam sallarız, sonra paradan filan, zaten bitti gitti bütün sezon bari bahanemiz olsun.
 

Üst