Maçı izlemedim. Açıkçası artık takımdan fazla ümitli olmadığım için daha iyi alternatifleri tercih ediyorum. Galip geldiğinde de beğenmiyordum takımı. Hala beğenmiyorum. Son şampiyonluğumuz da dahil olmak üzere 4-5 yıldır hiç beğenmiyorum.
Geçen gün Beşiktaş'ın Avrupa maçını izledim biraz. Beşiktaş 1-0 yenikti. Şunu düşündüm. Biz iki maçta da Beşiktaş'ı yenebiliriz örneğin ama puan olarak Beşiktaş'ın üstünde ligi bitiremeyiz. Çünkü Beşiktaşlılar koşuyor ve akıllı futbol oynuyor. Gol geleceğim diyor bir şekilde. Ve kısa bir süre sonra da golü attılar.
Biz de bir süre önce böyle futbol oynuyorduk. Baskılı ve akıllı. Ne baskı yapacak adam kaldı, ne akıllı adam. Rijkaard gelince toparlar diye düşünüyordum, o da bize uydu.
Takımın killit isimlerine bakıyorum. Orta sahada en fazla yükün bindiği isim Ayhan, ileride Kewell ve Baros. Üçü de artık yaşlı. 90 dakikayı kaldıramıyorlar. 90'ı kaldırsalar, sonraki maçta yoklar. Kalitelerine sözüm yok. Kewell ve Baros'un oynadığı dönemlerde ne kadar etkili oldukları ortada. Ama özellikle zor maçları çevirebilecek güçte değiller. Ortada bir oyun sistemi falan da göremiyorum. Bir takım ya duran toptan gol atar, ya çok iyi kanat akınları yapar, ya ara toplar iyi atılır, ya kontrataktan... Bizde hiçbiri yok. Ve oynadığı futbol sistemsizliği içinde her an da gol yiyebilir. Böyle bir futbolcu potansiyeli ve futbol anlayışıyla bu ligi ilk 5'te bitirmemiz zor. Avrupa'dan boşu boşuna elenmedik. Olur da gruplara kalsaydık farklı yenilgiler alırdık.
Rijkaard suçlu mu? Evet suçlu. Hala takımın ne oynadığı belli değil. Ama oyuncu kalitesini düşük tutan yönetim de suçlu. Koşan, mücadele eden genç isimlere yöneleceğimize hala güçsüz, emekli gibi futbol oynayan isimleri alıyoruz. Hiç umudum yok ya takımdan, umarım beni yanıltırlar.
Kaybettiğimiz maçlardan sonra daha fazla yorum yazılıyor olması gayet normal değil mi? İnsanlar forumları düşüncelerini ortaya koymak için kullanıyorlar. İşler yolunda gittiğinde tebrik edilir. Ama yolunda gitmediğinde yazacak, eleştirecek bir şeyler hep vardır.