Russ Smith

Buradan da tokadı yedik o zaman. Gerçi böyle olacağı belliydi. Kimse kontratlı parasını bırakıp gitmek istemez. Hele de Amerika'dan ilk defa dışarı çıkan, Avrupa basketbolunu bilmeyen bir oyuncunun sözleşme bulması biraz zor.
 
Gözlerim kanadı izlerken. Adam takım oyununa tepki olarak doğmuş. İnsan her aldığı topla çembere gider mi yahu?

Ama suç sende değil. Suç bir çuval para verip seni getirende, sana süre verende, bir gün kadro dışı bırakıp öbür gün affedende..
 
Bu adam rezaletin hudutlarında dahi değildir. Bu adam kadar ezbere ve hodbin bir oyuncu görmemiştim.
Dünkü maçı belki bir yerlere getirebilirdik lâkin o kadar düzen ve akıl dışı hücumlar yaptı ki, pes...
 
Adam bilmem kaç aydır sakatım diye idmanlara bile katılmıyor siz gelmişsiniz kötü oynuyor diye eleştiriyorsunuz. Bu adam suçlu değil, bu adamı o kadar eleştirip sonra affeden 2 gün sonra da oynatan hoca suçludur.
 
Bu arkadaşa kim 0(sıfır) numara verdiyse geleceği iyi görmüş (!) Gerçekten sırtındaki numarayı sonuna kadar hak eden bir oyuncu .

Sayesinde artık pek oynayamadığımız sokak basketbolu özlemimizi de gideriyoruz...!
 
Russ Smith'in transferinde emeği geçen, takıma kazandıran, onu oynatan insanlar bütününü ele aldığımızda içlerinde en az suçsuz olanı bu arkadaşın kendisi. Spoiler gibi olacak ama filmin sonunda bu arkadaş günah keçisi olur, sorumlular ise hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eder.
 
Bir CSKA maçı hatırlıyorum 2-3 yıl önce ! Az daha adamları orada yeniyorduk. 1 sayı farkla mı ne bitmişti.. Son çeyrekte Sonny Weems ile Malik Hairston eşleşmesini ömrüm boyunca unutmam.. Art arda 8 veya 10 sayı attırmıştı adama.. O gün Malik için demiştim ki ; Senden daha kötü kim olabilir ki ???? Aha da bu işte !!
 
Çok şükür yanıltmadı. Pana maçında bir penetresi vardı ki lise maçında yapsa kenara alınır oyuna giremezdi bir daha. Topu panyaya fırlattı bildiğin.
 
onu oynatmakta hoca suçlu falan eyvallah da oynadığı her maçta kendisine olan merakım daha da artıyor. adam gayet akıllı laflar edebilen bi eleman, konuşsan her şeyin farkında gibi ama şu son oynadığı maç akıl alır gibi değil. tamam çembere gidersin bitiremezsin, pas vermeye çalışırsın top kaybedersin; derim ki bu adam kötü bir basketbolcu, şişirildiğinin onda biri kadar yok. ama euroleague başlayalı kaç hafta olmuş, kaç kere kenara alınmışsın yaptığın saçma tercihlerden dolayı; nasıl sahadaki tercihlerin hiç değişmez arkadaş? adamı point guard diye aldık ama ben hayatımda bu kadar bencil oynayan bir şutör guard görmedim. o kadar top kullansam ben de euroleague'de 40 dakika başına en çok skor atan oyuncu olurum. ve mesele sadece bu da değil. bu adam hücumda kafayı toparlasa bile berbat ötesi savunma yapıyor. hem çok kolay geçiliyor hem de geçildiği adamı asla takip etmiyor. isterse avrupa'nın en çılgın delicisi olsun beş para etmez. d-league'de bile bu kadar bencil oynamamıştır eminim.

euroleague'de de bi maçta 65 sayı atmaya yemin falan mı etti acaba? oturup bi çay içip derdinin ne olduğunu sormayı çok isterdim.
 
Kadro dışı birakalıp gönderilmek istenilip tekrar takıma dönüp bir de süre verilmesinin ben içerde menajer ile bir anlaşma olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen anlaşmalı fesh için önce kadro dışı cezasından dönülmesini istemiş olabilirler ya da süre bulup biraz kendini gösterip takım bulunması istenmiş olabilir.

Yoksa teknik anlamda bir beklenti ile tekrar dahil edildiğine inanmıyorum inanmak dahi istemiyorum
 

Üst