İçimden geldi böyle bir şeyler karaladım...
Aşkın Mantığı Olsa...
Aşkın tanımı,herkese göre farklıdır.Dünya'da ne kadar insan varsa aşkın da o kadar fazla tanımı vardır.Her ne kadar bazı tanımları birleştirip ortak noktada algılasak da,her tanım ayrıdır.Bu sadece bir kızın bir erkeğe ya da bir erkeğin bir kıza duyduğu aşk ile sınırlı değildir.Bir bebeğin annesine,bir yazarın kalemine,
bir sporcunun yaptığı spora,bir bahçıvanın bahçenin en güzel çiçeğine duyduğu aşk gibi daha da çok örneklendirilip önümüze sunulabilir.
Aşkın mantığı olsa...dedik.Evet aşkın mantığı olsaydı aşk esnasında sadece duygularımızı değil,düşüncelerimizi de konuşturabilirdik...Düşüncelerimiz dile gelebilseydi eğer;neleri değiştirebilirdik,hangi hatalarımızı ortadan kaldırabilidik kim bilir.Biz insanlar duygusal canlılarızdır.Düşündüklerimizden çok hissettiklerimiz bizi ele alır ve yönlendirir.
Mesela;bir bebek doğduğundan beri en çok paylaşımı annesi ile yaşar.Annesine büyük bir aşk ile bağlıdır.Bu yüzden de annesi ile arasına girmeye çalışsan her kişiye ya da her nesneye karşı kin duyar.Bu kin duymadan da en büyük payı baba kimliği alır.Çocuk annesini babasıyla paylaşmak istemez.Paylaşmak fikri bile onu oldukça üzer.Oysa ki baba kimliği;onun için çalışıp çabalamakta,fedakarlık göstermektedir.Ama çocuk babasının bu iyiliklerini hiç düşünmez çünkü;onun aklında ve bedeninde sadece annesine beslediği sonsuz aşk vardır.Yani hisler...Çocuk bir yandan annesine duyduğu aşkı güçlendirirken bir yandan da ikilem de kalmasına sebep olduğu için hem annesine hem de babasına kırgındır.Bu kırgınlığın derecesinin çokluğu çocuğun gelecekteki yaşantısını önemli derecede etkiler...
En basitinden bir bebek örneğinde olduğu gibi;duygularımızın yanı sıra mantığımızı da devreye sokabilirsek daha az sorunlu,kaygılı ve hırçın oluruz.Bir yandan aşk denen duyguyu güçlendirmeye çalışırken; bir yandan da kırılmamıza ve kırmamıza neden olan faktörleri ortadan kaldırmamıza yardımcı olacak olan tek silahımız;mantıktır...Duygu denen olguyu her insan konuşturabilir.Ama mantık denen olguyu konuşturmak zordur.Tıpkı;ileri derecede konuşma bozukluğu yaşayan bir bireye konuşmayı öğretmek kadar zordur.Ama önemli olan da zoru başarmaktır...
Hayatımızda önemsediklerimiz ve sevdiklerimiz adına zoru başarabilmek dileğiyle...
Aşkın Mantığı Olsa...
Aşkın tanımı,herkese göre farklıdır.Dünya'da ne kadar insan varsa aşkın da o kadar fazla tanımı vardır.Her ne kadar bazı tanımları birleştirip ortak noktada algılasak da,her tanım ayrıdır.Bu sadece bir kızın bir erkeğe ya da bir erkeğin bir kıza duyduğu aşk ile sınırlı değildir.Bir bebeğin annesine,bir yazarın kalemine,
bir sporcunun yaptığı spora,bir bahçıvanın bahçenin en güzel çiçeğine duyduğu aşk gibi daha da çok örneklendirilip önümüze sunulabilir.
Aşkın mantığı olsa...dedik.Evet aşkın mantığı olsaydı aşk esnasında sadece duygularımızı değil,düşüncelerimizi de konuşturabilirdik...Düşüncelerimiz dile gelebilseydi eğer;neleri değiştirebilirdik,hangi hatalarımızı ortadan kaldırabilidik kim bilir.Biz insanlar duygusal canlılarızdır.Düşündüklerimizden çok hissettiklerimiz bizi ele alır ve yönlendirir.
Mesela;bir bebek doğduğundan beri en çok paylaşımı annesi ile yaşar.Annesine büyük bir aşk ile bağlıdır.Bu yüzden de annesi ile arasına girmeye çalışsan her kişiye ya da her nesneye karşı kin duyar.Bu kin duymadan da en büyük payı baba kimliği alır.Çocuk annesini babasıyla paylaşmak istemez.Paylaşmak fikri bile onu oldukça üzer.Oysa ki baba kimliği;onun için çalışıp çabalamakta,fedakarlık göstermektedir.Ama çocuk babasının bu iyiliklerini hiç düşünmez çünkü;onun aklında ve bedeninde sadece annesine beslediği sonsuz aşk vardır.Yani hisler...Çocuk bir yandan annesine duyduğu aşkı güçlendirirken bir yandan da ikilem de kalmasına sebep olduğu için hem annesine hem de babasına kırgındır.Bu kırgınlığın derecesinin çokluğu çocuğun gelecekteki yaşantısını önemli derecede etkiler...
En basitinden bir bebek örneğinde olduğu gibi;duygularımızın yanı sıra mantığımızı da devreye sokabilirsek daha az sorunlu,kaygılı ve hırçın oluruz.Bir yandan aşk denen duyguyu güçlendirmeye çalışırken; bir yandan da kırılmamıza ve kırmamıza neden olan faktörleri ortadan kaldırmamıza yardımcı olacak olan tek silahımız;mantıktır...Duygu denen olguyu her insan konuşturabilir.Ama mantık denen olguyu konuşturmak zordur.Tıpkı;ileri derecede konuşma bozukluğu yaşayan bir bireye konuşmayı öğretmek kadar zordur.Ama önemli olan da zoru başarmaktır...
Hayatımızda önemsediklerimiz ve sevdiklerimiz adına zoru başarabilmek dileğiyle...