Sinan Güler

İyi şutör değilsin zaten maç sonunda sürekli zorlama atışlar yapmak niye? Ayda yılda bir giriyor diye (geçenki daçka maçı) orada Vlad ve Diebler varken sürekli şut atmak niye?
 
Ray Allen mübarek. En kritik zamanda hücum süresinin bitmesine 20 saniye varken kaldırıp üçlük denemesi yok mu, deli ediyor.
 
Sistem suçlu sinan değil(!) . Yorulduğu için daha fazla şut atma gerekliliği hissediyor!!!, ben yoruldum diebler'la micov yorulmasın. Centilmen kaptan.

Serdar Bey bakın, amacım oyuncuyu körü körüne savunmak ya da yersiz bir tartışma yaratmak değil. Şu şekilde açıklamak istiyorum. Sezon geneline bakarsak, son periyot kaybettiğimiz maç sayısı çok fazla.

Son periyot için özellikle kafa kafaya giden maçlarda tüm Avrupa'da kabul görmüş bir takım hücum stratejileri mevcut di mi? Nedir bunlar? Güvendiğiniz şutöre pozisyon hazırlamak, içeri drive edebilen 2 ya da 3 numaraya alan açarak toplu teslim etmek ya da post oyunu oynayabilen içeri yüklenebilen uzuna oynamak gibi. Bizim takımımız gerek yorgunluk, gereken hatalı son periyot tercihleri zaten hatalı yapılanmış olan rotasyon içerisinde bu oyunları oynayamıyor. Bizim takımda Sinan dışında drive eden kim var? Bir oyuncu söyleyebilir misiniz? Potaya yüklenebilen Pleiss hariç kim var ki onun da yüklenmesi benim kastettiğim klasik 4 numara oyunundan farklı. Sadece iyi 1-2 şutöre sahibiz, evet.

Buraya kadar tamam ise, genelde son periyotlarda rakip takım koçları bizim bu tek yönlü, çabuk çözülebilen planlarımızı maç içerisinde net olarak analiz edebildikleri için genelde şutörlerin pas kanalları kapalı oluyor, uzun oyunu da oynanamadığı zaman koçundan genelde drive et komutu alan Sinan potaya gidiyor, son periyotlarda Sinan'ın elinde çok fazla top kalması ve Sinan sayesinde maç kazanmamız ya da yüzünden kaybetmemiz bu sebeple. Sistemden kastım bu. Bunun dışında kaldırıp attığı üçlüklerin çoğu da (hücum süresinin bitmesine 20 saniye kalanlar hariç) topun elinde patladığı, pas verecek kimseyi bulamadığı zamanlar. Yoksa sizce Sinan gibi fedakar, takım oyununa sadık denilebilecek bir oyuncu salak mı son periyotlarda başına bu kadar iş alsın?

Diğer bir taraftan Sinan'ı bu kadar sorumluluk almak, bu kadar yormak zorunda kalan sistem suçlu, evet. Şu rotasyonda Sinan'dan maksimum verim alabileceğmiz senaryo Sinan'ın 20 dakika 2 numara pozisyonunda oynaması, uygun olduğunda potaya gitmesi ve ceza şutlarını kesmesi, yardımcı oyun kurucu olması, asist ve ribaund olarak takıma katkı sağlaması ve savunmada ortalama üzeri bir katkı vermesi olmalı. Sinan gibi kariyerinde çıkışa 28 yaşından sonra geçmiş birinden gerçekten çok çok fazla şey bekliyoruz.


Dilerseniz sakin kafa ile birlikte maç özetini izleyip pozisyonları da analiz edelim. İlk devre yokları oynayan Micov ile Diebler'ı oyuna kim sokmuş bir bakalım. Son periyodu da dikkatle izleyelim. Bununla birlikte eğer sözlerim nedeniyle kırdıysam özür dilerim, maç sonu üzüntüsüne kapılıyor insan bazen :)
 
Son düzenleme:
Bence de yanlış son şutu denemesi hatta saçma bende çok sinirlnedim de,daha çok yanlişini bulursun da şu adama saygı duyarak elestirelim .
 
Her maç 30 üstü dk süre alıyor.
Suç onu bu şekilde oynatan hoca da.
Ama 12 saniye süre varken hemen kaldırıp şut atmasına bende şaşırdım...
 
Cevap yazamadım, Udoh vs ile antreman yapmakta değil marifet. Obradovic bir röportajında izin verdiği gün salona gittiğini ve Datome'nin, Udoh'un vs nin izin günü olmasına ve maçlarda uzun süre almalarına rağmen gelip çalıştıklarını ama gençlerin maçlarda süre almamalarına rağmen o gün gelmediğini söylemişti.
Yabancı sınırlaması da malesef bu konuyu çözmüyor, çalışmak insanın içinden gelen birşey, sen sahada 1 tane, 2 tane yerli olacak diye kural koyduğunda bu sefer oynamayı haketemeyen isimler bu zorunluluktan sahada yere alıyor. Sonuç olarak da basketbol olarak 1 adim ilerleyemezken emir gibi, oğuz gibi isimlere 1-1,5 milyon dolarlar, eurolar vermek zorunda kalıyorsunuz "koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler" misali değerlendikleri için.
Eskiden Avrupada oynayan oyuncularımız vardı, Kerem - Real Madrid, Kaya - Baskonia (Tau), Mirsad - Cska ve Siena, İbo - Pana, Hüseyin Beşok - Maccabi, Asvel.. nba yapmayan/yapamayan oyuncular bunlar. Aynı dönemlerde ligimizde oynayan Orhun, Harun, Ufuk, Haluk gibi isimler vardı. Yabancı kuralı sayesinde bu seviyeye çıkabilecek birçok isim tabiri caizse "beleşe" forma buldukları için bu seviyelere çıkamadılar.
Mevcut kuralla devam edilirse eldeki nesilden (yada moda tabirle jenersayondan) birşey beklememek lazım ama arkadan gelen nesil daha rekabetçi olup daha çok çalışırsa kendi kaptırdıkları formaları tekrar geri alabilirler.
Egehan-Kalinic sadece yaş olarak birbirine benzetilebilir malesef. Kalinic yeri geldiğinide Ayon un arkasında durabiliyor, Egehan daha onun fiziğinin yarısında bile değil.

Abi bilmiyorum. Obradovic çok büyük koç eyvallah ama her dediği veya yaptığı doğru diye bir şey yok. Bu kadar gençleri yerin dibine soktuktan sonra aralarından bir tanesi bile olsa muhakkak kendini yırtıp antrenman yapmaya başlamıştır. Ama sahaya bakıyoruz yine yoklar. Udoh sakatlanıyor. Ahmet çok iyi maçlar çıkarıyor. Ahmet çok iyi falan muhabbetlerden sonra Udoh dönünce yine yok. Kalinic, uzun süre Antic ve Vesely ise ne kadar kötü oynasalar bile oynuyorlar. O yüzden Obradovic'in bu konuda güvenilecek biri olduğunu düşünmüyorum. Genç yetiştirmek gibi bir misyonu da şu düzende yok zaten.

İkinci konu eskiden dışarıda oynayan oyuncularımızdan bahsetmişsin. Hepsi yabancı sınırlaması varken çıkan oyuncular. 3+2, 4+1 falan gibi ucube şeyler tekrar gelmemeli tabii ki. Ama 6+2 yabancı da çok fazla. Futboldan düşünürsek 28 kişilik kadronun yarısı yabancı olabiliyor. 18 kişilik kadroya sadece 11 kişi yazılabiliyor. Basketbolda da aynı şekilde 6 ile sabitlemek gerektiğini düşünüyorum bunun. 6+2 yaptığınız zaman ligin kalitesiz takımlarına karşı kısacık süreler alan yerlilerden, 20 saat antrenman yapıp salonda uyusa bir şey çıkmaz.

Egehan ile Kalinic mevzusunu ise yine daha düşük örnek olarak verebiliriz. Kalinic 18-19 yaşlarından beri sezonluk 20 maç üzeri oynarken, 4 sezondur Eurocup ve Euroleague oynarken, Egehan 20 yaşında olmasına rağmen daha maça çıkamıyor. Kalinic de 18-19 yaşlarında Ayon'un arkasında duramıyordur muhtemelen. Ama bu seviyelere gelmiş. Egehan'ın kendisi de sorumlu, buna ben de katılıyorum ama bizim sistemimizin bu çocukların yanında hiç olmaması da onları böyle geri plana itiyor.
 
Yazıklar olsun. Hiçbir oyuncunun bir takımı bir maçta bu kadar sabote ettiğini görmedim. Fenerbahçe maçı kazandıysa 1 numaralı sorumlusu
 
Ama kaptana çok yük biniyooor diyenlere Ataman da Sinan da Fb'ye 0/4 de Euroleague'de sonunculuk da fazlasıyla müstehak. Yeter birilerine biat etmek
 
Yanına adam gibi bir guard almayıp, Sinan'ı oyun kurucu olarak oynatmak ve +30 dk saha tutmak, ortaya bu tabloyu çıkartıyor. Burada suçlanacak bir taraf varsa Ataman'dır.
 
Bu adam sakatken daha iyi oynuyordu ciddiyim. 14/15 sezonundaki o meşhur maçtan sonra kusursuz oynadığı bir maç yok. Üçlük atıyor ardından rakibi 3'lük atarken faul yapıyor. Hoop gidiyor avantaj. Maçın kritik anında topu kaybediyor, telafi etmek için üçlük atıyor girmiyor. Bu sezon Sinan'ın en 4-5 maçı daha var böyle. Başta Panathinaikos maçı olmak üzere.
 
Burada Ataman'a suç atmak tamamen kolaycılık.Saçma sapan top kaybı yapmasının,top kaybı yaptıktan sonra yine saçma sapan üçlük atmasının,udohun üstünden turnike atmaya çalışmasının ve son hücumda bogdan'ı bomboş bırakıp gitmesinin,her maç binlerce cut kaçırmasının,karşısındakine her zaman geçilmesinin atamanın isteği olmadığına eminim.
 
Son düzenleme:
Sinan ekonomik kullanıldıgı taktirde bu takıma hala önemli katkı verebilecek bir oyuncu . 10-15 dakika diri bir sinan cok katkı saglar . 35 dakika oynatırsan sonuclarına bu aksam oldugu gibi katlanırsın.
Maçın kırılma anlarında hem yorgunluk hem mental baskı birleşince eline yüzüne bulastırma potansiyeli cok yüksek . Mc collum 2 hafta erken gelseydi bu macı kazanırdık .
 
Yorgunlukla açıklanamayacak hatalar yaptı bugün. Her yaptığı saçmalığı telafi etmeye çalışmasına gerek yok. Kendisi net bir şutör değil ama bir kez top kaybı yapmayadursun ertesi pozisyon hemen mesafe tanımaksızın yolluyor şutunu. Bugün vasat oynasa bile maçı alırdık. İlginç olan bir nokta daha var ki medyada inanılmaz korunuyor. Bu sağlam karakterli bir oyuncu olmasından ileri geliyor muhtemelen ama ben Sinan çok kötüydü lafı hiç duyamıyorum. 8 şut kaçırsa 3 top kaybetse ertesi pozisyonda basit bir turnike atsa Sinan Güler gene dümenin başında ya da çok özverili deniyor. Bu sene sırtına çok yük bindi doğrudur hatta bir bölümde müthiş oynadı fakat yorgunluğa bağlayamıyorum ben bu düşüşü. 900 bin dolar alan oyuncu daha fazla şey vaadetmeli ve yapmalı.
 
Sinan yüzünden kaybetmedik bu kadar transfer sonrası yine Sinan'a kaldığımız için kaybettik. aradaki farkı anladığınız an oyuncuya değil yöneticilere tepki vermeye başlarsınız.
Ben Sabri'ye asla kızmam bu kadar yıldır Eboue dışında onu kenara atacak doğru düzgün adam almayanlara kızarım.
 
Nerdeyse 2.5 milyon dolar harcadık guard pozisyonu için ve hala Sinan 35 dakika oynuyor bence eleştirilmesi gereken isim maçı elleriyle vermesine rağmen Sinan değil.
 
Bu takımda vazgeçilmez tek oyuncu Sinan özelliklede Schilb oynamıyorken.Bende istemezdim Sinan ın bu rolde olmasını daha haddini bilerek oynamasını ama malesef elimizdeki kadroda ekstra işleri yapmak zorunda kalan isim de o .Bunu bu şekilde takım kuran kişiyi eleştirmek lazım .Evet fazla dış atış denemesi benim de hoşuma gitmiyor ama takımda ne zaman sıkışsa ona veriyor topu , takımda deliciliģi olan tek isim ,pick&roll oynayabilen nadir isimlerden biri vs vs o kadar çok yapması gereken şey var ki bu yapıda yapamadıkları daha çok göze çarpıyor .30 yaşından sonra ki gösterdiği gelişim de oyun kuruculuk için takdir edilmeli ve sabote etmek falan bu şekilde elestrilmeyi haketmiyor Sinan .
 

Üst