Bertans sakatlıktan sonra 4 maç oynadi. 12.5 sayi ortalamasi. O maçlardan biri de bizi f8'e götüren Kuban maçı.
Zalgiris, Maccabi'yi maçlarını TV'den olarak, bizim maçta da canlı olarak izledim Bertans'ı. Sadece Zalgiris maçında iyiydi. O maçta da iyi olmasının sebebini rakibin savunmasının pamuk gibi olmasından mı yoksa onun yeteneğinden mi olduğunu bilemedim. Ancak bizim maçta ve Maccabi maçında izlediğimden yola çıkarak; Bertans'ın sağlam rakiplere karşı iyi bir koz olamayacağı görülüyor. Sıkı savunmaya karşı kötü hücum ediyor. Hele ki baskıyı kaldıramıyor. Hatırlıyorum İpekçi'de taraftar baskısı nedeniyle potaya neden attığını bilmediği bir şutu vardı köşeden. Farkın kapanacağı anlardı sanırım.
Erceg'e benzettim biraz. Heryerden atma isteği olan bir oyuncu. Seneye muhtemel Fenerbahçe finalinin deplasmanlarında, Erceg'in bu seneki deplasman baskısından dolayı fütursuzca yaptığı top kayıplarının fazlasını yapabilir. Oyun olarak Ergin Ataman'ı çıldırtır. Neden istiyor bilemedim. Olmadık yerden sallıyor. Bazıları girer mi girer ancak oyun stili bize uygun değil.
Yani sana şöyle söyleyebilirim. Bertans'ı beğenebilirsin. Görüşün kendinedir sonuçta karışamam. Bu sene kritik anların çoğundan mutlu ayrıldık. Ama Bertans'ı en iyi olarak İpekçi'de canlı izlediğim maçtan şöyle yorumluyorum: Baskıyı kaldıramayan, şut atmayı fazlasıyla seven, egosu yüksek bir oyuncu. Kritik, dişe diş giden maçlarda top onun eline gelirse sonumuz hayrola. Eğer takıma transfer olursa her türlü desteklerim tabi orası ayrı. Sonuçta kendi tuttuğum takımın oyuncusu olur. Hickman diyorsun o daha iyi olur. Bobby Brown diyorlar. İlk defa bugün duydum. O daha da iyi olur.