Baştan sona her şey güzeldi.Alperen kusura bakmasın gelmeyenler çok şey kaçırdı.
Feribottaki kutlama için başta Onur abi ve Şamil abi olmak üzere tüm gruba çok teşekkür ederim.27 Şubat 2011 unutulmaz doğumgünlerim arasına girdi sizler sayesinde.
Çevremdekilerle hayata dair konuştuğumda öne çıkardığım sözcük 'samimiyet' olur.Çocukluk kahramanları Bülent Korkmaz,Orhun Ene,Andrea Stinson,Gheorghe Hagi,Çelen Kılınç,Quadre Lollis olan bir nesilin mensubuyum.Samimiyet sözcüğünün anlamını Galatasaray'dan öğrendim.O günden bugüne Galatasaray fazlasıyla değişti,genelde dejenere oldu.Ama hala dejenere olmayan,kurulduğu günkü samimiyeti taşıyan bir takımımız var.Yalova'ya deplasman önerisini okuyunca dünyalar benim oldu.Doğumgünümde daha güzel bir plan olabilir miydi?
Salonda maksimum 40 kişi oluruz derken bütün tanıdık simaları salonda buluverdik.İlk yarı doğumgünü çocuğu sıfatının ardına sığınarak pek bağırmasam da ikinci yarı 10 numara performans gösterdiğimi düşünüyorum.
Tribünde bir iki ufak tatsızlık olsa da Galatasaray tribünün seyrini düşünüce buna da şükür diyorum.
Erdem ve Deniz'le böylesine güzel bir günde tanışmış oldum.Özellikle Erdem'e bize rehberlik yaptığı için teşekkür ederim.
Yiğit'in soruları ve taklitleri,Arca'nın affına sığınarak done muhabbeti,Şamil abiye takılmalarımız,Galatasaray ve tribüne yönelik fikir jimnastiği,tribünde söylenen eski besteler...Bu deplasmanı gelenekselleştirmek lazım.
Son olarak Gsbasket'ten bir komşum olacağı aklımın ucundan geçmezdi.
Hala şaşkınım.