Re: LA Lakers vs. Orlando Magic
İstatistiklere bakarsak Rashard Lewis çok ön plana çıkıyor ama, Shard kritik anlarda ne yaptı derseniz, pek birşey yaptığını söyleyemeyiz... Hidayet dün gecenin en iyi oyuncusuydu. Lakers'a maçı getiren adam Lamar Odom'dur...
Evvela Dwight Howard'a değinmek lazım. Kanımca şu an süperyıldız kategorisinde gösterilen NBA'in en overrated oyuncularından biri... Evet, rakip uzunları hücumda yıpratıyor ama, topu potanın dibinde alıp rahat smaç fırsatı yakalayamıyorsa pozisyonları bitiremiyor. Ne iyi bir post oyunu var, ne de kısa mesafede etkili bir şutu... Takım arkadaşının üzerinden yirmi defa ribaunt alsa ne olur?! Blok yapmak için her maç birçok kez pozisyon kaybediyor. Yani biraz istatistiklere oynuyor ve istatistiklerle öne çıkıyor... En kritik dakikalarda dört defa olmayacak top kayıpları yaptı. Böyle liderlik olamaz... Zaten son çeyreklerde takımda kimin lider olduğu açıkca ortaya çıkıyor ama, NBA'in bireysel yıldızları parlatma stratejisi uğruna bu gerçek yeterince vurgulanmıyor. Dwight Howard tabii ki potansiyelli bir oyuncu fakat, bu seviyelerde takımını sürükleyen bir oyuncu olabilmesi için kendisini çok geliştirmesi lazım.
Tekrar dönelim Hidayet Türkoğlu'na... Esasında Hidayet ilk yarıda pek iyi değildi. Şutları isabetli olmadı, oyunu kontrol edemedi. Ancak ikinci yarıyla birlikte gerçek bir lider gibi tüm sorumluluğu üzerine aldı. Bilhassa son periyotta Orlando'nun tüm kontrolü Hidayet'in eline geçti. Son çeyreğin başından uzatmaların sonuna dek oyun kurucu gibi oynadı. Kobe Bryant'ı bire-bir savunmada aldı ve Kobe'yi çok zorladı, bir kez olsun rahat sayı fırsatı vermedi. En kritik şutları eli titremeden attı. Maçın sonunda Kobe'ye yaptığı blok NBA tarihinin efsane hareketleri arasında yerini alacaktır. O bloktan sonra 0.6 saniye kala Courtney Lee'ye muazzam bir pas verdi ama, Lee bu fırsatı kaçırdı. Eğer Lee o pozisyonu sayıyla bitirseydi, Hidayet Orlando'nun şampiyon olması halinde MVP'lik için ciddi aday olurdu... Amerika'da ona Türkiye'nin Michael Jordan'ı demeye başladılar. Belki oyun tarzı Jordan'a pek benzemiyor ama, bu benzetmeyi sonuna kadar hakediyor. Maçtan sonra Jack Nicholson'un özel olarak Hidayet'i tebrik etmesi bazı şeyleri açıkça ortaya koyuyor.
Dilerim Orlando bu seriyi Hidayet'in liderliğinde kazanıp şampiyon olur ve Hidayet MVP olarak Türkiye'ye döner.
İstatistiklere bakarsak Rashard Lewis çok ön plana çıkıyor ama, Shard kritik anlarda ne yaptı derseniz, pek birşey yaptığını söyleyemeyiz... Hidayet dün gecenin en iyi oyuncusuydu. Lakers'a maçı getiren adam Lamar Odom'dur...
Evvela Dwight Howard'a değinmek lazım. Kanımca şu an süperyıldız kategorisinde gösterilen NBA'in en overrated oyuncularından biri... Evet, rakip uzunları hücumda yıpratıyor ama, topu potanın dibinde alıp rahat smaç fırsatı yakalayamıyorsa pozisyonları bitiremiyor. Ne iyi bir post oyunu var, ne de kısa mesafede etkili bir şutu... Takım arkadaşının üzerinden yirmi defa ribaunt alsa ne olur?! Blok yapmak için her maç birçok kez pozisyon kaybediyor. Yani biraz istatistiklere oynuyor ve istatistiklerle öne çıkıyor... En kritik dakikalarda dört defa olmayacak top kayıpları yaptı. Böyle liderlik olamaz... Zaten son çeyreklerde takımda kimin lider olduğu açıkca ortaya çıkıyor ama, NBA'in bireysel yıldızları parlatma stratejisi uğruna bu gerçek yeterince vurgulanmıyor. Dwight Howard tabii ki potansiyelli bir oyuncu fakat, bu seviyelerde takımını sürükleyen bir oyuncu olabilmesi için kendisini çok geliştirmesi lazım.
Tekrar dönelim Hidayet Türkoğlu'na... Esasında Hidayet ilk yarıda pek iyi değildi. Şutları isabetli olmadı, oyunu kontrol edemedi. Ancak ikinci yarıyla birlikte gerçek bir lider gibi tüm sorumluluğu üzerine aldı. Bilhassa son periyotta Orlando'nun tüm kontrolü Hidayet'in eline geçti. Son çeyreğin başından uzatmaların sonuna dek oyun kurucu gibi oynadı. Kobe Bryant'ı bire-bir savunmada aldı ve Kobe'yi çok zorladı, bir kez olsun rahat sayı fırsatı vermedi. En kritik şutları eli titremeden attı. Maçın sonunda Kobe'ye yaptığı blok NBA tarihinin efsane hareketleri arasında yerini alacaktır. O bloktan sonra 0.6 saniye kala Courtney Lee'ye muazzam bir pas verdi ama, Lee bu fırsatı kaçırdı. Eğer Lee o pozisyonu sayıyla bitirseydi, Hidayet Orlando'nun şampiyon olması halinde MVP'lik için ciddi aday olurdu... Amerika'da ona Türkiye'nin Michael Jordan'ı demeye başladılar. Belki oyun tarzı Jordan'a pek benzemiyor ama, bu benzetmeyi sonuna kadar hakediyor. Maçtan sonra Jack Nicholson'un özel olarak Hidayet'i tebrik etmesi bazı şeyleri açıkça ortaya koyuyor.
Dilerim Orlando bu seriyi Hidayet'in liderliğinde kazanıp şampiyon olur ve Hidayet MVP olarak Türkiye'ye döner.