2014-2015 Transfer Sezonu

Ekrem Memnun ile yapılan röportaj

Ekrem Memnun : Başarıdaki sır Galatasaray'ın kendisidir !

Geçtiğimiz sene başarılmamışı başardınız. Yarıştığınız bütün kulvarlarda şampiyon oldunuz. Bu büyük zaferin bir sırrı var mı?

''Ben böyle bir sır olduğunu düşünmüyorum. Bu takım kültürü ve alışkanlıkları olan bir takım.Tarihine baktığımızda birçok zaferler görüyoruz. 1989’da Betsy’nin yardımcı antrenörüydüm, 9 senelik şampiyonluk serisinin başladığı dönemde. O zamanlardan bile önce temelleri atılmış bir takım bu takım. Buraya gelen koç, oyuncu ve idareci nereye geldiğini biliyor. Bu nedenlerle ben geldim bir anda sihirbazlık yaptık gibi bir durum söz konusu değil. Çok iyi bir takımımız vardı ve küçük ayarlamalar yapıldı. Sistem oturdu, oyuncular birbirlerine alıştılar. Sonuçta her oyuncunun kendine ait oyun şekli, hayat görüşü var. Benimde kendime ait özelliklerim var. Daha önemlisi kulübün kendi özellikleri var. Kısacası başarıda bir sır varsa bu sır Galatasaray’ın kendisi. Bir sürü kişi geldi geçti. Herkesin koyduğu tuğlalar bu başarıları getirdi.

Çalıştık, herkes birbirine saygı gösterdi, Galatasaray’ın kültürüne layık bir şekilde hareket ettik sonucuda güzel oldu. Her zaman cenneti yaşamadık, zor günlerde oldu. Oyuncular o dönemlerde ayakta kalmayı başardılar. Sporcular kafaya koyduktan sonra gerisi kolay.

Gerçekçi bakmak lazım bizimde çok büyük oyuncularımız vardı. Işıl, Nevriye ve Bahar çok önemli Türk oyuncular. Şebnem çok büyük katkı verdi. En iyi basketbolumuzu da en önemli dönemde oynadık.''

Euroleague finalinden önce oyuncularınıza, yaşadığınız ilginç bir olayı anlatmışsınız. Bu konuşmadan bize bahseder misiniz?

''Otelde yaptığım toplantıda oyuncularıma, antrenörlüğe yeni başladığım dönemde yaşadığım enteresan ama bana çok şey öğreten bir olayı anlattım. Bu olay yaşandığında 20-21 yaşındaydım. Kulüp beni altyaşlarda antrenör olarak göreve getirdi, Türkiye şampiyonasına gittik. Kovulan antrenör oyuncuların velilerini kandırdığı için veliler çocuklarını takıma göndermiyorlardı. Zar zor 5 kişi toplayabildik. Bir oyuncunun velisini aradım. Kadın bana 'kızım baketbolu bıraktı' dedi. Bende ona 'kızınızı yeniden basketbola başlatacağız' dedim. Zor olsada ikna ettik ve 6. kişiyi bu şekilde bulabildik. Bir maçı 3 kişi, bir maçı 4 kişi tamamladık. Son gün takıma dahil ettiğimiz kız bir maçta heyecandan bayıldı, oyuna giremedi, bu şekilde finale geldik. Finalden önce acemiliğin ve gençliğin verdiği bir durumla yanlış konuştuğumu düşünüyorum. Oyunculara 'buraya kadar geldik çıkın oynayın, eğlenin' dedim ve kaybettik.

1999’da Galatasaray kadın takımıyla final-four oynadık. O zamanlarda Türkiye’de final-four için herkes saldırıyor. Efes, Ülker hep bu başarının peşindeler. Türkiye’de ilk final-four yapan takım biz olduk. O turnuvada da bizi bitiren Türkiye’deki final-four isteğiydi. Final-four yapınca bizim için final gibi bir durum oldu. Final-four nedir? Kazanabilirdik ama olmadı.

''Final kazanmak için oynanır ve kazandığın zaman iyisindir.''

Yani hayat böyle; öğreniyorsun.Final kazanmak için oynanır ve kazandığın zaman iyisindir. Gerçekten böyle düşünüyordum. Oyun falan oynamadım kimseye. Aslında çalışması zor bir insanımdır. Çok seviyorum basketbolu ve yapabileceğimizin en iyisini yapalım istiyorum. Biri dikkatsiz olursa, hazır olmazsa sıkıntı çıkartırım. Bir kere oyuncular bunu anladılar. Bu adamın derdi kişisel değil, işle alakalı. Tabii bu noktaya gelene kadar büyük sıkıntılar çıkıyor. Oyuncu geliyor, bakıyor, ne diyor bu adam diye düşünüyor. Tabii gelen de büyük oyuncu oluyor. Zaman zaman ego çatışmaları yaşanıyor ama bizim takımda çok az oldu.''

Yakalanan başarılar büyük sürpriz olarak nitelendirildi. Aynı fikirde misiniz?

''Yakaladığımız bu başarıları biz kendi aramızda konuşuyorduk ancak dışarı vurmuyorduk. Gizli hedefimizdi bütün bu başarılar. Bu durumu takıma ufak ufak işledik. Bu başarılar zaten bu şekilde kazanılıyor. En azından bizde öyle oldu.''

''Işıl görünen kısım değil, altı buzdağı gibi''

Biz bir lider kaybettik, yeni sezonda kolay olmayacak. Bu durumu kulübe de anlattım. Işıl kavgada en önde giden bayraktar. Bir günde olmadı. Sen bakıyorsun, konuşuyorsun Işıl’ı görüyorsun. Işıl görünen kısım değil, altı buzdağı gibi. Geldiğimden itibaren bir planlama yaptık. Büyük bir karakter, onunla bu yolda ilerledik. Şimdi böyle birisini bulacaksın, çıkartacaksın; zor ve uzun iş. Ama basketbol bu herşey olabilir, bir bakmışsın biri çıkmış. Mutlaka birini çıkartacağız burası Galatasaray kulübü. Hepimizin yeri dolacak.

Işıl fiziken gider ruhu buradadır. Aynı gruba düştük buraya gelince yenilir gider. Orada ne olur bilmiyorum. Bu şekilde Işıl’la konuşup eğleniyoruz.''

Gelecek sezon elde edilen apoletleri korumak daha zor olacak ne düşünüyorsunuz?

''Hedefler hep aynı. Hedef; ne varsa kazanmak. Biz bunu başarabildiğimizi gösterdik. Tekrarlamak hiç de kolay değil. Ekaterinburg örneği var. Dünya karması gibi bir takım, korkunç bütçesi var ama onlar bile iki sene üst üste kazanamadılar. Çok zor bir iş ama bizim hedefimiz üst üste kazanmak.

En zayıf takımla oynarken bile temkinli davranırım. Bizim takım her maçı böyle oynar diyebilmemiz lazım. Rakip bizi yenebilmek için kendisini parçalamalı. Bugüne kadar bu standardı oturttuk. Bunu devam ettirmek lazım. Yeni parçalar gelecek, yeni çekişmeler olacak. Aslında yeni bir dizinin başlaması gibi. 2 senedir sezon sonuna doğru takımın performansı yükseliyor. İnşallah yeni sezonda da böyle olur.''

Kelsey Bone ve Sancho Lyttle takımda kalacak diye biliyoruz. Zellous’un kontratı devam ediyor. Torrens ve Işıl’ın yerini nasıl dolduracaksınız?

''Çalışmalarımız sürüyor. İyi şeyler olacak. Yerlerini doldurup dolduramadığımızı yola çıktığımızda göreceğiz. Transfer konularında konuşmayı sevmiyorum. Gizli saklı yürütüyoruz olması gerekende bu. Federasyonla biraz sıkıntılarımız oldu. Sancho Lyttle, İspanya’da oynarken İspanyol vatandaşı oldu ve İspanya milli takımında oynuyor. Barbara Turner Botaş’ta oynuyor ve Türk vatandaşı.

''Türkiye'de bir gün yaşamadan Türk yapılıyor, ortada bir haksızlık var''

Federasyon diyorki Türk vatandaşı olup sonradan milli takımda oynadıysa Işıl ve Nevriye gibi Türk statüsünde oynar. Barbara Turner diğer adıyla Bahar Öztürk milli takımda oynasa Sancho Lyttle’ıda alıp avrupalı olarak kadromuzda oynatabiliyoruz. FİBA’da bunu kabul ediyor. Bahar milli takımda oynamadığı için ikisi arasında bir seçim yapmak zorundayız. Fenerbahçe’de oynayan Holingsvorth, Türkiye’de bir gün yaşamadan Türk vatandaşı yapıldı ve milli takımda oynuyor. Bu nedenle Türk statüsünde. İspanyollar Sancho’nun yedeğini, o da Senegalli, İspanyol oluyor, avrupalı olarak oynatıyorlar.

Türkiye’de bir sürü oyuncu var; kanunlara uymuş kuralları yerine getirmiş, bilmem kaç sene Türkiye’de yaşamış ve bileğinin hakkıyla Türk olmuş ama milli takımda oynamadığı için Türk statüsünde oynayamıyorlar. Diğeri Türkiye’de bir gün yaşamadan Türk yapılıyor. Milli takım başarısı için saygı duyuyoruz ama ortada bir haksızlık var. Buradaki mantığı anlayamıyorum. Federasyon ile görüşüyoruz. Bu sorun çözülürse hedeflerimiz daha açık gözükecek. Çünkü Işıl’ı kaybettik şimdi Barbara’yı aldık. Farklı pozisyonlar olsa bile iki Türk oyuncu kullanabileceğiz.''

Kişisel hedefleriniz nelerdir?

''Hedef çok. En yukarısını da, en aşağısını da gördüm. Geçtiğimiz sene en üst hedeflerimizden birine ulaştık. Film senaryosu yazsam o şekilde olurdu. Ben buraya geldiğimde 10 yaşındaydım. Şu an kulüpte 35. senem. Geldiğim nokta; kulüp tarihinin kategorik olarak en büyük kupasını kazanan takımın antrenörüyüm. Galatasaray’ın bende çok emeği var. Beni yurtdışına kurslara gönderdiler. Faruk Süren henüz 26 yaşındayken kadın takımına başantrenör yaptı, 6-7 sene üst üste şampiyon olan takıma getirdiler. Ben antrenör olduysam bunu Galatasaray’a ve o değerli yöneticilere borçluyum.

''Mesela WNBA'de olabilir''

Galatasaray tarihinin en büyük kupasını kazanmışım, 14 sene sonra gelen şampiyonlukta varım. Abdi İpekçi’de beni omuzlara aldılar. Benim için zirve bu. Ekrem Memnun için en büyük ödül bunlar. Hayal edemeyeceğim bir noktaydı. Başka hedeflerimde var tabii ki Kosova’da takım çalıştırdım. Yine yurtdışında takım çalıştırmak istiyorum. Mesela WNBA’de olabilir. Orada her yerden antrenör var neden bir Türk olmasın?

Sürekli kadın basketbolunda kalmayı düşünmüyorum. Perasovic’in yardımcısıydım bu sezon Valencia ile Eurocup’ı aldı. David Blatt’ın yardımcılığını yaptım bu sene Euroleague’i aldı. Bende bu sene Euroleague’de şampiyon oldum. Bende onların oldukları yerlerde olmak isterim.

Şimdi 3 yıllık bir kontrat yaptık.Çok mutluyum ve önümü görüyorum.3 yıllık kontratım süresince gelecek 10 senenin takımını yaratmak istiyorum. Alttan çok iyi oyuncular geliyor. Dünya kadın basketbolunun yönünü değiştireceğini düşündüğüm oyuncumuz var. Gerçekten çok iyi oyuncular var. Bazılarını pamuklara sardık. Her hareketlerini kontrol etmeye çalışıyoruz. İsim vermiyoruz çünkü çok oyuncu yok olup gitti."

Taraftarlar size ‘İmparator’ diye sesleniyor. Son olarak taraftara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

''O işin nasıl olduğunu anlamadım. Allah razı olsun, çok gurur duydum. Teşekkür ediyorum. Ama bizim salondaki taraftar sayısını arttırmamız lazım. Taraftar sayısı artınca bizim takım müthiş oynuyor. Finalde 30 sayı fark ne demek, normal bir şey mi bu? Ama taraftar olunca oluyor. Maç bitmiş yürüsen kazanacaksın, Shavonte Zellous deli gibi saldırıyor.Galatasaray burada CSKA’yı yeniyor, Olimpiakos’u yeniyor. Bu taraftar önünde yener, çok normal. Partizan yeniyor biz niye yenemeyelim? Bizim taraftarımız daha iyi.

Son olarak taraftarlarımıza tekrar teşekkür ediyorum. Bizi desteklemeye devam etsinler.''

Sporaslan
 
Bence Işıl Birsel ve Nilay'dan sonra alınabilecek en iyi oyun kurucuyu aldık. Ki Nilay'ı da saymayalım. Yani Ayşsegül olduysa çok sevinirim. Hatta geçen gün KASKI ile anlaştığını duyunca üzülmüştüm "Işıl gidiyorsa yerini o doldurur" diyip.

Devşirme konusunda umarım istediğimiz gelişmeler olur. Herkes son pasaportunu kullanırsa Bahar ÖZtürk Türk Sancho avrupalı sayılır. Zee-Bone ile beraber iyi bir takım olur. Tanju'nun "bir yerli oyuncu daha alıyoruz yakında açıklanır" derken kastettiği de sanırım 2 numarayadır.
 
Bence Işıl Birsel ve Nilay'dan sonra alınabilecek en iyi oyun kurucuyu aldık. Ki Nilay'ı da saymayalım. Yani Ayşsegül olduysa çok sevinirim. Hatta geçen gün KASKI ile anlaştığını duyunca üzülmüştüm "Işıl gidiyorsa yerini o doldurur" diyip.

Devşirme konusunda umarım istediğimiz gelişmeler olur. Herkes son pasaportunu kullanırsa Bahar ÖZtürk Türk Sancho avrupalı sayılır. Zee-Bone ile beraber iyi bir takım olur. Tanju'nun "bir yerli oyuncu daha alıyoruz yakında açıklanır" derken kastettiği de sanırım 2 numarayadır.

Jwb Konak'tan Deniz'i söyledi. O olabilir
 
Maya Moore varken mi Euroleague şampiyonu olduk?

''Euroleague şampyionu olduk'' içim bi garip oldu :)

Maya Moore boşta diye bunu söyledik böyle bir oyuncuya ihtiyac var.Eurolgue , şampiyonlukları ve başarıların tamamen oyuncuların başarısı. Sezon başında Sancho, Nevriye, Alba kontratı var diye takımda kaldı. Yönetim bu başarıların olmaması için elinden geleni yaptı ama başaramadılar. Alba ve Işıl gidişide şubeyi kapatmak yada küçülteceğiz açıklamalar yapıldı.Euroleague çeyrek finalde Ekrem Memnun ratosyanu coğaltıp sakatlıklar görmeyelim diye aklında düşünce vardı.Alba sezona 2 aya kala inanılmaz bir performans sergiledi Sancho sakatlanan kadar 9 dk 12 sayı attı Ekaterinburg'a final maçında sakat sakat oynayarak Fenerbahçe'nin hayallerine bir başka bahara bıraktı.
 
Bence Işıl, Birsel ve Nilay'dan sonra alınabilecek en iyi oyun kurucu Merve Aydın dı. İnşallah onu da ileride alırız:) Zaten ağır bir sakatlık geçirdi, eski formunda geri dönmesi 1 yılı alır. Ayşegül de hep üzerine koyan bir gelişme içinde, hayırlı olsun :)
 
Martinez-Ayşegül
Deniz-Shavonte
Barbara-Şebnem(?)
Bahar-Sancho
Bone-Nevriye(?)

Kadro sanırım bu şekilde olacak. Geçen sene ki kadroya göre daha derin ama 2 gömlek daha aşağı da bir takım.

Keşke daha önce davranıp Tuğba Palazoğlu ve Begüm Dalgalar'ı biz alabilseydik. O zaman 1 ve 2 numara için daha gönül rahatlığı olurdu benim adıma.

Tek güvencem Ekrem Memnun.Onun,Allah'ın izniyle her şeyi en güzel şekilde yapacağına eminim.

Bakalım nasıl bir sezon bizleri bekleyecek !!!
 
Ayşegül ,Deniz , takımda giden rotasyon oyuncuların yerini doldurur.Takım için en önemli soru Alba ve Işılın yerini Bahar ve Martinez doldurabilecek mi yada çok mı aratacaklar.
Albanın yerine gelen Bahar Öztürk Gskarşı yarı finalde 3 lük performansı 2/14 ,1/7,1/8
Takımda gecen sene olmayan ve bu sene büyük ihtimal kalacak olan Gülşah Gümüşay var çalışırsa yeni gelenler daha çok katkı sağlayabilir.Dış şut iyi olan bir oyuncu
 
Galatasaray Odeabank Kadın Basketbol Takımımız Karadağlı 4 numara Jelena Dubljevic ile anlasmaya çok yakın.

Just Womens Basketball Özel Haber.
 
Jelena Dubljevic Avrupa'da pozisyonunun en iyi oyuncularından birisidir,Euroleague istatistikleri de oldukça iyidir bence kesinlikle doğru bir hamle eğer gerçekleşirse.
 
Jelena Dubljevic Avrupa'da pozisyonunun en iyi oyuncularından birisidir,Euroleague istatistikleri de oldukça iyidir bence kesinlikle doğru bir hamle eğer gerçekleşirse.

Sanırım Sancho ve Nevriye Ocak ayına kadar gelmeyecekleri için yapılan bir transfer.

Dubljevic-Bahar
Bone-Sancho-Nevriye pota altı rotasyonu oldukça iyi bir rotasyon olur. Özellikle final eight için oldukça iyi bir rotasyon.

Bence 1-2 pozisyonu içinde bir Avrupalı oyuncuya ihtiyacımız var. Özellikle Euroleague için.
 
Sanırım Sancho ve Nevriye Ocak ayına kadar gelmeyecekleri için yapılan bir transfer.

Dubljevic-Bahar
Bone-Sancho-Nevriye pota altı rotasyonu oldukça iyi bir rotasyon olur. Özellikle final eight için oldukça iyi bir rotasyon.

Bence 1-2 pozisyonu içinde bir Avrupalı oyuncuya ihtiyacımız var. Özellikle Euroleague için.

Evet haklısın şu anda gözüken yabancılarımız N.Martinez-Zellous-Sancho-Bone ve olursa Dubljevic ama skorer bir kısa oyuncuya ihtiyacımız var gibi.
 
Dubljevic transferi gerçekleşir mi; gündemimizde mi bilmem.

Ama çok önemli bir oyuncu ve bence çok önemli bir karakter.

'Gülşah dönecek' dediklerinde çok saçma gelmişti çünkü Ekrem abinin onunla çalışmak istemeyeceğini düşünüyordum.

Bence karakter anlamında Dubljevic Ekrem abinin de isteyeceği bir isim; sahaya karakterini yansıtan ve kazanmak isteyen bir oyuncu.

Geçtiğimiz sezon gruplarda bizi A. İpekçi'de yendikleri maçta hem mükemmel oynamıştı hem de çok hırslıydı. Hatta maç sonrası taraftarı provake ettiğini söylemiştim ona, kısa bir görüş ayrılığı yaşamıştık bu konuda.

Erkek takımımızın anlaştığı iddia edilen Martynas Pocius ile de tartışıp barışmıştık.

Her iki isim de bu sezon bize transfer olursa Celine Dumerc ile tartışmam yönünde talepler var. :))
 
Dubljevic transferi gerçekleşir mi; gündemimizde mi bilmem.

Ama çok önemli bir oyuncu ve bence çok önemli bir karakter.

'Gülşah dönecek' dediklerinde çok saçma gelmişti çünkü Ekrem abinin onunla çalışmak istemeyeceğini düşünüyordum.

Bence karakter anlamında Dubljevic Ekrem abinin de isteyeceği bir isim; sahaya karakterini tansıtan ve kazanmak isteyen bir oyuncu.

Geçtiğimiz sezon gruplarda bizi A. İpekçi'de yendikleri naçta hem mükemmel oynamıştı hem de çok hırslıydı. Hatta maç sonrası taraftarı provake ettiğini söylemiştim ona, kısa bir görüş ayrılığı yaşamıştık bu konuda.

Erkek takımımızın anlaştığı iddia edilen Martynas Pocius ile de tartışıp barışmıştık.

Her iki isim de bu sezon bize transfer olursa Celine Dumerc ile tartışmam yönünde talepler var. :))

Sami Bey çok geç kalmadan bir şekilde tartışsaniz :)

Çünkü gerçekten çok ihtiyacımız var :)
 

Üst