• Sitemiz şuan güncelleme aşamasındadır, karşılaşabileceğiniz teknik sorunlar için şimdiden özür dileriz.

2016/2017 Transfer Dönemi ve Kadro Yapılanması

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan GSbasket.Org
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 0:30
Allah aşkına hocanın "hedef f4" dediği açıklama/tweeti şuraya getirip koyun hoca böyle bi cümle sarfetti mi? Ben mi kaçırdım yoksa? Sabahtan beri bi f4 muhabbetidir gidiyor ..

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Laboral bu bütçelerle yaptıysa bizde yapabiliriz demiş.
Kaynak:basketfaul

ASUS_T00J cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Dentmon-Markovic-Can/Sinan-Diebler-Göksenin/Micov-Honeycutt/Daye-Deon-Ege-Orhan/Thomas Robinson-Semih Erden
Geniş rotasyon, bol alternatif, her şeyi başarabilecek bir oyuncu grubu olurdu. Thomas Robinson biraz fantazi de olsa olmayacak kadar da uçuk bir hayal değil bence.
Sonuç olarak kanatlarımızın ağırlığı ve topsuz oyunda etkin olmamaları sebebiyle hücumda sıkıntılar yaşayabilecek bir takım olduk. Hocanın kredisi gönlümde sonsuzdur hayırlı olsun yeni sezon.
 
Eleştirilecek çok fazla nokta vardır doğal olarak. Mesela Russ-Dentmon ve Daye gibi topu seven üç oyuncun varken Schilb çok lüks kaçtı, gerek de yoktu. Onun yerine ön alanda baskı yapan, topsuz cut oynayabilen, atletik,sert oyuncu daha tercih edilebilir miydi ? Bir diğer soru, bu kısa rotasyonu ile bu uzun rotasyonunun birlikte oynayabileceği kaç tane set oyunu olabilir ? Birbirlerine uyum sağlayabilirler mi ? Aslında bireysel olarak baktığımızda kaliteli hücum silahları var elimizde ancak takım kimyasını oluşturmak biraz zaman alabilir gibi gözüküyor. Özellikle takım savunmasında hocanın baya bir mesai yapması gerekecek.
 
Honeycutt'ı ben de istedim ama onun 4 numarada vereceği katkı Eric Buckner'ın 5 numarada vereceği katkı ile eşdeğer muhtemelen. Olağanüstü atlet ve 'mücadelesi' çok iyi fakat hücumda çok kısıtlı. Bu durumda da hocanın Thompson-Daye ile ne kadar haklı olduğunu da görüyoruz. Benim içimde kalan da Darden-Strawberry den birini almamak oldu. İkisinden en az biri bile diğer 4 oyuncuyu çok rahatlatırdı. Buradaki birçok kişinin oyuncu bilgisi koç ile yakın ama takım kurmak, kimya kurmak, 10-12 oyuncunun uyumunu analiz etmek yalnızca basketbol koçlarına özgü bir şeydir.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Nicelik olarak geniş olması takdir edersiniz ki nitelik olarak geniş olması anlamına gelmiyor. 2013-14'te saha içi lideri belli, takımın savunma kanatları belli ve en önemlisi de şutörümüzün guard forvet savunabiliyor olması önemliydi. Daye-Erceg pek farklı olmaz. Bonsu da Maccabi deplasmanına kadar gayet iyiydi orda dizleri patladı.

Euroleague'de genel anlamda bi kalite düşmesi olduğu su götürmez bir gerçek, bu da bizim final eight şansımızı arttırıyor ama F4 ihtimali çok düşük bana göre.

Hamleler, özellikle Efes'ten gelen 3 oyuncu Tyus'u kenara koyarsak benim de canımı sıkıyor ancak her şey bittikten sonra hepimize desteklemek düşüyor. Salona girdiğimizden itibaren hepimiz biz kazanacağız diyerek gireceğiz, kaybetsek bile o mücadeleyi görmek isteyeceğiz. Ama burda yazdığımızın kimseyi etkilemediği, şahsi düşüncelerimiz olduğu unutulmamalı.

Nicelik olarak genisligin nitelik olarak genislik ifade etmedigine katiliyorum. Yalniz Arroyo'nun bizim burda konustuklarimizin cok ustunde bir saha ici lideri olmasi disinda o kadronun bundan nitelik olarak hicbir ustunlugunu goremiyorum acikcasi.

Bir kere o takim hucumda cok net krizler yasiyordu cunku Arroyo'ya inanilmaz bagimliydik. Baskiyi yedigi zaman cozum uretmekte cok zorlaniyorduk. Malik Hairston isin savunma kisminda katki verdi ama hucumda resmen dort kisi oynatiyordu bizi lise takimi seviyesindeydi. O kadar kotu sut atiyordu ki iki metre geriden savunulmasi penetre ozelligini de kaybettiriyordu. Hani o kadrodan Sinan zaten elimizde Russ Smith'in de Ender'i aratacagini sanmiyorum. Dentmon da bu takimin acikca saha ici lideri olur bence. Bir tek Marko'nun o sezon gosterdigi hucum ve savunma performansini ayni anda gosterecek bi forvetimiz yok ona katilirim. Ayrica o takimi savunma uzerinden ovmek cok olmamis bence ki hic savunma kimlikli bi takim degildi. Kanat savunmacilarimiz daha iyiydi belki ama Arroyo,Erceg ve bi bolumden sonra Bonsu sandalye cekip oturdular savunmada. Furkan' a zaten hoca cok sure vermiyordu. Erceg'le Daye bir olacaksa Erceg'i elestirmekten bikmayip Daye transferini kiye bu kafar ovdugumuzu sorgulamak lazim. En azindan on alan savunmasinda Arroyo ve Ender'e gore cok daha kuvvetliyiz ve elimizde net bir cember savunucusu var. Ayrica potaaltindan oynayan kalipli dort numaralar bizi cok zorluyordu Thompson da bu konuda bize arti olacaktir. İkili oyun savunmasi sikintili olsa da fiziksel mucadelen kacmayan bir oyuncu. Hucumsal anlamda zaten-Arroyo ayri bir seviye tabi ki ama- cok daha fazla cozul getirebilcek bir takim kurduk.
 
Transferlerin sıcaklığıyla, beklentilerimin altında kalan oyuncular için özellikle Tyus diyeyim. Overreact vermiş olabilirim. Bu sebeple, kırdığım herhangi biri varsa özür diliyorum şimdiden. Ama niyetimin de bu takımın hep daha iyi olması olduğunun bilinmesini isterim.

Justin Dentmon - Nikos Zisis(Jannis Strelnieks) - Kenan Sipahi
Fabien Causeur - Sinan Güler - Göksenin Köksal
Vladimir Micov - Keith Simmons -
Cory Jefferson - Tyler Honeycutt
Alex Tyus - Kevin Jones

gibi bir kadro düşünmüştüm. Özellikle uzun rotasyonunda olabildiğine atletik. Kısa konusunda çok baskılı savunmacılar olmasa da savunmada yere basan, bunun yanında şut problemi olmayan oyunculardan yana tercih kullanmıştım. Hocanın da geçen seneye göre daha atlet olmaya çalışacağını düşündüm ancak Kadro beklentilerimin epey tersine düştü. Özellikle bazı oyuncu seçimleri hayal kırıklığı yarattı demesem yalan söylemiş olurum.

Bu saatten sonra yapacağımız tek şey sezon ortası hamleye ihtiyaç duymamayı dilemek olur. Sürekli bir maç programı içinde olacağımız için kadrodan bir oyuncu eksilmesi, lig usulü turnuvada kaybedeceğimiz 1-2 olağandışı maç bizi bir anda hedeflerimizden uzaklaştırabilir.

İlerleyen günlerde daha detaylı bir yazı da yazmak isterim ama isim olarak beklentimin altında kalan oyuncuların, beni yanıltacağı bir sezon olmasını dilerim.

Ergin Ataman'dan bu tarz bir kadro planlamasi beklemek mumkun degil malesef. Geldigi gunden beri hep hucum gucu yuksek oyuncularin uzerinde durdu. Savunma kimlikli tek bir takim yaratmadi. İlk senesinde Sampiyon oldugumuz takim cok iyi savunma yapiyordu ama bunun sebebi hucumcularimizin ayni zamanda iyi de savunmaci olmasiydi.

Yani Ergin Ataman'in Nikos Zisis, Kenan Sipahi ve Caseur gibi uc tane adami 1-2 rotasyonunda kullanmasi mucize olurdu. Zaten bu bize yarardan cok zarar verirdi cunku adamin basketbol felsefesi bu degil. Ben daha bugume kadar kocun ya su oyuncu da cok iyi savunmaci diyerek hucumda onun istediklerini vericek bir isimden vazgectigini gormedim. Nitekim Goksenin'o bile ceza sutlarini kesmeyi ogrenene kadar oynatmadi. Bonsu artik savunmada elini kaldiracak halde degildi hala Furkan'i oynatmayip sac bas yolduruyordu bize. Kocun sistemi hucumda yaratici ve yetenekli oyunculari bir araya getirip onlarin takim halinde belli bir seviyede savunma yapmasini beklemek.

Yani bu yaz Ergin Ataman sanki cok farkli seyler yapiyormus gibi tepki gordu ama Ergin Ataman yine kendisi oldu sevdigi tarzda bir kadro kurdu. Bugun koca yine sorsak Kristic'in yerine duz savunmaci atlet bi uzun, Schilb'in yerine atletik bir savunmaci ister misin diye ben bu iki oyuncunun hucumda ona vaad ettiklerinden vazgececegini sanmiyorum.
 
şunu çok iyi anlamak gerekiyor; eğer bu kulüp euroleague organizasyonunun içinde kalmak istiyorsa bu sene f4 yapmak zorunda. ve eğer bütçe sıralamasında muhtemelen ilk 8'de bile değilseniz, yerli oyuncularınızın çoğu çöpse ve yenilerini alacak paranız yoksa risk alırsınız. ya büyük kazanır ya da büyük kaybedersiniz. ortalama bir takım olursak seneye euroleague yok. 16-17 sezonu bir şekilde geçer, unutulur ama euroleague organizasyonunun dışında kalmak galatasaray'a yakışmaz. kristic, russ, schilb gibi oyuncular bu sebeple alındı. bu adamlar bizi ya vezir edecek ya rezil edecek. rezil olmakla dokuzuncu olmak arasında ben bir fark göremiyorum.

not: f4 yaparsak euroleague'in bizi tutacağına dair belki şimdilik bir gerekçe yoktur. ama f4 yapmış bir takımın organizasyona dahil kalmak için elinde çok büyük bir koz olur. ben ergin ataman'ın da bunu hedeflediğini düşünüyorum.

ek olarak ben ergin ataman'ın koyduğu kombine hedefinin de yine bu f4 hayallerinden kaynaklandığını düşünüyorum. bu takım eğer başarılı bir sezon geçirecekse gelen oyunculardan fazlasına ihtiyacı var. taraftarın salonu her maç doldurması hem euroleague organizasyonuna ligde kalmak için bir gerekçe olarak sunulabilir hem de kurulan kadronun taraftar desteğiyle daha yüksek bir kimya yakalaması sağlanabilir. kulübün cebine girecek paralar da cabası.
 
Kadroyu genel hatlarıyla beğendim kendi adıma, Koç her zamanki gibi riskli kadro kurdu. Russ Smith'ten beklentisi çok yüksek mesela, keza Krstic'ten. Bu 2 isim koçun beklediği performansı gösterirse bence Top 8 yapmamamız için hiçbir sebep yok. En önemli sorunumuz bence bu kadar geniş kadroyu sürekli formda tutmak olacak. Çünkü 9 yabancılı kadromuzda 2-3 numara pozisyonunda ciddi yığılma var, yabancı oyuncu sayısı olarak. Ben genel olarak Schilb, Diebler ve Krstic dışarıda kalan 3 oyuncu olur diye düşünüyorum. Naçizane fikrim keşke Schilb yerine Keith Simmons hamlesini yapıp illa 9 yabancı alacaksak Stefan Markovic'i almaktı. Bu 2 hamleyle hem lig - Euroleague arası kadro dengesi daha rahat sağlanırdı, hem de uzunlarda yaşamamız muhtemel görünen savunma zaafını daha aza indirebilirdik. Markovic'in takıma getireceği düzen ve set oyunu avantajı da cabası. Simmons sayesinde de ligde Sinan ve Göksenin harici 3. net yerli katkısı alıp Micov'un yükünü hafifletirdik.
Artık bu noktadan sonra top Ergin Ataman'da. Istediği kadroyu kurdu, fakat üzerinde bayağı mesai harcaması gereken zor bir kadro var elinde. Kafasındaki planlar tutarsa ben F4'ün çok zor olmakla birlikte hayal olmadığını düşünüyorum. Son olarak bu sezon için Russ Smith beni fazlasıyla heyecanlandırıyor. Deliciliği ve potaya gidişleri çok işimize yarayacaktır.
"Hep destek tam destek" diyerek yazımı bitireyim, herkese iyi forumlar.

HTC One M9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
İsteyen istediği kadar F 4 hayali kursun serbest,nasıl eleştirme hakkımızı kullanıyorsak isteyeninde büyük hayallere kapılıp gaza gelip yüksek beklentilere girmeyede hakkı var tutan yok,ben kendi adıma biraz sertte olsa bu şekilde yazmamın sebebi,EL'de önümüzdeki sezon ciddi başarı kazanamazsak bir dahada EL ortamı yakalayamayız katılamayız,Lig'te şampiyon bile olsak almayacaklar bunu bilen çok İnsan'da var diye biliyorum,Ergin hoca tamamen Laboral takımı kaynaklı özenti yapıp takım kurmak istedi ama ciddi yapılanma hatası yaptı,diyorumki o paralara elbet başarı gelebilir ama bunun için ekstra işler yapılması gerekiyor,harcanan paraya göre kurulan takıma nispeten olması gerekenin çok üstünde beklenti oluşturuluyor ben bunu kabüllenmiyorum ha kabüllenen kabüllensin iyi niyetle uyarmak istedim sonra hayal kırıklığı büyük oluyor.

Temennimiz hocamız madem kendine çok güveniyor takım kimyasını oturturda oyuncular takımı sahiplenir taraftarla bütünleşip can siperane mücadele ederler iyi yerlere geliriz ekstra işlerin olmasından kastım bu durum başka türlü üst hedeflere varamayız umarım anlatabilmişimdir,unutmadan yazayım imkanım olsada İstanbul'da otursak kombine alabilsem kendi adıma çok beklentiye girmeden kombine alıp maddi ve manevi olarakta desteklemek isterdim bunlar ayrı şeyler ama imkanımız kısıtlı her şeye rağmen Manen desteğe devam.
Takımın oyun yapısı kadro yapısı Laborale benzemiyor bire bir bazı oyuncular benzesede benzemiyor hem başarılı olmus bir sistemi örnek almakta eleştirilecek bir sey degil

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Schilb yerine Honeycutt veya Dj Strwberry'den biri olsaydı eksiksiz müthiş bir takım olacaktık.

Kristic'i her şeye rağmen izlemek istiyorum.
Daha sonra gerekli yorumları yaparım kendisi ile gerekirse.
Ama onu bu forma altında izlemek büyük keyif olacak.
 
Hedef koymak güzel de altını doldurmak önemli. Dentmon ile Russ ile ve bu pota altı ile F4 hedefi koymak gerçeklikten uzak bir iddia oluyor.
Guard rotasyonu konusunda haklı olabilirsin ama Laboralin uzun rotasyonu bizim rotasyondan 1 adım geriydi Bourousis gibi bir oyuncu yok diyebilirsin sezon başında bitti denilen Bourousis Laboralin diger uzunları Tille Planinic Ilimane Kangur Hanga sezon başı beklenti potansiyel anlamında bu uzun rotasyonu bizim bu rotasyonun 1 adım gerisinde sanada katılıyorum uzun rotasyonı daha iyi olabilirdi mesela Tyus yerine Lawal Thomson yerine Lasme getirilse hadi cezası var dersen jeff brooks getirilse daha icimize sinerdi ama bazı tercihlerimiz herkesce hatalıda görülse takım önemli takım oldu

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Ergin hoca maç seçmez, maç seçmek ayrı bir olay, zorunluluktan ve dar kadrodan dolayı oyuncu saklamak apayrı bir şey, arada çok fark var... özellikle 20 li yaşlardakii arkadaşlar bizim son 15-20 senedeki (Mahmudi-Ataman sezonları hariç) hedefsizliğimizi bilmezler, senede 15-20 maç kazanacağız diye bir tane hangi maç ne yapacağı belli olmayan bir oyun kurucu (iyi de para verilirdi), bir ya da iki tane Türk star eskisi, kalanı sokak basketbolcusu yabancılar ile yıllarımızı tükettik... şükredin artık hedefimiz var, hedef koyabilen bir koçumuz...

Hocanın bizim takım için çok önemli olduğu kanaatindeyim.

Hayata bakış açım hiçbir zaman başarı odaklı da olmadı. Mücadele edelim, oynarken zevk alıp zevk verelim eh bunları yaparken de arada maç kazanırız çok sıkıntı değil.

Bence koçun ortaya iddia koyması ve kendini motive etmesi de güzel ki her hedefin ulaşılır reellikte olmasına da ihtiyaç yok. Çok uzak hedefler konulabilir. Ama bu hedefe yürürken belki f4dür en tepemiz ama en azından f8 yapmak istiyoruzdur. Bunun için koçun maç seçmemesi lazım. Ergin Ataman sürekli maç seçen bir koç. Bence burda yanılıyorsunuz büyük maçların çoğunu oynamadan kaybettik. Bir tek barça maçı öyle değildi orda da arroyyo sakatlanmıştı.
Velhasılkelam Funda kardeşim ne kadar üslubu kötü olsa da haklı bir noktaya değinmiş bu sene f4 hedefi koyan Atamanın maç seçme lüksü yok.
 
Funda Hanım,

Yorumlarınızda objektif olmaya gayret ediyorsunuz. Bunu da sürekli eleştiren tarzınızın bir parçası olarak sunuyorsunuz. Elbette istediğinizi -kimseye hakaret etmeden- yazabilirsiniz. Yalnız size bir hatırlatmada bulunmak isterim. Burası bir taraftar forumu. Yani bizler tarafsız filan değiliz. Evet takım için iyi gitmediğini düşündüğümüz şeyleri buraya yazıyoruz, eleştiriyoruz ancak bunu bir noktada bırakıyoruz çünkü bizim amacımız bu konuları uzatmak değil. Bizim amacımız takımın başarılı olması. Ne kadar eleştirsek de motivasyonumuzu yüksek tutmaya, birbirimizi teşvik etmeye, kombine almaya, aldırmaya, salonu doldurmaya çalışıyoruz. O nedenle de her eleştiriyi bir düzeyde kesip önümüze bakıyoruz. Sonuçta taraflı olup da tarafsız görünen köşe yazarları filan da değiliz. tarafımız belli. Biz galatasaraylıyız.

Siz ise ekseriyetle Obra güzellemeleri yazıyorsunuz. Kendisi önemli bir koç, ancak GS forumunda sabah akşam onun ne kadar önemli bir koç olduğunu okumak, Ataman ile kıyaslanmasını görmek beni hiç ama hiç enterese etmiyor. Bunu fake bir hesap açıp FB forumlarında filan yazsanız daha iyi. Çünkü bazı şeyleri ya bilmediğinizden ya da bilerek çarptırarak adama güzellemeler yazıyorsunuz. Örneğin büyük bütçeli takımlar olmasa da Obra dahidir filan yazıyorsunuz. Böyle birşey yok. Partizan diyorsunuz ki o yıl Partizan'ın kupayı alması değil almaması sürpriz olurdu. O dönem Avrupa'da yabancı oyuncu sınırlaması vardı ve takım bütçeleri de öyle gidip NBA'den kalburüstü 2 ABD'li getirmeye müsait değildi. O nedenle Yugoslav takımları Avrupa'nın en kuvvetli takımlarıydı ve hep favoriydi. O Partizan'nın kadrosunda Avrupa'nın MVP'si Danilovic ile Rebreca ve Djordjevic gibi oyuncular vardı ki Avrupa'da herkesi çok rahat yenebilirdi. Ona rağmen finalde Joventut'u son saniye basketiyle yendiği maç dün gibi hatırımda. Siz o kadar net hatırlayamazsınız yaşınız müsait değil ama son saniyede Djordjevic'in Jofresa'nın üzerinden attığı üçlük çok net aklımda. Neden mi bu kadar net hatırlıyorum? Ben o gün Abdi İpekçi'de maçı izleyenlerden biriydim de ondan... Obra'nın bütçe azıcık düştüğünde KSK'den yediği tokatları, sahalarında bizden hırsızlıkla aldıkları şampiyonlukları da gördük.
Geçen yıl final oynadı değil mi? Geçen yıl EL'in her dönemki favorilerinin en zayıf takımlarla mücadele ettiği yıldı mesela. Bu yıl Maccabi'de PANA'da, Barca'da, Real'de, Oly'de kayıp yıllarını telafi etmek için ciddi yatırım yapıyorlar. Hatta şampiyon olan CSKA'nın bile ciddi defoları vardı ki az daha veriyordu final maçını.

Gelelim sizin altını doldurma meselenize; takımların teknik analiz kadar pazarlamaya da ihtiyacı var değil mi? Sonuçta para lazım. Ataman çıktı ve motive edici bir tweet attı. Bizleri kombine almaya teşvik etti. Bunda bir tuhaflık yok. Bunu Laso'da, Blatt'da, Obra'da yapacak. Hedef belirtecekler ve taraftarını ikna ederek salonu doldurmaya çalışacaklar. Brose'un koçu da yapacak, Kızılyıldızın'ki de yapacak. Onlar belki başka hedeflere inanıyor. Ataman ise F4'e inanıyor. Kimse de taraftara kombine çağrısı yapıp hedef verirken altına 3 sayfa izahat vermiyor. Altını doldurayım da seyirciyi ikna edeyim demiyor. Burada ikna edici olan koçun kişiliği. Ataman'ı ben de çok eleştirdim ancak adama güveniyorum. Hedefine de inanıyorum. Olur olmaz bilmem. Ama klişe de olsa bir gerçek var. İnanmadan da birşeyi başarmak mümkün değil. Siz inançsız birinin liderlik edebildiğini gördünüz mü?
 
Bu arada bir kişiye yaptığı yorumlardan ötürü bu kadar yüklenilmemeli. Hayata herkes olumlu bakmak zorunda değil. Sen kız değilsin, sen galatasaraylı değilsin ithamları da hoş değil. Biz linç kültüründen beslenen bir tarihi gelenekten geliyoruz maalesef. Genelde şükürcü ve biatçı anlayış hakim toplum genelinde teee osmanlıdan beri.
Bu forumda basketbol bilgisi yüksek bir çok abim ve kardeşlerim var. Burda cidden çok şey öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum.

Funda hanım da üslubu sert ve kötü olsa da genelde argüman koyup tartışan birisi. Tabi bunu yaparken ben iyi biliyorum havası hep var ki rahatsız eden tarafı biraz da burası. tyus-lasme kıyasında da aynı şey olmuştu o tartışma da cem şentürk abi sayesinde gayet seviyeli bitmişti.

Ben forum genelinin daha sakin olması gerektiğini düşünüyorum. Daha saygılı olmalı ve şunu unutmamalıyız. Burda iyi ya da kötü yorum yapan herkes GALATASARAY ın iyiliği için çaba gösteriyor.
Son olarak elbette troller vardır ama yapacak bir şey yok en sonunda onlar açığa çıkacaktır. Foruma üyelik tekrar gözden geçirilmeli. Başarı geldikçe ilgi artıyo ama kültür olarak bir geriye gidiş var maalesef
 
Ben Funda Öztürk'ün Galatasaray'ın iyiliği için yorum yazdığına inanmıyorum. Bu da benim görüşüm. Kimseyi linç filan da ettiğimiz yok. Tespit yapıyoruz Deniz bey.
 
Funda Hanım,

Yorumlarınızda objektif olmaya gayret ediyorsunuz. Bunu da sürekli eleştiren tarzınızın bir parçası olarak sunuyorsunuz. Elbette istediğinizi -kimseye hakaret etmeden- yazabilirsiniz. Yalnız size bir hatırlatmada bulunmak isterim. Burası bir taraftar forumu. Yani bizler tarafsız filan değiliz. Evet takım için iyi gitmediğini düşündüğümüz şeyleri buraya yazıyoruz, eleştiriyoruz ancak bunu bir noktada bırakıyoruz çünkü bizim amacımız bu konuları uzatmak değil. Bizim amacımız takımın başarılı olması. Ne kadar eleştirsek de motivasyonumuzu yüksek tutmaya, birbirimizi teşvik etmeye, kombine almaya, aldırmaya, salonu doldurmaya çalışıyoruz. O nedenle de her eleştiriyi bir düzeyde kesip önümüze bakıyoruz. Sonuçta taraflı olup da tarafsız görünen köşe yazarları filan da değiliz. tarafımız belli. Biz galatasaraylıyız.

Siz ise ekseriyetle Obra güzellemeleri yazıyorsunuz. Kendisi önemli bir koç, ancak GS forumunda sabah akşam onun ne kadar önemli bir koç olduğunu okumak, Ataman ile kıyaslanmasını görmek beni hiç ama hiç enterese etmiyor. Bunu fake bir hesap açıp FB forumlarında filan yazsanız daha iyi. Çünkü bazı şeyleri ya bilmediğinizden ya da bilerek çarptırarak adama güzellemeler yazıyorsunuz. Örneğin büyük bütçeli takımlar olmasa da Obra dahidir filan yazıyorsunuz. Böyle birşey yok. Partizan diyorsunuz ki o yıl Partizan'ın kupayı alması değil almaması sürpriz olurdu. O dönem Avrupa'da yabancı oyuncu sınırlaması vardı ve takım bütçeleri de öyle gidip NBA'den kalburüstü 2 ABD'li getirmeye müsait değildi. O nedenle Yugoslav takımları Avrupa'nın en kuvvetli takımlarıydı ve hep favoriydi. O Partizan'nın kadrosunda Avrupa'nın MVP'si Danilovic ile Rebreca ve Djordjevic gibi oyuncular vardı ki Avrupa'da herkesi çok rahat yenebilirdi. Ona rağmen finalde Joventut'u son saniye basketiyle yendiği maç dün gibi hatırımda. Siz o kadar net hatırlayamazsınız yaşınız müsait değil ama son saniyede Djordjevic'in Jofresa'nın üzerinden attığı üçlük çok net aklımda. Neden mi bu kadar net hatırlıyorum? Ben o gün Abdi İpekçi'de maçı izleyenlerden biriydim de ondan... Obra'nın bütçe azıcık düştüğünde KSK'den yediği tokatları, sahalarında bizden hırsızlıkla aldıkları şampiyonlukları da gördük.
Geçen yıl final oynadı değil mi? Geçen yıl EL'in her dönemki favorilerinin en zayıf takımlarla mücadele ettiği yıldı mesela. Bu yıl Maccabi'de PANA'da, Barca'da, Real'de, Oly'de kayıp yıllarını telafi etmek için ciddi yatırım yapıyorlar. Hatta şampiyon olan CSKA'nın bile ciddi defoları vardı ki az daha veriyordu final maçını.

Gelelim sizin altını doldurma meselenize; takımların teknik analiz kadar pazarlamaya da ihtiyacı var değil mi? Sonuçta para lazım. Ataman çıktı ve motive edici bir tweet attı. Bizleri kombine almaya teşvik etti. Bunda bir tuhaflık yok. Bunu Laso'da, Blatt'da, Obra'da yapacak. Hedef belirtecekler ve taraftarını ikna ederek salonu doldurmaya çalışacaklar. Brose'un koçu da yapacak, Kızılyıldızın'ki de yapacak. Onlar belki başka hedeflere inanıyor. Ataman ise F4'e inanıyor. Kimse de taraftara kombine çağrısı yapıp hedef verirken altına 3 sayfa izahat vermiyor. Altını doldurayım da seyirciyi ikna edeyim demiyor. Burada ikna edici olan koçun kişiliği. Ataman'ı ben de çok eleştirdim ancak adama güveniyorum. Hedefine de inanıyorum. Olur olmaz bilmem. Ama klişe de olsa bir gerçek var. İnanmadan da birşeyi başarmak mümkün değil. Siz inançsız birinin liderlik edebildiğini gördünüz mü

Noktayı koymuşsunuz.
 
Ben herseyi, herkesi elestirebileyim ama kimse benim yorumlarimi elestiremesin, cunku ben prensesim.

İnsanlar beni eleştirmiyor nasıl böyle şeyler yazarsin kafasındalar hesap sorma kafasındalar.Beni de gayet eleştirebilirler ama ne yazmam gerektiğine karar veremezler.Ben de kendi basketbol gorusumden olayları yorumluyorum.Kurulan kadroyu beğenmedim ve F4 hedefinin de gaz vermekten öte olmadığını düşünüyorum.Boyle dusunmek ve bu dusuncemi ifade etme hakkım var.
 
Ergin Ataman bu tweeti atarken sadece takıma değil kendine olan inancını da paylaşmış... bu bütçelerle de başarılı olunur derken kendisini de ortaya atmış, yarın 'bütçe bu kadardı' diyemeyeceği bir duruş ortaya koymuş, çoğumuzu motive etmeye çalışmış... şimdi ne yapalım hep beraber Obra Kadabra mı diyelim? gördük transfer sezonunda, 3 oyuncuya neredeyse bizim bütçeyi verdiler, bu da onların tarzı... Ülker yıllarca bize ve BJK ye sponsor olurken amaç bizim bütçeleri sınırlı tutmak asıl parayı FB ye aktarmaktı, biz şampiyon olunca neden çekildi bütün sponsorluklardan FB hariç düşündünüz mü? Ülker batsa FB bir daha bu bütçeyi sağlayacak bir sponsor bulabilir mi? ama biz her zaman 7-8 milyon verecek bir sponsor bulabiliriz ve de emin olun başarılı da oluruz, olduk çünkü...

bu sene sadece rakiplerle değil, Harun Erdenay ve federasyon kurulları ile de mücadele edeceğiz, kadromuz gayet iyi, biz de rakipler de 5 kişi çıkacak sahaya, eğer oyunu oturtabilirsek çok iyi maçlar seyredeceğiz diye düşünüyorum, her zaman tam destek!
 
İnsanlar beni eleştirmiyor nasıl böyle şeyler yazarsin kafasındalar hesap sorma kafasındalar.Beni de gayet eleştirebilirler ama ne yazmam gerektiğine karar veremezler.Ben de kendi basketbol gorusumden olayları yorumluyorum.Kurulan kadroyu beğenmedim ve F4 hedefinin de gaz vermekten öte olmadığını düşünüyorum.Boyle dusunmek ve bu dusuncemi ifade etme hakkım var.

Kimse size sürekli olumlu eleştiri yapın demiyor ancak bir kişi Galatasaraylıysa ve her yorumu olumsuzsa bunda bir gariplik vardır. Bence bu forumun size gösterdiği toleransın da değerini bilin. Eğer burada yaptığınız Obra güzellemelerinizi ülker forumunda Ataman'a yapsaydınız yemediğiniz küfür kalmazdı, anında da atılırdınız muhtemelen. O yüzden bizden şike ile şampiyonluk çalmış takımı ve koçu başka mecralarda övseniz daha iyi olur. Abartmayın. Galatasaray forumunda her iletinizde Galatasaray'ı, transferleri, Ataman'ı eleştirip/kötüleyip buradaki insanların huzurunu kaçırmaya, moralini bozmaya hakkınız yok.
 
Burda yuzlerce insan var herkesin farklı oyuncu seçimi kadro yapılanması var.Hocaninda yılların birikimi belli sablonlari var ve buna bağlı aldığı oyuncular var.8 milyona ne yapacaktı 2 tane star alıp kalanını kolej oyunucusu mu secseydi.Çoğu eurolig takimi D-League oyuncusu alıyor bizlerde hocamız neden piyasaya bakmıyor dedik Russ Smith gibi delici ve savunma olarak en iyilerinden biri geldi buna rağmen eleştiri.Dentmon gibi büyük bir potansiyel lider oyuncu geldi ona bile eleştiri sönük bulanlar oldu.Pota altını zaten söylemiyorum oraya kim gelse eleştirilecek yok krstic sakat yok tyus bir lasme değil ....
Böyle eleştirilecek bir kadro olduğunu düşünmüyorum parasına göre olabilecek çeşitlilik içeren bir kadro.Schilb yerine başka bir oyuncu olabilirdi lakin bırakalım hocanın okadar insiyatif alma hakkı olsun.Çakma galatasaraylı obra hayranlarının gazına gelmeyin
 
Geri
Üst