2019-2020 Galatasaray Futbol Takımı

Valla çok ilginç biri daha benimle aynı şeyi yaşamış 😄 Twitter’dan baktım 20.30 yazıyordu GS resmî hesabında. Ama maçı geç izlediğimi öğrenince tekrar baktım aynı twite 20.00 yazıyordu. Algıda seçicilik yaşadım herhalde.
 
Şu Babel ne gereksiz bir adam!

Rodriguez'i şu adama reddetmiş olmak kiç akil iş değil; cepheden gelen hiçbir kafa topuna çıkmıyor, yine çizgide teke tek iken Messi emsali işlere girip savunmayı doldurdu, garabetli şekilde top ayağında kendini kitliyor.
 
Son utandırmayan 4 deplasmanın 3'ünde 3'lü savunma, Belhanda'nın 10 numara olmadığı maçlar. Sürpriz değil bunlar. Elinde 2 tane iyi bek yoksa, 2'den fazla ortalama üstü stoper varsa 3'lü oynarsın. Bu sistem kağıt üstünde çöp gibi görünen adamların bile performansını yükseltiyor ki bir de bunu en iyi oyuncularınızla oynadığınızı düşünürseniz Türkiye Ligi'nde kalite olarak rakipsiz gözüken bu takımın şampiyonluğu almak için sadece egolarından sıyrılmış bir hocaya ihtiyacı olduğunu anlayabilirsiniz. Bugün Muslera'nın doğru düzgün yere yatmaması, 3 gün önce Madrid'de yatan Feghouli'nin fazladan 1 gol atmak için çimleri yırtması, Çalık-Taşdemir-Ömer gibi adamlardan maksimum verim alınması bile hocayı uyandırmıyorsa ne uyandırır bilemiyorum. Umarım bundan sonra Belhanda'sız 10 numara ve 3'lü sistemler Galatasaray'ın alışkanlığı olur. İçerde de, dışarda da, bizim geleceğimiz bunda.
 
Temiz oynadık. Geride bir tane fazla adam olması hereksin aklına savunma öncelikli oynayacağımızı düşündürse de öyle olmadı. Formayı sene başından beri hak eden Ömer, Adem, Emre gibi oyuncuların oynaması ayrı bir sevindirici. Adem çok etkili değildi ama iyi mücadele etti. Ömer ile Emre ise çok iyi oynadılar. Zaten Emre Taşdemir Bursa da o sakatlıkları yaşamasa şu an kariyeri çok farklı bir noktada olurdu. Ahmet 4'lü de kesinlikle vasat bir oyuncu ama 3'lü savunmada kötü maçı yok herhalde. Geçen sene Bjk deplasmanında da 3'lü oynamıştık ve takımın en iyilerindendi. Daha yeni 6 yemişken takımın böyle reaksiyon vermesi sevindirici. Kalemizde bir yan top dışında bir tehlike görmedik. Babel ve Feghouli ikinci yarıda doğru tercihlerde bulunsalar üçe dörde gidebilirdik.
 
Ahmet 2 mactir gayet iyi. Bugun de iyi oynadi. Onemli 3-4 top uzaklastirdi. Marcao korkutuyor ama Ahmet 2 mactir o kacirirsa engelliyor. Yerli oyuncular olunca 4 kisi sanki daha ruhla oynadik. Cok super oynamadik. Ama iyiydik. 2 hafta milli takim arasini iyi degerlendirmeliyiz. Cunku 2 onemli macimiz var. İceride Basaksehir, deplasmanda Trabzonspor.
 
Ben de herkes gibi rahat rahat izledim maçı. Ama maç sonu istatistikler dikkatimi çekti. Hemen her rakamlarda geride kalmışız neredeyse.
Neyse neticede nispeten önceki maçlara oranla daha iyiydik diyebilirim. Clean sheet deplasman, mis.
 
Ben de herkes gibi rahat rahat izledim maçı. Ama maç sonu istatistikler dikkatimi çekti. Hemen her rakamlarda geride kalmışız neredeyse.
Neyse neticede nispeten önceki maçlara oranla daha iyiydik diyebilirim. Clean sheet deplasman, mis.

Kaleye isabetli şut gelmedi, isabetli şut sayılmayan 2 tane direğimiz var, 2'si gol 3 tane isabetli şut var. Ki Antep bugün bizim doğru taktiksel hamlemiz yüzünden görünen kadar da kötü takım değil. 2 golü de ilk yarıda bulduğumuz için rakip doğal olarak topla biraz daha fazla oynadı ama onun dışında sahanın her yerinde safi kaliteyle ezdik adamları. Bu kadar rotasyonla bundan daha iyi oynayamazsın. Eldeki kadroyla 3'lü savunmanın, çift santraforun örnek bir maçıydı. Hele attığımız 2. gol kalitesinde golü 3 yıllık Fatih Terim döneminde ilk kez attık heralde.
 
Bir maçı izlemedim top oynamaya yeltenmişiz. Ömer'in gol atmasına çok sevindim sezon başından beri en istekli oyuncumuzdu çok zor pozisyonda müthiş vurmuş. Demek ki diziliş değişince oyun da değişebiliyormuş 2 aydır gözlerimiz kanadı 4-3-3 ten. Perişan halimizle bile fb ile aramızda bir puan fark var ama şimdi önümüzde çok zor bir fikstür var Başakşehir, Trabzon ve Alanya maçlarından 7 puan ile çıkarsak gayet iyi bir iş yapmış oluruz.
 
3 5 2 ye devam etmemiz lazım.
Muslera
Luyi Ahmet Marcao
X Feghouli Lemina Ömer Emre
Falcao Andone

X yerine ilk yarı bitene kadar Mariano ve Nagatomo birlikte yürütür.
Devre arasında da yeni isimler gelir.
En kötü Linnes olur.
Belki sol taraf içinde Emre yerine yabancı bir isim tercih edilebilir.
3 lü savunma da arada Donk ne Nzonzi bile oynayabilir.

Bu arada Nzonzi olmadığı zaman çok daha iyi top çeviriyoruz sanki.
O olduğu zaman daha durağan oluyoruz. Ve rakibini de ısırmayınca etkisiz kalıyor. Evet iyi yer tutuyor ama onsuz sanki daha iyi top oynadık.
 
Ben 3-5-2 ile Başakşehir maçını kaybedeceğimizi düşünüyorum. Hatırlarsınız Tudor döenminde içerde bir takımı 3-5-2 ile farklı yendikten sonra dışarda Başakşehir maçına da aynı formasyonla çıkıp 5'lik olmuştuk.

Bu sistemde oynarken temel problemimiz kanatlarda birer oyuncuyla oynamamızdan dolayı 5'linin kenarında ki oyuncunun savunmada rakibini karşılarken tek başına kalması. Yani Mariano ve Emre T. rakiplerin kanat organizasyonlarını tek başına karşılıyorlar. Tabi Antep maçında rakipte buraları işleyecek yeterli kalitede kanatlar olmadığı için bu defomuz çok ortaya çıkmadı. Ancak Başakşehir'in Caicara ve Clichy gibi 2 tane hücumcu bekle oynaması, Visca ve Elia gibi etkili 2 kanat oyuncusunun olması Mariano ve Emre'nin tek başına orayı savunmalarını imkansız kılar.

Tabi 3-5-2'de 3 stoperle oynanması aslında Mariano'nun kademesinde Lyundama'nın ve Emre T. kademesinde de Marcao'nun olmasını gerektiriyor. Yani aslında sağ kulvarı Mariano-Lyundama, sol kulvarıysa Emre T. ve Marcao ile savunmamız gerekiyor.. Ancak ben Antep maçında ne Marcao'dan ne de Lyundama'dan o kaymaları göremedim. Çok fazla içerde oynadılar ve bekleri tek başına bıraktılar. Yani sistem orayı rakip kanatlara karşı tek savunma oyuncusuna bırakmıyor ama bu kaymaları yapmak üst düzey pozisyon bilgisi ve uzun süre çalışma gerektiriyor.

Kısacası 3-5-2 öyle 1 haftada geçilebilecek bir sistem değil. Rakip bekler orayı işlerse 3-5-2'yi yeterince çalışmamış bir takımın kanatlarını kevgire çevirirler ki Başakşehir ligde bu defoyu ortaya çıkarabilecek en etkili bek-kanat ikililerine sahip.
 
Ben 3-5-2 ile Başakşehir maçını kaybedeceğimizi düşünüyorum. Hatırlarsınız Tudor döenminde içerde bir takımı 3-5-2 ile farklı yendikten sonra dışarda Başakşehir maçına da aynı formasyonla çıkıp 5'lik olmuştuk.

Bu sistemde oynarken temel problemimiz kanatlarda birer oyuncuyla oynamamızdan dolayı 5'linin kenarında ki oyuncunun savunmada rakibini karşılarken tek başına kalması. Yani Mariano ve Emre T. rakiplerin kanat organizasyonlarını tek başına karşılıyorlar. Tabi Antep maçında rakipte buraları işleyecek yeterli kalitede kanatlar olmadığı için bu defomuz çok ortaya çıkmadı. Ancak Başakşehir'in Caicara ve Clichy gibi 2 tane hücumcu bekle oynaması, Visca ve Elia gibi etkili 2 kanat oyuncusunun olması Mariano ve Emre'nin tek başına orayı savunmalarını imkansız kılar.

Tabi 3-5-2'de 3 stoperle oynanması aslında Mariano'nun kademesinde Lyundama'nın ve Emre T. kademesinde de Marcao'nun olmasını gerektiriyor. Yani aslında sağ kulvarı Mariano-Lyundama, sol kulvarıysa Emre T. ve Marcao ile savunmamız gerekiyor.. Ancak ben Antep maçında ne Marcao'dan ne de Lyundama'dan o kaymaları göremedim. Çok fazla içerde oynadılar ve bekleri tek başına bıraktılar. Yani sistem orayı rakip kanatlara karşı tek savunma oyuncusuna bırakmıyor ama bu kaymaları yapmak üst düzey pozisyon bilgisi ve uzun süre çalışma gerektiriyor.

Kısacası 3-5-2 öyle 1 haftada geçilebilecek bir sistem değil. Rakip bekler orayı işlerse 3-5-2'yi yeterince çalışmamış bir takımın kanatlarını kevgire çevirirler ki Başakşehir ligde bu defoyu ortaya çıkarabilecek en etkili bek-kanat ikililerine sahip.

Gençler'i içerde 3-5-2'yle 5-1 yenmiştik, Başakşehir'e karşı Latovlevici'nin sol bek olduğu 4'lüye çift santrafor çıkınca 60 dakikada 5'lik olduk. Bu takımın 4'lüyü verimli oynadığı son bek rotasyonu Balta-Eboue'yle oldu. Ondan sonraki tüm 4'lü savunmalarımız ezber ve başarısız oldu. 3-5-2 tabii ki 1 haftada ustalaştırılacak bir sistem değil ama stoper rotasyonunun bek rotasyonundan çok daha iyi olduğu bir takım için elzem. Ki 4-2-3-1 oynayıp rezil rüsva olduğumuz ve 20'sinde de mağlubiyet yaşadığımız onlarca deplasmanın aksine 3'lüye döndüğümüz tüm deplasmanlarda iç sahadakinden bile eli yüzü düzgün top oynamamız Galatasaray'ın, en azından eldeki oyuncu kadrosuyla en verimli formasyonunun bu olduğunu gösteriyor. Ha tabii Linnes'e güveniriz, bir tane de sol ayaklı, Kolarov gibi bir sol bek alırız, o zaman 4'lünün de her türlü versiyonunu oynarsın. O zamana kadar içerde de dışarda da 3 stoperle, ayağı rakip yarı sahaya basan bek orijinli iki kanatla ve çok daha önemlisi normalde topla buluşturamadığımız santraforların yanına yardımcı bir 9.5 numarayla oynamak durumundayız. Açıkcası bunun dışına çıkılan her maçı şu saatten sonra üzerine yeterince kafa yorulmamış bir müsabaka olarak addederim.
 
Andone ilk yarıyı kapatmış diyorlar. Çok kötü oldu bu.
Takımın en büyük eksisi bekleri. Dün Emre her ne kadar iyi de oynasa sakatlık konusunda her zaman soru işaretleri barındırıyor.
Linnes'in kadroya dönmesi ile birlikte devre arasında ilk hedef bek transferi olmalı. Nagatomo-Mariano ikilisine hoşçakal deyip oraya sağlam bir oyuncu monte edilmeli.
 
Gençler'i içerde 3-5-2'yle 5-1 yenmiştik, Başakşehir'e karşı Latovlevici'nin sol bek olduğu 4'lüye çift santrafor çıkınca 60 dakikada 5'lik olduk. Bu takımın 4'lüyü verimli oynadığı son bek rotasyonu Balta-Eboue'yle oldu. Ondan sonraki tüm 4'lü savunmalarımız ezber ve başarısız oldu. 3-5-2 tabii ki 1 haftada ustalaştırılacak bir sistem değil ama stoper rotasyonunun bek rotasyonundan çok daha iyi olduğu bir takım için elzem. Ki 4-2-3-1 oynayıp rezil rüsva olduğumuz ve 20'sinde de mağlubiyet yaşadığımız onlarca deplasmanın aksine 3'lüye döndüğümüz tüm deplasmanlarda iç sahadakinden bile eli yüzü düzgün top oynamamız Galatasaray'ın, en azından eldeki oyuncu kadrosuyla en verimli formasyonunun bu olduğunu gösteriyor. Ha tabii Linnes'e güveniriz, bir tane de sol ayaklı, Kolarov gibi bir sol bek alırız, o zaman 4'lünün de her türlü versiyonunu oynarsın. O zamana kadar içerde de dışarda da 3 stoperle, ayağı rakip yarı sahaya basan bek orijinli iki kanatla ve çok daha önemlisi normalde topla buluşturamadığımız santraforların yanına yardımcı bir 9.5 numarayla oynamak durumundayız. Açıkcası bunun dışına çıkılan her maçı şu saatten sonra üzerine yeterince kafa yorulmamış bir müsabaka olarak addederim.


Açıkçası bu maçtaki galibiyeti sisteme değil de Madrid maçında alınan hezimet sonrası gösterilen reaksiyona ve biraz daha başarıya aç olan oyunculardan kurulu kadroya bağlıyorum.

5 yediğimiz Başakşehir maçının kadrosuna baktım,4-4-2 çıkmışız ancak orda da orta 4'lüdeki oyuncularımız Fernando-N'diaye-Tolga-Belhanda. Yani 4-3-1-2

Kısacası yine beklere destek verecek kanat orijinli oyuncularla çıkmamışız ki paramparça olmuşuz. Stoper rotasyonumuzun bek rotasyonumuzdan iyi olduğunu da düşünmüyorum. Her ne kadar Ahmet dün oldukça iyi oynasa da 3-5-2'de savunmanın merkezi gibi kritik bir noktanın Ahmet'e emanet edilmesi çok iç açıcı bir durum değil.

İlla çift forvet çıkılacaksa orta sahada Ömer'in sol açık, Feghouli'nin sağ açık oynayıp beklere yardıma gelebileceği Lemina ve N'zonzie ile göbeği kapatabileceğimiz 4-4-2 sistemi ile çıkmayı daha makul bulurum. Bu arada çift forvet çıkıyorsak öndeki 2'linin de presle rakibi kolay çıkarmaması da elzem
 
Ben Madrid maçına gösterilen ekstra bir reaksiyon olduğunu sanmıyorum. İş karakter sorunu olsaydı 3 yılda kaybettiğimiz 20 deplasmandan sonra çok daha önceleri görürdük o reaksiyonu. Bence oyuncular 3-5-2'yle ilk defa gerçekten verimli olabilecekleri bir sistemde olduklarını inandılar ve hem bu tatminleri, hem de bireysel özelliklerini ön plana çıkaran sistem sayesinde çok izlenesi bir oyun oynadılar. Öyle ki takım özellik ve kafa olarak sisteme o kadar yatkın ki kağıt üstünde alternatifsiz gözüken santraforumuzu 10. dakikada kaybetmemize rağmen ligin kalburüstü deplasmanlarından birinden güle oynaya 3 puan aldık. Ki vitrin maçının hası olan Barnebau deplasmanında ayağını sağ kanat çizgisinden kaldırmayan, sahada yürüyen Feghouli'nin, hiçbir savunma görevi üstlenmediği ve şut, pas, topla dripling gibi esas özelliklerini sonuna kadar kullanabildiği Antep deplasmanında vurduğu 2. direkten sonra çimleri yırtması, teknik kademede gösterilen emeğin oyuncunun maça olan yaklaşımını belirlemede ne kadar önemli bir etmen olduğunun göstergesi. Son 3 senede şu tarz bir deplasman oyununu istikrarlı oynasak reaksiyonu göz önüne alabilirdim de, 3 yılda direkt aklıma gelen 4 iyi deplasman oyununun 3'ünün 3'lü savunma, diğerinin Belhanda'sız 10 numarayla geldiğini düşünürsek sıkıntımızın istekten ziyade taktiksel olduğuna kanaat getirebiliriz.
 

Üst