2020-2021 Sezonu Kadro Yapılanması ve Transferler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Güzel kardeşim kim bu oytun allah aşkına, daha geleli kaç ay oldu bu adam da ali kıran baş kesen olsun. Yetkisi ne, etkisi ne bu adamın. Maaşlı eleman bu da. Kendince bişey yapmaya çalışıyor. Sen burayı tüm takımı komple kuran nba menajerleriyle karıştırıyorsun heralde. Öyle bi yapı yok burda. Görev tanımı bile belli değildir bu adamın. Sen göreve geldikten sonra bütün bu hocaları, oyuncuları oytun mu değiştirdi aldı diyorsun ? Yok öyle bişey, 50 kafadan ses çıkıyor burda. Basketboldan sorumlu yöneticisi var, basketboldan anlayan liseli abisi var, başkanın yakınları var. Var da var. Sene başında Ertuğrul Erdoğan kurdu bu takımı. Yabancıları o getirdi. Hani nerde menajer ? Valla sırf senin için şu adamı göndersinler istiyorum. Sen de rahatla biz de rahatlayalım. Gönderseler hiçbişey değişmez çünkü.

Valla Ertuğrul oyuncu hep kendi alıyordu oyuncuları. O yüzden istemiyordu başından beri kalmasını. Marei'yi gitti kendisi aldı. Amile hocanın listesindeydi. Keza PJ'yi hocaya öneren de kendisi. Hepsini geçiyorum transferi onaylayıp 1 hafta sonra koçu kovuyorsun bu nasıl oluyor peki? Hanginiz kovacağınız elemanın talebini yerine getirirsiniz iş yerinizde? Ertuğrul Erdoğan 5 yabancı aldı, hadi Tyus'u da koy 6. Geri kalan 6 yabancıyı kim aldı? Bu yabancıları Ertuğrul Erdoğan alırken 50 kafadan ses çıkmıyor da şimdi mi çıkıyormuş o seçler? Harrison'u da hoca aldı, Hayes'i de hoca aldı, Lazeric Jones'u da hoca aldı. Alex Hamilton'u onu da bunu da. Hepsinin sevabı günahı kendisine ait de sen kimsin ki kafana göre gidip oyuncu getiriyorsun? Marei'yi gidip kendisi aldı. Herkes de biliyor bunu. Yani kendine biraz olumlu konuşanı telefonla aramakla şube yöneticiliği yapılmıyor.

Ömer Yalçınkaya yeri geliyor başkanı etkileyecek kadar derin Gs olmuş ama bu adamın mı yetkisi yokmuş? Yahu Özyer'in beceremedikleri burdan Ay'a yol olur. Açın başlığını okuyun yemediği küfür kalmamış. Bu adamın özelliği ne ki herkes bu kadar korumacı? Çok başarılı genel menajerlik yapıyor olsa gerek. Geçen sene Fener'i deplasmanda yenerken bile eleştiriliyordu bir şeyler noldu da herkes bu adama karşı bu kadar korumacı ben onu anlamıyorum.
 
Herkes zannediyor ki futbol olsun basketbol olsun yönetim veya görevli kişiler yönetiyor o dönemler geride kaldı en son özhan canaydın döneminde yönetimin etkisi vardı emin ol hocaları getirende gönderende onlar ona göre başkan getiriyorlar emin ol başarı başarısızlık ayrı konu ama kulüp böyle yönetiliyor mesela futbolda transferi albayrak mi yapiyor ki oytun bey yapsın burada o da aynı şey eski gs yönetimlerini düşünelim hiç iddali tecrübeli başkan adayı yok sebebi de bu
 
Herkes zannediyor ki futbol olsun basketbol olsun yönetim veya görevli kişiler yönetiyor o dönemler geride kaldı en son özhan canaydın döneminde yönetimin etkisi vardı emin ol hocaları getirende gönderende onlar ona göre başkan getiriyorlar emin ol başarı başarısızlık ayrı konu ama kulüp böyle yönetiliyor mesela futbolda transferi albayrak mi yapiyor ki oytun bey yapsın burada o da aynı şey eski gs yönetimlerini düşünelim hiç iddali tecrübeli başkan adayı yok sebebi de bu

Abi basketbol böyle bir yer değil. Yani transferi ya hoca yapar, ya şube sorumlusu yapar. Futbol çok ayrı bir yer. Voleybolda nasıl Nedim Hoca - Okan Böke yapıyorsa burası da aynı.
 
Bayan basketbol da şubeyi yönetenleri görüyorum bazen emin ol onlar yönetiyor her şubeyi yöneten bir liseli var hocaların gelişine gidişine onlar karar veriyor transferleri onlar sağlıyor bu kişiler cogunlukla geride kalıyor görünmüyor okan bey nedim bey hikaye yani onlar dış kapının mandali buna emin ol
 
Geçen gün Oytun Bey CH yayınındaydı.

Son ana kadar bekledim yayında. Bir tek kişi de çıkıp ''bu adamları bu koç getirdiyse neden bir hafta sonra gönderildi'' diye sormadı.

Bu yayın mıydı sonuna kadar dinlediğin?
Hani özelden gelip sataştığında sorunca dinlediğim kadarı bana yeter dediğin?

Kimsenin kimsediği koruduğu yok. Senin istediğin gibi konuşulmuyor diye aynı isim her geçtiğinde kırmızı görmüş boğa gibi herkese sataşmana da gerek yok.
 

Ekli dosyalar

  • 20210305_054437.jpg
    20210305_054437.jpg
    224.8 KB · Görüntüleme: 22
Son düzenleme:
Bu yayın mıydı sonuna kadar dinlediğin?
Hani özelden gelip sataştığında sorunca dinlediğim kadarı bana yeter dediğin?

Kimsenin kimsediği koruduğu yok. Senin istediğin gibi konuşulmuyor diye aynı isim her geçtiğinde kırmızı görmüş boğa gibi herkese sataşmana da gerek yok.

Evet buydu. Şunu düzelteyim sataşmadım, sadece bir hukukumuz var diye bazı konularda sitemimi dile getirdim. Bunu sen yaptığında bir problem yok da ben yaptığımda sataşmak oluyorsa bu da ilginç. Tıpkı geçen gün de konuştuğumuz gibi. Küme düşme potasındayız, Hangi 3 maçı kazanırız diye hesap yaptığımız ortamlarda birilerinin pür-ü pak ilan edilmesi sinirimi bozuyor sadece. Neyi konuştuğunuz benim için çok önemli değil ben kendi açımdan kime karşı kimlere karşı nerde duracağımı biliyorum o benim için yeterli. Soru soruldu mu şeklinde tahmin yürüttüm. Tahminim üzerine sorulmadığı da ortada. Demek ki yazdığımda yanlış bir şey yokmuş. Takım düştü düşecek birileri kişisel muhabbetlerinin peşindeyken kırmızı görmüş boğa benzetmeni de sevdim bu arada. Keşke salonlar açık olsaydı o zaman hangi boğa hangi rengi görmüş olur yerinde görmüş olurduk:)

GS Basketbolu küme düşmüş düşecek nerdeyse o kadar kişi toplanıp genel menajere hobileriniz neler, en sevdiğiniz film ne diye soracak nerdeyse :) Bana komik geldi, sizi bilemem.
 
Son düzenleme:
Evet buydu. Şunu düzelteyim sataşmadım, sadece bir hukukumuz var diye bazı konularda sitemimi dile getirdim. Bunu sen yaptığında bir problem yok da ben yaptığımda sataşmak oluyorsa bu da ilginç. Tıpkı geçen gün de konuştuğumuz gibi. Küme düşme potasındayız, Hangi 3 maçı kazanırız diye hesap yaptığımız ortamlarda birilerinin pür-ü pak ilan edilmesi sinirimi bozuyor sadece. Neyi konuştuğunuz benim için çok önemli değil ben kendi açımdan kime karşı kimlere karşı nerde duracağımı biliyorum o benim için yeterli. Soru soruldu mu şeklinde tahmin yürüttüm. Tahminim üzerine sorulmadığı da ortada. Demek ki yazdığımda yanlış bir şey yokmuş. Takım düştü düşecek birileri kişisel muhabbetlerinin peşindeyken kırmızı görmüş boğa benzetmeni de sevdim bu arada. Keşke salonlar açık olsaydı o zaman hangi boğa hangi rengi görmüş olur yerinde görmüş olurduk:)

Bizde hak hukuğumuz var sandık da bir iki bir şeyi anlattık, abuk sabuk her lafının arasına koymandan da anladık ne kadar hukuğumuz olduğunu.

Ona buna sataşmaktan arta kalan zamanlarda takımın kümede kalması için yaptığın hesapları da paylaşırsan arada kazanan arma olur eminim.

Hani çok hesap kitap yapıyorsun ya takımın düşmemesi için..

İnsan gibi muamele yapıp sana birşey anlatmaya çalışanda kabahat Furkancım, sende değil ;)
 
Bu saatten sonra hukukumuzun olmadığı doğrudur da. Seninle konuştuğumuz bir şeyi gelip buraya yazmadım. Git 1 ay önceye bak yine aynı şeyi yazmışımdır muhtemelen. Seninle konuştuğumuz bir şeyi buraya yazacak olsam ismini verir yazarım abi benim kimseden çekindiğim bi konu yok. Nasıl anlamak istiyorsan öyle anla ne diyeyim.
 
Furkan kardeşim önce yayını sonuna kadar dinledim soramadılar dedin. Şimdi de tahmin yürütüyorum sormadıkları ortada diyorsun. Çelişkili konuşuyorsun. Bu Oytun Özer ne zaman geldi tam hatırlamıyorum ama daha senesi dolmadı adamın galiba. Önceki kıyasladığın insanlar uzun sürelerdir çalışıyorlardı kulüpte. Ondan daha fazla eleştirilmeleri elbette normal. Adama bi nefes alma imkanı verelim, sen daha gelir gelmez istifa deyip duruyorsun, yeni demiyorsun bunu yani aylar önce başlık açtın istifa diye, o başlığı ilk gördüğümde gerçekten şaka sandım. Dedim adam daha dün geldi ne oluyoruz. Resmen takık durumdasın adama. Sihirli değnek mi var adamda bi anda her şeyi düzeltsin. Yapamazsa eleştiririz elbette. Babamızın oğlu değil sonuçta Oytun kim yani tanımayız etmeyiz. Adam daha gelir gelmez kellesini almaya çalışıyorsun. Öncesinden adamla kişisel husumetin mi var bilmiyorum ki. Kimsenin koruduğu da yok adamı öyle bir hezeyan içerisindesin de, adam bugün gitse kimsenin umurunda olmaz. Oytun gider başkası gelir.
 
Bağıra çağıra, ezile ezile küme düşüyoruz. O her transfer dönemi çıkıp "Gağassaray'a 400 milyor euro verecem :DDD" diyen elemanlar nerede? Bu takım Galatasaray'ın bir parçası değil mi? Hadi yönetimin dünya yansa umurunda değil. Zenginlere neler oluyor? Pandemi cart curt. Sanki zenginleri vuruyor pandemi. Daha geçen transfer döneminde bir tane adamın ismi çok geçti. Bu adam o kadar Galatasaraylıysa, bu kadar gündemdeyken en basitinden taraftar olarak tepki koysun ya. Desin ki "Usta tamam futbol cart curt da bu diğer şubelerin hali ne?". Ben öğrenci adamım, desteklediğim takımın bu halde olmasından ötürü evde yorgan yastık yumrukluyorum; beyefendiler her transfer dönemi şovlarını yapıp basıp gidiyorlar. Son hafta Ülkerspor'a da yenilip küme düşeriz; yüzlerce yıl ağzı lağım kokan görmemiş loser'ların bizimle dalga geçmesini izleriz. Bu takımı bu hale sokanların Allah belasını versin ne diyeyim ya.
 
Takım çok kötü kurgulandığında ve dikiş tutmadığında çözüm bulmak kolay değildir bunu kabul ediyorum ama yine de Ekrem Memnun'dan daha büyük beklentilerim vardı ve şu ana kadar takıma doğru düzgün bir etki yaptığını düşünmüyorum. Elbette kolay değil ama Ekrem Memnun isen eğer ortaya bir fark koymalısın. Belki de uzun süre kadın basketbolunda koçluk yapmış bir insanın yeniden erkek basketboluna koç olmasını istemek çok da iyi bir fikir değildi ama Ekrem Memnun'a bu noktada güveniyordum. Şu ana kadar güvenimin karşılığını almış değilim. Olacak gibi de durmuyor.

Mevcut tabloda Ertuğrul Erdoğan 2 Ömer Uğurata 3 ve Ekrem Memnun ise yine yalnızca 2 galibiyet alabilmiş. Durum oldukça vahim. Erman Kunter'in 5 galibiyet 9 mağlubiyetle başladığı sezonda Oktay Mahmuti görevi devraldıktan sonra 8 galibiyet ve 8 mağlubiyetle sezonu kapatmış ve gemiyi bir şekilde limana yanaştırmış. O günkü takım da hiç iyi kurgulanmış bir takım değildi ve Mahmuti yalnızca Juskevicius hamlesiyle durumu kurtarmayı başarmıştı. Bu sezon ise bir sürü oyuncu geldi bir sürü oyuncu gitti en son Crawford ve Pierre Jackson gibi iki önemli oyuncu geldi ama durum hala oldukça vahim. Tabi ki mevcut tabloda yine birinci tercihim Mahmuti olurdu ama bu yönetimle yaşadıkları ortada ve bu işin olmayacağı da belliydi.

Olaya sadece mağlubiyet galibiyet olarak bakmıyorum. Mahmuti o sezonki aldığı 8 mağlubiyette o rezil kadroyla bile yalnızca 2 maçı 10 sayı üstünde kaybetmiş. Mesele sadece galibiyet mağlubiyet değil. Bir şekilde takımı toparlamış. Ekrem Memnun ve diğer koçlar galibiyet alamadığı gibi gelenden gidenden de 20-30 sayı fark yemeye devam ediyorlar. Diğer iki koç benim için hikaye ama Ekrem Memnun'dan bu akışı değiştirmesini beklerdim. Tabi ki kazanamayabilirsin basketbol bu ama 5 sayı ile kaybetmekle 25 sayı ile kaybetmenin etkisi hiçbir zaman aynı değil. Ekrem Memnun benim için şu ana kadar büyük hayal kırıklığı oldu.

Şimdi sezonu olabildiğince tırmalayarak mümkünse ligden düşmemeyi başararak bitirelim. Basketbola önem verecek bir yönetim gelirse belki geleceğe daha umutla bakabiliriz. Belki de Mahmuti ile yollarımız yeniden kesişir.
 
Ahmet Ocaklı ismi şu sıralar gündeme geliyormuş. Aşırı zengin bir başkan, Galatasaray'ın aradığı paralı ve vizyonlu başkan o olabilir. Daha önce Aysal yönetiminde judo branşını yönetmiş ve işi profesyonellere emanet edip sadece finansmanını sağlamış; sonucunda da gayet başarılı olmuş. Kendisi eğer aday olursa, basketbolla alakalı daha müspet şeyler konuşabiliriz bence çünkü Türkiye'de futbol dışında her spor dalında başarı işi profesyonellere emanet etmekle geliyor. Üstelik bütçe yaratma konusunda sıkıntı çekilmezse BCL'de başarılı sezonlar geçirilebilir. BCL ile sözleşmemiz 3 yıllık o yüzden Ocaklı seçildiğinde son sezonunda GS Avrupa'da hangi organizasyonda oynar soru işareti. Ama önceki 2 sezonda sağlam bütçelerle ileriye dönük, sağlam bir kadro yapısı ve kendi kendini döndürebilen basketbol şubesi ekonomisi oluşturulabilirse Euroleague kapısı da açılır diye düşünüyorum.
 
Yiğidi öldür hakkını yeme Göksenin de 3 yıl sonra ilk defa aldığı parayı hak eden bir performans ortaya koydu. Crawford'ın felaket gününde bizim bu maçı kazanmamızı sağlayan onun ortalama üstü performansıydı. Yiğit'in 3. çeyrekte girmemesini anlarım ama 4. periyotta topu Eray'a verip onu düşünmemek saçma oldu. Neyse bir şekil, hakemlere rağmen kazandık. İnşallah gelecek 2 haftayı da aynı konsantrasyonla oynayıp yönetimin ayıbını örtebiliriz. Seneye bir şeyin değişeceğine dair umudum olmasa da yönetim kademesinde amatör küme hak etmeyen bu takımın safi adı ve markasıyla en üst düzeyde temsil edilmesi gerektiği tartışılmaz bir gerçek.
 
Ahmet Ocaklı ismi şu sıralar gündeme geliyormuş. Aşırı zengin bir başkan, Galatasaray'ın aradığı paralı ve vizyonlu başkan o olabilir. Daha önce Aysal yönetiminde judo branşını yönetmiş ve işi profesyonellere emanet edip sadece finansmanını sağlamış; sonucunda da gayet başarılı olmuş. Kendisi eğer aday olursa, basketbolla alakalı daha müspet şeyler konuşabiliriz bence çünkü Türkiye'de futbol dışında her spor dalında başarı işi profesyonellere emanet etmekle geliyor. Üstelik bütçe yaratma konusunda sıkıntı çekilmezse BCL'de başarılı sezonlar geçirilebilir. BCL ile sözleşmemiz 3 yıllık o yüzden Ocaklı seçildiğinde son sezonunda GS Avrupa'da hangi organizasyonda oynar soru işareti. Ama önceki 2 sezonda sağlam bütçelerle ileriye dönük, sağlam bir kadro yapısı ve kendi kendini döndürebilen basketbol şubesi ekonomisi oluşturulabilirse Euroleague kapısı da açılır diye düşünüyorum.

Dursun denen kımıl zararlısını kulübün başına bela eden adamdır kendisi. Gerçi yine aynı ekip destekliyor. Aday olursa kazanır yüksek ihtimalle
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst