2022-2023 Galatasaray Kadın Voleybol Takımı

Potsda'la yakaladığı başarılar ortada çok düşük bütçeli kadroyla çok büyük başarılar yakaladı biraz bütçe verilirse bizde de çok iş yapacağını düşünüyorum
 
İyi bir teknik yönetimin yanısıra iyi ve geniş bir kadro da şart diye düşünüyorum. Şu anki kadro yapısına bakar ve söylentileri de dikkate alırsak, şöyle bir resimle karşılaşıyoruz. 2023-2024 sezonu için, ilk 6'da yer alan İlkin, Logan, Ayçin ve son maçlarda takımı ayakta tutmak için mücadele eden oyunculardan birisi olarak gördüğüm Bihter, garanti gibi. Anthi'nin gitmesine gönlüm razı değil ama ne olur bilemiyorum. Yönetim yeni yönetim ile çalışması konusunda ikna edebilirmi? Yeni antrenörün Yunanistan milli takımını çalıştırdığı dönem içerisinde, Anthi ile uyum yada uyumsuzluğu varmı. İkna konusunda etkili olabilrmi bilemiyorum. Bildiğim tek şey, Anthi elde tutulursa ve yine Cuttino transferi gerçekleşirse, Anthi smaçör, Cuttino PÇ olarak, hücum kadrosunu, alternatifli bir duruma dönüştürebilir. Bunun yanısıra, önceden de ısrarla tavsiye ettiğim NCAA'in en iyi Pasör Çaprazı Kendal Kipp, 2023 sonunda transfer edilirse, çok etkin bir hücum gücüne sahip olacağımız düşüncesindeyim. Önceden de belirttiğim üzere, NCAA'in çok yakın takipcisi olarak kesinlikle iddia ediyorum ki, mevkileri farklı olmasına rağmen, Kendal Kipp, en az Julia Bergman (Georgia Tech) kadar iyi ve değerli bir voleybolcudur ve bana kalırsa Julia Bergman'dan daha etkin özelliklere sahiptir. Bunlar, başta solo blok ve blok asist olarak bloklardaki etkinliği ve bunların yanısıra servis etkinliğidir. Takımımızın, yüksek ve Çapraz bloklardaki zaafiyetini kapatabilecek niteliklerde bir oyuncu olup, üstün performansı ile Amerikan Milli Takımı koçu Karch Kirali'nin dikkatini çeken ve yakın takibe aldığı bir oyuncudur. Merak eden olursa, Houston- Stanford, son 16 maçını izlesin ve yorumcuların yorumlarına kulak versin. Nadiren yaptığı bir hata üzerine, 'sonuçta o da bir insan' yorumunu, yüzümde büyük bir gülümseme ile izledim. Ayrıca tribündeki Karch ile ilgili olarak, kimi izlediği yorumları da çok sevimli.
Gamze Kılıç'ın (ki son dönemde performası ile çok eleştiri almıştı) ayrılması durumunda, yerine alınacak yeni iki oyuncu ile ilgili olarak pek yorum yapabilecek bilgiye sahip değilim ancak Kanami Tashiro, Japonya milli takımı oyuncusu olması nedeniyle kesinlikle boş değil ve izlediğim birkaç kısa videosu, bende iyi bir izlenim bıraktı. Yanısıra, sözü edilen Duygu Düzceler de, kadro genişliği açısından, iyi bir seçim olmuş olabilir. Nazlı Eda Kafkas bizde devam eder'mi bilemiyorum ama pasörlük görevi yanısıra, iyi bir servisçi olarak kadroda olması faydalı olabilir.
Her ihtimale karşılık, kaptan Gizem'in ayrılması sonucu, yeni bir libero desteği gerekecek diye düşünüyorum. Son olarak Mina ayrılırsa diye (çok daha iyi bir alternatif olmazsa) 1.90lık Magdalena Jehlarova (Çek oyuncu) ismini önerebilirim. Önerdiğim isimler, şu an çok yüksek maliyetli olmayan ama bir o kadar da etkin olabilecek oyunculardır.
Kendal ve Magda çok yakın zamanda ya Athletes Unlimited Pro League veya Avrupanın İtalya, Almanya, Fransa ligi takımlarından veya diğer kıtalardaki takımlar tarafından, süratle kapılacak oyunculardır.
Son olarak, Karmen'in durumu süratle netleştirilmeli ve Beren'e yeni dönemde daha çok şans verilerek, özgüveninin sağlanması ve takıma daha çok katkı vermesi sağlanmalı diye düşünüyorum. Böyle bir kadroda, bazı oyuncuların bugüne kadar yaptığı ve göze batan bazı hataları da düzeltilrse, örneğin Logan'ın zaman zaman yaptığı servis hataları, veya İlkin'in' yerleşmiş yüksek bloklara karşı, taktik dokunuşlar ve öldürücü plaseler yerine ısrarla yaptığı sert vuruşlar ve yediği bloklar minimize edilirse, belirttiğim kapsamdaki takım, yeni teknik kadro ile çok iş yapar.
 
Seneye yabancı kuralı yine 3+1 mi olacak? Bu durumda Tashiro Logan ve Cuttino ilk 6 daki yabancılar olur belki yabancı bir orta alınabilir. Ama ne yapıp edip pasör olarak Buketi kadroya katmalıyız. Böylelikle yabancı hakkını oeta oyuncudan yana kullanabiliriz. Ama bu adı geçen yabancılar yeni koç tarafından onaylanacak mı yada ona sorulup mu alındı tabiki bilmiyoruz. İşte şimdi yabancı koçun arkasına Dehrican Hoca hamlesi anlam kazanabilirdi.
 
Dehri ile ilgili yorumlar beni şaşırttı kendisinden yeni bir Cengiz Göllü, Deniz Esinduy çıkar diye mi bekleniyor bilmiyorum ama kendisinin antrenörlüğü bence henüz gelişme aşamasında ki bence ümit de vaad etmiyor. Zaten takıma gelişi ilginçti birinci ligde takım çalıştırırken bırakıp asistan olmak hani Ze Roberto, Barbolini gelir hatta tekrar Guidetti'nin asistanlığı olur anlaşılır.
Yeni gelecek antrenör de ekibinde mutlaka bir Türk antrenör bulundurur fakat bunun takımın genel gidişatını direkt etkileyecek bir faktör olduğunu düşünmüyorum. Şunu da ifade etmek lazım ki hiçbir yabancı antrenörün futboldaki Piontek-Terim Derwall-Denizli çıkarma ya da onlar gibi olma misyonu yoktur. Zaten günümüzde Türk voleybolunda parlayan tek yerli antrenör olan Ferhat Akbaş'ın da pr'ı için federasyonun yaptıkları ortadadır.
 
Aferin kızlar ve de özellikle kocaman AFERİN LOGAN. Açıkcası özlenen oyununu oynadı. Ataman hoca'nın önceki maçlardaki Logan'ı sabote girişimlerine rağmen, kızcağız son ana kadar herşeyini ortaya koydu. Bir oyuncunun iyi oynadığı bir maçta kenara alınması kadar, oyuncu psikolojisini bozan bir durum yoktur ve önceden de dikkatle izlediğim kadarı ile, takım içerisinde özellikle servis karşılamalarda veya 'DIG' denilen karşı hücumcularan ataklarını karşılamada önemli topları çıkaran bir oyuncuyu gereksiz yere veya nadir hatalar sonucu kenara almak kadar, demoralize edici bir durum yoktur. Bugüne kadar, böylesi bir durumu, takım içerisinde en çok yaşayan oyuncu da, ne yazık ki Logan oldu. Servis sırasında Sude ile değişimine olumsuz diyemem ve eleştiremem, çünkü ben de Logan'ın servis hatalarını önceden eleştirmiştim ama bugün gerçekten o konuda da çok iyi idi. Önceki maçlarda servis sırasını savdıktan sonra uzun süre dışarıda tutulması hatta set sonuna kadar oyuna sokulmaması anlaşılır bir durum değildi. 1. devredeki akıldışı Khat Bell transferi sonrası belki ten renginin benzeriği nedeni ile takıntı haline getirdiği saçma sapan sözde taktiksel değişiklikler nedeni ile, kızın neredeyse psikolojisi bozuldu. Bugün de yine benzer durum yaşandı hele ki son sette oyundan alındıktan ve rakip, oyuna ortak olduktan sonra hocanın ne olduysa aklı başına gelir gibi oldu ve hadi gir dedi. Arka arkaya iki hücumda sayıyı alıp, seti ve maçı sonlandırdı. Tümünü kutlarım. İlkinimiz de özellikle servis karşılamada çok iyi idi. Hücumda da yine kendini zorlayan ve bloka takılan birkaç hücumu dışında göz doldurdu. Anthi her zamanki gibi sayı kraliçeliğine devam etse bile, set sonlarındaki ard arda yaptığı hatalar, eyvah dedirtti. Mina, Emine ve Bihter'i de iyi oyunlarından ötürü kutlarım. Unutmamak gerekir ki, net bir skorla yendiğimiz PTT, geçen hafta en büyük rakibimiz THY'yi 3-2 yenerek bize bir umut verdi. Hadi kızlar, beklenen firsat önümüzde. Önümüzdeki maçı alırsak, son hafta maçları heyecanına kalp dayanmaz. Bastırın Aslaniçeler. Kalbimiz sizlerle.
 
Çok net, Kiera'sız bir THY'yi yenip 3 puan alamıyorsanız, zaten 5.liği hak etmiyorsunuz demektir, Bu nedenle içimde derin bir sızı var. Voleybol maçımı, yoksa sinir savaşımı, profesyonel lig maçımı, yoksa amatör lig maçımı izledim tanımlamakta zorluk çekiyorum. Maçın başında, gerçekten de çok ama çok umutlu idim. Dakikalar ilerledikçe, takımdaki sinir ve panik haline anlam veremedim. Amatör oyuncuların yapmayacağı hatalar peşpeşe geldi. Oyunu sakinleştirecek, oyunculara güven verecek bir teknik ekip aradım ama yok. İlk set böyle gitti. Olabilr dedik, belki ilk setteki hatalardan ders alınır da 2.sette çıkış yaparız diye umdum ama nafile. Benzer hatalar devam etti ve birçok avantaj topu, rakibin sayı alması için, rakibe taahütlü iade edildi. Sonuç 2-0. Galiptir bu yolda mağlup inancı ile, maç çevirme umudunu koruyarak 3. sete başladık. Ne görelim. İlk 2 sette acemice oynayan takımımız gitmiş, yerine şampiyonlar ligi finali oynayan, hem hücumda, hem de defansta inanılmaz işler yapan bir takım oluşmuş. 3.seti açık bir farkla aldık (25-13). Galiba umudumuz gerçek olacak derken 4.set başladı ve ilk 2 setin benzeri ile savrulduk. Sonuç THY3-GS1.
Şimdiiiiii, Logan'a ilk geldiği günlerde eleştiri sınırını aşarak saldıranlar dikkat etsin. Profesyonel ilk sezonunda (yılında değil) böylesi zor bir ligde ve THY karşısında 24 sayı alarak, neredeyse 1 seti tek başına alan bir oyuncu, bugüne kadarki eleştirileri hak ediyormu? Bir önceki maçta, PTT karşısında 17 sayı almıştı. Önceki maçların çoğunda da hep iki hanelerde katkı verdi. THY maçında skor anlamında, neredeyse tek başına mücadele etti. 3 sette hemen hemen tüm takım, mükemmel mücadele etti. Keşke bu mücadeleyi, tüm setlere yayabilselerdi, Maçı, kesinlikle alırlardı. 3. setteki mücadele ve kazanım, THY'nin rehaveti nedeni ile değildi. THY yine hemen hemen aynı oyununu oynadı ama bizim tarafdaki konsantrasyon ve etkin defans inanılmazdı.
Gelelim saadete. Bu maçta bizimkiler ne yaptı. Hayatının maçı ritminde oynaması gereken Anthi, standardın üzerine çıkamadı. Biraz daha katkı verebilse, en azından bir puan alabilirdik (bir işe yaramasa bile). Orta oyuncu Ayçin, 6 sayı, 0 blok ve ve komik hatalarla tamamladı. Peki Mina? 1'i Blok 2'si hücumdan üç sayı ve 1 karavana ile tamamladı. Yani orta oyuncularımızın blok katkısı toplamda 1. Peki geçen maçta etkin blok yapan 1.92lik Emine Arıcı nerede? Kenarda. Oyuna hiç alınmadı. İlkin, benzer hücum hatalarını tekrarladı ve hücumda çok etkili olamadı ama yine de 6 hücum, 3 blok ve 1 ace ile maçı tamamladı. Anthi 15 hücum ve 2 blok, toplam 17 sayı ile tamamladı. Sude, Nazlı Gamze, 1'er sayı ile katkı verdi. Oyunun belli bölümlerinde Bihter, iyi işler yaptı.
Gamze, yine son dönemdeki ritmini yakaladı ve kendisinden bekleneni yaptı. Hücumcuların, havada geometrik şekillere girerek hücum etmelerini sağladı, bu nedenle de çok geç olmasına rağmen kenara alındı. Bravo. Peki baş antrenör-kenar yönetimi nasıl bir performans sergiledi? İşte en dramatik olanı da bu. İki pozisyonda top bizde ve hücuma kalkacak iken, challenge (görüntülü izleme) talep ederek, rakibe 2 sayı ikram etti. Logan'ın bloktan dışarı giden topuna itiraz için oyuncular yırtınırken, geç bunları dedi ama hemen ardından, Anthi'nin dışarı giden topuna challenge istedi. Bununla da yetinmedi, kaybedilen bir pozisyon sonrası, biraz da haklı nedenlerle krize girerek, ayağı ile topa öylesine vurdu ki (Icardi bile öyle vuramaz) az kalsın oyuncular sakatlanıyordu. Sonuçta bir de sarı kart yedi. Bunun adı kenar yönetimi değil, kenar kaosudur. Böylesi bir yapı ile bu sırada olmamıza şükredelim.
Bu iki kişiyi, önceden bu kadar acımasız eleştirmemek konusunda, bu forumda görüş belirtmiştim ama şimdi anlıyorum ki, bu konuda gözden kaçırmış olduğum birşeyler varmış ve son dönemde sözkonusu kişilerle ilgili, işler daha da olumsuz bir duruma evrilmiş. Bu nedenle, ters düştüğüm tüm arkadaşlardan özür diliyorum.
Sevgili yöneticiler, size sesleniyorum. Duyarsınız veya duymazsınız. İlgilenirsiniz yada ilgilenmezsiniz. Bu kadar sadık ve nezih taraftarlara, gerçekten büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Kendimi bildim bileli, sıkı bir cimbom taraftarıyım ve çocuklarımı da öyle yetiştirdim, ancak özellikle son iki yılda, kadın voleybol takımımızla ilgili yaşanan ve bu güzel taraftarlara yaşatılan hayal kırıklıkları, sizlere ve camiaya yakışmıyor. Nedeni ne olursa olsun. Beceriksizlikler yada maddi imkansızlıklar vs. Üstesinden gelinemeyecekse, en iyisi taraftara hiç umut vermemek ve gereğini yapmaktır, ya da hem ligimizde hem Avrupa'da gurur duyacağımız bir takım yaratmaktır. Tüm yıllar itibarı ile üst sıralarda yer alan takımımızın son birkaç yılda geldiği nokta, tam bir hayal kırıklığıdır.
Çoook ama çok üzülüyorum.
 

Üst