insanlar Galatasaray'ı, deprem sürecini çok iyi yönetip takımına da transfer yaptığı için övüyor ve yöneticilik örneği olarak gösteriyor. çok yanlış bir algı. Galatasaray'ın sadece bir şubesi yok. geçtim artık basket dışı branslari, insanlar aylarca pasör çaprazı diye yirtindi falan, geçiyorum orayı bile.
basket şubesinin birinde sezona büyük hedeflerle başlayıp batırmışsın, sezon ortası da dahil olmak üzere +10 yabancı almışsın başarısız olmuşsun ve seni şu cendereden cikaracak son oyuncudan da "umudumuzu kestik" diyip vazgeçmişsin. ligde küme düşme kalkmazsa o zaman nanayı yedik. daha fazla eklemek istemiyorum. artan maaş problemleri ve takım içi moralsizlik, huzursuzluk cabası. aek macindan sonra grubun henüz 2. maçında umudu kesip transferden vazgeçen insanlara güvenip fazla beklentiye girdik sanırım. hak etmedik bu sezonu yaşamayı, emeği geçen herkese yazıklar olsun diyorum.
diğerinde ise hem lig hem Avrupa'da gayet iddialisin. hele Avrupa'da onun finale kadar açık, yapacağın bir transferle banko favorisin. ama transferini depremi bahane ederek yapmayıp anlaşma noktasına getirdigin topcuyu, transfer bekleyen hocayı ve taraftarı yüzüstü bırakıyorsun. bakın bu fırsattan istifade etmektir. aylarca transfer diye yirtinan insanlara "deprem oldu ne transferi" demektir. futbola gelince 15-20'ler -elbette verilsin, zaten mevzu verilmesi degil- havada uçuşuyor fakat iş yan branşlara gelince cepten çıkacak 50 bin dolar fazla geliyor. yazık günah cidden.
yani sonra bu duruma sebep olan yöneticilere iki fırça çekince burda yedirmeyiz etmeyiz gibi bir sürü saçma sapan yorumlar sıralanıyor. aman yedirmeyin arkadaşlar. yedirmeyin ama gelip burda kendinize de basketbol şubesinin fedaisiyim falan demeyin. feci samimiyetsiz kaçıyorsunuz.
bu eleştirilerin vakti değildi, inanın kaç gündür ne basketbol ne futbol, macsiz dayanamayan ben bir kere maç aramadım. aramam abes olurdu zaten. lakin düne kadardı bu durum, dün şubeye yakın insanlar yapılacak transferlerden deprem bahanesiyle vazgeçildiğini yazınca haliyle sinirlendim. yada sinirlendik diyelim. Galatasaray yönetimi yan branşlara para dökmemek için fırsat kovalamamalı. neyse, mevzu dönüp dolaşıp yine aynı yerlere geliyor kendimi de tekrar etmek istemiyorum. gece gece dert oldu.
basket şubesinin birinde sezona büyük hedeflerle başlayıp batırmışsın, sezon ortası da dahil olmak üzere +10 yabancı almışsın başarısız olmuşsun ve seni şu cendereden cikaracak son oyuncudan da "umudumuzu kestik" diyip vazgeçmişsin. ligde küme düşme kalkmazsa o zaman nanayı yedik. daha fazla eklemek istemiyorum. artan maaş problemleri ve takım içi moralsizlik, huzursuzluk cabası. aek macindan sonra grubun henüz 2. maçında umudu kesip transferden vazgeçen insanlara güvenip fazla beklentiye girdik sanırım. hak etmedik bu sezonu yaşamayı, emeği geçen herkese yazıklar olsun diyorum.
diğerinde ise hem lig hem Avrupa'da gayet iddialisin. hele Avrupa'da onun finale kadar açık, yapacağın bir transferle banko favorisin. ama transferini depremi bahane ederek yapmayıp anlaşma noktasına getirdigin topcuyu, transfer bekleyen hocayı ve taraftarı yüzüstü bırakıyorsun. bakın bu fırsattan istifade etmektir. aylarca transfer diye yirtinan insanlara "deprem oldu ne transferi" demektir. futbola gelince 15-20'ler -elbette verilsin, zaten mevzu verilmesi degil- havada uçuşuyor fakat iş yan branşlara gelince cepten çıkacak 50 bin dolar fazla geliyor. yazık günah cidden.
yani sonra bu duruma sebep olan yöneticilere iki fırça çekince burda yedirmeyiz etmeyiz gibi bir sürü saçma sapan yorumlar sıralanıyor. aman yedirmeyin arkadaşlar. yedirmeyin ama gelip burda kendinize de basketbol şubesinin fedaisiyim falan demeyin. feci samimiyetsiz kaçıyorsunuz.
bu eleştirilerin vakti değildi, inanın kaç gündür ne basketbol ne futbol, macsiz dayanamayan ben bir kere maç aramadım. aramam abes olurdu zaten. lakin düne kadardı bu durum, dün şubeye yakın insanlar yapılacak transferlerden deprem bahanesiyle vazgeçildiğini yazınca haliyle sinirlendim. yada sinirlendik diyelim. Galatasaray yönetimi yan branşlara para dökmemek için fırsat kovalamamalı. neyse, mevzu dönüp dolaşıp yine aynı yerlere geliyor kendimi de tekrar etmek istemiyorum. gece gece dert oldu.