Salondaki çok geniş nicelik, Luburic'in yokluğu derken kadroların klasının ve derbinin özgünlüğünün ötesinde kazanılması istenecek bir maçtı. Bizde biçim var, içerik yokluk düzeyinde. Haliyle hem servisi bazuka düzeyinde atmamız, hem de kırılma yaratacak bir sayının doğmaması gerekiyordu kazanmamız için. 4. sette önceki 2 setin aksine servis düştü. 5. sette de 12-10 öndeyken rakibin ciddi bir el sakatlığını yeni atlatıyor olan genç yeteneğinin servisinde, çıkmaz demeyin şansınızı deneyin vari bir itirazın ardından top milimetrik şekilde çizgide çıktı. Haliyle Şampiyonlar Ligi'nden Fenerbahçe formu bir senaryoyla elenmiş olsa da, içeriğe bize kıyasla daha çok uğraşan taraf kazandı.
File arkası üst tribünde, set arasında Galatasaray ve Fenerbahçe atkılarıyla poz veren genç kadınlar ve genç erkeğe daha minimal bir uygulamayla yaklaşılabilirdi hissiyatı doğdu. Tribüncü değil, taraftar değil seyircilerdi zira. Fakat sporlar arası, branşlar arası sosyolojik profilde öyle öngörülemez farklar var ki; son raddede salon güvenliği ve Spor Büro işini yaptı diyorum. Risk istenmedi. Bulgaristan bayraklarıyla Atanasov'u desteklemeye gelen Bulgarlar ve hayli aktif şekilde maçı yaşayan bizim alt yapı, salonda öne çıkan yazılası imgeler yarattı.
İvan Zaytsev'i Galatasaray formasıyla görülen anları kült addetmeye, tapmaya; Patry'nin klasını yerinde izlemeye devam naçizane. Taraftarlık dayanışma temelli bir içerik değil son raddede. Her bireyin ruhsal çerçevesi, maddeye getirdiği yorum deneyimleri üzerinden ayrışıyor.
Salon kayda değer bir biçimde kitleselleşince, maç önü salona yürüyüşte ve maç sonrası salon koridorunda; Galatasaraylılar ve maçı sessizce seyirci olarak izlemek zorunda olan Fenerbahçeliler pasörün geçmişine sıklıkla değindi. Biçimsel çabalar, sosyal ağlarda şarkıcı Doğuş'un meşhur vecizesini andıran içerikler görülüyor ki makyajlayamıyor deneyimleri. Su, bendi çiğneyip aşıyor. Maç sonunda salondan ayrılırken, skeç karakteri vari Galatasaray başkanına da değiniyordu Galatasaraylılar. Dünya'da hemen her organizasyonda, gücü çağrıştıran lider figürleri öne çıkıyorken kongre bu çağ dışı tavrında yolun sonuna geliyor. Finansal akış var, yöneticilik yok demek alenen karşılık bulamıyor ortam biraz olsun kalabalıklaştığında. Galatasaray Spor Kulübü'nde de böyle, İngiltere'de de böyle bugünler için.
Altan Tanrıkulu'nun bana verdiği yetkiye dayanarak, wikipedia üzerinden; Galatasaray erkek voleybol derbilerinde Fenerbahçe'ye karşı 33 galibiyet önde. Kayda değer şekilde gerilenen bir nokta var ki, onu yazmak zorundayım. Gsbasket, 2000-2020 aralığında eski Fenerbasket'e; yeni Parkede Fener'e karşı dominantlık düzeyinde önde bir forumdu. İki jenerasyondan halen daha bilfiil görüşen geniş topluluklar yarattı. 2020'lerde ise, Parkede Fener'de 10 gerçek kişi 3 bot yazarken; Gsbasket'te 30 gerçek kişi 50 bot yazıyor. Yukarıdaki saçmalıkların altına yazı yazmak gerçek anlamda zul geliyor. Parkede Fener'in durgunluğu ilk kez çok daha önde Gsbasket'ten. Yapay zekaya dair bir deneme yapılacaksa DonanımHaberGS kurulabilir, beis yok. Gsbasket böyle TikTok içerikleri vari yazılara hapsolmamalı. Yok olacaksa, ben de TC Kimlik No'lu isim soyisimden vazgeçerek BurjuvaziSkr_1905 olarak devam etmeyi düşünebilirim. Önder abiye duyurulur, kaybetmeye başlanan nokta burası.