Gizem hanım özel taraftar kitlesi var dediğiniz sayı taş çatlasın 500. Üzülerek söylüyorum ki Türkiye'nin bir futbol ülkesi olduğu gerçeği değişmeyecek.
Saygılar.
Saygılar.
Bir önceki paylaşımınız kısmen sorunluyken, bu adamakıllı sorunlu bir yaklaşım. Futbol, Amerika gbi ülkeler hariç, dünya genelinde en çok takip edilen spor dalı olmakla birlikte, diğer tüm branşlarda, inanılmaz bir rekabet var. Bu branşlardan birisi de Voleybol'dur. Amerika bile, 1964 yılından beri, çeyrek final ve üzerinde, 2 bronz 2 gümüş ve 1 altın ile olimpiyatlarda başarılı olurken, bunu yeterli görmeyip geçen yıl Athletes Unlimited Pro ligi ve takımlarını oluştururken, bu yıl çıtayı daha da yükselterek tarihinde ilk kez LOVB (League One Volleyball) gibi bir projeyi hayata geçirmiş ve yurt dışında, profesyonel olarak oynayan kendi vatandaşlarını bu lige çekerken, aynı zamanda ciddi paralarla oynayan elit yabancı oyuncuları da bu lige dahil etmiş ve burada hem kendi yeni oyuncularını profesyonel düzeyde eğitmeyi hedeflerken, aynı zamanda uluslararası başarıyı hem lig, hem de milli takım düzeyinde yakalayıp yükseltmeyi amaçlıyor. Önceki yapı, voleybol oyuncu fabrikası NCAA'de (Kolej ligi) yetişen oyuncuları, yurt dışına ihraç edip, başarılı olanları kendi milli takımlarına monte etmek gibi, çok da sağlıklı olmayan bir yapı oluşturarak mücadele etmek şeklinde idi. Yani sözün özü, basketbol fabrikası Amerika gibi bir ülkenin, bu denli bir voleybol yapılanmasına girişmiş olmasının, sizler ve sizin gibi düşünenler için, hiçbir anlamı yok'mu?Gizem hanım özel taraftar kitlesi var dediğiniz sayı taş çatlasın 500. Üzülerek söylüyorum ki Türkiye'nin bir futbol ülkesi olduğu gerçeği değişmeyecek.
Saygılar.
Beni hiç anlamamanızla beraber söyleyeceğim tek şey bugün futbolda, basketbolda ve voleybolda en büyük kupayı aldığınızda ne kadar ödül alıyorsunuz?Bir önceki paylaşımınız kısmen sorunluyken, bu adamakıllı sorunlu bir yaklaşım. Futbol, Amerika gbi ülkeler hariç, dünya genelinde en çok takip edilen spor dalı olmakla birlikte, diğer tüm branşlarda, inanılmaz bir rekabet var. Bu branşlardan birisi de Voleybol'dur. Amerika bile, 1964 yılından beri, çeyrek final ve üzerinde, 2 bronz 2 gümüş ve 1 altın ile olimpiyatlarda başarılı olurken, bunu yeterli görmeyip geçen yıl Athletes Unlimited Pro ligi ve takımlarını oluştururken, bu yıl çıtayı daha da yükselterek tarihinde ilk kez LOVB (League One Volleyball) gibi bir projeyi hayata geçirmiş ve yurt dışında, profesyonel olarak oynayan kendi vatandaşlarını bu lige çekerken, aynı zamanda ciddi paralarla oynayan elit yabancı oyuncuları da bu lige dahil etmiş ve burada hem kendi yeni oyuncularını profesyonel düzeyde eğitmeyi hedeflerken, aynı zamanda uluslararası başarıyı hem lig, hem de milli takım düzeyinde yakalayıp yükseltmeyi amaçlıyor. Önceki yapı, voleybol oyuncu fabrikası NCAA'de (Kolej ligi) yetişen oyuncuları, yurt dışına ihraç edip, başarılı olanları kendi milli takımlarına monte etmek gibi, çok da sağlıklı olmayan bir yapı oluşturarak mücadele etmek şeklinde idi. Yani sözün özü, basketbol fabrikası Amerika gibi bir ülkenin, bu denli bir voleybol yapılanmasına girişmiş olmasının, sizler ve sizin gibi düşünenler için, hiçbir anlamı yok'mu?
Gelelim Türkiye'ye....
1- Önceden tablo halinde paylaştığım yıllar içerisinde kulüp düzeyindeki başarı çizgimizin, Vakıfbank, Eczacıbaşı, Fenerbahçe baskınlığı nedeni ile giderek gerilemesi ve hatta avrupa düzeyinde bile yarışmaya hak kazanma konusunda problem yaşaması, veya ilk turlarda elenip, final etaplarında oynayamaması önemsizmidir?
2- Özellikle milli takım seviyesinde yakalanan sürekli başarıların, tüm sosyal kesimlerin ilgisini çekmesi ve bu alanda ülke genelinde voleybol izleyici kitlesinin inanılmaz düzeyde artması ve neredeyse futbol düzeyine yaklaşmaya başlaması önemsizmidir?
3- Ulusal düzeydeki başarılarla birlikte, izleyici kitlesinin artması sonucu, Anadolu Kulüplerinin (THY, Aydın, Çukurova, Kuzeyboru vs), maçlarını dolu tribünlere oynaması ve son yıllardaki transfer girişimlerinin düzeyleri, sadece rastlantı ve önemsizmidir?
4- Bu yıl, bileğinin hakkı ile milli takımda yer alan oyuncumuzun, takımda tam 5 Fener oyuncusu oynarken, Fener'in futbol holiganları ve Tuğba fanları tarafından bu denli alçakça linç'e uğraması ve buna karşın kulübümüzün gerçek anlamda destek çıkacak bir reaksiyon vermemesi ve kamuoyunda çakallara yem haline gelmesi, ve yöneticilerin bile sadece karnından konuşması önemsizmidir?
5- Kendi resmi sitelerinde bile güncele yeterince yer vermeyen, çoğunlukla transfer duyurusu ile yetinen, proaktif olamayıp kadroyu bile gecikmeli olarak güncelleyen, sosyal medya iletişiminin beklenen etkinlikte olmaması önemsizmidir?
6- İddianızla ilgili olarak, ülke genelinde özellikle son dönemlerde bu spora karşı bu denli yoğun ilgi varken, Galatasaray gibi asırlık çınarın, taş çatlasın 500 özel taraftar kitlesine sahip olması (ki gerçek bu değil), bu çınarın ayıbı değil'mi ve bu ayıp önemsizmidir?
7- İddianızın doğru olduğunu kabul etsek bile, bunun nedeninin başarıya hasret taraftar kitlesinin, artık bu beklentiden vazgeçerek, ulusal ve uluslararası seviyede başarı yakalayan takımlara kayması olabilirmi? Eğer durum böyle ise, bunu tersine çevirme konusundaki görüş ve öneriler önemsizmidir?
8- Tesisleşme ve yapılacak üst düzey transferlerle yeni salonda, gelecek başarılarla birlikte, örneğin 5000-10000 seyirciye kapalı gişe oynamak ve bu alanda gelecek şampiyonluklar sizce önemsizmidir?
9- Kazara, futbol takımının başarısızlığı durumunda, yıllar içerisinde elimizde övünebileceğimiz hiçbir şeyin kalmaması halinde, futbol takımımız şu kadar yıl şampiyon oldu siz bu kadar şampiyon oldunuz gibi boş döngü ve anaokulu tarzı nostalji tartışmalarından başka hiçbir şeyin kalmayacağı, önemsizmidir?
İddianız, eğer bunların önemsiz olduğu şeklinde ise ve bu durumda sizin sadece futbola gönül veren bir taraftar olabileceğinizi varsayarsak, sizin gibi aynı fikirde olanlarla bu forumda voleybola düşünsel olarak nasıl bir katkıda bulunabilirsiniz? samimi duygularla merak ediyorum.
Çok normal arz talep talep meselesi.Beni hiç anlamamanızla beraber söyleyeceğim tek şey bugün futbolda, basketbolda ve voleybolda en büyük kupayı aldığınızda ne kadar ödül alıyorsunuz?
Saygılar.
Belki aklım, söylediğinizi anlayacak kadar iyi çalışmıyor olabilir. Ne dediğinizi detaylı bir şekilde anlatırsanız, belki benimle birlikte birçok kişi daha iyi anlayabilir. Yani ezeli rakip Fenerbahçe, Kadın Voleybol Milli Takımında 5 oyuncumuz oynuyor, bunun 4'ü ilk 6'da oynarken ve Olimpiyatlarda Türkiye olarak yarı finali oynamamızda ve eğer Olimpiyat şampiyonu olursak, buradaki en büyük payeyi hak eden kulübümüzdür dediğinde (ki diyorlar) bu sizi hiç rahatsız etmiyorsa, olimpiyatlara 27 sporcu ile katkı yapar ve bazıları madalya ile dönüyorsa ve biz ikibuçuk yıllık planlama sonucu 24 sporcu ile katılmayı hedeflerken, sadece 6 sporcu ile temsil ediliyorsak, hedef branşların içerisinde voleybol yokken ve 1 kızımız voleybol olimpiyat kadrosunda linç'e uğrarken kurumsal olarak böylesi çekinik bir tavır alıyorsak biz daha neyi konuşuyoruz canım kardeşim?Beni hiç anlamamanızla beraber söyleyeceğim tek şey bugün futbolda, basketbolda ve voleybolda en büyük kupayı aldığınızda ne kadar ödül alıyorsunuz?
Saygılar.
4. Orta olarak en mantıklı isim alınmış o bölge de maliyetli bir oyuncu almak saçma zaten yıllardır göz önünde olan bildiğimiz 4. Orta olarak fazlasıyla yeterli bir isim alınmış.Yeni orta oyuncu transferi Ceylan Arısan. Başarılar dileriz.
x.com
x.com
Daha da uçacağından emin olabilirsiniz, çünkü bu branşlar ve özellikle kadın voleybolu, son yıllarda en çok takip edilen takım yarışmalarının başında geliyor ve bırakın takımları, tüm ülkeler bu branş'a ciddi yatırımlar yapıyor. Ne kadar erken hamle, o kadar başarı ve kazanç (geç kalınan transferlerin doğal olarak maliyeti de yükseliyor. Dün alınacak, örneğin Kurtagic veya Kendal Kipp ile bugün alınacak Kurtagic veya Kendall Kipp arasında dağlar kadar fark olsa gerek). Üst düzey başarı yakalanması halinde, buradan gelecek Tribün, forma satışı, reklam, sponsorluk vs gelirler ayrı konu. Önceden belirttiğim gibi, sponsor da, taraftar da, harcamasına karşılık başarı bekler. Bu başarının, reklamlarla birlkte yurt içi ve yurt dışı her yerde görünür olması gerekir. Yani ne kadar ekmek, o kadar köfte. Averaj bir takıma seyirci ve sponsor bulmak da zor, bulsanız bile sponsorla pazarlık payınız da dar ve buradan iyi gelir elde etmek de zor. Herşey para ve gelir değil ama yatırım yapmadan başarı ve gelir beklemek de hayal. Ayrıca yatırımlarla birlikte başarının getireceği gurur ve prestij, her türlü hesabın üzerindedir. Sözün özü, yatırımlarla gelecek başarı, maddi ve manevi kazançtır.Voleybolu ve basketbolu çok seven biri olarak ben de kulübün her sene bu branşlardan milyon dolarlar zarar etmesini istemem. Kulübe zarar yazmadan yukarılara oynayacak bir yol bulunmalı. Hele ki kadın voleybolda rakamlar uçmuş durumda.
Katılmadığım tek nokta kusura bakma da maddi kazanç sağlama şansın yok bu branşlarda. Tribün geliri, forma satışı falan hayal.Daha da uçacağından emin olabilirsiniz, çünkü bu branşlar ve özellikle kadın voleybolu, son yıllarda en çok takip edilen takım yarışmalarının başında geliyor ve bırakın takımları, tüm ülkeler bu branş'a ciddi yatırımlar yapıyor. Ne kadar erken hamle, o kadar başarı ve kazanç (geç kalınan transferlerin doğal olarak maliyeti de yükseliyor. Dün alınacak, örneğin Kurtagic veya Kendal Kipp ile bugün alınacak Kurtagic veya Kendall Kipp arasında dağlar kadar fark olsa gerek). Üst düzey başarı yakalanması halinde, buradan gelecek Tribün, forma satışı, reklam, sponsorluk vs gelirler ayrı konu. Önceden belirttiğim gibi, sponsor da, taraftar da, harcamasına karşılık başarı bekler. Bu başarının, reklamlarla birlkte yurt içi ve yurt dışı her yerde görünür olması gerekir. Yani ne kadar ekmek, o kadar köfte. Averaj bir takıma seyirci ve sponsor bulmak da zor, bulsanız bile sponsorla pazarlık payınız da dar ve buradan iyi gelir elde etmek de zor. Herşey para ve gelir değil ama yatırım yapmadan başarı ve gelir beklemek de hayal. Ayrıca yatırımlarla birlikte başarının getireceği gurur ve prestij, her türlü hesabın üzerindedir. Sözün özü, yatırımlarla gelecek başarı, maddi ve manevi kazançtır.
Eğer bir hayaliniz yoksa ve bu hayal ile birlikte doğru bir planlama yapılmazsa, başarı da, bu başarının beraberinde getireceği gelirler ve ilgili alandaki saygınlık de hayal. O zaman boşuna konuşup, yazıp çiziyoruz. Varmış gibi yapıp illüzyon yaratmak da boşuna. İyisimi dükkanı kapatalım olsun bitsin.Katılmadığım tek nokta kusura bakma da maddi kazanç sağlama şansın yok bu branşlarda. Tribün geliri, forma satışı falan hayal.
Nazik davetiniz için çok teşekkür ederim Metin bey. Bu forum, taraftar kitlesini aydınlatmak veya tartışmak için var diye biliyorum. Ayrıca bu forumun, twitter bataklığı gibi, her önüne gelenin saçmaladığı bir platform olmadığı, sanırım herkesin malumu. Eleştiriler olur, tartışırız, uzlaşırız, hep birlikte sevinir üzülürüz. Sonuçta hepimiz bu camianın iyiliği başarısı için kafa yoruyor, zaman ayırıyoruz.Mete bey bu işler ne yazık ki böyle yazmak kadar kolay olmuyor. Bir gün mali genel kurula gelirseniz detaylı anlatırım.
Saygılar.
Yani bu kadar basit aslında. Kulüp sürekli zarar etsin veya takımlarımız kötü olsun istemiyoruz hiçbirimiz.Voleybolu ve basketbolu çok seven biri olarak ben de kulübün her sene bu branşlardan milyon dolarlar zarar etmesini istemem. Kulübe zarar yazmadan yukarılara oynayacak bir yol bulunmalı. Hele ki kadın voleybolda rakamlar uçmuş durumda.
500 mü sadece İstanbul’da her maç 5000 kişi geliyorlar Burhan’a nasıl 500. Bizim gs basketbol taraftarından daha çok voleybol taraftarı vardır FbninGizem hanım özel taraftar kitlesi var dediğiniz sayı taş çatlasın 500. Üzülerek söylüyorum ki Türkiye'nin bir futbol ülkesi olduğu gerçeği değişmeyecek.
Saygılar.
Metin bey madem biz bunların hiçbirini yapamıyorken fb bunların hepsini en üst seviyede yapabiliyorsa biz nasıl fbden daha büyük kulüp oluyoruz? Bir kupanın anlamını bir başarının anlamını küçümsemek çok basit zira futbolla alakalı da aynı şeyleri söyleyecek futbol ne abi gereksiz bi şey diyecek bir sürü insan var. Kusura bakmayın ama öyleyse biz spora da Galatasaray’a da fazla anlam yükleyen insanlarız. Aslında çok da ciddiye alınacak bir mesele değil. Zaten gs para kazanmak için var olan bir kulüp bence sportif faaliyetleri sürdürmenin anlamı yok biz en iyisi borsada gs nasıl gidiyorsa ooo süper der mutlu oluruz gerek yok herhangi bir branşta gereksiz yere milyonlar harcayıp karşılığını alamamaya. Sonuçta futbolda da hep daha fazla harcayacağız bence futbolu da küçültelim hatta kapatalımMete bey bu işler ne yazık ki böyle yazmak kadar kolay olmuyor. Bir gün mali genel kurula gelirseniz detaylı anlatırım.
Saygılar.
Anlamak istemediğiniz şey Türkiye'de spor futboldur ve bunu bizim gibi böyle küçük çığlıklar ile de kimse değiştiremeyecek. Bir daha da bu konuyla ilgili yorum yapmayacağım. Anlamsız argümanlarla uzatıyorsunuz konuyu.Metin bey madem biz bunların hiçbirini yapamıyorken fb bunların hepsini en üst seviyede yapabiliyorsa biz nasıl fbden daha büyük kulüp oluyoruz? Bir kupanın anlamını bir başarının anlamını küçümsemek çok basit zira futbolla alakalı da aynı şeyleri söyleyecek futbol ne abi gereksiz bi şey diyecek bir sürü insan var. Kusura bakmayın ama öyleyse biz spora da Galatasaray’a da fazla anlam yükleyen insanlarız. Aslında çok da ciddiye alınacak bir mesele değil. Zaten gs para kazanmak için var olan bir kulüp bence sportif faaliyetleri sürdürmenin anlamı yok biz en iyisi borsada gs nasıl gidiyorsa ooo süper der mutlu oluruz gerek yok herhangi bir branşta gereksiz yere milyonlar harcayıp karşılığını alamamaya. Sonuçta futbolda da hep daha fazla harcayacağız bence futbolu da küçültelim hatta kapatalım
Türkiye’de spor futbol değildir zira filenin sultanlarının yarattığı etki de belli Türkiye’de dünyanın neredeyse her ülkesinde futbol en fazla takip edilen ve Reytingi olan spordur bazı istisnalar hariç. Bu demek değildir ki kulüpler diğer sporlarda faaliyet gösteremez zaten sizin söylediğiniz bu şey gs tüzüğüne bile taban tabana zıt bir de gs üyesi olarak bunları söylemeniz kötü bi durum bizlerin adına. Türkiye’de sporun futbol olduğunu düşünen ve buna inanan birinin gsbasket forumunda olması da ayrı bir ironi tabi.Anlamak istemediğiniz şey Türkiye'de spor futboldur ve bunu bizim gibi böyle küçük çığlıklar ile de kimse değiştiremeyecek. Bir daha da bu konuyla ilgili yorum yapmayacağım. Anlamsız argümanlarla uzatıyorsunuz konuyu.
Saygılar.