2024-2025 Kadın Voleybol Takımı (Galatasaray Daikin)

Fbnin gsden daha büyük bir sk olduğu fikrim de değişmedi.
Nedir buna dair argüman, argümanlar? Gsbasket'te bu cümleyi kurarken kapı gibi argümanlarla gelinmesi gerekir ki sert reaksiyon alınmasın. Okuyalım sizden bir erkek futbol, kadın futbol, erkek basketbol, kadın basketbol, erkek voleybol, kadın voleybol, erkek sutopu, kadın sutopu üzerinden karşılaştırmalı perspektif dahilinde büyüklük analizi. Bu cümleyi kuruyorsanız sokak ağzıyla bulaşmak gibi fiillerin arkasına saklanarak, laf arasında cümleyi sıkıştırdım diyerek geçiştiremezsiniz. Kapitalist üreitm ilişkileri dahilinde herkes iyi kötü iletişim algoritması biliyor artık.

Buraya daha branşlar ekleyecek forum üyeleri var. Başka başlıklarda Paralimpik Oyunları dahi tartışılan forum burası. Tartışma açıyorsanız forumun seviyesi düzeyinde analiz ortaya koymanız gerekir. Önder abinin farklı takım taraftarlarına açtığı alan, benim yerdiğim düzeyde genişse karşılığı en başta Galatasaray kültüne saygı olarak dönmek zorunda.
 
Son düzenleme:
Nedir buna dair argüman, argümanlar? Gsbasket'te bu cümleyi kurarken kapı gibi argümanlarla gelinmesi gerekir ki sert reaksiyon alınmasın. Okuyalım sizden bir erkek futbol, kadın futbol, erkek basketbol, kadın basketbol, erkek voleybol, kadın voleybol, erkek sutopu, kadın sutopu üzerinden karşılaştırmalı perspektif dahilinde büyüklük analizi. Bu cümleyi kuruyorsanız sokak ağzıyla bulaşmak gibi fiillerin arkasına saklanarak, laf arasında cümleyi sıkıştırdım diyerek geçiştiremezsiniz. Kapitalist üreitm ilişkileri dahilinde herkes iyi kötü iletişim algoritması biliyor artık.

Buraya daha branşlar ekleyecek forum üyeleri var. Başka başlıklarda Paralimpik Oyunları dahi tartışılan forum burası. Tartışma açıyorsanız forumun seviyesi düzeyinde analiz ortaya koymanız gerekir. Önder abinin farklı takım taraftarlarına açtığı alan, benim yerdiğim düzeyde genişse karşılığı en başta Galatasaray kültüne saygı olarak dönmek zorunda.
Adamlar ağlıyor, futbolda bir şampiyonluk için ne basket ne voleybol tanırlar ama gel gör ki Gizem hanım en büyük fb diyor. 😁
 
Galatasaray arkasındaki 30 milyona aşkın taraftarı ile ülkemizin en büyük futbol kulübüdür.En büyük spor kulübü en azından günümüzde değildir amatör branşlarda halimiz ortada yaptığımız yatırımlar ortada aldığımız sonuçlar da ortada şu an yeni yeni bir şeyler yapılmaya çalışılıyor rakibimizin maalesef çok gerisindeyiz çünkü adamlar Aziz Yıldırım döneminden beri yatırım yapıyor.Amatör branşlardan elimizi eteğimizi çekmeszsek sürekli ve kalıcı yatırımlarla zamanla Türkiye'nin en büyük spor kulübü de olacağımıza inanıyorum.
 
Galatasaray futbol klubudur. Futbol klubu olarak devam etmeli. Geçmişte diğer branşlar gelişsin diye bu branşlarda mücadele edilmiştir, başarılar elde edilmiştir. Ancak artık bu branşlar şirketlere belediyelere vs bırakılmalı. Bunlar hep zarar eden branşlar. Futboldan kazanılan paralar buraya aktarılmaktadır. Zaten seyircilerinde çoğu futbol seyircisi.Sırf fener bu branşlara para yatırıyor diye bizimde yatırmamız anlamsız. Zaten fener kongresinde antuda VS bu branşlarda milyonlarca euro zarar ettikleri ifade ediliyor. Sırf futboldaki başarısızlıklarını perdelemek için bu branşlara para yatırıyorlar. Gs artık futbol klubu kimliğine dönmeli. Zaten biz dönünce fener beşiktaşta anında buralardan çekilecektir. Adamların bu branşlarda olmasının nedeni sırf Gs yi ezdik diyebilmek. Yoksa kimse zarar ettiği bir branşta devam etmez. Voleybol basketbol vs çokda gelir getirmeyen birimlerdir ve başarı harcanan paraya bakıyor. Futbol böyle değil sürprizlere daha açık misal 10 da bir değerimizdeki youngboys bizi eliyebiliyor, gençlerden kurulu az alkmar feneri rezil ediyor. Ama baskette voleybol da bunlar çok nadir oluyor. Sadete gelirsek her zaman dediğim gibi bu branşlarda mücadele edeceksek çok zarar etmek pahasına parayı basıp top seviye oyuncular almalıyız yada kapıya kilit vurmalıyız. Ben şahsen futboldan kazanılan paranın bu branşlara aktarılmasına karşıyım.
 
Voleybol konusu özelinde yaptığı yorumlara karışmıyorum fakat sen ''En büyük spor kulübü'' diye bir şey söylersen orada gelecek tepkileri göze alacaksın. Ben geçen gün gereken cevabı verdim kendisine, cevap veremedi. Fakat burada o cümlesine bir tepki göremedim. Beni sinirlendiren ''En büyük spor kulübü'' ibaresi. Cahil olduğu için tek mesaj yazıp geçtim ancak olaya hızlıca ana branşlardan başlayacaksak futbolda rakip bile değiliz, kıyas dahi yapılamaz. Zannediyor ki son 10-15 yıldır Fener amatöre çok para harcadı diye Türkiye'nin en büyük kulübü. Basketbolu bu ülkeye getiren Galatasaray'dır. En büyükten kasıt kupa sayısı ise Galatasaray basketbol topunu görse bomba sanacak falan diye düşünüyor. Erkek basketboldaki kupalar ve kadın basketbolda 10 sene önce rekabeti bitirdiğimizi de bilmiyordur bu arkadaş muhtemelen. Şimdi Rusların dahi olmadığı ligde kendi kendilerine eğleniyorlar. Hoş onda da güç bela bir yerlerini yırtarak kupa alabildiler.
Bir voleybol taraftarı olarak yaptığı eleştiriler belki doğrudur, ihtiyaçlarımız vardır, eksiklerimiz vardır, bizi daha iyi yerlerde görmek istiyor olabilir ANCAK ''En büyük spor kulübü onlar'' gibi bir cümleyi ben Galatasaraylı olarak kabul etmem, orada duracaksın. Her para saçan büyük kulüp oluyorsa vay halimize ya. Ki amatörlerdeki hakem ayartmalarından, oyuncu ayartmalarından, herkesin gözü önünde yaşanan facialardan bahsetmiyorum bile.
Büyüklükten kastı tam olarak nedir bilmiyorum ama Türkiye denince Galatasaray der tüm dünya. Galatasaray'ı bilir, Galatasaray'ı konuşur. Ülke çapında da dünya çapında da en çok taraftarı olan, en çok saygınlığı olan kulüptür. Arkadaş da bir dahakine lafını bilsin de konuşsun.
 
Voleybol konusu özelinde yaptığı yorumlara karışmıyorum fakat sen ''En büyük spor kulübü'' diye bir şey söylersen orada gelecek tepkileri göze alacaksın. Ben geçen gün gereken cevabı verdim kendisine, cevap veremedi. Fakat burada o cümlesine bir tepki göremedim. Beni sinirlendiren ''En büyük spor kulübü'' ibaresi. Cahil olduğu için tek mesaj yazıp geçtim ancak olaya hızlıca ana branşlardan başlayacaksak futbolda rakip bile değiliz, kıyas dahi yapılamaz. Zannediyor ki son 10-15 yıldır Fener amatöre çok para harcadı diye Türkiye'nin en büyük kulübü. Basketbolu bu ülkeye getiren Galatasaray'dır. En büyükten kasıt kupa sayısı ise Galatasaray basketbol topunu görse bomba sanacak falan diye düşünüyor. Erkek basketboldaki kupalar ve kadın basketbolda 10 sene önce rekabeti bitirdiğimizi de bilmiyordur bu arkadaş muhtemelen. Şimdi Rusların dahi olmadığı ligde kendi kendilerine eğleniyorlar. Hoş onda da güç bela bir yerlerini yırtarak kupa alabildiler.
Bir voleybol taraftarı olarak yaptığı eleştiriler belki doğrudur, ihtiyaçlarımız vardır, eksiklerimiz vardır, bizi daha iyi yerlerde görmek istiyor olabilir ANCAK ''En büyük spor kulübü onlar'' gibi bir cümleyi ben Galatasaraylı olarak kabul etmem, orada duracaksın. Her para saçan büyük kulüp oluyorsa vay halimize ya. Ki amatörlerdeki hakem ayartmalarından, oyuncu ayartmalarından, herkesin gözü önünde yaşanan facialardan bahsetmiyorum bile.
Büyüklükten kastı tam olarak nedir bilmiyorum ama Türkiye denince Galatasaray der tüm dünya. Galatasaray'ı bilir, Galatasaray'ı konuşur. Ülke çapında da dünya çapında da en çok taraftarı olan, en çok saygınlığı olan kulüptür. Arkadaş da bir dahakine lafını bilsin de konuşsun.
 
Basketbol, voleybol vs fenerbahçenin zenginlerinin hobileri üzerine desteklenen takımlar. Acıbadem, ülker grubu ve son olarak Ali Koç şirketleri ile burayı çiftliğe çevirdiler. Şuan bakıyorum fener sponsorlarına pürsu, otokoç, beko vd hep Ali koç şirketleri. Bizde ne yazıkki bu destek yok. Misal İpek Kıraç Annesinden bir ton miras kaldı koçun büyük hissesi bunda. Mirasçısı vs yok. Bir ton parası var. Cimbom Galatasaray şarkısınıda yazan kişi. Amma velakin bende bir el atayım Gs ye demiyor. Ha bu sponsorlara rağmen fener zarar ediyor. Ama işte futboldaki başarısızlığı örtmek için para gömmeye devam ediyorlar. Geçmişte bayan baskette misal 90 larda vs bir çok kere şampiyon olduk, zerre gündem olmazdı. Bu branşlar gelişsin diye mücadele ettik. Büyük sponsorlar olmadıkça buralarda mücadelenin bir anlamı yok.
 
Basketbol, voleybol vs fenerbahçenin zenginlerinin hobileri üzerine desteklenen takımlar. Acıbadem, ülker grubu ve son olarak Ali Koç şirketleri ile burayı çiftliğe çevirdiler. Şuan bakıyorum fener sponsorlarına pürsu, otokoç, beko vd hep Ali koç şirketleri. Bizde ne yazıkki bu destek yok. Misal İpek Kıraç Annesinden bir ton miras kaldı koçun büyük hissesi bunda. Mirasçısı vs yok. Bir ton parası var. Cimbom Galatasaray şarkısınıda yazan kişi. Amma velakin bende bir el atayım Gs ye demiyor. Ha bu sponsorlara rağmen fener zarar ediyor. Ama işte futboldaki başarısızlığı örtmek için para gömmeye devam ediyorlar. Geçmişte bayan baskette misal 90 larda vs bir çok kere şampiyon olduk, zerre gündem olmazdı. Bu branşlar gelişsin diye mücadele ettik. Büyük sponsorlar olmadıkça buralarda mücadelenin bir anlamı yok.
imoco başkanı önceki sezon için biz 4.5 milyon Euro harcadık bu sene iki istanbul kulübü Eczacı ve Fener bizden de fazla harcadı voleybol da bütçeler çok artı falan demişti. Fenerbahçe sadece kadın voleybol kadrosuna 5 milyon Euro civarı para yatırmış oluyor bu bunun daha ulaşımı ihtiyaçları salon ısıtması gibi bir sürü şeyi var. Sadece sponsor bulmaları hepsine zor kendi kasalarından da oldukça fazla yiyorlar. Ben açıkçası yönetimin alt branşlara az para vermesini anlayabiliyorum çünkü gelir getirisi yok ama bence bir yöntem bulunabilir. Ya İmoco gibi bir sponsor bulursun İmoco takımının her sene kadrolarını bir şarap firması kuruyor bütün masrafı karşılıyor.Ya da bir zengine atıyorum 10 yıl al voleybol şubesini sen yönet der para yatırmasını sağlarsın. Ama bizim taraftarlarımız arasında voleybola milyonlar yatıracak bir zengin çıkacağını düşünmüyorum. Umarım kısa zaman da bu branşa sahip çıkacak birileri çıkar.
 
-Profesyonel erkek futbol Avrupa'nın ikinci kupası UEFA Kupası şampiyonluğu. Avrupa Süper Kupası şampiyonluğu.
-Amatör erkek basketbol Avrupa'nın ikinci kupası Eurocup şampiyonluğu.
-Amatör kadın basketbol Fenerbahçe galibiyetiyle Avrupa'nın birinci kupası Euroleague şampiyonluğu. 2 kez Avrupa'nın ikinci kupası Eurocup şampiyonluğu.
-Amatör erkek sutopu Avrupa'nın üçüncü kupası Challenger Cup şampiyonluğu.

Profesyonel-amatör ayrımına dair de Türk takımlarının var olduğu yerel liglerin ve Avrupa liglerinin pandemiyle ara verilen 2019-2020 sezonunda; finansal sebeplerle sonrasında tamamlanmış ya da tamamlanamamış olmasını baz aldım. Argümanla tartışmak isteyen olursa buyursun er meydanına.
 
Dünyadaki spor branşları arasında ekonomisi en güçlü olan kurumlardan biri NBA'dir.
Curry'e 400 milyon dolar kontrat verildi. Arabistan ligine giden yıldız futbolculara bile bu kadar yüksek para verilmiyor.
Velhasıl basketbol ve voleybol da en az erkek futbol kadar profesyonel bir spor branşıdır.
Ayrıca UEFA'nın 'UNSTOPPABLE' başlığıyla duyurduğu profesyonel kadın futbol branşına destek stratejisine bakıldığında ileride profesyonel kadın futbol branşının marka kalitesinin çok yüksek seviyelere geleceği de barizdir.
Bir spor branşının profesyonel olup olmamasında ekonomi ve takip eden kişi sayısı baz alınıyorsa erkek-kadın basketbol branşının PROFESYONEL bir spor branşı olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Mesela Caitlin Clark'ın sadece NİKE reklamından aldığı para 8 yıl için 28 milyon dolardır.
İndiana Fever takımının her maçının kapalı gişe oynanması da kadın basketbolun PROFESYONEL bir spor branşı olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
 
Son düzenleme:
Amerikanlar için erkek basketbol profesyonelse, Amerikanlar için kadın basketbol profesyonelse; ki 2019-2020 sezonu erkeklerde ve kadınlarda finansal saiklerle tamamlanabilmişken bence de böyle. Buradan sadece ve sadece AB ve Türkiye Cumhuriyeti üzerinden ULEB, FİBA ve TBF; ABD'deki piyasaları ve spor finansmanını model alabilir çıkarımına eriştim ben. Türk kulübü olan, Avrupa kıtasında varlık gösteren Galatasaray Spor Kulübü'nün bu branşlarına amatörlükten profesyonelliğe geçiş yaşatan bağlantı ve ilinti nedir?
 
🎙️ Gülden: Aydın ve THY yenilgileri Galatasaray'ın avantajı kaybetmesine neden oldu

"Başarılı sezon başlangıçlarıyla dikkatleri üzerlerine çektiler ama Galatasaray'da gözle görülür bir düşüş var. 🇷🇸Lazovic de sayı üretiminde zorlanmaya başladı."

"Galatasaray, genel olarak çok fizikli bir takım değil. 1.90 üzeri olan 🇬🇪Kalandadze neden değerlendirilmedi, bir soru işareti."

"🇹🇷İlkin ve 🇳🇱Bongaerts’in uyumsuzluğu konuşuluyor. Zamanlamayı bir türlü oturtamadılar. Maç stresiyle aralarındaki uyumsuzluk belirginleşmiş olabilir."

(Maçkolik)
 
Bir spor branşının PROFESYONEL olup olmamasında sadece Avrupa kıtası baz alınamaz diye düşünüyorum.

Mesela sadece Avrupa kıtası baz alınırsa erkek futbol branşı en çok takip edilen PROFESYONEL spor branşı olur ama dünya geneline bakıldığında basketbol ve voleybolun da en az erkek futbol kadar takip edilen ve popüler bir PROFESYONEL spor branşı olduğu görülür.

Ayrıca şunları da merak ediyorum:

-Eğer PROFESYONEL erkek futbol branşı dışında diğer spor branşlarında ekonomik süreklilik yoksa Avrupa Süper Ligi neden kuruldu?

-Avrupa Süper Ligi'nin kurulma sebebi erkek futbolda ekonomik sürekliliğin artık sağlanamaması mıdır?

Cevap: Avrupa Süper Ligi'nin kurulması bile PROFESYONEL erkek futbol branşının Avrupa'da ekonomik süreklilik anlamında tıkandığını net bir şekilde gösteriyor ve bu gayet doğal bir durumdur. Ekonomik süreklilik anlamında her PROFESYONEL spor branşında zaman zaman tıkanıklıklar olur ama bu durum onları amatör spor branşı yapmaz diye düşünüyorum.

Sonuç: Önemli olan branş fark etmeksizin takımların marka kalitesinin yüksek olmasıdır.
Marka kalitesi yüksek her takımın mücadele ettiği her branş PROFESYONEL bir spor branşıdır diye düşünüyorum.
Marka kalitesi yüksek olursa sponsor gelir,sponsor gelirse iyi kadro kurulur,iyi kadro kurulursa başarı gelir,başarı gelirse marka kalitesi daha da yükselir. Böylece her spor branşında ekonomik süreklilik belli ölçüde sağlanır.

Benim düşüncem bu şekilde.
Saygılarımla.
 
Son düzenleme:
Amatör-Profesyonel ayırımı, daha çok kıtalardan bağımsız olarak, Onur bey'in sıkça vurguladığı kapitalist üretim ilişkilerine bağlı olarak, hedeflenen ve gerçekleşen başarı ölçütü ile anlamlandırılabilir.

Milyonlarca dolar/euro'nun döndüğü bir spor dalını amatör olarak nitelemek, son derece anlamsızdır. Bazı deyişlerde bile, "amatör ruhla mücadele" tanımı, bunun maddi kazanç yada maddi getiri'den bağımsız olarak, sadece sportif motivasyonla belli bir spor dalındaki ülke yada bireysel başarıyı hedeflemeyi işaret ediyor.

Buradan yola çıkarak, başarıyı yakalama hedefinin Avrupa, Amerika yada Asya, Uzakdoğu gibi belli bir coğrafi bölgeyi kapsaması, yada Olimpiyat veya dünya şampiyonası gibi organizasyonlarda elde edilebilecek başarıyı hedeflemesi Amatör/Profesyonel tanımının anlamını saptırmaz. Bunu Türkiye özeline indirgersek, söz konusu spor dallarındaki ilk hedefin Avrupa, devamında dünya sıralamasında üst basamaklar olması gerçeği, kendiliğinden ortaya çıkar. Sanırım Onur Bey'in sözünü ettiği de ilk basamak hedefi, lokal başarı yanısıra Avrupa ve bunun devamıdır ve bunu doğru buluyorum.

Muhammed Ali Korkmaz bey de son paragrafında, marka kalitesinden söz ederek, bağlantıyı çok güzel sağlamış. Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Konuyu bu Forum'un kapsamında ele alırsak, bence de Voleybol ve Basketbol, amatör branşlar olmanın çok uzağındadır. Niye hala amatör branş tanımlaması yapıldığını da anlayabilmiş değilim. Yerelde ve genelde bu denli yatırım yapılan branşlar artık profesyonel dallardır. Sponsorluk, reklam, satış vs gelirler ve başarıyı hedefleyecek transferler de sözkonusu üretim ilişkilerinin bir öğesi olarak şekil buluyor.

Çok önceleri de defalarca yazdığım gibi, konusu voleybol olan bir forumun gsbasket.org altında olmasını bile eleştirmiştim. Konu eğer voleybol ise, bunun kendi özelinde bir sitede yer alması gereğini savunmuştum. Bunun da en temel nedeni, her bir branşa kendi özelinde bağımsız olarak yer verilmesi sonucu, bu branş veya branşlara verilen ayrı ayrı ve özel önemin bir göstergesi olmasını düşünmem idi.

Toparlayacak olursam, yukarıda özetlenmeye çalıştığım açılardan hareketle, yine kendi bakışıma göre, özelde voleybol artık amatör branş değil, profesyonel bir branşdır. Ligler (Türkiye, İtalya, Polonya, Sırbistan, Brezilya, Japonya vs gibi) NCAA'in çok ötesinde profesyonel liglerdir ve bu nedenle de Amerika LOVB gibi profesyonel lig kurma ve daha üst kalitede oyuncu yetiştirme modeli seçmiştir. Yönetimlerimizin de artık bunun bilincine vararak, Voleybol ve Basketbol gibi branşlara Amatör Branşlar bakış ve değerlendirmesinden kurtularak, bunları Profesyonel Branş olarak algılaması ve tanımlaması, başarı hedefinde ilk adım olacaktır. Eğer bu içselleştirilirse, buna uygun bir program ve strateji ile bir sonraki adım yani üst düzey takım olma yönünde adımların atılması lazım. Transfer dönemi ve sezon başından itibaren geniş kadro diye serzenişlerimizin altında yatan gerçek de budur. Yine iddia ediyorum, kadromuz kötü değil ama yetersizdir. Önceden de uyardığımız gibi, forumsuzluk veya sakatlıklar halinde, bunun hedefe varmakta bize nelere mal olabileceği de son 3 maçta iyice görüldü ve ne yazık ki seyir odaklı değil de sonuç odaklı değerlendirmeler yapılan ülkelerde olduğu gibi, orta düzey bir takım olmak, Muhammed bey'in özetlediği gibi, sonuçlara bağlı takım marka kalitesi'nin düşük kalması nedeni ile, başta sponsorluk, seyirci, ürün satışı vs gibi gelir sağlanabilecek kaynaklardan da yoksun yada yetersiz kalınacağından, olduğumuz yerde habire debelenip duracağız.

Ayrıca, unutulmamalı ki, son yıllarda dünya genelinde voleybola, özellikle de kadın voleyboluna yönelik ilgi patlaması sonucu, bizim gibi sonuç odaklı kültürde, başarı ile seyirci korelasyonunu çok önemli bir kaynak olarak değerlendirmeye almamızı gerektiriyor, hele ki yeni salon projesi gibi çalışmalar varken.....

Bir kez daha söylemiş olalım.
 
Yazın Boskovic 2.5 milyon alıyorum dediğim de yanlış bilgi veriyorsun o kadar almıyor diye tepki yemiştim.Sonuna kadar hak ediyor.Evet çok iyi oyuncular var ama bana göre tartışmazsız 1 numara.Tek başına senelerdir hem Sırbistan hem Eczacı taşıyor.Boskovic çıkar bu iki takım da şampiyonluk adayı olmaktan düşer.
 
En üzüldüğüm de Ataman hoca çok gençken Boskovici istiyor aslında bizim oyuncumuz olacaktı.Çok açık açık ilgilenip hemen bitiremediği için bizim yöneticiler Eczacı kapıyor.Sonra Türk olması için çalışmalar başlıyor.Soyadın Boşkoğlu olsun diye dayatınca yöneticiler Boskovicin ailesi soyad değişmesini istemiyor ve kendi kökeni de olan Sırp vatandaşlığına geçiyor.Aynı olay Haak da oldu İtalya gitmeden önce Fransa ligin de Ataman hoca keşfedip istiyor ama belki yetersiz görüp o dönem yöneticiler çok da ilgilenmiyor.Şuan Haak nerde hepimiz izliyoruz.
 

Üst