2024-2025 Kadın Voleybol Takımı (Galatasaray Daikin)

Son bir toparlama, zira yakın gelecekteki sonuçlar ve saha içi-saha dışındaki görüntünün beni yazmaya iteceğini öngörmüyorum. Bir grup Balkanlının Türk sporundaki en geri performansını ortaya koyan, koskoca Mihajlovic'i yerle yeksan edip sahada kolunu kaldırmayan Zeren Spor'un; sırf balya para üzerinden gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağı finans üzerinden amatör sporda, ilk yarıdaki cüretkar görüntümüzle Türk Ligi Avrupa'nın en iyi ligi mi sorusunu sorduran yegane takımdık. Ligin onurunu ve gururunu kurtarıyorduk. Tam takım olduğumuzda, Avrupa ve Dünya şampiyonluklarını koleksiyon gibi dizen takımlara puan vermedik; takımı büyüten sistemin yapı taşı oyuncumuz olmadığında da küme düşme adayı rakibe yenildik.

Bozuk plak gibi ilk 4 diye diye; bu takım sezon başından beri maç seçen, bütçesi 100 bin dolar fazla olan takıma karşı olduğu kadar olmadığı kader diyerek robot gibi sezon yaşayan Türk Hava Yolları ve Kuzeyboru'ya dönüşecekse ki Vakıfbank-Olympiakos maçları bunun habercisi, ne ilk 4'ü yakalamanın bir esprisi var ne de Türk Ligi'nin İtalyan Ligi'yle kıyaslanma gibi bir lüksü var. Sezonun hasbel kader 7.'si gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde temiz beyaz bir sayfa açıyor zaten. Bahara kadar Fenerbahçe-Eczacıbaşı maçlarıyla Chieri deplasmanı seçilmeyip kaybedilir, iç sahadaki Türk Hava Yolları-Kuzeyboru maçları kazanılır. Sonucunda da ortaya bir muhasebecinin skorlarını yazabileceği, nüve değil de finansal dolgunluk üzerinden podyum bir lig çıkar.

Gelecek sezon için de, bütçe şayet 5'e katlamıyorsa Barbolini eli belinde ben ne yapayım diye takıma refakat edeceğine; mevcut çiçeği burnunda antrenör kalsa da en azından bir iki yerde muhtelif yollarla gerilim verse denir. Ortaya Nesic-Barbolini geçişinden farklı bir şey çıkmaz. Bu sporun ederi, param ve gövdemle buradayım diyen bir Galatasaray başkanı. Rakiplere ve oyuncu piyasasına bağlı olarak, bir yazda Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu hedeflenebiliyor görüldüğü üzere. Tabi böyle olunca da, voleybol İtalya'da ve dönemsel olarak Polonya'da oynanıyor diyerek içerik noktalanıyor.
 
Ferhat Akbaş Japonya milli takımı başına getirilmiş. Adama sövüyoruz da Japon’lar öyle boş isim çok getirmezler helal olsun benimde eleştirdiğim bir isim. Ama şuan ülkeyi en iyi temsil eden Koç.
 
Hertbos yerine Dalderop alsak daha iyi sanki.İkisi arasında çok fazla maaş farkı olacağını sanmıyorum.Hem Hollandalı bir Hollanda ekolü üzerinden ilerliyoruz zaten o yüzden hızlı alışır.Hem boyu 1.89 sistem dışı topları öldürebilecek bir oyuncu.Hem de arka alanda da manşeti sağlam bir oyuncu.Hertbos da iyi ama Dalderop bizim oyunumuza daha uygun sanki.
 
Getirisi az olan bir branş olduğu için bende kulübün buraya para yatırmasını her ne kadar voleybol fanatiği bir insan olsam da çok doğru bulmuyordum. Ama artık buraya zengin bir iş adamı sponsor mu olur başkan mı olur bilmem. Ama bir şey bulmak zorunda artık kulüp. Çünkü sadece ülkemizde değil dünyada da pasta büyüyor. Amerika ciddi yatırım yapıp lig kurdu. İtalya ve Türkiye ciddi yatırımlar yapıyor.Polonya da en çok yatırım yapılan branş voleybol.Cev turnuvalarını büyütmek için harekete geçti. Bizim de artık bu pastadan dilim almaya başlamamız lazım. Futbol da çorabına kadar milyon eurolar yatıran sponsorlar buluyoruz. Şu alt branşlar için bir kişi bulunmuyor.
 
Ne tahtası ne Orkun Darnel’i ne anlatıyon sen gerçekten?.
Anlamadığım Ilkin’in neden dokunulmazlığı olsun. Kaptansa Gökselin 10 senedir kaptan,her hafta yemediği laf yok. Geçmişte Işıl’a burda neler yazıldığını hatırlıyorum. Ki bunların Galatasaraylığı İlkin ile mukayese dahi edilmez. Ama nedense İlkin’i eleştirmek yasak. Tahta filan deniyor.
Alıntıladığınız yorumda da konu nasıl Ilkin’e dolandı filan diyorsunuz ya. Kalandadze Ilkin’in yerine oynayıp,maçın en iyisi olmasından kaynaklanıyor olabilir mi acaba??. Merak ediyorsanız söyleyim İlkin’le bir derdim yok. İyi olmasını isterim tabiki ama sizin gibi kendisinden büyülenmediğim için Türkiye liginde zirveye oynayacak bir takımın önemli parçası olamayacağını düşünüyorum. Bu sadece benim düşüncem de değildir. Aslında gerçek olan bu.
Netice de bu kadar uzun uzun yazdığınız yorum da aslında benim yazdığım şeyin ne kadar doğru olduğunu ispatlıyor.Başkalarına kolayca yapılan sitem İlkin’e yapılırsa ceza alınması gerektiğini düşünenler bile var.
17 yıldır bu forumun her yerinde eleştiri her zaman oldu olmaya da devam edecektir elbette ama kadın voleybol başlığında bir eleştirilemezlik devamlı pozitif yazılması gibi bir hâl oluştu.
Takımı, İlkin'i ya da herhangi bir oyuncu ya da antrenörü beğenmek yapılanları doğru bulmak ne kadar doğal ve olağan ise tam tersi de olağandır. Takım ligde ve Avrupa'nın bir numaralı kupasında lider gider de eleştiri yapanlara bu kadar da olmaz denir, böyle bir durum da söz konusu değil eleştiri olması gayet tabiidir bunlar üzerine burada çokça konuşuldu karşı cevaplarda verildi. Bir forumda bundan daha doğal ne olabilir.
Birçok eski voleybolcu ve koç kendi isimleri ile program yaparken sadece Galatasaray'ı övenleri mi dinlemek lazım buradaki arkadaşlarda yaparsa onları da dinleriz ki beyaz tahtalı denen de Osman Uraner kendisinin pek çok fikrine katılmamak ile birlikte görüşlerini ifade etmesinde ki zaten bunu adı sanı belli kendi YouTube kanalında yapıyor ne sıkıntı var. Orkun Darnel konusunda da ben kendisinin zamanında Galatasaray'a kurduğu kadroları beğenmez ve teknik olarak eksik bulurdum şu anda da yaptıklarını doğru bulmuyorum.
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az...
Evet uzun uzun yazdığım doğru ama yazdığın garip ve "Ne tahtası, ne Orkun Darneli ne anlatıyon sen gerçekten " gibi değişik bir eda ile başladığın yanıt paylaşımında, hiçbirşey anlamadığın apaçık ortada. Doğru olmayan, senin yaptığın yorumun doğru olduğunu ispatlaması. İsteyen, bir sayfada 10 paylaşım yaparak derdini anlatır fikrini paylaşır, isteyen tamamını bir paylaşımda toparlar öyle paylaşır. Bu, kimsenin uktesinde değil. İsteyen okur isteyen okumaz, isteyen beğenir isteyen beğenmez. İsteyen alıntılar isteyen alıntılamaz.

Sen kendi içinde çelişiyorsun. Geçmişte sembol Işıl'a neler yazıldığından, Kaptan Göksel'in her hafta yemediği kalmayan laftan bahsediyorsun, zaten ben de İlkin nezdinde bunu anlatmaya çalışıyorum. Maddi ve duygusal bağları olan oyuncular... Evet iyi kazanıyorlar ama onlar bunun için de var ve kaybedildiğinde yada işler kötüye gittiğinde eminim ki bu tür oyuncular genelde senden benden daha çok üzülüyorlar. Yani bu tür oyuncular bugün var yarın yok oyuncular değil. Yani bu tür oyuncular, senin bir önceki paylaşımında atıfta bulunduğun ve değerini zamanında bilmediğimiz yada yerli yersiz, yerden yere vurulan oyuncular. Bir de, İlkin'in Türkiye liginde, zirveye oynayacak bir takımın, önemli parçası olamayacağını düşündüğünü söylüyorsun. Bu noktada, voleyboldan vede takım yapılarından anlamadığını düşünüyorum. Demek ki sana kalsa, takımı 6 yabancı ile parkeye sürersin. Neden'mi? Çünkü hem 2023de hem geçen yıl hem de an itibarı ile İlkin, bu ligin açık ara en iyi yerli smaçörüdür ve tüm istatistikler de bunu söylüyor. Bunları da defalarca paylaştım ama belli ki es geçmişsin. Gerçek ve araştırma yerine duyduklarına inanmak daha kolay geliyor. Yani bunun fanlık, hayranlık yada büyülenme ile yakından uzaktan alakası yok. Eğer İlkin sezon başında serbest kalmış olsaydı, Fener de dahil olmak üzere Ecza, Vakıf ve THY, kapmaya hazırdı. Diğerlerini saymıyorum bile... Ama içinizdeki önyargılara karşı, ne söylense boş....Siz bu camianın değerlerini küçümsemeye devam edin. Eğer İlkin bu camiadan ayrılacak olsaydı, eminim ki kapı ardında bekleyip İlkin'e verip veriştirenler, bu kez de İlkin'i takımda tutamadığı için yönetime lanet okuyacaklardı. Daha fazla birşey yazmaya da gerek yok.

Ve sevgili Muhammet Murat Baylan, yine konuyu başka yere çekmeye çalışıyorsun. Size bir önceki yanıtımda forumda okuduğum tüm yorumlarda, devamlı pozitiflik ve bahar havası olmadığını, üzerine basa basa vurgulamama rağmen ve diğer arkadaşlarla birlikte, ardı ardına eleştirilerimizi sıralarken, ısrarla bu izlenimde olmanızın nedenini gerçekten merak ettim. Genel performanslara bakıldığında, iyiye kötü demek yada kötüye iyi demek şeklindeki yaklaşımlar tabii ki bir noktada eleştirilir. Aklı başında, iyi niyetli bir gözlemci, an itibarı ile genel performansta İlkin ile Kalandadze'yi nasıl aynı kefeye koyabilir. Her ikisi de oyuncumuz ve her ikisinin de mükemmel olmasını isterim çünkü bunun faydası takıma yansıyacaktır. Ama Kalandadze, mükemmel bir Aras performansı dışında ligde pek iyi bir performans sergileyemedi ve oynadığı maçlarda takımı yeterince taşıyamadı. Karşılaştırmalı istatistiklere bakarsanız bunu açıkça görebilirsiniz. Hernandez'i de zamanında beğendik sırası geldiğinde de eleştirdik. Yine de eleştiriyorum. Sistemi oturtmasına rağmen, oyuncu rotasyonlarını doğru ve zamanında yapamadı. Belki de Kalandadzenin düşük performansı buna da bağlanabilir. Gitmesi iyi'mi oldu kötü'mü oldu buna da karar veremiyorum çünkü yeni heyetin neyi başarıp başaramayacağını görmek lazım. Vurun abalıya demek en kolayı. Hernandez'in son döneminde takımda ilk 6'da yer almayan oyuncuların, söylentiye göre küskünlükleri, dışarıdan da sezilebiliyordu... Neyse bu başka bir konu. İçeride neler yaşandı bilemiyoruz. Sonuç olarak tabii ki herkes eleştirebilir ama hedefe koymak, başka birşey.

Son olarak, beyaz tahtalı Osman bey, istediğini söyleyebilir. Sadece kendi bilgi ve itibarını zedeler. Tabii ki voleybol programlarında belli ölçüde özgürlük var ve istediği gibi program yapabilir. Burada bu şahsı örnek gösterme nedenim ise, Avrupa maçı sonrası yapılan yorumları izlemek istememdi ve bakalım yorumları ne olacak demiştim. İyi ki izlemişim. İşte bu nedenle bunu da bir önceki paylaşımımda örnek olarak gösterdim. İyi niyetli olmak yada maksatlı olmak arasındaki farkı, hem iyiyi hem kötüyü izleyerek yada okuyarak anlayabilirsiniz. Tabii ki isteyen izler isteyen izlemez ama bir kez daha söylüyorum. Gerçekçilikle trollük farklı şeyler.
 
Getirisi az olan bir branş olduğu için bende kulübün buraya para yatırmasını her ne kadar voleybol fanatiği bir insan olsam da çok doğru bulmuyordum. Ama artık buraya zengin bir iş adamı sponsor mu olur başkan mı olur bilmem. Ama bir şey bulmak zorunda artık kulüp. Çünkü sadece ülkemizde değil dünyada da pasta büyüyor. Amerika ciddi yatırım yapıp lig kurdu. İtalya ve Türkiye ciddi yatırımlar yapıyor.Polonya da en çok yatırım yapılan branş voleybol.Cev turnuvalarını büyütmek için harekete geçti. Bizim de artık bu pastadan dilim almaya başlamamız lazım. Futbol da çorabına kadar milyon eurolar yatıran sponsorlar buluyoruz. Şu alt branşlar için bir kişi bulunmuyor.
Pardon ama sen voleybolu seven biri olarak böyle dersen kimse getirisi? Olmayan bi branşa kendi parasını yatırmaz :) ben böyle düşünen bir kulübe sponsor olmam mesela bakın zerene adamın başkanı gs üyesi ama kendi takımını kurdu bu böyle olmaya devam eder
 
Pardon ama sen voleybolu seven biri olarak böyle dersen kimse getirisi? Olmayan bi branşa kendi parasını yatırmaz :) ben böyle düşünen bir kulübe sponsor olmam mesela bakın zerene adamın başkanı gs üyesi ama kendi takımını kurdu bu böyle olmaya devam eder
Özür dilerim Gizem hanım ben böyle dediğim için Zeren başkanı kendi kulübünü kurdu.Dediğim şey de zaten voleybol sever Galatasaraylıların bu kulübe destek çıkması benim dediğime göre sponsor olması gerekiyor zaten. Bir zengin bu kulübe sponsor olunca para beklentisi olmaz . Zeren başkanın amacı kendi markasını kurmakmış demek ki bizim yapabileceğimiz bir şey yok keşke bize sponsor olsaydı.Ama kulübün bir yere para aktarıcaksa hem sportif başarı hem de para kazanmak ister. Bu kadar borç varken her yere para saçarak borca borç bindirilir biraz da gerçekler. Bir sponsor da bulunur umarım. Dediğim gibi futbol takımının çorabına kadar sponsor doluyken kadın takımına da biri çıkmalı.
 
Ama o sponsor da ben sen o bu dedi diye çıkmaz. Parası olan biri kulübüne sevdiği branşa destek çıkmak ister parasını o yönde kullanır ben sen sponsor ol dedim diye kimse milyon Euro yatırmaz buraya.
 
Biz hep şunu söyledik söylemeye de devam ediyoruz İlkin'in fiziki özellikleri ve teknik kapasitesine göre iyi bir rol oyuncusu yabancı sınırı olan bir yerde tabii ki her takım İlkin'i almak isteyecektir ama üzerine takım kurmak için değil, iyi bir yerli rol oyuncusu olarak.
Kalandadze konusu Polonya'da vasat üstü oynuyor top vuruyor diye yazılıyordu burada o gün bu takıma alanlar takımın koçu oyuncuyu tanımıyor mu ki bu kadar az süre verdiler, madem bu denli az süre verilecekti neden alındı. Lazoviç'in kalmaması gerektiğini söyledik takımda kim tuttu görünen o ki elimizde yüksek sayılabilecek top vurabilen bir Kalandadze var gerektiği zaman kullanalım söylenecek şey bu olur.

''Kimse Galatasaray'dan büyük değildir'' diye klasik bir lafımız var hani bu oyuncular Galatasaraylı olabilir, Galatasaray'a aidiyet hissedebilir Galatasaray için oynuyor ya da oynamış olabilirlerken Galatasaray onlara hiç mi bir şey vermemiştir. Türkiye standartlarının kat kat üzerinde paralar kazanırken ülke ülke gezerken en iyi arabalara binerken bir sorun yok da kendileri eleştirilince mi değerleri bilinmemiş olacak.

Yatırım konusuna da gelince Galatasaray bu branşa ne zaman yatırım yapmış doğru kadro kurmuş bir şeyleri kazanmış ya da ucu ucuna kaybetmiş ki şimdi para harcamasın deniyor parayla dörtlü finali alıp üç takımı yedirip içirip sonuncu gelmek, beş benzemez oyuncuyu alıp bir gram ileri gidememek yatırım değildir parayı çarçur etmek parayı birilerine yedirmektir.
 
Özür dilerim sponsor gelsin dediğim için.Ne saçma sapan yerlere çekiyorsunuz cidden birşey yazılmaz oldu foruma.Dediğim şeyde benim fark etmediğim yanlış bir şey mi var.Bir zengin çıksın artık sponsor olsun demeye de anti oluyorsunuz ne diyim.
 
Daha fazla polemiğe girmek yerine bu video'yu başından sonuna kadar izlemenizi salık veririm.
Eğer yorumcu ben olsaydım, bu kadar akıcı, düzgün ve doğru bir şekilde özetleyemezdim. Her sözünün altına imzamı atar, üzerine de sezon sonunda futbolumuza gelecek 5.yıldızı koyardım.
Helal olsun...
 
Herkes kanal açsın dinleriz kendi kanalları istediklerini de söylerler dedik ama Galatasaray'ı eleştiren bir kanalı tenkit edip Galatasaray'ı ve özellikle de İlkin'i öven bir kanala ait video koymak yayıncıyı tanımıyorum kendi ismine ait bir bilgi de bulamadım sadece ilginç geldi.
 
Pes doğrusu. Ne vazgeçmez kişiymişsin...Aklınca Galatasaray kaptanının performansıyla ile dalga geçen, yönetici konumundaki yada yönetime yakın kişilere hakaret eden ve anormal egosu ile geçmişte kendi oyuncularına saldıran birisini, sadece Galatasaray'ı eleştiren birisi olarak tanımlayıp, yukarıdaki videodan sadece Galatasaray'ı ve İlkin'i öven çıkarsaması yapan bir kişi iseniz, tartışma zaten bitmiştir. Böylesi kritik bir maç sonrası, maçın kazanılmasında kaptanın gösterdiği müthiş performansını öne çıkarması'mı sizi rahatsız etti? Bunun neresi yanlış? Adam Alexia'yı eleştirmiş, İlkin'in önceki eleştirilebilir performansını dile getirmiş, geçmiş performanslarla dünkü performanslara değinmiş, ilerki maçlarda bunun devam edip etmeyeceğine bakmak gerektiğini söylemiş, hatta Bigarelli ve Hernandez konusunda kendi fikrini paylaşmış... Bunların neresi yanlış, söylermisiniz? Yoksa videonun sonunda, sosyal medyada taraftarın hastalıklı eleştiri konusuna (ki bunlar dün ve bugün de tartıştığımız konulardı) değinmesinden'mi rahatsız oldunuz?

Bir kişinin künyesinin ne olduğu önemli değil ama fikirleri, gözlemleri, görüşleri ve üslubu ile niyeti daha önemlidir. Belli ki buralardan da birşeyler çıkarmaya çalısıyorsunuz. Sadece sizin adınıza üzülüyorum, hepsi bu....
 
Herkes kanal açsın dinleriz kendi kanalları istediklerini de söylerler dedik ama Galatasaray'ı eleştiren bir kanalı tenkit edip Galatasaray'ı ve özellikle de İlkin'i öven bir kanala ait video koymak yayıncıyı tanımıyorum kendi ismine ait bir bilgi de bulamadım sadece ilginç geldi.
Bu yorum beni rahatsız etti bu arada.Galatasarayı destekleyen bir kanal değil daha önce izlediğim sevdiğim bir kişi ama objektif bir yorumcu her takıma eşit mesafe de.Ama hadi diyelim Galatasaraylı bundan gocunmaya gerek yok medya da güçlü olmakta önemlidir.Galatasaray kısmı gelince olup olmayan Galatasarayı kötülemek için saçma eleştiriler yapan birini savunup.Galatasarayı övdü diye birini eleştirmeniz garip geldi.Keşke bütün kanalar bizi övse Galatasaray düşmanı kanalara neden saygı gösterelim.
 
Ve mallesef voleybol da medya gücü Fenerin elinde.Geçen Eylülün röportajın da sunucu.Şuan 5. sıradasınız Galatasaray için başarı hedeflerinize ulaştınız mı tarzı birşey diyip küçümseyici bir gülüş attı.Eylül de hayır hedefimiz ilk 4 tarzı birşey dedi.Bilmiyorum bu tarz şeyler beni rahatsız ediyor.Bu kanaları izlemektense bize yakın kanaları izlemeyi tercih ederim.
 
Ben yorumda rahatsız olacak bir yer görmedim burada atılan kanal sahibinin rumuzu var adı var mı yok voleybola yönelik bilgisi deneyimi nedir herhangi bir bilgi var mı yok. Belirttiğimiz nokta budur.
Bir diğer husus yine söylediğimiz nokta ile örtüşür nasıl bir şeyin beğeneni olduğu kadar beğenmeyeni de olmasından daha tabii ne olabilir. Burada önemli olan eleştiri yapan dalga geçiyor da olumlu yorum yapan objektif dememek lazım sonuç olarak herkes istediği yorumu istediği mecrada yapabilir bunda herhangi bir sorun yok.

Basında yer bulma konusunda da Galatasaray olarak voleybolda son 50 yılda elle tutulur bir başarınız var mı yok gündem belirleyecek bir takım kurulmuş mu hayır basında da yer bulmanız sizin takımlarınızı konuşan sayısının az olması tabii yatırım yapıldıkça ve yapılan yatırım doğru kullanıldıkça bunlar zamanla oturacaktır.
 
Atılan kanalı takip etmediğiniz için objektif olmadığını bilmemeniz normal. Ama dediğim şeyi anlamamışsınız Fenerbahçe güzellemesi yapıp Galatasaray’a nefret kusan kanalara onun görüşü söyleme hakkı var diyip. Sizce Galatasaray güzellemesi yapan kanalları da bu kanal Galatasaray övüyor diye eleştiremezsiniz. Ki kendisini az buçuk takip etseniz her takıma eşit mesafeli olduğunu görürsünüz.Biraz Galatasaray övdü diye Galatasaraylı bu atmayın demeye gerek yok. Rahatsız olunacak bir şey yok bundan keşke bütün kanalar bizi övse.Fenerbahçe öven kanalara bu tepkinizi verin lütfen eleştiremeyiz onun düşüncesi demek yerine.
 

Üst