Nedenlerin ve sonuçların birbirine bu kadar bağlı olduğu bir sporda her sene aynı yanlışları yapıp, her sene farklı sonuç bekleyen bir anlayışın bu çabasını takdir ediyorum. Transferde kolaycılık yaparak, en fazla 4/a sigortanıza 365 gün fazla işlersiniz.
Sene başında iki tane aynı tip uzunla bu işin olmayacağını söylediğimde, vahiy gelmedi. Basketbolun en temel kuralıdır. Nitekim rakip içeriden delemediği her dakika topu dışarı çıkararak bugün sana karşı yürüye yürüye 100 attı. Sanmayın ki eforla fark 15'te kaldı, bu hafta çift maç haftası olmasaydı muhtemelen bunun iki katı olurdu fark.
Artık takımdan gönderilmesi için resmi gazeteye ilan verilmesi gereken bir adamın sahada umut diye 20 dakika dolaşıp tek bir istatistik hanesine 1 yazamaması bile, yeterince komikken gidip başka takımların 3-5 ay oynamayan topçularına, play off'a zor girmiş takımın çakma durant triplerinde sahada gezen heriflere umut bağlamak, trajik bir akıl tutulmasıdır.
Basketbol bir temas sporudur. Yetenek haznesinin bu kadar geliştiği bir sporda rakibinizi artık eskisi gibi 80'in altında tutamayabilirsiniz ama hiçbir pozisyonda rakibinize temas etmeden, sahayı koşmadan, rakibi koşturmadan, rakibi bozmadan bu maçları kazanamazsınız. Bugüne kadar 1 hedef maçı bile kazanamamanın cevabını hala bulamadıysanız, benim diyecek bir şeyim yok.
Soğuk bir pazar akşamı, 10-12 bin kişiyi bu soğukta üşütmekten başka bir şey yapmadınız. Umarım birazcık utanmaya yüzünüz olur.