Alpella: 58 - Galatasaray C.C.: 87 (Videolar 18. sayfada)

Ayyuso Beşiktaşta oynarkende sakattı farketmiyor.Sakatlığı biraz kronik.Birazda kafada :)
Aslında o da çok sorunlu bir oyuncu ama temiz bir şutör işte.
Neyse bu konu başlığı altında tartışmakta anlamsız aslında;)

Larry "çapkın" Ayyusooo :D
 
Baştan sona kadar susmadan destek,bilinçli nerde tepki vermesi gerektiğini bilen olgun insanlar,takıma verilen moral,tahrik unsurlarına rağmen kontrolün kaybedilmemesi(hakem kararları bana göre biraz fazla Alpella yanlısıydı,Mahmut Uslu ve bikaç Fenerbahçe yöneticisi)...

İşte taraftar dediğin bana göre budur,uzun bi aradan sonra Galatasaraylılığımla,Ultraslan ruhuyla gurur duydum...
 
Ömer ya sen kendinin ne yazdığını bilmiyorsun ya da benim ne yazdığımı anlamıyorsun.

Ömer' Alıntı:
istediğiniz gibi yazmanızta sakınca yok. Ama benim yanlış bulduğum nokta, niyetinizde gördüğüm düşmanlık. İki satırlık gayet açık birşey yazdım, on satırlık alakasız bir cevap verdiniz. Ben ne otoriteyim dedim, ne de maç hakkında yorum yapmak için izlemek zorunlu dedim, bir fikir attım ortaya.

Ömer' Alıntı:
Ahmet Arif, rica ediceğim izlemediğiniz maçlar üzerinden, tamamen yanlış tutulmuş istatistiklerle Fitch düşmanlığı yapmayı bırakın artık. Bana eleştiriyorsunuz gibi gelmiyor, resmen cephe aldınız Fitch'e.

şimdi yukarıdaki ilk alıntıdaki ilk cümlen de, istediğiniz gibi yazmanızda sakınca yok diyorsun. Teşekkür ederim müsaade ettiğin için. Ama ikinci alıntıda ne yazıp ne yazmayacağına müdahale ediyorsun. Bu müdahaleyi nezaketle yapmış olman bir erdem değil. Buna karışmaya hakkın yok. Burada “had” meselesi ortaya çıkar.

Ki hepsini geçelim. Benim yazdığım şeyi bir oku. Öncelikle sırtı dönük oynayacak bir 4 numara lazım diyorum. Ortamda bir düşmanlık arayacaksan kendi değerlendirmelerinde Mitchell yorumuna geri dön ve bak derim sana.


Ömer' Alıntı:
Dahası TBL istatistiklerine güvenmiyorum, ciddiye almıyorum diyince bana "küçüklüğüne veriyorum" diyorsanız, o istatistiklerin ne şartlar altında tutulduğunu bilmiyorsunuz demektir. Ya da ne tür alakasız insanların tuttuğunu.

O alakasız insanlardan bir kısmını tanıyorum. Hedef aldığın grubu bence sen fazla tanımıyorsun. O alakasız dediklerinin içinde ne basketbol bilgisine çok güvendiğim arkadaşlarım var. Basketbol üzerine medya da yazıp çizenleri ceplerinden çıkaracak kadar bu işe gönül vermiş, bilgisine güvendiğim dostlarım var.

Ömer' Alıntı:
Haddimi de siz beliryemezsiniz, ben yaş olarak benden büyüksünüz diye yanlış gördüğüm birşeyi "rica ederek" ve mümkün olduğu kadar "otoriter" olmayarak anlatmaya çalışmayacağım mı?.. Biz burada Murat abiyle de tartışıyoruz sert bir dille, sonraki gün yüz yüze anlaşıyoruz. Amma hiç bir zaman had meselesi olmuyor.

Tekrar söyleyeyim nezaket bir erdem değil. Bir zorunluluk. Rica edilmeyecek şeyler vardır ömer.

Ben Fitchi senden çok daha fazla seyretmişimdir. Geçen hafta kolejde oynadığı maçların videolarını seyrettik. Cibona’da seyrettim. Yakın bir zamanda cibona’da oynadığı tüm maçların videolarını bulacağımı tahmin ediyorum. GS’a karşı tv’nin verdiği maçlarda seyrettim. GS’da oynadığı diğer maçlarda da istatistikleri ile değerlendiriyorum. o istatistiklerin hepsi yanlış onları değerlendirme diyorsan sana söyleyecek hiçbirşeyim yok. Fitch’in karakteri ortada. Yaptıkları ortada. Cibona adamı disiplinsizlik nedeniyle gönderdi. Cibona’lı gazetecilerin yzdıkları ortak nokta klübü küçük görmesidir. Kimse kusura bakmasın ama Fitch GS’yı da küçük görüyor. Ama şunu unutmayın arkadaşlar hiçbir oyuncu (futbol, basketbol) Galatasaray’dan büyük değildir.


Ömer' Alıntı:
Ama benim yanlış bulduğum nokta, niyetinizde gördüğüm düşmanlık.

Ömer burada basketbol üzerine tartışıyoruz. İstatistik de konuşuruz. Oyuncuları da eleştiririz. sen benim yazıklarımı sorgulayabilirsin ama niyetimi sorgulayamazsın. Senin haddini ben tabi ki ayarlayamam. Herkes kendi haddinden mesuldur. Ama benim niyetimi sorgularsan senin haddine bir ayar yapman gerekir.

Burayı forumda yazan arkadaşlara yazıyorum:
Her türlü görüşü forumda eleştirebiliriz ama bu eleştirileri insanların niyetlerine, kişiliklerine söz söylemeden ve nezaket çerçevesinde yapmamız gerekir. Yalan yazanlara, kafadan sallayanlara ya da çarpıtanlara karşı tabi ki daha farklı müdahaleler de bulunabiliriz.
 
Ömer' Alıntı:
Konya taraftarına da 5 üzerinden 10. Utku ve Onur abi bilginize. :) PKK bile demişler galiba bize, pes..

Maç boyunca Nalçacı ile ortak yaptığımız tek tezahürat ''Kahrolsun Pkk'' idi.Selçuk taraftarının sesini duyamıyorduk çıkardıgımız gürültüden ;) bilmiyorum öyle bişi oldugunu...
 
Sevgili Ahmet,kimse G.Saray'ı çok sevdiği için gelmiyor.Yabanclar Türkiye'ye para için geliyorlar.Önemli olan bu insanlardan maksimum verimi almaktır.

Fıtch'ın disiplin sorunu olabilir.Ama Türkiye'ye gelen çoğu yabancıda bu sorun var.Adamın zaten bu sorunu olmasa Türkiye'de ne işi var.Sana yedirirler mi onu.Önemli olan onu takıma alışmasını sağlamak.Buda hocanın görevi.Aynı Terim'in Hagi'ye yaptığı gibi.Hagi'de gittiği her takımdan sorunlarından dolayı ayrılmış bir futbolcuydu.Yeteneklerinden dolayı değil....
 
Maksimum verimi almak kesinlikle gereklidir. Ben buna karşı birşey söyledim sanırsam.

Çağlar bey. Her halde ben tam ifade edemedim. Fitch'in Galatasaray'ı sevip sevmemesi ya da memleketi sevip sevmemesi değil benim kastetttiğim. Küçük görmek ile sevmek arasında bilirsiniz ki çok da ince olmayan bir çizgi var.

ücretli oynadığı takımlarda sezon tamamlamamış bir basketbolcu ile oynadığı her takımda en az iki sezon oynamış (ayrıca sahada ilk onbirde sürekli yer almış) bir Futbol efsanesini aynı kefeye koymak bana çok anlamlı gelmiyor.
 
Ahmet Bey,Ben dediğinizi çok iyi anladım.Benim ifade etmek istdiğim şey şu,G.Saray bizim için dünyanın en büyük klübü.Üzerine tabi ki toz kondurmayız.

Ama unutulmasın burası Türkiye.Buraya yabancılar gelmiyor.Ya sakatlıktan çıkmış yada problemleri olan insanlar geliyor.Efes Pilsen bile o bütçesiyle zor oyuncu getiriyor.

Fıtch'ın ben bizi küçük gördüğünü zannetmiyorum.Belki de yapısı böyle soğuk ve geçimsizdir.Bilemeyiz...Milliyet Gazetesine verdiği demecinde burda çok mutlu olduğunu ve Ali Sami Yen'de maç izlemek iztediğini söylüyor.Sizce bunları söyleyen biri takımı ve camiayı küçük görür mü..

Ben diyorum ki,bu adam çok iyi bir oyuncu.Bizim de bütçemiz belli.böyle bir oyuncu bulamayız.bazı problemlerini hoca çözebilir.Maksimum verim alınabilir.

Son olarak Hagi,Meksika'da bir takıma gitmek üzereyken son anda GS'a geldi.Yani çoktan emekliliğine başlamıştı.Onu belki de bu kadar tekrar büyüten G.Saray oldu...

Neyse,bize zaten Fıtch'miş,Dıxon'mış ne gerek.Lıttle'lar,Garnet gibi yabancılar lazım.Böyle başkana böyle yabancılar yakışır...
 
İki tip oyuncu var;disipline edilebilecek oyuncu,edilemeyecek oyuncu.Bence Fitch ne yazık ki ikinci sınıf içinde yer alıyor,yani "Murat Hoca disiplin altına alsın" demek kadar kolay değil yapılacak iş.Hoca'nın yapabileceği tek şey disiplinden ödün vermek,şekilde olduğu üzere Fitch'e saha içinde göz yummak olabilir.Bunun ilerleyen zamanda takıma ne şekilde yansıyacağı da malumunuz.

Öncelikle sahadaki tutumu,tavrı önemli oyuncunun.Takım oyunundan ziyade,kendi başarısı ve rakamlarını önemseyen bir oyuncu ne kadar yetenekli olursa olsun,yararından çok zarar verir uzun vadede.

Hagi ile Fitch'i karşlaştırmak haksızlık olur.Hagi her zaman takıma,takım arkadaşlarına inanan,takımını biryerlere getirmeye çalışan,bireysellikten uzak,35 yaşında her atremana çıkan bir oyuncuydu.Disiplinsizlik,laubalilik de en nefret ettiği şeyrin başında gelirdi.Hiçbir takımından da bu nedenlerle ayrılmadı.Real Madrid ve Barcelona'dan da yabancı sınırlaması olduğu ve yeterince forma şansı bulamadığı için ayrıldı.
 
Valla kobe gibi adam egosunu yeniyorsa tabi orası nba ama fitch de yenebilir
 
Ahmet Arif' Alıntı:
Ömer ya sen kendinin ne yazdığını bilmiyorsun ya da benim ne yazdığımı anlamıyorsun.

Ömer burada basketbol üzerine tartışıyoruz. İstatistik de konuşuruz. Oyuncuları da eleştiririz. sen benim yazıklarımı sorgulayabilirsin ama niyetimi sorgulayamazsın. Senin haddini ben tabi ki ayarlayamam. Herkes kendi haddinden mesuldur. Ama benim niyetimi sorgularsan senin haddine bir ayar yapman gerekir.

Burayı forumda yazan arkadaşlara yazıyorum:
Her türlü görüşü forumda eleştirebiliriz ama bu eleştirileri insanların niyetlerine, kişiliklerine söz söylemeden ve nezaket çerçevesinde yapmamız gerekir. Yalan yazanlara, kafadan sallayanlara ya da çarpıtanlara karşı tabi ki daha farklı müdahaleler de bulunabiliriz.


Ahmet abi, ben yazdığımı gayet iyi biliyorum. Bana lütfen burada kişilik sorgulaması yapma. Kimseyi de sorgulamam. Haddimi de çok iyi bilirim. Ama tekrarlıyorum; bana Fitch'e bu kadar yüklenmeniz anlamsızca geliyor. Ve ben bunda maalesef art niyet seziyorum. Çıkıp öyle birşey yok diyeceğinize, benim gördüğüm şeyi söylememe rağmen verdiğiniz tepkilerin dediklerimle alakası yok. Ben ne "yazmayın artık yeter" dedim, ne de "bu forumda maç izlemeyen yorum yazamaz" dedim. Ama siz öyle anlamışsınız, eyvallah..
 
Ömer' Alıntı:
Ahmet abi, ben yazdığımı gayet iyi biliyorum. Bana lütfen burada kişilik sorgulaması yapma. Kimseyi de sorgulamam. Haddimi de çok iyi bilirim. Ama tekrarlıyorum; bana Fitch'e bu kadar yüklenmeniz anlamsızca geliyor. Ve ben bunda maalesef art niyet seziyorum.

Şöyle sorayım: nasıl bir art niyet. ben burada Fitch'e ilişkin olumsuz görüşlerimi belirtince ne olacak... Ne elde edebilirim? Neymiş niyetim? Daha önce birisi yine art niyetten bahsetmişti? İnanın merak ediyorum. beyninizde benim ne niyetle yazdığımı kurguladığınızı...

Ben onun Galatasaray'ın takım olması önünde engel olduğunu, yanlış bir transfer olduğunu, her topu kullanma sevdasının takım oyununu engellediğini savunuyorum. Bunda Murat Hoca'nın da kabahatı olduğunu ve sene başında daha titiz bir araştırma ile daha faydalı bir oyuncu bulunabileceğini savunuyorum. Şimdi ise acil olarak bir dört numara lazım sırtı dönük oynayabilen dedim. Sen benden Fitch'i eleştirmemi rica ettin. sonraki yazılarında niyetin öyle şunun böyle demeye başladın. Ben ne yazmışım dön bir bak. hatta kolaylık olsun diye aşağıya aldım yazdıklarımı. Gordon'un Türkiye kupasındaki yazdıklarından sonra aşağıdaki yazıyı yazmışım:

Ahmet Arif' Alıntı:
Türkiye kupasındaki takım bana bir ışık veriyordu. Neydi o ışık: Fitch yerine uyumlu, (çok ekstra kalite değil) mitchell düzeyinde bir üç numara ve sırtı dönük oynayan bir dört numara transfer edilerek çok can yakacak ve gelecek içinde üzerine bir sistem inşa edilebilecek bir takım yaratılabilirdi. takımın iskeleti bence iyiydi. Ama Fitch ve Mcgowan transferlerinin yanlış olduğunu düşünüyorum.

Şu an piyasada kısa bulamayacağımız açık. (efes profit'i getirebildi. kötü oyuncu değil ama efes'in ilk tercihi de değildi) Amaç günü kurtarmaksa Fitch'le devam edilecek. Fitch olsa da olmasa da bana öyle geliyor ki takım kazanabileceği maçları kazandı. Fitch'in olmadığı selçuk maçını kazandık (hem de deplasmanda Fitch'in olduğu Daçka maçını kaybettik. Fitch'in katkısı ile kazandığımız tek hedef maç Banvit maçı. Onun dışındaki maçlarda ister 40 ister 50 atsın bence önemli değil. (FB'nin alt yapısını yendik diye çok fazla saevinmemek gerek. Bazı genç arkadaşlar maalesef yaşları itibariyle halil üner'li günleri hatırlıyorlar. Bu galibiyetler onları bence fazla sevindiriyor. Galatasaray'ın yenilmezlik dönemlerini haturyacak yaşta olanlar için ise bu galibiyetler eften püften oluyor)

Fitch'e ilişkin geldiği günden beri aynı şeyi tekrarlıyorum: aşırı zorlaması, bencilliği takımdaki diğer oyunculara da sirayet ediyor. benchte en son sırada oturması muhtemelen bizim kulağımıza gelmeyen kaprisleri, cibona'dan gönderilmesine neden olan kaprisler. takımla aynı otelde kalmamak, aynı yemeği yememek hatta antreman saatlerinde değişiklik vs.. de cabası.

Burada önemli bir açmaz var. Gordon çok güzel belirtmiş. Ya drive edecek ya da el üstü şut bulabilecek bir kısa oyuncu her takıma şart. hele uzun rotasyonu bizimki gibi sırtı dönük sayı üretemeyen hatta hiç bir şekilde sayı üretemeyen bir rotasyonsa öyle bir kısa oyuncu daha da elzem oluyor. Bu saatten sonra öyle bir oyuncu bulmak mümkün değil. Ama en azından sırtı dönük oynayan bir dört numara bulunabilir. M. Wright tarzı topu verince kendi şutunu yaratabilen bir uzun kısa oyuncuların da boş kalmasını sağlayacaktır. her şekilde böyle bir uzuna öncelikli olarak ihtiyaç var.

Fitch'e gelince muhtemelen hepimizin beklentisi aynı. Play-off maçlarında çoşarak bize maç kazandırabilir ve o galibiyetler bizi daha ileri taşır umudu. Benim böyle bir umudum yok. Bunu iki nedeni var. Birincisi Fitch'in play-off'lara kadar takımda kalacağına olan inançsızlığım. ya kendisi sıkılıp gidecek ya da biz göndereceğiz. (şu para isteme mevzuunu Murat nereden duydun. açarsan sevinirim. uydurma bir haber olmadığını düşünüyorum) ikici nedeni ise Fitch'in takıma katkıdan fazla zarar verdiğine inanmam. bunu başka bir başlık altında hesaplamalarım ile gösterdim ve tartıştığımdan o konuya tekrar girip ortalığı alevlendirmek istemem. Ama şunu söylemem gerek: Fitch oyunda olduğu dönemde çok fazla top kullanarak diğer arkadaşlarının soğuk kalmasına neden oluyor. onları bir anlamda oyuna küstürüyor.

Ben daha az top kullanan bir Fitch isterim. 4-5 asist ortalaması tuttursa 3 top kaybı kabul edilebilir olur. ribaunta katkısını söylemeye bile gerek yok. Ama Fitch'e daha az top kullandırtacak bir güç henüz dünyada yok.

Fitch için ortamda bir 10 asist 10 ribaunt bir de 7 ribaunt 7 asist var. Tahminim istatistiklerden birisi bir yerden alıntı diğeri ise maçta tutulmuş. Bence resmi olmayan istatistikleri (kendi saydıklarımızı) kullanmayalım. yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkarabiliriz.

Şurada nasıl bir art niyet buluyorsun anlamadım. ama ben senin neye sinirlendiğini anladım galiba. Sen son paragrafa sinirlenmişsin. İstatistiklere takılmışsın anlaşılan. Kendi saydığımız istatistikleri kullanmayalım derken sayan kişinin kim olduğunu falan dikkate almamıştım ömer. senin saydığını baştan dikkat etmiş olsaydım öyle söylemezdim. ömer'in istatistiklerini kullanalım derdim. Böylece sen de benim sinsi planlarımı açığa vurmazdın. deşifre etmezdin beni. tüh be... yakalandım

edit: bu konuya ilişkin son sözlerimdir. off-topic oldu kusura bakmayın arkadaşlar.
 
Ben yazdığınız istatistiklere değil, bu yazdığınız yoruma da değil, forumun genelinde bir kaç haftadır Fitch hakkında her yerde olumsuzca yazmanızı ve ayın şeyi tekrarca mesajlarınızda eleştirmenizi yanlış buldum kendimce. İlk mesajınızda anladık, Fitch'in takıma zarar verdiğini düşünüyorsunuz. Ama bu tezinizi her maç konusunda, fırsat bulduğunuz her yerde istatistikler vererek anlatmanın alemi yok diye düşünüyorum. Benim sıkıntım bu. Art niyet ise, bizim galiba sizi anlamadığımızı düşünüyorsunuz.. Yoksa aynı şeyleri defalarca yazmanıza bir anlam veremiyorum, kusura bakmayın.


Bu arada, egosu uğruna Dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi pivotlarından birini takımdan gönderen Kobe Bryant'ın bile bencilliğini yenebilen bir güç var bu gezegende.. Fitch için niye olmasın.. Ama Fitch'in sorunu bencillik değil, bakın ben de önceki mesajımda yazdım; Fitch'in çok mühim ve büyük özel problemleri var.. O yüzden hiçbir maça isteyerek çıkmıyor ve koçu dinlemiyor. Yoksa Murat hoca, kesinlikle bir oyuncunun egosunu yenebilecek bir koç.

Fitch'e bu saatten sonra istediğini verebilir miyiz.. Sanmıyorum..
 

Üst