Avrupa'dan Basketbol

Malaga'nın Yeni Koçu Joan Plaza olacak.Plaza eski oyuncusu Marko Popovic'i de Malaga'ya alıyormuş.Ryan Toolsen de Malaga ile anlaştı.

Malaga çok iyi bir giriş yaptı transfer dönemine. Özellikle Toolsen bu sezon ACB'de çok iyi bir sezon geçirdi. Kaunas'tan Plaza-Popovic hamlesi de önemli. Malaga bu sezon ACB ve Euroleague için iddialı bir takım olmaya çalışacağa benziyor.

Ayrıca ACB final serisine de ayrıca bir parantez açmak gerek şu ana kadar oynanan 2 karşılaşmada inanılmaz derecede kaliteli, çekişmeli ve heyecanlı geçti. Teknik-taktik açısından da diğer açılardan da kaliteli iki karşılaşma vardı. ACB'nin neden dünyanın en iyi liglerinden biri olarak dile getirildiğine açık bir cevap niteliğinde bu seri. Daha önceki maçları kaçırmış olanlara da önümüzdeki maçları mutlaka izlemesini tavsiye ederim.
 
Vitaly Fridzon joins CSKA Moscow

Guard Vitaly Fridzon (27 y.o., 195 cm) joined CSKA Moscow. The Russian National Team player signed “2+1” contract.
 
Scouting #1

Transfer sezunun yavaş yavaş başladığı şu dönemlerde kendimce takip ettiğim ve beğendiğim oyuncular hakkında yazı yazacağım. Bu oyuncular herkesin gözü önünde olan oyunculardan çok potansiyelli oyuncular olacak. Umarım sizin için okuması eğlenceli yazılar olur…

Guard: Tywain Mckee (Triumph)
Avrupa kariyerine 3 sezon önce Minsk formasıyla başlayan Mckee, son 2 sezonu Rus Triumph takımında geçirdi. Geçen sezon gösterdiği bana göre harika performansa rağmen üst seviyeye taşıyamadı kendi. Özellikle takım arkadaşı Davon Jefferson’la birlikte takımı taşıdılar ve çokta başarılı olmuşlardı. Triumph’daki ilk sezonunda gözüme çarpan belli özellikleri vardı. Oyun kurucunun sahip olması gereken oyun görüşü ve liderlik, doğru oyuncuyu doğru zamanda bulma bunlardan bazıları. Kendisi çok iyi penetre edip, potaya çok rahat gidebiliyor. İlk sezon sonrası göze çarpan tam olarak yapamadıgı iki şey sayabilirim. Birincisi pick&roll, diğeride üç sayılık atışlar. Bu sezon başladıktan sonra ilk söylediğim pick&roll oyununu beklemediğim kadar geliştirmiş bir oyuncu buldum karşımda. Takım arkadaşı Jefferson (2012 MVP’si) takımdan ayrılmasına rağmen takım aynı düzende devam ediyordu. Kendisini çoğu Amerikalı oyun kuruculardan ayıran bir özellik var ki; kendisi ilk tercih olarak atmayı değil, attırmayı tercih ediyor. Oyunu şöyle açıklarsam daha iyi olur sanırım: Chatman’ın hücumda dağınık olmayan hali. Hem savunmayı hem de hücumu bu kadar iyi oynayan alt seviyedeki ender oyunculardan. İstatistikleride her şeyi açıklıyor sanırım. Kendisini daha üst seviyelerde göreceğime adım gibi eminim…

Eurocup: 18 sayı, 6 ribaunt, 6 asist, 2.5 top çalma, 6.3 faul alma 23.6 verimlilik.
VTB: 13.5 sayı, 5 ribaunt, 5.5 asist.

Şutör Guard: Keith Langford (Milano) – Anton Gavel (Bamberg)
50 tane takımım olsa bu iki oyuncuda o takımda olurdu sanırım. Keith Langford bana göre Avrupa’nın en önemli skorerlerinden bir tanesi. İşin içine düzen dışı skor girerse ondan bir numaradır. İlk adımı inanılmaz çabuk ve geçemeyeceği adam yok. Ama sakatlıklar bir türlü yakasını bırakmıyor. 2 maç oynasa 3 maç oynayamadı sakatlıktan bu sene. Savunmada, doğru şut seçiminde problemleri olsada her takımda bulunması gereken oyuncu tiplerinden. Tıkanan hücumları açmada, düzen dışı skor bulmada üstüne oyuncu fazla tanımam…
Eurolague: 17 sayı, 3 ribaunt, 3 asist.
İtalya: 15.5 sayı, 3.5 ribaunt, 2 asist.

Gelelim pozisyonun asıl parçasına. Anton Gavel. Almanya’nın altın çoçuğu oldu bu sezon. Alman pasaportu aldı ve bu saatten sonra Almanya’Dan çıkması zor görünüyor, ama neden olmasın? Özelliklerini sayarsak burası dolar, yapamayacağı hiçbir şey yok gibi. Yüreğiyle oynar, hücümda ilk opsiyon olur, savunmada rakibin en önemli adamını kitler, ribaunt alır, asist yapar, her şeyi yapar. Geçen sene takımın en önemli 5 oyuncusu gittikten sonra bu sene takımın lideride o oldu. Bugün şampiyon oldular ve MVP ödülünüde o aldı. Bugün ki maçta rakibin 4 numarasının arkasında durduğunu geri adım atmadıgına bile şahit oldum ya, onu buraya yazmasam ayıp olurdu. Gücü ve yüreğiyle yapamayacagı şeyin olmadıgını tekrar söylemek istiyorum, umarım onuda bir gün yakından izleme fırsatı buluruz…
Euroleague: 12,5 sayı, 2 ribaunt, 3 asist.
Almanya: 15 sayı, 3 ribaunt, 3.5 asist.

Şutör Forvet: Kyle Weems (Bonn)

NCAA’den Almanya’ya bu sezon geçiş yapan Amerikalu oyuncu için sezon iyi başlamıştı, her ne kadar takımı sakatlıklar yüzünden çok iyi gitmesede o her hafta kendinden bekleneni bir şekilde veriyordu. Fiziği, oyun stili, boyu, kilosu aynı Sonny Weems benzeri. Gününde olduğu zaman inanılmaz patlamalar yapabilecek bir oyuncu ve henüz 89 doğumlu. Aslında rutin giden sezonda onun gözüme çarpması takımın en skorer oyuncusu Robert Vaden’ın dopingli çıkıp, takımdan gönderilmesinden sonra oldu. Kendisiyle aynı pozisyonda oynayan Vaden gidince hem süresi hem sorumluluğu arttı. Takımın son haftalarda Play-off’a kalmasında çok büyük payı vardı ve öyle bir ilk tur oynadıki, takım elenmesine rağmen o resmen parladı. Play-off’ta yaptığı 20.5 sayı ortalama ve 6 ribaunt ortalamalar çok etkileyiciydi. Oyunun hücüm yönünde çok fazla eksiği olmasada, savunmasını geliştirmesi gerektiğinide söylemek istiyorum. Özellikle 3 numarada şutör oyuncu arayan takımlara önereceğim bir oyuncu. Kendisinden beklendim çok büyük.

Almanya: 14 sayı, 5 ribaunt, 1.5 asist.

Power Forvet: Leo Lyons (Budivelnik)
Sırada ülkemizde en başarılı olacak oyuncu türü var. Kendisi 87 doğumlu ve İsrail kariyerinin ardından Amerika’ya döndü, sonrasında kendini Ukrayna’da buldu. Hızlı ayaklara sahip 4 numara. Tek tek özelliklerini saymak yerine Chuck Davis’in bu ülkede ne kadar başarılı oldugunu biliyoruz ve bu oyuncuda hemen hemen aynısı. Tabi bunu söylememe sebep olan şey sadece oyuncu değil. Kendisinin birlikte oynadıgı ve bu sezon çok başarılı oldukları Malcolm Delaney’de onun bu derece öne çıkmasını sağladığını söylemek istiyorum. Özellikle hücumu 4 numara üzerinden yönlendiren takımlarda; Örneğin: Roma (Gigi Datome) ve Banvit (Chuck Davis) gibi bu tarz takımlarda çok başarılı olabilir. Bunun yanında oynadıgı oyun kurucunun pick&roll oynabilmeside son derece önemli. Bkn: Benin seçtiğim Tywain Mckee… Ayrıca iyi bir atlet oldugunuda söylemek gerekir. Üç sayı yüzdesi hiçte fena olmamakla birlikte iyi bir ceza şutörüdür. Bakalım seneye rotası neresi olacak…

Eurocup: 14.5 sayı, 7.5 ribaunt, 1.5 asist, 15.1 verimlilik.
Ukrayna: 16 sayı, 7 ribaunt, 2 asist, 18 verimlilik.

Pivot: John Bryant (Ulm)

Gelelim 2 senedir adını yazmaktan yorulduğum oyuncuya. Kendisi Big John Bryant. Almanya’da almadığı Mvp ödülü kalmadı. Bu sezon Eurocup en iyi ilk 5ine’de seçildi. Kendisini farklı kılan birçok özellik var, şimdi biraz onlardan bahsedelim: Ulm hücüm sistemindeki ilk nokta John Bryant’tı. İlk amaç topu ona indirmek ve onun oynamasını beklemek. Bu oyun Eurocup’ta inanılmaz tuttu ve çoğu takımında onu tanımamasından dolayı çok başarılı oldular. Ligde ise biraz daha üzerinde baskı oldugu için ikili oyunlarla topu onla buluşturuyolar yada hızlı hücümlarda kilosundan dolayı en son o geldiği için avantaj oluyor ve direk üçlüğü gönderiyor. Avrupa’da bence en iyi üçlük kullanan uzunlardan, bileği inanılmaz derecede düzgün. Kalınlığından dolayı çok yer kaplıyor ve bu hücümda ve savunmada ona çok avantaj sağlıyor. Bu sezon yine geçen sezona göre geliştirdiği bir özelliği ise oyun görüşü. Üzerine yardım geldiği anda boş adamı çok iyi buluyor ve bu sezonda bu sayede Allan Ray çok ekmek yedi. Şu anda benim gözümde Avrupa’nın değerli uzunlarından birtanesi ve dış şutunun iyi olması onu dahada değerli hale getiriyor. Kendisini Türkiye’de görmeyi çok istedim ama sanırım bu biraz zor olacak şimdilik…

Eurocup: 16 sayı, 9 ribaunt, 1.5 asist, 20 verimlilik.
Almanya: 16 sayı, 10 ribaunt, 1.5 asist.

Enis ÖZCELEP // Twitter: @EJames58
 
Scouting #2

Yazının ikincisinde ilk yazıdakilere göre daha mütevazi oyunculardan bahsetmek istiyorum.

Guard: Stanley Burrell (Bremerhaven)

2008 yılında Xavier Üniversite’sinden mezun olduktan sonra sırasıyla NBDL sonra da Bosna Hersek’te oynadı. Ardından 2009’da başlayan 3 senelik Belçika kariyeri sonrası bu sezon kendini Almanya liginde buldu. Belçika’da geçen güzel sezonun devamını bu sezonda getirerek dikkatleri üzerine çekti. Diğer Amerika’lı oyun kurucular kadar dağınık olmayan oyunu, takım oyununa yatkın özellikleri, gerektiğinde savunma ve ribaunt katkısı yapması takımı için kötü geçen sezonda kendisini ön plana çıkardı. Özellikle orta sırada play-off kovalayan bütçesi yüksek olamayan takımlar için iyi bir tercih olacağını düşünüyorum. Ligde sayı krallığında Devin White’ın arkasından ikinci sırada tamamladı. Ayrıca asist olarak da hiçte fena sayılmayacak istatistiğe sahip. Kendisinin şu an serbest olduğunu da söylelim. Geleceği nasıl şekillenecek hep birlikte görelim...

Almanya: 16 sayı, 3 ribaunt, 4.5 asist ortalama.

Şutör Guard: Daniel Hackett (Siena)

Gelelim en sevdiğim oyuncu tiplerinden birinin önemli temsilcilerinden bir tanesine. Geçen sene Scaviolini’nin rüya gibi sezonundan Siena’nın kaptığı parça oldu Hackett. Kendisinden beklenen her şeyi yapabilecek türde bir oyuncu. Belki keskin, güvenilir bir şutu yok ama kendisine güvenildiği zaman neler yapabildiğini iki sezondur çok iyi gösteriyor. Özellikle durgun geçen sezondan sonra play-off’ta arttırdığı vites inanılmazdı. İstatistiklerini neredeyse iki katına çıkardı ve MVP ödülünü de haklı bir şekilde kazandı.Yanılmıyorsam play-off'ta 5 kadar maçta 10 civarı asist yaptı ki, 2 numara için inanılmaz bir rakam. Pozisyon gereği 1 veya 2 oynayabiliyor ve savunmada inanılmaz etkili bir oyuncu ve bu sayede top çalma rakamları da üst seviyede. Kişilik olarak da çok iyi olduğunu öğrendiğimiz Hackett bizim lige çok uygun bir oyuncu, bakalım belki de ileride izleme fırsatımız olur.

İtalya: 8 sayı, 3.5 ribaunt, 3 asist ortalama

Play-off: 15 sayı, 4 ribaunt, 5 asist ortalama

Kısa Forvet: Ryan Thompson (Okapi Aalstar)

Sacramento forması giyen Thompson’un kardeşi olan Ryan özellikle benim çok beğendiğim birkaç özelliğe sahip. Bunları sayacak olursak, topla çok haşır neşir olmayan bir oyuncu ki böyle bir oyuncu olmasına rağmen çok yüksek sayı ortalamasına sahip, üçlükten daha çok içeriden top kullanmayı seviyor ki, tarz olarak Pete Mickeal’e çok benzetiyorum. Oyunun sayı, ribaunt, asist kısmına da önemli katkı veren bir oyuncu. Bu tarz oyuncular Avrupa’da sınırlı sayıda ve hepsi değerli kontratlara sahip. Aynı potansiyeli Ryan’da da gördüğümü belirtmek istiyorum. Özellikle eksik olan güç yönünü geliştirirse buna ulaşacağını hatta Nba bile yapabileceğinin düşündüğüm bir oyuncu. TBL için ise neden olmasın diyorum.

Eurochallange: 15 sayı, 3.5 ribaunt, 4 asist ortalama

Belçika: 18 sayı, 4 ribaunt, 4 asist. ortalama

Uzun Forvet: Franklin Hassell (Hapoel Holon)

Aslında kendisi pivot oynasa da, yazıda 4 numara olarak almak istedim. Bandırma Kırmızı birinci lige çıktığında takıma katılmıştı ama alışma problemi yaşadığı için maç yapmadan ayrıldı Türkiye’den. Bu sezona İsrail’de başladı ve harika geçirdiği Eurochallange’dan sonra iyice dikkatimi çekmeye başladı. Özellikle ribaunt konusunda çok etkili ligde ve Eurochallange’da ribaunt kralı oldu. Hücumda ise hücüm ribauntlarıyla bir şekilde sayıya gidiyor ve % 58 saha içi isabetiyle de ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Kendisinin belli bir potansiyel barındırdığını ve seviye atlayabileceğini düşünüyorum.

Eurochallange: 20.2 sayı, 11.6 ribaunt ortalama

İsrail: 18 sayı, 14.2 ribaut ortalama.

Pivot: Henk Norel (Zaragoza)

Gelelim yazının en özel oyuncusuna. Kendisini ilk izlediğimden beri hayran olduğum çok iyi bir bitirici. Yazın elemelerde Hollanda ile gösterdiği harika performans arkasından ACB’de de aynen devam etti ve gönülleri kazanmayı sürdürdü Norel. Kendisi için Badalona’nın Avrupa basketboluna hediyelerinden biri diyebiliriz. Tam Play-off ‘lar yaklaşırken geçirdiği sakatlık ve sezonu kapaması kendisi için çok kötü olsa da ben kendisini yeterince kanıtladığını düşünüyorum. % 60 civarı oynadığı saha içi isabetinin ne kadar iyi olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Tabii ki geliştirmesi gereken yönleri var bunların başında da orta mesafe şutları geliyor, yinede birkaç sene içinde sınıf atlayacağına eminim. Bu sezon sözleşmesi devam ediyor Zaragoza ile...

İspanya: 13.5 sayı, 6 ribaunt ortalama

Enis Özcelep - twitter.com/EJames58
 
CJ Wallace, Nathan Jawai, Joe Ingles, Loukas Mavrokefalidis ve Sarunas Jasikevicius sözleşme önerilmemesi halinde 1 Temmuz'da serbest kalıyor
 
* Olympiacos ve Fenerbahçe Ülker ile de adı geçen Loukas Mavrokefalidis, Panathiniakos ile iki yıllık anlaşmaya vardı. Mavrokefalidis, geçen seneyi Barcelona'da tamamlamıştı.

* Lokomotif Kuban, Mozgov ile ilgileniyormuş.

* Maccabi, bir ara adı bizimle de geçen Sofoklis Schortsianitis ile 3 yıllık anlaşmaya vardı.

* Olympiacos, Hines ayrıldıktan sonra takıma uzun olarak Bryant Dunston'ı kattı. Dunston ilk sene 500.000 $, ikinci sene 550.000 $ alacak. Ayrıca Olympiacos, geçen seneyi Khimki'de geçiren Paul Davis ile de ilgileniyor.
 
spanya’nın güçlü takımlarından Barcelona transfer çalışmalarına devam ediyor. Kadrosundaki tecrübeli isimlerle yollarını ayıran Katalan ekibi, gençleştirme operasyonu kapsamında önemli bir ismi renklerine bağladı. Barca, Avrupa basketbolunun yıldız adaylarından 1995 doğumlu Boşnak Emir Sulejmanovic‘i Union Olimpija’dan transfer etti. 2.04 boyundaki genç forvet ile 2 yılı opsiyonlu 5 yıllık anlaşma sağlanırken çift pasaportu bulunan Sulejmanovic Finlandiya alt yapı milli takımlarında da forma giyiyor.

----------------------------------------------------------------------

Bir dönem Beşiktaş forması giyip taraftarın gönlünde taht kuran Pops Mensah-Bonsu, EA7 Armani'de !
 
Ülkemizde Royal Halı Gaziantep’te forma giyen ABD’li pivot Joel Dorsey’i renklerine bağlayıp, transferin startını veren İspanyol devi Barcelona, Olympikos’un yıldızı Kostas Papanikolaou‘yu gözüne kestirdi.

Yunanistan basınının iddiasına göre; Katalan ekibi, genç forvet için 1 milyon 500 bin avro bonservis bedeli teklif ederken Olympiakos’tan 24 içinde yanıt beklediği kaydedildi.

Papanikolaou’nun Olympiakos ile 2014 yılının haziran ayına kadar sözleşmesi bulunuyor.

------------------------------------------------------------------------------------------------

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ilgilendiği ileri sürülen Yunan pivot Ioannis Bourousis, Real Madrid ile resmen anlaştı. İspanyol kulübüyle 2 yıllığına anlaşan Bourosis, “Real Madrid’den teklif geldikten sonra çok fazla düşünmedim. Eurolig’de final oynamış Avrupa’nın en büyük kulüplerinden birine transfer olmam kararımı kolaylaştırdı. Sanırım Avrupa’da herkes benim nasıl oynadığımı biliyor çünkü 8 senedir Avrupa basketbolundayım. Takım olarak nasıl oynadığımıza odaklanırım. İspanya ligi en iyisi. Burada oynamak için geldim. Çok çalışıp her şeyi kazanmak istiyorum” dedi.

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir dönem Galatasaray forması giyen Seimone Augutus Dinamo Kursk’a transfer oldu.

Geçen sezon Spartak forması giyen Augustus, Candice Dupree ile birlikte Kursk’un yolunu tuttu. Augustus geçen sezon 14.6 sayı 3.9 ribaunt 2.5 asist ortalamasıyla oynamıştı.
 
* Joey Dorsey'i kadrosuna katan Barcelona, Papanikolaou'yu istiyor. Kostas için 1.5 M Euro'luk bir teklif vermişler, Kostas'a da üç yıllık kontrat önermişler. Her senesinde de buy-out ödeyerek NBA'e gitme şansı var. Bu arada Kostas için CSKA'da devreye girebilirmiş, ama henüz Oly ile temasa girmemişler. Kostas'ın Oly ile 500.000 Euro'dan bir senelik daha kontratı var.

* Olympiacos'un uzun transferi için arayışı devam ediyor; Dunston, Petway ve Simmons'u kadroya katmışlardı. Şimdi de ismi geçenler; Mirza Begic ve Nathan Jawai.

* Richard Hendrix, EA7 Armani ile sözleşme uzattı.

* Montepaschi Siena da yeni coach'unu buldu; Marco Crespi.
 
Kostas Papanikolaou resmen Barcelona'da. Barcelona 2 tane şampiyon Oly oyuncusu aldı. Başarıya giden yolu nerede aradıkları belli oldu. Hani Spa da gitse oha derdim.
 
Barcelona, Kostas Papanikolaou için Oly ile anlaşmış, 1.5 M Euro buy-out ücreti ödeyecek. Papanikolaou da üç yıllık sözleşme için toplamda 5.5 M Euro alacak. Kontratında NBA çıkış hakkı da var, ilk sene sonunda 1 M Euro, ikinci sene sonunda da 750.000 Euro buy-out bedeli ile NBA'e gidebilir.
 
Sanırım en karlı Oly çıkacak. Hem gidecek mi kalacak mı derdinden kurtuldular. Hem dünya kadar bonservis aldılar. Hem de bana göre ondan fazla katkı alabilecekleri bir adam alabilecekler. Moss, Hairston ismi falan geçiyor.
 

Üst