Scouting #1
Transfer sezunun yavaş yavaş başladığı şu dönemlerde kendimce takip ettiğim ve beğendiğim oyuncular hakkında yazı yazacağım. Bu oyuncular herkesin gözü önünde olan oyunculardan çok potansiyelli oyuncular olacak. Umarım sizin için okuması eğlenceli yazılar olur…
Guard: Tywain Mckee (Triumph)
Avrupa kariyerine 3 sezon önce Minsk formasıyla başlayan Mckee, son 2 sezonu Rus Triumph takımında geçirdi. Geçen sezon gösterdiği bana göre harika performansa rağmen üst seviyeye taşıyamadı kendi. Özellikle takım arkadaşı Davon Jefferson’la birlikte takımı taşıdılar ve çokta başarılı olmuşlardı. Triumph’daki ilk sezonunda gözüme çarpan belli özellikleri vardı. Oyun kurucunun sahip olması gereken oyun görüşü ve liderlik, doğru oyuncuyu doğru zamanda bulma bunlardan bazıları. Kendisi çok iyi penetre edip, potaya çok rahat gidebiliyor. İlk sezon sonrası göze çarpan tam olarak yapamadıgı iki şey sayabilirim. Birincisi pick&roll, diğeride üç sayılık atışlar. Bu sezon başladıktan sonra ilk söylediğim pick&roll oyununu beklemediğim kadar geliştirmiş bir oyuncu buldum karşımda. Takım arkadaşı Jefferson (2012 MVP’si) takımdan ayrılmasına rağmen takım aynı düzende devam ediyordu. Kendisini çoğu Amerikalı oyun kuruculardan ayıran bir özellik var ki; kendisi ilk tercih olarak atmayı değil, attırmayı tercih ediyor. Oyunu şöyle açıklarsam daha iyi olur sanırım: Chatman’ın hücumda dağınık olmayan hali. Hem savunmayı hem de hücumu bu kadar iyi oynayan alt seviyedeki ender oyunculardan. İstatistikleride her şeyi açıklıyor sanırım. Kendisini daha üst seviyelerde göreceğime adım gibi eminim…
Eurocup: 18 sayı, 6 ribaunt, 6 asist, 2.5 top çalma, 6.3 faul alma 23.6 verimlilik.
VTB: 13.5 sayı, 5 ribaunt, 5.5 asist.
Şutör Guard: Keith Langford (Milano) – Anton Gavel (Bamberg)
50 tane takımım olsa bu iki oyuncuda o takımda olurdu sanırım. Keith Langford bana göre Avrupa’nın en önemli skorerlerinden bir tanesi. İşin içine düzen dışı skor girerse ondan bir numaradır. İlk adımı inanılmaz çabuk ve geçemeyeceği adam yok. Ama sakatlıklar bir türlü yakasını bırakmıyor. 2 maç oynasa 3 maç oynayamadı sakatlıktan bu sene. Savunmada, doğru şut seçiminde problemleri olsada her takımda bulunması gereken oyuncu tiplerinden. Tıkanan hücumları açmada, düzen dışı skor bulmada üstüne oyuncu fazla tanımam…
Eurolague: 17 sayı, 3 ribaunt, 3 asist.
İtalya: 15.5 sayı, 3.5 ribaunt, 2 asist.
Gelelim pozisyonun asıl parçasına. Anton Gavel. Almanya’nın altın çoçuğu oldu bu sezon. Alman pasaportu aldı ve bu saatten sonra Almanya’Dan çıkması zor görünüyor, ama neden olmasın? Özelliklerini sayarsak burası dolar, yapamayacağı hiçbir şey yok gibi. Yüreğiyle oynar, hücümda ilk opsiyon olur, savunmada rakibin en önemli adamını kitler, ribaunt alır, asist yapar, her şeyi yapar. Geçen sene takımın en önemli 5 oyuncusu gittikten sonra bu sene takımın lideride o oldu. Bugün şampiyon oldular ve MVP ödülünüde o aldı. Bugün ki maçta rakibin 4 numarasının arkasında durduğunu geri adım atmadıgına bile şahit oldum ya, onu buraya yazmasam ayıp olurdu. Gücü ve yüreğiyle yapamayacagı şeyin olmadıgını tekrar söylemek istiyorum, umarım onuda bir gün yakından izleme fırsatı buluruz…
Euroleague: 12,5 sayı, 2 ribaunt, 3 asist.
Almanya: 15 sayı, 3 ribaunt, 3.5 asist.
Şutör Forvet: Kyle Weems (Bonn)
NCAA’den Almanya’ya bu sezon geçiş yapan Amerikalu oyuncu için sezon iyi başlamıştı, her ne kadar takımı sakatlıklar yüzünden çok iyi gitmesede o her hafta kendinden bekleneni bir şekilde veriyordu. Fiziği, oyun stili, boyu, kilosu aynı Sonny Weems benzeri. Gününde olduğu zaman inanılmaz patlamalar yapabilecek bir oyuncu ve henüz 89 doğumlu. Aslında rutin giden sezonda onun gözüme çarpması takımın en skorer oyuncusu Robert Vaden’ın dopingli çıkıp, takımdan gönderilmesinden sonra oldu. Kendisiyle aynı pozisyonda oynayan Vaden gidince hem süresi hem sorumluluğu arttı. Takımın son haftalarda Play-off’a kalmasında çok büyük payı vardı ve öyle bir ilk tur oynadıki, takım elenmesine rağmen o resmen parladı. Play-off’ta yaptığı 20.5 sayı ortalama ve 6 ribaunt ortalamalar çok etkileyiciydi. Oyunun hücüm yönünde çok fazla eksiği olmasada, savunmasını geliştirmesi gerektiğinide söylemek istiyorum. Özellikle 3 numarada şutör oyuncu arayan takımlara önereceğim bir oyuncu. Kendisinden beklendim çok büyük.
Almanya: 14 sayı, 5 ribaunt, 1.5 asist.
Power Forvet: Leo Lyons (Budivelnik)
Sırada ülkemizde en başarılı olacak oyuncu türü var. Kendisi 87 doğumlu ve İsrail kariyerinin ardından Amerika’ya döndü, sonrasında kendini Ukrayna’da buldu. Hızlı ayaklara sahip 4 numara. Tek tek özelliklerini saymak yerine Chuck Davis’in bu ülkede ne kadar başarılı oldugunu biliyoruz ve bu oyuncuda hemen hemen aynısı. Tabi bunu söylememe sebep olan şey sadece oyuncu değil. Kendisinin birlikte oynadıgı ve bu sezon çok başarılı oldukları Malcolm Delaney’de onun bu derece öne çıkmasını sağladığını söylemek istiyorum. Özellikle hücumu 4 numara üzerinden yönlendiren takımlarda; Örneğin: Roma (Gigi Datome) ve Banvit (Chuck Davis) gibi bu tarz takımlarda çok başarılı olabilir. Bunun yanında oynadıgı oyun kurucunun pick&roll oynabilmeside son derece önemli. Bkn: Benin seçtiğim Tywain Mckee… Ayrıca iyi bir atlet oldugunuda söylemek gerekir. Üç sayı yüzdesi hiçte fena olmamakla birlikte iyi bir ceza şutörüdür. Bakalım seneye rotası neresi olacak…
Eurocup: 14.5 sayı, 7.5 ribaunt, 1.5 asist, 15.1 verimlilik.
Ukrayna: 16 sayı, 7 ribaunt, 2 asist, 18 verimlilik.
Pivot: John Bryant (Ulm)
Gelelim 2 senedir adını yazmaktan yorulduğum oyuncuya. Kendisi Big John Bryant. Almanya’da almadığı Mvp ödülü kalmadı. Bu sezon Eurocup en iyi ilk 5ine’de seçildi. Kendisini farklı kılan birçok özellik var, şimdi biraz onlardan bahsedelim: Ulm hücüm sistemindeki ilk nokta John Bryant’tı. İlk amaç topu ona indirmek ve onun oynamasını beklemek. Bu oyun Eurocup’ta inanılmaz tuttu ve çoğu takımında onu tanımamasından dolayı çok başarılı oldular. Ligde ise biraz daha üzerinde baskı oldugu için ikili oyunlarla topu onla buluşturuyolar yada hızlı hücümlarda kilosundan dolayı en son o geldiği için avantaj oluyor ve direk üçlüğü gönderiyor. Avrupa’da bence en iyi üçlük kullanan uzunlardan, bileği inanılmaz derecede düzgün. Kalınlığından dolayı çok yer kaplıyor ve bu hücümda ve savunmada ona çok avantaj sağlıyor. Bu sezon yine geçen sezona göre geliştirdiği bir özelliği ise oyun görüşü. Üzerine yardım geldiği anda boş adamı çok iyi buluyor ve bu sezonda bu sayede Allan Ray çok ekmek yedi. Şu anda benim gözümde Avrupa’nın değerli uzunlarından birtanesi ve dış şutunun iyi olması onu dahada değerli hale getiriyor. Kendisini Türkiye’de görmeyi çok istedim ama sanırım bu biraz zor olacak şimdilik…
Eurocup: 16 sayı, 9 ribaunt, 1.5 asist, 20 verimlilik.
Almanya: 16 sayı, 10 ribaunt, 1.5 asist.
Enis ÖZCELEP // Twitter: @EJames58