Basketbolda Şike

Sike iddianamesinde takipsizlik verilen Recep Ankarali,Engin Kennerman adli iki hakemin ve Fenerbahce basketbol subesinden Nedim Karakas ve Semih Ozsoyun bu iddianameye nasil girdiklerini Basketbol subemiz ve Federasyon baskani Turgay Demirel arastirma zahmetine gireceklermi acaba.
 
Çok güzel bir konu açmışsın abi tebrik ediyorum ama biz ne desekte değişen bir şey yok ya herif çıkıyor tribünde oturuyor birisi maç yönetiyor yazık günah .
 
Bu konunun ciddi anlamda üstüne gidilmesi gerekiyor. İddianamenin ekinin 16. sayfasında şike girişiminden açıkça bahsediliyor ve iddianamenin bir kopyasının Basketbol Federasyonu'na yollandığı söyleniyor. Konuşmaların detaylarının tespit edilemediği ve şike yapıldığına dair delil olmadığı söyleniyor. Ancak ısrarla iki maçtan bahsedilmesi bir teşebbüs olduğunu kanıtlıyor. Yönetim bu konunun üstüne ısrarla gitmeli. Yapılacak soruşturmayla sadece erkeklerde değil kadınlarda da hakkımızın yenildiği ortaya çıkacaktır.
 
Bu konu bizim icin bir numarali oncelik olmali.Sahadaki sampiyonlugumuz masada gitmis.Caldiklari ilgisiz faullerle sampiyonlugumuzu gaspetmisler.Turgay Demirel bu konuyu cok iyi biliyor.LIg sampiyonlugumuzun geri alinmasi ve Euroleague komitesine Fenerbahcenin durumunu aciklayan bilgileri yollamazsak daha cok hakkimiz gaspedilir.
 
Nedim ile Bir FB yöneticisi final serisinin iki maçından önce hakemleri müsabaka sonucunu lehlerine etkilemek maksadı ile aramış burası net ama şike yada para menfaat talebi ile ilgili kanıt yok.İlk akla gelen soru pek de etik(ahlaklı) görülmeyen böyle bir girişimi maçın hakemleri neden bildirmiyorlar.Para yada menfaat teklifi olmasa bile maçtan önce hakemleri müsaba sonuçlarını etkilemek maksadı ile aramak Federasyon nezdinde suç değil mi yada suç olma ihtimali yok mu ? Engin Kenerman ve Recep Ankaralı bu girişimi neden bildirmediklerini açıklamak durumundadırlar.Taraftara küfredecek kadar delikanlı! olan bazı insanlar bu görüşmeyi sümen altı etmek de delikanlılığa aykırı bir durum görmemiş anlaşılan ayrıca bu görüşme bildirilmediğine göre hakemlerin bu tekliflere nasıl bir cevap verdiği de soru işareti olarak kalıyor böyle talepleri normal karşılayıp yetkili kurumlara bildirmeyenlerin normal buldukları bu talepler sonucunda neler yapacağını düşünmek gerekiyor hayır bu talepleri olumuz karşıladılar ve FB adına gereğini yapmadılar ise neden bu talepleri kimsye duyurmadılar.
 
Ceza hukuku açısından hakemi (para-menfaat önerisi yada tehdit olmadan) etkilemek suç değil zaten suç olsa takipsizlik kararı verilmezdi ama idari açısında yada federasyon nezdinde durum nedir bilmiyorum ama her durumda hakemlerin bu görüşmeleri herhangi bir yere bildirmemesi çok ilginç iddaname de adı geçen iki hakem kamuoyuna kendilerini arayanların kendilerini ne şekilde etkilemeye çalıştığını ve bu durumu neden sümen altı ettiklerini açıklamakla yükümlüdür pek tabi.
 
Suc olsa takipsizlik karari verilmezdiden ziyade birde basketbolla ugrasmayalim demisler bence.Cunku detayli olarak bu maclarida incelemeleri ve telefon takibini detaylandirmalari gerekecekti.Kanaatleri gelmistir ama futbol oncelikleri oldugu icin onemsemediler bence.
 
Suc olsa takipsizlik karari verilmezdiden ziyade birde basketbolla ugrasmayalim demisler bence.Cunku detayli olarak bu maclarida incelemeleri ve telefon takibini detaylandirmalari gerekecekti.Kanaatleri gelmistir ama futbol oncelikleri oldugu icin onemsemediler bence.

Hımm anladım savcı bizim önceliğimiz Futbol basketbolda da bir suç var ama şimdi uğraşmayalım dedi diyorsunuz peki....
 
orada bahsedilen, hakemlerle iki kez irtibatta bulundukları ancak menfaat sağlandığına dair somut verilerin olmadığı. dosyanın basketbol federasyonuna da gönderilecek olması mahkemenin bu konuda topu basketbol federasyonuna attığını da gösteriyor. bu durum 400 küsür sayfalık iddianamenin bir paragrafında basketbolla ilgili bir olay söz konusuyken, bir şeylerden şüphelenilmiş olduğunu gösteriyor.
 
Galatasaray Yönetimi tarafından bu olayın üzerine gidilmezse yazıklar olsun.

Ayrıca futbol için hep bir geyik yapıldı ya hani; "Geçen yıl Galatasaray iyi durumda olsaydı kesin o da bu işlere karışırdı" diye.

Oysa geçen sezon çok uzun yılların ardından basketbolda ilk kez final oynadık ama yine orada da birşeyleri kovalayan aynı camia olmuş! Bu da mı tesadüf?
 
Futbol Federasyonu olayı geçiştirmek için her yolu denerken basketbol federasyonunda bir hareket beklemek çok anlamlı olmaz.

Geçen sene 3 saat içinde 3 kere hakemlerin değişmesinin sebebini kimse açıklayabilmiş değil halen.
 
Şike iddianamesinin ek klasörlerinde ortaya çıkan bir konuşma basketbol gündemini de etkileyecek.

Beko Basketbol Ligi final serisinde Fenerbahçe Spor Kulübü’nün basketbol şube sorumlusu Semih Özsoy’un, hakem Recep Ankaralı’yı arayarak Galatasaray maçıyla ilgili görüş belirttiği teknik takibe yakalandı.

Habertürk’te yayımlanan konuşma şu şekilde:

S.Ö: Emir iki tane sol turnikeye girdi, basket faul, ama faulü vermiyorsunuz.

R.A: Ya o doğru. Öyle ya. Ama her şey kontrol altında sen boşver. (Gülüyor)

S.Ö: Dün çok i… yaptılar ama. Ben sana bir şey söyleyeyim, o Ünal Aysal’ı teneke bağlarlar yollarlar sonunda.

R.A: Susturamamış milleti.

***

Yuh ulan ya, yuh utanmaz arlanmaz herifler!
 
Acaba biz birşeyler yapamaz mıyız? İngilizcesi iyi olan bir arkadaş bir metin hazırlasa EL yönetimine, resmî sitesine yollasak durumu anlatsak. Adı şike ile anılan bir kulüp oldukları biliniyor ama basketbolda da çirkin işlere karıştığı-biz şüpe ediyorduk ama-avrupa kamuoyunda bilgi olmayabilir. Unutmayalım ki özellikle ispanyol kulüpleri FİBA daki Yugoslav çetesinden ve Yunan lobisinden çok çektik deyip ayrılmış ULEB'i kurmuşlardı. O dönem FİBA' da suprolig gibi bişey yapmıştı ama sonra Pana gibi büyüklerde EL'i tercih etmişlerdi. Kuruluşu benzer bir şekilde olan ULEB kayıtsız kalmaz eğer samimi ise. Yenilenecek lisanslar öncesi etkili oluruz bilki.
 
Bunlar daha ne ki? Savcı futbolun pisliğinden bu işlerin üstüne fazla gitmemiş. hakemlerin kararlarını tipik fener'e yaranma hali olarak yorumlamıştım ama fener bu sefer eşeği sağlam kazığa bağlamak adına yine hakemleri ayarlamış. Turgay Demirel'in bilmemesi imkansız. Tüm varlığını Aziz'e borçlu.
 
Acaba biz birşeyler yapamaz mıyız? İngilizcesi iyi olan bir arkadaş bir metin hazırlasa EL yönetimine, resmî sitesine yollasak durumu anlatsak. Adı şike ile anılan bir kulüp oldukları biliniyor ama basketbolda da çirkin işlere karıştığı-biz şüpe ediyorduk ama-avrupa kamuoyunda bilgi olmayabilir. Unutmayalım ki özellikle ispanyol kulüpleri FİBA daki Yugoslav çetesinden ve Yunan lobisinden çok çektik deyip ayrılmış ULEB'i kurmuşlardı. O dönem FİBA' da suprolig gibi bişey yapmıştı ama sonra Pana gibi büyüklerde EL'i tercih etmişlerdi. Kuruluşu benzer bir şekilde olan ULEB kayıtsız kalmaz eğer samimi ise. Yenilenecek lisanslar öncesi etkili oluruz bilki.

Kesinlikle birşeyler yapmamız lazım.

Adamlar basketbolda da göz göre göre şike yapmışlar, bunun üzerine gidemezsek yönetimimize de, taraftar olarak bize de yazıklar olsun.
 

Üst