Bu konuyu buraya açmak zorundayım çünkü hem bu satırları okuyan forumdaki abi ve kardeşlerim Abdi İpekçi'deki maça kadar iyice bilensin hem de bu beceriksiz şube yönetimine tepki gösterilsin istiyorum.
Futbolda olanlar ve şikecilerin siyasi bağlantılarıyla nasıl bir federasyon "yardımı" aldıkları herkesin bildiği şey, o kısmı geçiyorum. Basketbol forumundayız, basketbolla alakalı konuşalım.
Malum karşımızdaki camia hem kadın hem de erkek basketbola milyonlarca euro döküp sadece yerelde hakem skandallarıyla sonuca gidebilmekle ve Avrupa'da rezil olmakla meşhur. Avrupa kısmı bizi ilgilendirmez, canları cehenneme. Biz TOP 8'e çıkarak ve EL Women kupasıyla gerekeni yaptık fakat "yerelde" iş değişiyor ve şikecilerin aldığı sınırsız hakem desteği bizim şampiyonluklarımızı engelliyor.
2010-11 sezonunda rakip takımın şube yöneticilerinin hakemleri arayıp "herşey kontrol altında" onayı aldıklarını ve şikeci "alışkanlıklarına" basketbolda da devam ettiklerini biliyoruz.
Geçen sezon erkek basketbolda Türkiye kupası finalinin son periyodunda olanlar malum. Hakemlerin son periyotta birden FB Ülker'i destekler kararları, çaldıkları ve çalmadıkları düdükler, Bo'nun potaya asılmasına rağmen verilen basket, Kaya Peker'in sportmenlik dışı faulünün es geçilmesi ve daha bir çoğu... Kupa ellerimizden alındı ve tescilli şikeci camiaya verildi.
Kadın basketbolda seride 1-0 öne geçtikten sonra ikinci maçta yapılan akıl almaz hataları da hatırlıyoruz. Olmayan müdahaleye çalınan faul(evet olmayan teması olmuş gibi göstermişti hakemler), olmayan stepse verilen hatalı yürüme kararı, Işıl'ın sayılmayan üçlüğü ve serinin kaderinin değiştirilmesi...
Gelelim bu seriye. İlk maçta Oğuz Savaş'ın hakem kararlarından sonra tabiri caizse dana gibi tepinmesinin görmezden gelinmesi. Bugün yine son periyot, yine hakem hataları, çalınmayan teknik fauller, FB Ülker'li basketbolcuların ve Obradovic'in hakemin üzerine yürünmesine müsaade edilmesi... Emir'in istisnasız her hakem kararından sonra itirazlarına göz yumulması...
Galatasaray taraftarı aynı senaryoyu bıktı artık. Tescilli şikecilerin sınırsız hakem desteğiyle emeklerimizi çalmasına daha ne kadar sessiz kalacak bu şube yönetimi? Şikeci başkan ve yöneticilerine sahip çıkmakta sorun görmeyen ahlaksız camiayla "susarak" mücadele edilmeyeceğini hala anlamadılar mı? Murat Özyer daha ne kadar bostan korkuluğu taklidi yapacak?
Alışmış kudurmuştan beterdir demişler. Şikeciler, hakem ve federasyon yardımıyla bir şeyler başarabilmeye öyle alıştılar ki, istemedikleri bir karar çıktığında hakemleri tartaklayacak hale geldiler nerdeyse.
Bugün hakemin üstüne saldıran Obradovic'ten ve rakibin oynak artisti Emir'den tek isteğim aynı hareketlerine Abdi İpekçi'de de devam etmeleri. Bakalım neler oluyor o zaman...
Namusluların sesi namussuzlar kadar gür çıkmalı artık. BÜTÜN ŞİKECİLERE HODRİ MEYDAN!
Futbolda olanlar ve şikecilerin siyasi bağlantılarıyla nasıl bir federasyon "yardımı" aldıkları herkesin bildiği şey, o kısmı geçiyorum. Basketbol forumundayız, basketbolla alakalı konuşalım.
Malum karşımızdaki camia hem kadın hem de erkek basketbola milyonlarca euro döküp sadece yerelde hakem skandallarıyla sonuca gidebilmekle ve Avrupa'da rezil olmakla meşhur. Avrupa kısmı bizi ilgilendirmez, canları cehenneme. Biz TOP 8'e çıkarak ve EL Women kupasıyla gerekeni yaptık fakat "yerelde" iş değişiyor ve şikecilerin aldığı sınırsız hakem desteği bizim şampiyonluklarımızı engelliyor.
2010-11 sezonunda rakip takımın şube yöneticilerinin hakemleri arayıp "herşey kontrol altında" onayı aldıklarını ve şikeci "alışkanlıklarına" basketbolda da devam ettiklerini biliyoruz.
Geçen sezon erkek basketbolda Türkiye kupası finalinin son periyodunda olanlar malum. Hakemlerin son periyotta birden FB Ülker'i destekler kararları, çaldıkları ve çalmadıkları düdükler, Bo'nun potaya asılmasına rağmen verilen basket, Kaya Peker'in sportmenlik dışı faulünün es geçilmesi ve daha bir çoğu... Kupa ellerimizden alındı ve tescilli şikeci camiaya verildi.
Kadın basketbolda seride 1-0 öne geçtikten sonra ikinci maçta yapılan akıl almaz hataları da hatırlıyoruz. Olmayan müdahaleye çalınan faul(evet olmayan teması olmuş gibi göstermişti hakemler), olmayan stepse verilen hatalı yürüme kararı, Işıl'ın sayılmayan üçlüğü ve serinin kaderinin değiştirilmesi...
Gelelim bu seriye. İlk maçta Oğuz Savaş'ın hakem kararlarından sonra tabiri caizse dana gibi tepinmesinin görmezden gelinmesi. Bugün yine son periyot, yine hakem hataları, çalınmayan teknik fauller, FB Ülker'li basketbolcuların ve Obradovic'in hakemin üzerine yürünmesine müsaade edilmesi... Emir'in istisnasız her hakem kararından sonra itirazlarına göz yumulması...
Galatasaray taraftarı aynı senaryoyu bıktı artık. Tescilli şikecilerin sınırsız hakem desteğiyle emeklerimizi çalmasına daha ne kadar sessiz kalacak bu şube yönetimi? Şikeci başkan ve yöneticilerine sahip çıkmakta sorun görmeyen ahlaksız camiayla "susarak" mücadele edilmeyeceğini hala anlamadılar mı? Murat Özyer daha ne kadar bostan korkuluğu taklidi yapacak?
Alışmış kudurmuştan beterdir demişler. Şikeciler, hakem ve federasyon yardımıyla bir şeyler başarabilmeye öyle alıştılar ki, istemedikleri bir karar çıktığında hakemleri tartaklayacak hale geldiler nerdeyse.
Bugün hakemin üstüne saldıran Obradovic'ten ve rakibin oynak artisti Emir'den tek isteğim aynı hareketlerine Abdi İpekçi'de de devam etmeleri. Bakalım neler oluyor o zaman...
Namusluların sesi namussuzlar kadar gür çıkmalı artık. BÜTÜN ŞİKECİLERE HODRİ MEYDAN!