Nereye yazmam gerektigini bilmiyorum, dogan sonuçlar itibariyle sanirim en uygun baslik burasi, 4. maç basligi.
Gunlerdir tek kelime yazmak gelmiyor içimden. Camianin Fenerbahçe'yle rekabetin en yuksek doza ulastigi gunlerde farkini gosterecegine azami derecede "Fenerbahçelilesmesi", bir seriden ote yitirilen birçok seyin ardindan gozyasi dokme istegi uyandiriyor. Haksizliga ugramislik hissi bir kitleye haksizliga karsi mucadele etmek yerine kendi yaptigi hatalari normallestirmenin de otesinde bunlari ovmeye kadar goturuyorsa, akliselimle tartismasina alistigimiz bir kurum berbat bir yonetimin eline dusup çocuklarin bile gulecegi bir uslupla kendini rezil ediyorsa ve tum bunlar rakip diye kabul edilen camiada en hakir gordugumuz davranislarin birebir kopyasi olup akillara Aziz Yildirim ve yonetiminin geçmis hezeyanlarini getiriyorsa, yitirilen sadece bir seri, bir maç degil, Galatasarayliliktir.
Haksizliga karsi mucadelede orantisizliga kaçmak ancak sonuç alinacaksa mesrudur, bu kitle hem insani açidan kabul edilmeyecek kadar vahsice davrandi hem bunu sonuç alamayacagini bile bile yaptigi gibi sonuna kadar savundu.
Simdi birkaç sorum olacak.
Schilb'e, McCollum'a, Sinan'a costuklari her maçta ovgu dizip bir maç sonu kotu oynasalar yerin dibine batiran "taraftar", Eurocup sampiyonlugunu iç saha performansimizla biz getirdik dedigi gibi bu son maçta takimi yalniz birakip elenmesine (sebep oldu demeyecegim) katkida bulundugu için sezon boyu tenek bagladigi oyuncular misali kendini de tribunden uzaklastiracak mi ?
Ergin hocanin yaptigi en ufak hatada biletini kesen bu "taraftar", dun bos tribune ragmen ilk yarida oynanan mukemmel basketbolun ardindan seyircili olsa hayatta kaybetmeyecegimiz maçin sorumlusu olarak kendini isaret edecek mi ?
Yonetimlere butçe yaratmadigi için kizan "taraftar", kapali giseye oynanmasi gereken ve en kaba hesapla 1 milyon tl zarara mal olan bu maçin ve statuye gore gelecek sezon da kapali gise oynanacakken ayni zarara mal olcak Fenerbahçe maçini tazmin edecek mi ?
Ama iste kurumlari ele geçirmisler, algi yonetimi yapiyorlar, baska çozumumuz kalmadi, kendi cezamizi kendimiz keseriz gibi içi bos argumanlari, daha once çesitli basliklarda birkaç arkadasin da guzelce açikladigi ve tekrar izah etmem gerekmedigine inandigim basit sebeplerden dolayi geçersiz sayacagimi da belirtmek isterim. Ele geçirilmis kurumlara, algi yonetimi yapan medya organlarina ne kadar malzeme verirseniz, o kadar algi yaparlar, o kadar aleyhte karar verirler.