• Sitemiz şuan güncelleme aşamasındadır, karşılaşabileceğiniz teknik sorunlar için şimdiden özür dileriz.

Bu Kim?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Onur Balcı
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 0:29
Sanırım Özlem Hanım Çevrimdışı .
:?
 
Onur abi yeni bir kural getir bence bu oyuna 5dk içinde bilen kişi resim eklemesse ondan önce bilen kişi bir resim ekleme hakkı daha kazansın.
 
Ben mi eklicektim resim
O kısmı atlamış mıyım
Afedersiniz :)
İsteyen arkadaş koyalabilir vekaleti verdim :)
 
Özlem Nokta' Alıntı:
Ben mi eklicektim resim
O kısmı atlamış mıyım
Afedersiniz :)
İsteyen arkadaş koyalabilir vekaleti verdim :)
Bu hak, bilen kişiye bir ayrıcalık olsun dedim. : ) Çünkü, herkes soru sorarsa karışıklık olur.

---

Bilen kişiye bir ayrıcalık olması açısından, bu görevi bilen kişinin yapması daha uygun olur. Eğer bilen kişi fotograf eklemeyecekse, bunu belirtsin ve fotograf ekleme görevi son ekleyen kişiye dönsün.

En son ben ekledim; ama hakkımı soruyu aynı anda bilen Abdullah Saygılı'ya devrediyorum.
 
Buyrun ;

dasdasda.jpg
 
Nene Hatun mu acaba? Edit: Evet oymuş. Gördüğüm aklıma gelen, ilk isim oldu. Ruhu şat olsun...
Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır. Aziziyesavunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır.

Nene Hatun 1857 yılında Erzurum'da doğdu. 1877 yılında 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum'un Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardı. Tabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler. Bu sırada arkadan gelen Rus askerleri ise hiçbir zorlukla karşılaşmadan tabyayı ele geçirdiler. Baskından yaralı olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaştırdı. Sabah ezanından hemen sonra "Moskof askeri Aziziye Tabyası'nı ele geçirdi" şeklinde minârelerden Erzurum halkına haber verildi. Bu haberin ardından Erzurum halkından silahı olan silahını, olmayanlar ise balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak Tabya'ya doğru koşmaya başladılar. Koşanlar arasında, erkeği cephede çarpışan Nene Hatun da vardı. Ağabeyi Hasan bir gün önce cepheden yaralı olarak gelmiş ve kollarında can vermişti . Nene Hatun üç aylık bebeğini emzirdikten sonra, "Seni bana Allah verdi. Ben de Ona emânet ediyorum." diyerek vedâlaştıktan sonra bir kaç saat önce ölen ağabeyinin tüfeğini alarak sokağa fırlamıştı.

Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası'na doğru koşuyordu. Tabyaya yerleşmiş olan Rus askerleri, gelenlere yaylım ateşi açtı. Ön sıradakiler o anda şehit oldular. Arkadakiler, geri çekilmek yerine daha bir kararlı ve hızlı olarak ileri atıldılar. Demir kapılar kırılıp içeri girildi. Göğüs göğüse bir savaş başladı. Mükemmel silâhlarla donanmış Rus ordusu, baltalı-tırpanlı, taşlı-sopalı halk karşısında yarım saat tutunabildi. 2300'e yakın Rus askeri öldürülüp, Tabya geri alınmıştır. Türk tarafında ise 1000 kadar şehit verilmiştir.

Nene Hatun o günleri özetle şöyle anlatmıştır:

Ağabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti. Bir yandan ona bakarken, bir yandan da 3 aylık çocuğumu emziriyordum. Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü. Sabaha karşı minarelerden 'Moskof Aziziye'ye girdi' diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, 'Seni öldüreni öldüreceğim' diye and içtim. Yavrumu Allah'a emanet ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım. Sel gibi Aziziye'ye akıyorduk. Tabyanın mazgallarından düşman ölüm yağdırıyordu. Düşmanda iyi silah vardı, bizde de iman. İleri atıldım. Dadaşlar arasına karıştım. Satırım durmadan kalkıp iniyordu.

Başka bir hikâyesinde cepheye babası kardeşi ve kayınbiraderi gider. Onlar gittikten hemen sonra Türkleri kılıçtan geçirmişler haberini alır ve küçük oğlunu bırakarak evden cepheye doğru yol alır. Cephede ilk önce babasının sonra kayınbiraderinin ve kardeşinin cesedini gördükten sonra eve geri döner ve bıraktığı 3 aylık oğlunun karnının ermeni askerleri tarafından deşilmiş olduğunu görür. Eline bir keskin bir budama makası alıp evden dışarı çıkar ve 17 ermeni askerini öldürür.

Tabya'nın geri alınmasının ardından, aralarında Nene Hâtun'un da bulunduğu yaralıların tedâvisine başlandı. Fakat bu sırada Nene Hâtun yaralı olmasına rağmen diğer yaralıların tedavisini yapmak için çalışmıştır. Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, saygı ile sevilmiştir.

Nene Hatun'un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar devam etti. Erzurum'un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı. Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın zaferinde Nene Hâtun'un ve onun vatan aşkını paylaşan bütün insanların da payı vardı.

Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: "Ben o zaman gereken şeyi yapmıştım. Bugün de gerekirse aynı şeyi yaparım" cevabını vermişti.

1955 yılında yılın annesi seçilmiştir.

98 sene yaşadığı Erzurum'da 22 Mayıs 1955'de zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiştir. Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası'na defnedilmiştir. Türk Kadınlar Birliği tarafından ölümünden bir kaç ay önce yılın annesi seçilmiştir.

Resim koyma hakkını başkasına devrediyorum. Mesela Yunus Taylan'a. Ders çalışmam lazım biraz daha :)
 
Valla bu kaan can Abi çok zeki adam 1saattir sormadığım adam kalmadı Kaan abiye sordum anında nene hatun dedi
 
Eren Aydın' Alıntı:
[quote="Okan BAKIR":3i0mmapp]Nine HATUN
Nene Hatun diye geçiyor her yerde Okan.[/quote:3i0mmapp]

Yanlış yazdım Abi farkındayım.Ama geç oldu :)
Yeni resimi bekliyoruz
 
Evet Nene Hatun.
Aslen Erzurumlu olduğum için. bende yeri ve önemi herzaman Ayrıdır .
Tekrar Saygıyla ve Sevgiyle anıyorum .
 
Hadi bakalım; :)

 
Tevfik Fikret sanırsam...
 
İpucu bekliyoruz :)
 
Şimdi Eren Aydın diyordur;

Nerden hakkımı Yunus Taylan'a verdim. :)
 
Resimdeki hakkında bilgi vermek kimin görevi peki? :P

Çok güzel bir evi vardır kendisinin Aşiyan'da. Şu anda müze olarak kullanılmakta.
 
Benim de aklıma ilk gelen Fikret oldu ama değilmiş...
 
Tevfik Fikret

Maalesef yazılmışta . olumlumu yoksa olumsuz bir maalesefmiydi o :)

Bende Tevfik Fikret diye biliyorum .
 
buldum Mimar Kemaleddin :)

Edit : 20 Liranın Arkasında resmi vardı.
Ama hak verin çok benziyor tevfik fikret'e :)
 
Yanıtı doğrulayacak kişi dayanamayıp yatmış Abdullah. Uyumayacaksan fotoğrafı bekliyoruz. : )
 
Geri
Üst